Gökyüzünden İstanbul İbadethaneleri


Her medeniyet ve kültürün kendine yer bulduğu bir şehir İstanbul. Şehrin siluetinde mabedlerin özel bir yeri var. İşte bu mabedlerin; cami, kilise ve sinagogların helikopterden çekilmiş fotoğrafları bir kitapta toplandı. Kitap "Gökyüzünden İstanbul İbadethaneleri" adını taşıyor.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.


İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmesi, en çok İstanbul'la ilgili yayınların artışına vesile oldu. Yayınevleri ve kurumlar İstanbul'u anlatan, içerik ve görsel açıdan kaliteli kitaplar yayımladı. Bu kitaplardan biri de 'Gökyüzünden İstanbul İbadethaneleri' ismini taşıyor. İstanbul Ticaret Odası'nın yayını olarak çıkan kitapta cami, kilise ve sinagogların helikopterden çekilmiş fotoğrafları yer alıyor. Kitap 255 sayfa ve fotoğrafları Türkiye'nin tanınmış hava fotoğrafçılarından Orhan Durgut çekmiş.


Kitapta İstanbul İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı, Rum Ortodoks Patriği I. Bartholomeos, Türkiye Ermenileri Patrikliği Ruhani Meclis Başkanı Aram Ateşyan, Türkiye Hahambaşısı Rav İsak Haleva'nın değerlendirmeleri de yer alıyor. Prof. Çağrıcı İstanbul'un, birçok özelliğinin yanında, farklı dinî inançları, bu inançlara ait sembolleri ve değerleri yüzyıllar boyunca bağrına basması bakımından özel bir kent olduğunu söylüyor. Patrik I. Bartholomeos "Binlerce yıllık geçmişiyle İstanbul, en görkemli ibadethanelerin üst üste ve yan yana bulunduğu, adeta bir maneviyat şehridir." derken, bir başka dinî lider Aram Ateşyan, şehrin mimari yapısındaki ibadethanelerin siluetinin aynı zamanda İstanbul'un kültür siluetini de göz önüne serdiğine dikkat çekiyor. Hahambaşı Haleva ise "İstanbul'un gündüzleri güzel, geceleri ise bir başka güzel olan siluetinde ibadethanelerinin insandaki hayal gücünü harekete geçirici çok önemli bir payı vardır." diyor.


Sultanahmet Camii: İstanbul'un tarihî yarımada siluetinde çok önemli yere sahip olan 6 minareli Sultanahmet Camii, 1609-1616 yılları arasında Sultan I.Ahmet tarafından Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa'ya yaptırılmıştır. Külliyesiyle beraber düşünüldüğünde kentteki en büyük komplekslerden biridir. Camiyi eşsizkılan özelliklerden biri, 20 bini aşkın mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik çinisi ile bezenmiş olmasıdır. Bu sebeple Avrupalılarca Mavi Camii olarak adlandırılır.


Ortaköy Büyük Mecidiye Camii: Ortaköy Camii olarak da bilinen bu cami, Sultan Abdülmecit tarafından 1853 yılında Nigoğos Balyan'a yaptırılmıştır ve neo barok üslubun zarif öneklerindendir. Mihrabı mozaik ve mermerden, minberi ise somaki kaplı mermer olan caminin tek şerefeli iki minaresi bulunmaktadır. Tek kubbenin duvarları pembe mozaiktendir.


Üsküdar Valide-i Cedid Camii: Üsküdar sahilinde Mihrimah Sultan Camii ile karşı karşıya bulunan cami, III. Ahmet'in annesi tarafından yaptırılmıştır. Lale Devri baş mimarı Kayserili Mehmed Ağa tarafından 1710 yılında tamamlanan caminin beş kapıdan girilen geniş bir avlusu vardır.


ST. Antonio Katolik Kilisesi: Beyoğlu İstiklâl Caddesi'nden Tünel'e doğru ilerlerken sol tarafta İstanbul'un en büyük ve en kalabalık cemaatine sahip olan kilisesini göreceksiniz. 1725 yılında inşa edilen kilise, bugünkü gibi kırmızı tuğladan değildi. Bugün gördüğümüz neogotik tarzda betonarme olarak inşa edilmiş olan yeni kırmızı bina 1912 yılında eskisinin yerine yapılan yeni binadır.


Bulgar Kilisesi: Haliç kıyısındaki Fener semtinde bulunur. Tamamı dökme demirden yapılmış olan kilisenin içindeki ve dışındaki her parça, Viyana'da hazırlanıp bir nehir teknesiyle Tuna nehri ve Karadeniz üzerinden İstanbul'a getirilmiş ve montajı yapılmıştır. Yeşile çalan neo gotik tarzda planlanan binanın içindeki mermer görünümlü sütunlar bile dökme demirdir.




Ortaköy Büyük Mecidiye Camii



ST. Antonio Katolik Kilisesi


Üsküdar Valide-i Cedid Camii



Bulgar Kilisesi








<div>
___________________________________________________________________________


Bir Başkası Seni Bir Ömür Boyu Sevse,Benim Bir Anlık Sevdigim Kadar Sevemez ..[/b]



Bazen dayanmaktır sevmek, hayat nerden vurursa vursun ayakta durabilmek,


Bazen yaşamaktır sevmek, soluksuz ciğer gibi sevgisiz kalbin duracağını bilmek,


Bazen ağırdır sevmek, sevdiğine layık olabilmek ve


Bazen hayattır sevmek birini çok uzaktayken bile yüreğinde taşıyabilmek,


Bazen ise fedakarlıktır sevmek sevdiğin için HERŞEYİNDEN