Datçanın Tarihi: M.Ö. II. bin'den başlayarak yerleşim yeri olan Datça (Reşadiye) Yarımadası
Datçanın TarihiM.Ö. II. bin’den başlayarak yerleşim yeri olan Datça (Reşadiye) Yarımadası, yüzyıllarca değişik toplumların, kültürlerin gelip geçtiği, izlerini bıraktığı bir dünya cenneti.
Binlerce yıl önceye dayanan tarihi, hala araştırılıyor. Oldukça fazla sayıda arkeolojik kalıntı barındıran yarımada, tarih boyunca önemli uygarlıklara yataklık etmiştir. Bunlardan en önemlisi Knidos antik kentidir. Yarımadada bulunan yakın döneme ait 28 kilise kalıntısı, bölgenin aynı zamanda mistik bir kökene sahip olduğunun kanıtıdır. Genel tarihini kısaca özetlersek;
Datça önce Karya'lıların, M.Ö. 1100 yılından sonra da Dorların egemenliği altında kalmıştır.
Dorlar, Hexapolis Birliği altında altı şehir kurmuşlar. Bu şehirlerden biri olan Knidos, Datça yarımadası üzerine kurulmuş ve birliğin merkezi olmuş.
Pers saldırılarına (M.Ö. 546) karşı koymak için Dorlar, Balıkaşıran denilen yerde kanal açarak yarımadayı ada yapmak istemişler. Ancak umulduğundan daha sert ve keskin çıkan kayalar, çalışanların el ve yüzlerınde yaralar açınca, tanrıların gazabına uğradıklarına inanarak vazgeçmişler. Persler dostça karşılanmışlar.
Perslerden sonra, Datça Yarımadası Atina'lıların, Roma'lıların ve 1282'de Germiyanoğulları'ndan Menteşe Bey'in yönetimine geçmiş.
Datça 1390 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı İmparatorluğu'na katılmış, Sultan Reşad zamanında adı Reşadiye olarak değiştirilmiştir.
Cumhuriyet döneminde Datça adı altında Muğla iline bağlı bir ilçe olmuştu
Knidos
Knidos, Muğla’nın Datça İlçesi’nde, Reşadiye Yarımadası’nın ucunda bulunmaktadır.
Tarihçi Diodoros, Knidos’ta yaşayanların teselya’dan gelen göçmenler olduğunu ileri sürmüştür. Burada yapılan kazılar ise yöredeki yerleşim başlangıcının M.Ö.VII.yüzyıla tarihlendiğini açığa çıkarmıştır. Knidoslular M.Ö.IV.yüzyılın ortalarına kadar Datça’nın kuzey doğusundaki yarımadada yaşamışlar, sonra da bugünkü yere yerleşmişlerdir.
Teselya’dan gelen göçmenler sonraki yıllarda Datça Yarımada’sının güney ucuna taşınarak orada yeniden kurdukları kentte yaşamlarını sürdürmüşlerdir.
Herodot’a göre Spartalı’lar Knidos’u bir koloni kenti olarak kurmuşlardır. Zamanla güçlü bir konuma gelen Knidos, komşu kentleri Lindos, kamiros, İtalyysos, Kos, Halikarnasos ve Delos ile birlikte Dor Hexapolisini oluşturmuşlardır.
Fenikeliler ile denizcilikte yarışacacak kadar ilerlemişlerdir. Bunun sonucu olarak da Lipori de kendine ait bir koloni, Miletos’un Nil deltasındaki koloni kenti Naukratis’de de imalathane kurmuşlardır. Knidoslular gün geçtikçe genişleme politikası güden Lydialılara karşı bir önlem olarak Reşadiye Yarımadası’nı karadan ayıracak kanalın yapımına başlamışlar, ancak M.Ö.546’daki pers saldırısı nedeniyle tamamlayamamışlardır.
Persler Knidos’a zarar vermemişler, M.Ö.540’da diğer İon kentleriyle birlikte Delphi’de bir hazine binası (tesarios) yaptırmışlardır. Bu yüzyılda Knidos, şarap ihraç eden önemli bir ticaret merkezi konumuna gelmiştir.
İskender’e boyun eğmişler, bundan sonraki dönemlerde de Knidos’un ismi tarihte pek geçmemiştir. Roma imparatorluğu ile Seleukos Kralı III.Antiokhos arasındaki savaşta Roma’nın tarafını tutmuş, bu nedenle de Bergama Krallığı’na katılmıştır. Bizans döneminde sönük bir yerleşim olarak varlığını sürdürmüştür. Bir süre piskoposluk merkezi olmuş, M.S.VII.yüzyılda tamamen terk edilmiştir.
Knidos’da ilk kazılar İngiliz araştırmacı Charles Newton tarafından 1856-1858 yıllarında yapılmıştır.
Knidos, Antik Çağ’ın önemli bir ticaret merkezi olmasının yanı sıra aynı zamanda da bir kültür ve sanat kenti de olmuştur. M.Ö.IV.yüzyılın ünlü heykeltraşı Praxiteles’in Knidos Aphrodite Tapınağı’na yapmış olduğu Knidos Afroditi, arkeoloji yönünden ünlü bir eser olarak tanımlanmıştır.
İon kentlerinin katılmasıyla Knidos’ta yapılan dini festivallerde Aphrodite sanatçılar tarafından sürekli ön planda tutulmuştur. M.Ö.450’de Polynotos’un duvar resimleri da kentin ününü arttırmıştır. Bunların yanı sıra gezegenlerin aynı merkeze bağlı olarak hareket eden yuvarlaklar olduğunu söyleyen ünlü astronom Eudoxos, M.Ö.409-356 yıllarında burada yaşamıştır. İskenderiye Fenerinin mimarı Sastratos da yine Knidoslu bir sanatçıdır.
Strabon, Knidos’un kıyı boyu ile önündeki adada kurulduğunu belirtmektedir. Sonradan ada ile kara parçası arasındaki deniz doldurulmuş, böylece iki ayrı liman elde edilmiştir. Bunlardan, kuzeyde daha küçük olana “Kuzey Limanı” denmiştir. Bu liman askeri amaçlı kullanılmıştır. Diğer yandaki güney limanı ise ticaret gemilerine ayrılmıştır. Bugün buradaki liman ağzını kapayan mendirek kalıntıları ile kuzey limanındaki kule görülebilir.
Knidos kenti Hippodamos’un ızgara plan düzenine göre kurulmuştur. Bundan dolayı doğu-batı doğrultusunda birbirine paralel dört geniş cadde, kuzey-güney doğrultusundaki dik bir cadde ile kesişmiştir. Arazi konumuna uygun biçimde cadde ve sokaklar bazen merdiven, bazen de dik birbirlerini kesmişlerdir. Kuzey-güney doğrultusundaki ilk caddenin batısında agorası yer alır.Askeri limanın kuzeyindeki agoranın iki tarafına sonraki devirlerde antik taşlardan yararlanılarak büyük iki kilise yapılmıştır. Kuzeye doğru, Dor Hexapolisine bağlı kentlerin her dört yılda bir festival düzenledikleri Apollon Karneios Tapınağı’na ulaşılır. Dor üslubundaki tapınağın kuzeyinde yapılan kazılarda, dikdörtgen planlı bir sunak bulunmuştur. Sunağın yer aldığı terasın arkasında ise Helenistik duvar işçiliğinin örneğini veren bir başka teras daha yer almaktadır. Oturma kademelerini andıran basamakların da yer aldığı bu alanda 1972 yılında bir tapınak kalıntısı daha ortaya çıkarılmıştı. Aphrodite Euploia’ya adandığı sanılan bu tapınak üzerinde yoğunlaşan kazılar, Knidos antik kenti ile Aphorofite arasındaki ilişkiyi göstermiştir.
Teraslar halinde akropole doğru yükselen Knidos’un kuzeyinde Bizans kilisesi Dionysos Tapınağı üzerine yapılmıştır. Yapılan kazı çalışmalarında bu tapınağa ait bir çok mimari parça ve yazıt bulunmuştur. Bunların hemen üzerinde Dor üslubunda bir stoa vardır. Bu stoa, aynı zamanda üzerindeki yapılara hem destek, hem de teras görevini üstlenmiştir.
Buradaki krepsis üzerinde ise, İmparator Hadrianus döneminde (M.S.117-138) yapılmış korinth üslubunda bir tapınak daha ortaya çıkmıştır. Bu tapınakta yapılan incelemeler sırasında, 1967’de açılan bir çukurda da İmparator Augustos dönemine tarihlenen bir güneş saati ile karşılaşılmıştır. Tapınağın batısında Helenistik devirde yapıldığı sanılan tiyatro yer almaktadır.
Knidos’un kıyıya yakın, terası üzerinde kentin en büyük tiyatrosu görülmektedir. Geç Helenistik dönemde yapılmış olan tiyatro iki diozamalı olup mermerlerle kaplıydı. Yaklaşık 20.000 kişilik olduğu sanılmaktadır. Buradaki mermerler XIX.yüzyılın ikinci yarısında sökülerek İstanbul ve Mısır’a götürülmüştür. Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa yaptıracağı sarayın mermerlerini buradan sağlamıştır.
Deneter’in kutsal alanı, tiyatronun hemen yakınında bulunuyordu. M.Ö.IV.yüzyılda ünlü heykeltıraş Proziteles’in yaptığı Demeter heykeli burada bulunmuş, ancak C.Newton tarafından British Museum’a götürülmüştür.
Demeter kutsal alanının batısında kentin üçüncü küçük tiyatrosu bulunuyordu. Yaklaşık 10.000 kişi alabilecek ölçüdeki bu tiyatronun oturma sıraları günümüze pek tahrip olmadan gelebilmiştir.
Iris Cornelia Love, 1969 yılında kentin batı terasında yuvarlak bir yapı ortaya çıkarmıştır. Plinius, Knidos’ta Aphrodite’nin ünlü heykelinin her taraftan görülebilecek kutsal bir alanda bulunduğundan söz etmiş, buna dayanan C.Love ortaya çıkan bu yuvarlak yapının Aphrodite’ye ait olduğunu düşünmüştür. Burada yapılan kazılar geç Roma döneminde yapılmış olan yapının altında ana karaya oturmuş, oldukça büyük bir mekanı daha ortaya çıkarmıştır. Bu mekanın birbirlerinden farklı ölçülerde, perdahlanmış taşlardan oluşan duvarları, Helenistik dönemde yapıldığını göstermektedir.
Knidos surlarının günümüze en iyi biçimde gelebilen örnekleri ticaret limanının iç kısımlarında kalmıştır.
Günümüze oldukça iyi durumda gelebilen, Kerme Körfesi, İstanköy ve Bodrum’un rahatça izlenebildiği akropol surlarının on beş kule ile sağlamlaştırıldığı görülmektedir. Limandan antik bir yol ile ulaşılan akropolün içerisine dört ayrı kapı ile girilmektedir. Buradaki duvarların örgü teknikleri, surların da dört ayrı dönem geçirdiğini ortaya koymaktadır. Yanlızca akropolün batısı 70-80 m. yüksekliğinde duvar benzeri uçurumdan oluştuğundan buraya sur yapılmamıştır.
Knidos’ta bunların dışında, deniz kıyısında 5.000 kişilik bir de Odeon bulunmaktadır. Oldukça iyi durumdaki Odeonun restorasyonu yapılmış, günümüzde bazı gösterilerde yararlanılmaktadır. Kentin doğusundaki aslanlı anıtın, aslanı ise C.Newton tarafından British Museum’a götürülmüştür.
Datça KronolojisiISA'dan Önce
IO 2.bin Datça yarımadası Peleponessos Yarımadası arasında ilişkiler Pylos yazılı tabletlerinden anlaşılıyor. Cumalı koyu yakınlarında bu döneme ait yerleşim izleri bulunmuştur.
IO 12.yy Dorlar Knidos'u kolonize eder, kurucu ismi olarak Hippotas ve Triopas geçiyor.
IO 8. yy Knidoslular Sicilya ve güney Italya'da koloni kentler kurarlar.
IO 6-5. yy Delphi'de Knidoslulara ait hazine binası Ege'nin ilk mermer yapısıdır.
IO 546 Perslere karşı önlem olarak yarımadanın en dar yeri Balıkaşıran kıstağında bir kanal açarak (savunmada kolaylık olsun diye) Anadolu kıtasından topraklarını ayırarak, ada haline getirmek isterler. Kanal açmada zorluklar ve işciler arasında çıkan salgın hastalıklar karsısında Delphi'deki bilici Pytia'ya danışırlar ve aldıkları yanıt şudur: "Kıstak ne kale ister ne de kazılmak, Zeus isteseydi bu kayayı ada yapmaz mıydı?" Ve kanal açmaktan vazgeçerler.
IO 478 Perslere karşı Atina ile deniz Birliği'nde yer alırlar.
IO 470 Knidoslular Delphi'de sütunlu bir bina yaptırır, Duvar resimlerini ünlü Polygnot'a yaptırırlar.
IO 449-8 Atina egemenligi giderek artar ve Knidos artık para basamaz.
IO 412 Sparta safına geçerler ve para basmaya başlarlar. Knidos'ta bir hekimlik okulu doğar. Kent Spartalıların deniz üssü konumundadır.
IO 4.yy Köleci üretim ilişkileri başlar.
IO 4.-1.yy arası şarap, sirke ihracatı.
IO 408-355 arasında yaşadığı tahmin edilen Eudoxus Knidos'ta rasathane kurar.
IO 394 Sparta donanması Knidos'ta üslenir, 15-20.000 kişilik bir kuvvet barındırıyor.
IO 385 Korkyra Melania yerleşmesini kolonize ederler.
IO 360 Ticari deniz rotaları değişir, büyük ticaret gemileri açık denizlerde seyir yapabiliyordur. Gemiler Knidos-Rodos deniz geçidinden burun başları itibari ile geçer. Deniz ticareti ve köleci üretim ağırlıklı Knidos, Tekir Burnuna taşınır. Yeni yer verimli tarım arazilerinden, yeterli su kaynaklarından yoksun ama doğal liman olanaklarına sahiptir.
IO 333 Triopion ( Datça yarımadasının batısında, bugünkü yeri tartışmalı ) Perslerin elindedir. Iskender'e karşı denizden yapılacak kuşatma hareketi için deniz üssüdür.
IO 221 Knidos, Mısır-Ptolemaioslara geçer. Knidos şarabı İskenderiye pazarında dördüncü sırada, sirkesi ise rakipsizdir. İskenderiye Feneri'nin mimarı Knidoslu Sostratos'dur.
IO 192 Romalıların hizmetinde savaşırlar.
IO 188 Rodoslular Knidos'u ele geçirir.
IO 167 Rodos hegemonyası sona erer.
IO 88 Savaşlar nedeniyle şarap ihracatına ara verilir.
IO 80 Doğu Akdenizli korsanlar geçici olarak Knidos'u işgal ederler.
IO 45 Roma İmparatorluğuna özgür bir yönetime sahip olarak katılırlar.
ISA'dan Sonra
4.yy Bizans döneminde Stadia olarak geçer.
787 Bizans listelerinde Stadia olarak geçer.
862 Bölge Abbasi egemenliğinde. Knidos muhtemelen terkedilmiş.
1092 Selçukluların gelişi, Stadia'ya yerleşirler.
1261 Menteşe egemenliği
1390 a kadar Dadia olarak geçer. Kısa bir dönem Osmanlı egemenliği
1400 lu yıllar Bugünkü Hızırşah'ta aynı isimli bir din bilgini yaşamış, mezarı da köyde. Yatır Köy de denir. Mısır'da tahsil görmüş, H.853 de ölmüş.
1424 II Murat ile Osmanlı egemenliği başlar.
1522 den sonra bölge Cezayir'de faaliyet gösteren kaptanlara verilir. Cezayir-i Bahr-i Sefid diye adlandırılıyorlar.
1517 İlk tapu kayıtları. Vezir Kasım Paşa'ya has olarak verilir bölge.
1732 Bir fermanla bölgeye civar adalardan asker toplama yetkisi verilir.
1749 Girit kökenli Ali Agaki isimli Kaptan-i Derya'ya donanmada gösterdiği yararlılıklardan dolayı "Dadya Yarımadası" musellimlik olarak verilir. Şimdiki Reşadiye'ye yerleşir ve yerleşimin adı Agaki'den değişerek Elaki olur. Aile de Tuhfezade ünvanını alır ( Sultan hediyesi anlamında)
1777-87 Menteşe sancağının 37 kazasından biridir.
1796 Karaköy'deki eski Cami'yi Tuhfezadelerden Halil ve Mehmet Ağalar yaptırır.
17. yy Evliya Celebi'ye gore 47 köy var ve asi Türkler ve korsanlardan oluşuyor.
1831 Nüfus sayımı. Müslüman sayısı 1282. Eyalet-i Anadolu'nun Menteşe Livasi olarak geçer.
1858 Arazi kanunnamesi ve toprak dağılımı.
1867 Vilayet Nizamnamesi'nde imparatorluğun Aydın Vilayeti altında Menteşe Sancağı'nın 8 kazasından biri.
1877 Salnamede Datya yerine Marmaris adı geçer.
1800 sonları Dadya nahiye merkezi ve 10 köyü var.
1856-59 Knidos'ta Charles Newton başkanlığında ilk kazılar başlar.
1882 Reşadiye Camisi yanına 3 sınıflı bir okul yapılır.
1886 Nüfus sayımı. Türkler 4438, Rumlar 456.
1890 Dadya ve 10 köyünün nüfusu 4894.
1893-95 Datça Mahallesi Camisinin yapımı.
1896 Datça Mahallesi camisine iki sınıflı okul eklenir.
1800 sonları yarımada ile Rodos arasında telgraf bağlantısı vardır.
19.yy sonu Marmaris-Datça arasında kervan yolu var. 1902 Dadya'da Tarrahiye Rusumat İdaresi kurulur, 2 kolcu, 1 orman ondalık memuru var.
1903 Aydın Vilayeti Salnamesinde Datya Bucağı'nın bir hükümet binası, 935 hanesi, 13 dükkanı, 10 un değirmeni ve bir camisi var.
1904 Muğla ili nüfus sayımı. Datça 4951, Marmaris 2168. Datça Mahallesi idari merkez, 9 köy var.
1908 Elaki kasabası Sultan Reşat'a mal edilerek Reşadiye adını alır. İdari merkez Reşadiye.
1911-1912 yarımada ikiye ayrılmış, Reşadiye ve Süleymaniye
1912-3 Cumalı nahiye olur. Hükümet binası şu anki okuldur.
1914 Datça nahiye olur. İlk Nahiye müdürü Mir'at Efendi, Nahiye meclisi üyeleri: Osman Ali Ağa, Emrullah Efendi, Penayot Efendi.
1915 Yarımada'da ilk belediye örgütü.
5 Eylül 1919 Müdafaa-i vatan cemiyeti şubesi kurulur. kurucular: Başkan Rüştü efendi, Aza Lütfü efendi (kızlan), Aza abdullah Niyazi Efendi, Aza Kırca efendi, aza Mustafa Efendi, Aza Halil efendi, aza Hacı efendizade Mehmet efendi.
Eylül 1919- Aralik 1920 tutulan künye defterlerine göre, cepheye gidenler, Reşadiye, Kızlan, Dadya, Emecik, Hızırşah, Karaköy ve diğerleri olmak üzere toplam 150 kişi. sehit olan 18, haber alınamayan 9.
1919-1920 Kuva-yi Milliyeci Demirci Mehmet Efe emriyle muhtarların tespitine göre gayri müslüm sayısı: Kızlan 63, Hızırşah 34, Dadya 37. 1920'de Nahiye Müdürü Lütfü Bey.
1925 Reşadiye ilçe merkezi olur.
1927 Mübadele ile Rumlar gider. Rodos tan gelen Müslüman ailelere giden Rumların arazilerinden dağıtılır.
1927 Mesudiye Köyünde ilk muhtar seçilir.
1928 Datça kaza olur. İlk Kaymakam Sinan Tekeli.
1930 a kadar hastalar kaymakamlık izniyle Sombeki'ye gider.
1930 Mübadele de gidenlerin arazilerinin kalan kısmı imar ve islah şartıyla yerlilere dağıtılır.
1934 Reşadiye adı Datça olarak değiştirilir.
1934-1939 Dönemin İçişleri bakanı Şükrü Kaya. Muğla valisi Recai Göreli Datça'nın gelişmesi için etkin bir şekilde çalışır. Fenni arıcılık ve ipek böcekciliğine başlanır. Hayvancılığın gelişmesi için damızlıklar gelir. Esenada'da ilk otelin inşasına başlanır. Daha sonra 1947'de merkezin iskeleye taşınması sırasında bu bina hükümet binası olarak kullanılır. Şu anda boş olan bina ( anfi tiyatro yanı ) Kültür Bakanlığına ait. Burada müze kurulması planlanıyor.
1935 Yine Recai Göreli döneminde mevcut Jandarma telefon hatları elden geçirilerek Kaymakamlık ve Reşadiye Telgrafhanesine manyetolu telefon konulur. Halk Telgrafhaneye yazdırmak suretiyle telefon görüşmesi yapmaya başlar.
1935 Nüfus 4935.
1936 İlk motorlu aracı Fevzi Yılmaz gemiyle İzmir den getirtir. Tekerlekleri tahtadan olan Ford araba çalışmaz durumdadır. Çocukların eğlencesi olur. 1950 lere kadar çocuklar ittirmek suretiyle yürütürler.
1938 Datça-Marmaris yolu açılır. Daha önce atla 18 saat süren yol motorlu taşıtlarla 4-5 saat sürer.
1939-40 Girit'ten 3-4 hane Datça Mahallesine göçer.
1940 'da yapımına başlanan Mesudiye Avlana mahallesi ilkokulu 1944 yılında tamamlanır.
1940 Knidos yolu açılır.
1940 Nüfus 4987
Nisan 1942 İlk Vapur seferleri yapılmaya başlanır.
1 Temmuz 1947 İlçe merkezi İskele Mahallesine taşınır.
1948-9 Yazı köyde salgın. 40 kişi ölür. Salgına "ölmeklik" veya "koca grip" deniyor.
1949 Daha önce yerinde kahvehane ve bakkal bulunan Esenada Motel açılır. Kahvehaneden de önce burada bir un değirmeni bulunurmuş.
1950 Yarımada nüfusu 5616
1953 Mesudiye Köyü yolu köylülerin çalışmasıyla açılır. 1960'da dozerle düzeltilir.
1956 Freya Stark'in yazdıklarına göre Datça-Marmaris yolu araçlarla 12 saat sürüyor. Ayrıca 15 günde bir gemi gelir. İskele'de kaymakamlık, bir otel ve yeni bir okul binası var.
1956 Suni boyaların üretilmeye başlanmasıyla birlikte palamut ormanları bozulup tütün ekimine başlanır.
1957 Yaka'dan Sındı, Cumalı'dan Yazıköy ayrılır.
1957 İskele'deki cami yapılır.
1957-58 Hastahane yapılır.
1960 Şebeke suyu bağlanır. İlk dağıtılan su Puslular kaynak suyu.
1962-3 Badem ticari olarak üretilmeye başlanır. Daha önceleri sadece tarla kenarlarında badem ağaçları bulunur. Bu yıllarda tütün tarları bozulur yerini badem
bahçeleri alır.
1965 Çeşmeköy-Datça dolmuş seferleri başlar.
1966 Datça - Marmaris yolu genişletilir.
1967 Belediye Başkanı Osman Akkaraca Balıkesir Kepsu'dan jeneratör satın alır. Daha önce gaz lambalarıyla aydınlatılan sokaklar ve iskeledeki 15 hane akşamları 3 saat elektrik kullanır.
1967 İris Cornelia Love Knidos'ta kazılar yapar.
1967-68 Yazı köyde badem kanseri başlar.
1968 Cevdet Sunay Datça' yı ziyaret eder.
1971 Mesudiye köyü Mezgit mahallesi ilkokulu açılır.
1975 Datça Kaymakamı Nihat Önerli ve M. Ali Ambarcı Köyceğiz de bir ustanın anten yaparak televizyon yayınını aldığını öğrenir. Köyceğiz'e giderek ustayı getirirler. Kızlan tepesine yerleştirilen bir alıcı ve bir verici antenle Datça'dan yayın izlenmeye başlanır. İlçedeki tek televizyon M.Ali Ambarcı'nın evindeki İzmir'den getirtilen televizyondur, her akşam jeneratör çalıştığında bu eve toplanan İskele Mahalleliler televizyon seyreder. Keçilerin sık sık iki anten arasındaki kabloyu kemirmesi yüzünden yayın kesilir. Bunun üzerine 3-4 ay sonra Kızlan'daki anten Hacettepe (Önce Vatan tepesi)'ye daha sonrada Sivritepe taşınır. Yatağan'a TRT vericisi konulmasıyla Köyceğizli ustanın antenlerine gerek kalmamıştır.
1973 Aktur ile ilk yazlık ev kooperatifi başlar.
1975 yarımadadaki turistik işletmelerdeki yatak sayısı 180.
1975 Mesudiye- Datça minibüs seferleri başlar.
1976-1977 Karaincir tatil köyünün yapımı
1977 Marmaris-Datça yolu asfaltlanır.
1977-8 Datça'ya elektrik gelir
1978 Knidos, Bybassos ( Emecik yakınında ) ve Reşadiye Mah. arkeolojik ve kentsel sit ilan edilir.
1980 Datça merkezde evlere telefon bağlanır.
1981 Yazıköy, Mesudiye, Sındı, Yaka, Cumalı köylerine elektrik gelir.
1981-1982 İskele-Kargı yolu yapılır.
1982 Yazıköy'de ilk modern zeytinyağı fabrikası açılır.
1984 Mesudiye köyüne ankesörlü telefon gelir.
1986 İlk Banka şubesi olarak İş Bankası Datça şubesi açılır.
1987 Mesudiye köyü sağlık ocağı açılır.
1988 Muğla yerel Hamle radyosu bir yaz boyunca Datça'da yayın yapar.
1993 Yazı köye şebeke suyu gelir
1994 Yarımada da 8 turizm işletmesi belge alır. Kooperatif sayısı 13
1995 Eylül Mesudiye yolu asfaltlanır.
1996 Arıtma tesisinin yapımına başlandı, tamamlanamadan durduruldu.
1998 Mesudiye Köyünde evlere telefon bağlandı.
2000 Datça'nın plajları mavi bayrak aldı.
2001 Temmuz Migros ve yeni Belediye binası açıldı
2002 Mesudiye-Palamutbükü sahil yolu genişletilir.
Yer imleri