Ýasos


Ýasos, Milas'a 28 km. uzaklýktaki Kýyýkýþlacýk Köyü içerisindeki üç tarafý denizle çevrili bir yarýmada üzerine kurulmuþtur. Mitolojiye göre Argos'tan gelenler tarafýndan kurulduðu ve ismini kolonistlerin baþý Iasos'tan aldýðý söylenmektedir. M.Ö. 5. yüzyýla kadar Ýasos hakkýnda eski kaynaklarda bilgi yoktur. Kentin kurulduðu alan önceleri bir ada iken daha sonra adanýn denizle birleþtiði berzah dolmuþ ve ada, yarýmada haline dönmüþtür. Antik kente ait önemli yapýlar bu yarýmada üzerinde yer almaktadýr. Büyük sur, su kemerleri, mezarlar ile balýk pazarý olarak adlandýrýlan yapý ise sur dýsýnda yer almaktadýr. Ýasos'da yapýlan kazýlarda kentteki en eski yerleþimin M.Ö. 3. bin sonuna kadar uzandýðý tesbit edilmiþtir.


Bir zamanlar kenti ziyaret eden müzisyen, tiyatroda bir resital vermiþ. Bu resital sýrasýnda balýk pazarýnýn açýldýðýný bildiren çan sesi duyulunca elini kulaðýna götüren yaþlý adam dýþýnda herkes yerinden fýrlayarak tiyatrodan ayrýlmýþ. Yaþlý adamýn yanýna gelen müzisyen "Bana ve sanatýma gösterdiðiniz saygýdan ötürü size teþekkür borçluyum; çünkü çan sesini duyan tüm dinleyiciler çekip gittiler" demis. "Ne ?" diye haykýrmýþ bunu duyan yaþlý adam, "Yoksa çan mý çaldý? "Evet, neden?" "Öyleyse izninizle efendim..." ve gözden kaybolmus. Strabon bu öyküyü bereketsiz topraktan ürün alamayan Ýasoslular'ýn balýða olan düþkünlüklerini belirtmek için anlatýr. Iskender'in 334'te Miletos'u kuþatmasý üzerine Ýasos, kente yardým etmeye çalýsan Pers donanmasýna bir gemi baðýþýnda bulundu. On yýl sonra Ekbatan'da Ýskender'in silah deposu komutanlýðýnda Gorgos adlý bir Ýasoslu bulunuyordu. Ýskender'in ilgisini çeken bir baþka Ýasoslu da yunus tarafýndan sevilme gibi garip bir yazgýya sahip olan erkek çocuktu.


Ýasos'ta erkek çocuklarýn gimnasiumda çalýþtýktan sonra denizde yýkanmalari bir gelenekti. Bu sýrada kýyýya yanaþan yunus, çocuklardan birini sýrtýna alýp, açýklara götürüyor ve sonra yeniden kýyýya býrakýyordu. Bir anlatiya göre bu öyküyü duyan Ýskender, çocuðu Babil'e getirtip deniz tanrýsý Poseidon'un rahibi yapmýþ. Ýasoslular bu olaydan, M.Ö. 3. yüzyýlda çýkarýlan madeni paralarýnda, kolunu yunusun sýrtýna atmýþ biçimde yüzen çocuk tasvirine yer verecek kadar etkilenmiþlerdir. Ýasos antik kentinde 1960 yýlýndan bu yana Ýtalyan Arkeoloji Heyeti'nce düzenli kazýlar yapýlmaktadýr. Bu kazý çalýþmalarý sonucunda birçok eser ortaya çýkarýlmýþtýr. Bunlardan agoraya kemerli bir kapýdan geçilerek girilir. Roma Dönemi'nde inþa edilen agoranýn dört tarafý revaklarla çevrilidir. Agoranýn güney batýsýnda bouleterion yapýsý yer alýr.



Kent meclisi olarak kullanýlan yapý daire biçimli orkestra ve onun arkasýnda yer alan dört merdivenle üç bölüme ayrýlmýþtýr. Oturma sýralarýnýn altý tonozlarla desteklenmiþtir. Agoranýn doðu köþesinde 17 x 13 m. boyutlarýndaki önü sütunlu dikdörtgen planlý yapý Caesareon olarak tanýmlanýr. Agora içinde yapýlan kazýlarda elde edilen buluntular Orta Bronz Çagý'na kadar gitmektedir. Agoranýn etrafýný saran stoalar bulunan yazýtlara göre M.S. 130 yýllarýnda yapýlmýþtýr. Agoranýn güney batý köþesindeki geniþ düzlükte Artemis Astias Tapýnaði yer almaktadýr. Tiyatro, kentin ortasýnda yer alan yükseltinin kuzey doðu yamacýnda kurulmustur. Tiyatronun skene binasý cephesi yaklaþýk 61 m. dolayýndadýr.


Hellenistik Çað orijinli tiyatronun günümüzde Roma Dönemi'nde yapýlan tadilat ve eklentileri görülebilir. Orta Çað kalesi kentin en yüksek kesiminde ve tam ortasýnda yer alýr. Yaklaþýk kareye yakýn bir plana sahip kalenin, kalýnlýðý 2 m.'yi bulan duvarlarý vardýr. Oldukça saðlam yapý içinde bir de sarnýç bulunmaktadýr. Liman, yarýmada ile kara arasýnda yaklasik 850 m. uzunluðundadýr. Liman aðzýnda yer alan kule mendirek kulesi olup, bir Orta Çað yapýsýdýr. Bunun karþýsýndaki diðer kule yýkýlmýþtýr. Kullanýldýklarý çaðlarda her iki kule arasýna zincir gerilmek suretiyle istenmeyen tekneler limana alýnmazdý.


Ýasos'ta biri kenti koruyan, diðeri de büyük sur olarak bilinen ve kentin kuzey batýsýnda yer alan ikinci bir sur vardýr. Ýkinci sur, kent savunmasýndan çok bölge savunmasý için yapýlmýþtýr. Yaklasik 3.5 km. uzunluðunda ve mahalli blok taþlarla yapýlmýþtýr. Yüksekliði yer yer deðiþiklik göstermektedir. Ortalama 3.50 m. yükseklikte olan sur muntazam kulelerle desteklenmiþtir. Kentte her tür gömme yapýlmýþtýr. Kent içinde agora, Arkaik Çað mezarlýðý olarak kullanýlmýþtýr. Roma Devri mezarlýðýnýn batýsýndaki yamaçlarda kayaya oyulmus kaya mezarlarý ile bina þeklinde yapýlmýþ mezarlar yer alýr.


Kentteki en ünlü mezar ise halk arasýnda Balýk Pazarý olarak bilinen Roma Dönemi'ne ait anýt mezardýr. Portiklerle çevrilmiþ dörtgen bir avlunun ortasýnda yüksek bir podyum önünde ön cephesi dört sütunlu bir Korinth tapýnak yükselir. Önünde geniþ bir pronaosu, dýþta üçüz yivlerle süslü duvarlarý ve plasterli anteleri olan çok az derinlikteki sellaya dogudan bir basamak çýkýlarak giriliyordu. Alçak sütunlarla taþýnan mezar odasý podyumdan kazanýlmýþtýr. Kemiklerin korundugu yer iþlevini üstlenmiþ olmalarý gereken küçük seki ve niþler duvarlara bindirilmiþtir.


Uzun portik plasterler üzerinde taþýnan kemerlerden oluþur. Batý bölümündeki özgün tonozlu çatý halen korunmaktadýr. Balýk Pazarý anýt mezarý Kültür Bakanlýðý, Döner Sermaye Ýþletmeleri Merkez Müdürlüðü'nce saglanan ödenekle 1993 yýlý sonunda restore edilmeye baþlanmýþ ve restorasyon çalýþmalarý sonucunda Ýtalyan kazý ekibince Ýasos kazýlarýnda bulunan mimari parçalar ve diðer eserlerle galeriler içeresindeki teþhir tamamlanarak anýt mezar, Balýk Pazarý Açýkhava Müzesi olarak 11 Aðustos 1995 tarihinde ziyarete açýlmiþtýr. Ýasos kazýlarý 1960 yýlýnda Prof. Dr. Doro LEVI baþkanlýðýndaki Ýtalyan Arkeoloji Heyeti tarafýndan baþlatýlmýþ olup, halen Dr. Fede BERTI tarafýndan devam ettirilmektedir.


Agora: Roma çaðýnda inþa edilen agoranýn dört tarafý revaklarla çevrilidir.

Balýk Pazarý: Ýlk kazý çalýþmalarý sýrasýnda kentin biraz dýþýnda yer alan bu yapýnýn, eski dönemde balýk ticareti için yapýlan bir Pazar olduðu düþünülmüþtü. Ancak daha sonra ele geçirilen bulgularla buranýn Roma döneminden kalma bir anýt mezar olduðu anlaþýldý. Ancak belki daha romantik geldiðinden dolayý hala bu adla anýlmaktadýr. Son dönemlere kadar kazý deposu olarak ta kullanýlan yapý, burada kazý yapan Ýtalyan heyetinin desteði ile bir açýk hava müzesine dönüþtürüldü. Bir bekçi bulunamadýðýndan dolayý çoðu zaman kapalý olan yapý köyün giriþinde, kalýntýlardan uzak olmasýna raðmen önemli ilgi alanlarýndan birisi.

Bouleterion: Agoranýn güneyinde dikdörtgen biçiminde bir yapýdýr. Yapýmý, Ýasos'un Miletlilerin kontrolü olduðu dönem olan MS 1. yüzyýla dayanmaktadýr. Birisi binanýn kuzey tarafýnda, diðeri de binanýn ön duvarýnda bulunan iki giriþle toplantý odasýna ulaþýlabilmektedir. Bu bölümden dar bir geçit kullanýlarak Agora stoasýnýn doðusunda bulunan arþive ulaþýlmaktadýr. Binanýn Roma döneminden kalan son hali Milet Bouleuterionu'na benzemektedir. Günümüzde bina duvarýnýn kalýntýlarý, oturma bölümünün bazý parçalarý ve kapalý koridor görülebilmektedir.

Dýþ Surlar: Ýlk çað kentinin biraz dýþýndan baþlayan ve yaklaþýk 1,5 kilometre devam eden surlar, tamamlanamamýþ bir ön savunma düzenine aittir.

Doðu Bazilikasý: Kentin kuzey doðusunda yer alýr.Temelleri ve sütunlarý görülebilir.M.S.5.yy'ýn sonunda yapýlmýþtýr.Bazilikanýn kuzeyinde þehrin kemerli doðu giriþ kapýsý yer alýr.

Liman: Liman aðzýnda yer alan kule mendirek kulesi olup bir ortaçað yapýsýdýr. Karþýtý olan kule Yýkýlmýþtýr. Kullandýklarý çaðlarda her iki kule arasýna zincir gerilmek suretiyle istenmeyen tekneler limana alýnmazdý.

Mezarlar: Kentte her tür gömme yapýlmýþtýr. Kent içinde agora Arkaik çað mezarlýðý olarak bilinmektedir. Roma çaðý mezarlýðýnýn batýsýndaki kayaya oyulmuþ mezarlarý ile oda mezarlar yer alýr. kentteki en Unlu mezar ise, halk arasýnda balýk pazarý olarak bilinen dört yaný revaklarla çevrili, Roma dönemine ait mezardýr. Mezarýn tüm mimari konutlarý Ýtalyan restorasyon uzmanlarýnca restore edilerek gösterilmiþtir.Yapý 1995 yýlýnda "Balýk Pazarý Açýk Hava Müzesi" olarak ziyarete açýlmýþtýr.

Orta Çaðý Kalesi: Kentin en yüksek kesiminde ve tam ortasýnda yer alýr.

Surlar: Kentte ,kenti koruyan ve Büyük sur olarak bilinen iki sur vardýr.Ýkinci sur yaklaþýk 3500 m. Uzunluðunda yöresel blok taþlarla kent savunmasýndan çok bölge savunmasý için yapýlmýþtýr.

Tiyatro: Kentin ortasýnda yer alan yükseltinin kuzey doðu yamaçlarýnda kurulmuþtur.Helenistik çað tiyatrosunun günümüzde Roma çaðýnda yapýlan tadilat ve eklentileri görülebilir. Çevresi büyük boy taþlarla harçsýz olarak yapýlan tiyatro çok eðimli bir bölüm üzerine yapýlmýþtýr. Yirmi bir sýra olan merdivenler hepsi beyaz mermerden yapýlmýþtýr ve epeyce saðlam olarak günümüze kadar ulaþmýþtýr.

Yunuslu Çocuk: Tarihçi George Bean'in ''Karia'' adlý kitabýnda yazdýðý; ''Büyük Ýskender'in ilgisini çeken bir baþka Ýasoslu da, yunus tarafýndan sevilmek gibi bir þansa sahip olan erkek çocuktu'' satýrlarý, Ýasos halkýnýn denizle ve balýkçýlýkla nasýl bütünleþtiðini daha iyi anlatýyor. Hem yerli hem yabancý turistlerin büyük ilgisini çeken ''Yunuslu Çocuk'' öyküsü, Ýasos'ta asýrlardýr dilden dile, kulaktan kulaða aktarýlýyor. Olay, Ýasos'ta ki erkek çocuklarýn gimnazyumda çalýþtýktan sonra denizde yýkanmalarý geleneðinin sürdüðü günlerde yaþanýyor. Çocuklar denizde yýkanýrlarken, kýyýya yaklaþan bir yunus çocuklardan birini sýrtýna alýyor. Çocukla birlikte açýklara giden yunus, bir süre sonra çocuðu yeniden kýyýya býrakýyor. Bunu duyan Ýskender, çocuðu Babil'e getirtiyor ve deniz tanrýsý Poseidon'un rahibi yapýyor. Bununla ilgili anlatýlan bir efsanede þöyledir: Bir yunus balýðý, annesinin kucaðýnda dolaþan Hermiyas'ý denize çaðýrýr. Çocukta bu çaðrýya uyarak denize atlar. Denize açýlan bütün balýkçýlar annesine Hermiyas'ý gördüklerini söylerler, ancak kadýn hala deniz kýyýsýnda çocuðunu beklemektedir.








<div>
___________________________________________________________________________
Çek git bakalým sana da bu yakýþýr.Elbet bu yürek buna da alýþýr.Kendini yerden yere vurmalýsýn.Kalbini yakýp ateþe atmalýsýn.Sevgi nedir sen bunu anlamazsýn.Çünkü sen vicdansýzsýn.Geceler boyu yolunu gözleyen ben.Senin için her gece aðlayan ben. Kalpsizsin kalpsiz