Tarihsel yada arkeolojik değer taşıyan eski bir medeniyet kalıntılarının bulunduğu yerlere ören yeri denilmekte. Ayrıca bu alanlara da harabe de denilmektedir.



Ören yerlerinin toprak örtüleri ile kaplanmasına, yıkılmasına neden olan başlıca etkenler.; yangın,su baskınları, depremler,iklim koşulları erozyon, çürüme, yıkılma, bitki ve hayvanlar tarafında kaplanama insan elinde çıkmış mimari yapılarının yeniden toprak olmasına neden olan başlıca etkenlerdir. Kısa kullanılan inşaat malzemesi ne olursa olsun, sahipsiz ve bakımsız kalan kısa zamanda yıkılmaya ve giderek bitki örtüsü ile kaplanarak kaybolur.


Antik Çağlarda bu süreç daha hızlıdır , çünkü inşaat malzemesi dayanıksız ve kalitesiz idi. Antik çağlarda yaşayan insanların sosyokültürel ve sosyoekonomik davranışlarını bilmeyen insanlar terk edilen bir köyün bir kentin nasıl toprak ve bitki örtüsü ile kaplandığını bilemeyecek, bu merakına da cevap bulamayacaktır.


Burada toprak altında kalmış bir yerleşim yerini nasıl keşfederiz? Sorusu önemlidir. Bu sorunun cevabı; yüzeyde yetişen bitki örtüsü, Yüzey resimlemesi ( Resimlemenin güneş ışıklarının yatay vurduğu saatlerin seçilmesi büyük önem taşır) İmkan varsa balonla yukarıdan resimlemek. Bu imkanlar yoksa GPR teknolojisinden faydalanılır.


Bu tarihi alanlar, insan yaşamını sürdürdüğü mekanlar olduğundan, çevrelerinden muhtelif insan izlerine rastlanılır, Bu izlerin başında tarım, insan eliyle yetiştirilmiş ağaç, bitki gibi, orda yaşayanlara özgü olarak kaya damgaları, mezar işaretleri, dini semboller ve yapılara da rastlanılır. İnsanlar bir ihtiyaçlar, istekler, inançlar, hedefler külliyesinde yaşamını idame ettirir, İnsanlığın var oluşun da günümüze kadar, İnsan oğlu hiçbir kimyasal ve fiziksel değişime uğramadı, değişmedi, değişen şey yaşamlarını idame ettirmeye çalıştıkları araç ve gereçler olmuştur. Tarihi yazmak için pişmiş toprak tabletler yerini, kağıda bırakmış, At yerini otomobile bırakmıştır…


Ayrıca şunu da ilave edelim, Arkeoloji ve definecilikle uğraşan biri, sporcunun antrenman yaptığı gibi, her fırsatta araziye çıkıp, antik kalıntıları incelemek araziyi izlemek zorundadır, İster arkeoloji ister definecilik olsun teorik eğitimle gelişmeyecektir. Gelişme tecrübe ve başarı sahası arazidir. Araziden kendisini yoksun bırakıp masaların ötesine çekilenler ancak masalara köle olmaktan başka işe yaramayacaklarını unutmamalıdırlar.








<div>
___________________________________________________________________________
Çek git bakalım sana da bu yakışır.Elbet bu yürek buna da alışır.Kendini yerden yere vurmalısın.Kalbini yakıp ateşe atmalısın.Sevgi nedir sen bunu anlamazsın.Çünkü sen vicdansızsın.Geceler boyu yolunu gözleyen ben.Senin için her gece ağlayan ben. Kalpsizsin kalpsiz