Gordion - Yassýhöyük | Tarihin Sýrlarýný Gizleyen Kent - Tarihi - Gordion Müzesi

GORDÝON TARÝHÝ


Frigya Krallýðý'nýn baþkenti, ünlü Gordion þehrinin kalýntýlarý; Ankara-Eskiþehir karayolunun yakýnýnda, Sakarya (Sangarios) ve Porsuk nehirlerinin birbirlerine yaklaþtýklarý yerde, Polatlý'nýn 18 km. kuzeybatýsýndadýr. (Ankara'dan 90km.) Gordion Müzesinde sergilenen tarihi eserler, Yassýhöyük'te ( Gordion) 1950 yýlýnda arkeolojik çalýþmalarý baþlatan Rodney S. Young yönetiminde bir ekip tarafýndan ve Pensilvanya Üniversitesi, Arkeoloji ve Antropoloji Müzesinin sponsorluðu altýnda çýkarýlmýþtýr. Gordion'da ( Yassýhöyük) arkeolojik yerleþim tabakalarý aþaðýdan yukarýya doðru Tunç Çaðý (M.Ö 3000-1100) , Demir Çaðý ve Frig Dönemi ( M.Ö 1100 -300), Büyük Ýskenderin zaferleri sonrasý yaþanmýþ olan Helenistik Çað (300 - 100) ve Roma Ýmparatorluðu Dönemi ( M.S 1.yüzyýl - 4.yüzyýl ) olarak tespit edilmiþtir.Daha sonra bölgeye Selçuklu'lar Döneminde ( M.S 11.yy - 13.yy ) yerleþilmiþ ve böylece Gordion'un 3000 yýlý aþkýn bir arkeolojik geçmiþe sahip olduðu görülmüþtür.





GORDÝON MÜZESÝ


1963 yýlýnda Ankara'nýn Polatlý ilçesine baðlý Yassýhöyük olarak tanýnan 500 nüfusa sahip küçük bir köyün yanýnda kuruldu. Bugün Gordion Müzesi'nde kronolojik bir sergileme sunulmakta, her dönem karakteristik örneklerle temsil edilmektedir. Üç vitrinde Eski Tunç Devri eserleri, bunu takiben Kral Midas ile son bulan Erken Frig Dönemine ait eserler yer almaktadýr. Bu eserler içinde Erken Demir Çaðýna ait el yapýmý çanak-çömlekler, Erken Frig Çaðýna ait Demir aletler, tekstil üretim aletleri sergilenmektedir. Yeni sergi solonunda Panoramik vitrin içinde M.Ö. 700 yýllarýna tarihlenen tahrip katýna ait tipik bir yapý sergilenmektedir. Yeni salonun geri kalan kýsmýnda M.Ö. 6 - M.S. 4. yüzyýla ait ithal edilmiþ Yunan seramiði, Hellenistik Çað ve Roma Dönemine ait malzemeler sergilenmektedir. Son bölümde ise ziyaretçiler Gordion'da ele geçen mühür ve sikke örneklerini izleme imkâný bulmaktadýrlar.


MÜZE YERLEÞÝM PLANI


Teþhir Salonu

Yeni Teþhir Salonu

Frig Mozaiði

Ýdare Bürosu

Tuvalet

Depo

Laboratuvar

Roma Mozaiði

Galat Mezarý

Konut (Ýkametgah)

Konut (Ýkametgah)



MÜZENÝN GELÝÞÝMÝ


Son yýllarda Gordion Müzesi'nin ziyaretçi sayýsýndaki büyük artýþ, burada yeni düzenlemeler yapýlmasýný gündeme getirmiþtir. Bu çalýþmalar içinde 180 m2'lik yeni depo binasý, 150m2'lik ek teþhir salonu, 30 m2'lik laboratuvar ve 35 m2'lik görüntü ile bilgilendirme salonu, 5000 m2'lik yeni açýk hava teþhir alaný yapýlarýn belli baþlýlarý arasýnda sayýlabilir.

Yeni kazýlan alan Friglerin mobilya yapýmýnda kullandýklarý sedir, kokulu ardýç, þimþir, sarýçam, ceviz ve porsuk fidanlarý ile aðaçlandýrýlmýþtýr. Bu yeni alana nakledilen Roma mozaiði ve Galat Mezarý yapýlan iþlerin bir bölümü olarak sayýlabilir.

MÜZE TEÞHÝR SALONLARI

ESKÝ TUNÇ ÇAÐI


Yaklaþýk olarak M.Ö. 3000'li yýllara (3000-2000) rastlayan Eski Tunç Çaðý, Gordion'da yerleþimin bilinen ilk safhasýdýr. Anadolu ve Yakýn Doðu'da, aletler ve diðer araç gereçlerin yapýmýnda kullanýlan tuncun (bronz) üretiminde, en son teknolojik adýmlarýn atýlmasý bu döneme rastlar. Daha eski bir dönem olan Neolitik (Yeni Taþ Çaðý) Dönemde ana malzeme taþ kullanýlmýþ ancak Gordion ve çevresinde bu döneme ait buluntulara rastlanýlmamýþtýr. Gordion'a yakýn bir baþka höyük olan Polatlý höyüðü'nde de Gordion'dakilere benzer buluntular ele geçmiþ, böylece Tunç Çaðý'nýn Gordion çevresindeki diðer mevkiilerde de kendini gösterdiði anlaþýlmýþtýr. Sergide bulunan elyapýmý seramik kaplar, özellikle gaga aðýzlý testiler, Orta Anadolu Eski Tunç Çaðý'nýn tipik örnekleridir.






Yaklaþýk olarak M.Ö. 3000'li yýllara (3000-2000) rastlayan Eski Tunç Çaðý, Gordion'da yerleþimin bilinen ilk safhasýdýr. Anadolu ve Yakýn Doðu'da, aletler ve diðer araç gereçlerin yapýmýnda kullanýlan tuncun (bronz) üretiminde, en son teknolojik adýmlarýn atýlmasý bu döneme rastlar. Daha eski bir dönem olan Neolitik (Yeni Taþ Çaðý) Dönemde ana malzeme taþ kullanýlmýþ ancak Gordion ve çevresinde bu döneme ait buluntulara rastlanýlmamýþtýr. Gordion'a yakýn bir baþka höyük olan Polatlý höyüðü'nde de Gordion'dakilere benzer buluntular ele geçmiþ, böylece Tunç Çaðý'nýn Gordion çevresindeki diðer mevkiilerde de kendini gösterdiði anlaþýlmýþtýr. Sergide bulunan elyapýmý seramik kaplar, özellikle gaga aðýzlý testiler, Orta Anadolu Eski Tunç Çaðý'nýn tipik örnekleridir.

POLATLI HÖYÜK KAZILARI


Gordion-Yassihöyük merkez bölgesindeki Polatlý Höyük kazýsý Seton Lloyd ve Nuri Gökçe tarafýndan 1949 yýlýnda bir kazý sezonunda tamamlanmýþtýr. 21. Boya bezekli kap, P.T. Tespit edilen toplam 31 yerleþim katý M.Ö. 3000-1200'e tarihlendirilmektedir. (Erken, Orta ve Geç Tunç Dönemleri). Polatlý Höyük'ten çýkan ve Eski Tunç Çaðma ait olan (M.Ö. 3. binyil) kaplarýn büyük çoðunluðu Gordion eserleriyle mükemmel bir benzerlik gösterir. Bu örneklerden en ilgi çekici olaný arkeologlar tarafýndan DEPAS olarak adlandýrýlan uzun gövdeli, çift kulplu kadehler biçiminde olup, Kuzey-Batý Anadolu'daki Troya'dan Kuzey Suriye'ye kadar geniþ bir alanda görülmektedir.

ORTA TUNÇ ÇAÐI


Anadolu'da Orta Tunç Çaðý, Eski Assur Ticaret Kolonileri ve Eski Hitit Krallýðý (M.Ö. 2000'li yýllarýn ilk yansý) zamaný olup bu iki dönem sýrasýyla Kayseri yakýnlarýndaki Kültepe-Kaneþ ve Boðazköy-Hattuþa (Çorum ili) kazýlan ile en iyi þekilde bilinmektedir. Gordion Müzesinde teþhir edilen bu döneme ait eserlerin çoðu, müzenin güneydoðusunda uzanan bir mezarlýkta bulunmuþtur. Gömüler iri küplerin içine konulmuþtur. Ana yerleþim höyüðünden çýkarýlan hiyeroglif yazýlý kil bir mühür baskýsý (bulla), burada yaþayan insanlarýn Eski Hitit hakimiyet bölgesiyle iliþki içinde olduklarým göstermektedir.



GEÇ TUNÇ ÇAÐI


Geç Tunç Çaðý (M.ö. 1500-1100), baþkenti Boðazköy-Hattuþa olan Hitit Ýmparatorluðu'nun Dönemidir. Bu dönemde, Gordion'un nasýl bir öneme sahip olduðu belirsizdir. Sergilenen çanak çömlekler çarkta yapýlmýþ ve toplu üretilmiþ olup diðer Hitit merkezlerindekiler gibidir ve bu nedenle, yerel ekonominin, Hitit hakimiyet bölgesi ile baðlantýlý olduðunu ortaya koyar. Bu tür baðlantýlarýn öne sürülmesinin bir nedeni de, Gordion buluntularý arasýndaki üzerinde Hitit hiyeroglif yazýtlý mühür baskýsý bulunan çömlek kulbudur.



Frig Dönemi(Demir Çaðý)


Gordion'da Frig Dönemi M.Ö.1000 yýllarýnda baþlar ve muhtemelen M. ö. 4. yy sonlarýna kadar sürer. Hititceden oldukça farklý bir Hint-Avrupa dili kullanmýþ olan Frigler'in Anadolu'ya, Güneydoðu Avrupa'dan göç ettikleri sanýlmaktadýr.Bunu destekleyen bir unsur da, dillerinin Yunanca ve belki de Trakyalýlar'ýn kullandýðý dil ile benzerlikler göstermesidir.



Erken Demir Çaðý'nda Elyapýmý Çanak Çömlekler


Gordion'da Tunç Çaðý sonrasý ilk katmanlarda ele geçmiþ ve bazýlarý cilalý olan, bir çeþit elyapýmý çömleklerin, Avrupa'dan gelen bu yeni yerleþimcilerin en erken kanýtlarý olmasý kuvvetle muhtemeldir. Çanak çömlekler, Güneydoðu Avrupa'nýnkilerle genel benzerlikler taþýmaktadýr. Ana yerleþim höyügündeki kazýlar, M.Ö. 8.yy sonlarýna doðru, Erken Frig Dönemine ait geniþ bir mimari devreler zincirin! açýða çýkarmýþtýr. 9. yy yaþanýrken Gordion, anýtsal binalarla dolu, etrafý surlarla çevrili bir kale haline gelmiþtir ki bu olay, belki de Frig Devleti veya Krallýðý'nýn baþlangýcým göstermektedir.Frig Kralý Gordios muhtemelen adýný bölgeye "Gordion" olarak vermiþtir. Gordion, "Gordios'un tahtý" anlamýna gelen "Gordieion'un kýsaltýlmýþ hali olabilir.

Kabartmalý Ortostatlar


Kuzey Suriye'deki Kargamýþ ve Zincirli kazý bölgelerinden de en iyi þekilde bilinen, kabartma desenlerle oyulmuþ bir dizi dik taþ ortostatlar, büyük olasýlýkla Frig Kalesi'nin bu ilk aþamalarýna aittir. Bir veya daha çok anýtsal binalar için temel teþkil eden bu ortostatlar, mimari kullanýmlarý ve yontma tarzlarýyla kuzey Suriye, Neo-Hitit dünyasý ve Orta Anadolu'nun doðu kýsmý (Tabal) ile yakýn iliþkileri göstermektedir. Muhtemelen bir giriþ kapýsýnda duran arslan belki de þeytani ruhlarý savuþturmak için tasarlanmýþtýr.

KRAL MÝDAS'IN ERKEN FRÝG KALESÝ


M.Ö. 8.yy'a ait Assur metinlerinde adýndan söz edilmesi itibariyle Frig kralý Midas'ýn, ayný zamanda tarihe mal olmuþ önemli bir kiþilik olduðu anlaþýlmaktadýr. Bu tarihlerde, Gordion Kalesi üstte yer alan planda gösterilen yere kadar geniþlemiþtir. Bir duvar ile ayrýlan iki büyük avlu "Saray bölgesini" oluþturmaktadýr. Avlular, bugün megaron olarak adlandýrýlan geniþ merkezi bir hol veya bir antre ya da bir taraçadan oluþan bir yapý çeþidi ile çevrelenmiþtir. Megaron l kerpiç ve ahþap kullanýlarak inþaa edilmiþtir. Megaron 2 taþtan inþaa edilmiþ olsa de benzer bir ahþap iskelete sahiptir. Binanýn, çoðunlukla geometrik desenli, çakýltaþý mozaik bir zemini vardýr; bu zemin, kendi çeþitleri arasýnda bilinen en eski çakýltaþý mozaik örneðidir. Asýl mozaik kalýntýlarý müze dýþýnda sergilenmektedir. Megaron 2'nin taþ duvarlarý, figürlü ve soyut pek çok oyma desenler taþýmaktadýr. Desenlerin arasýnda, çift meyilli tavanlarý ve boynuz þekilli tavan baþlarým (akroterleri) gösteren bina cepheleri vardýr. Megaron 2'nin yakýnýnda bulunan, gösterimdeki orijinal akroter, binanýn tacý olarak kullanýlmýþ olmalýdýr.




Bu akroter, Ankara'daki ve Afyon-Eskiþehir arasý Daðlýk Frigya arazisindeki bina cephelerinin resmediliþiyle ve kimi zaman Kybele olarak da bilinen Frig tanrýçasý Matar (Ana) ile ilgili anýtlar vasýtasýyla bilinen bir çeþittir. Megaronlarýn en büyüðü, Megaron 3, balkonlarý ve çatýyý desteklemesi için zemininde karýþýk bir ahþap kiriþ sistemine sahiptir. Bina, fildiþi süslemeli ahþap mobilyalar dahil olmak üzere, oldukça güzel ve lüks eþyalar içermektedir. Muhtemelen de, saray bölgesinin merkez binasý olarak hizmet vermiþtir. Saray bölgesinin güney-batýsýnda yer alan CC ve çok odalý Teras binalarý temel olarak yiyeceklerin hazýrlanýþý, dokuma imalatý ve merkezi saray ekonomisiyle baðlantýlý olmasý muhtemel faaliyetler için kullanýlmýþtýr. Bu binalarýn temel özellikleri bilinmektedir çünkü M.Ö. 700'lerde yaþanan büyük bir yangýn Frig kalesini yýkmýþ ancak binalarýn içinde bulunan malzemelere zarar vermemiþtir. Yýkým, muhtemelen Frigya'nýn Kimmerler tarafýndan istilasý ile baðlantýlýdýr; Kral Midas da, bu olayla baðlantýlý olarak ölmüþ olabilir. Bu olay her ne kadar Frigler için bir felaket olsa da, bu yýkým katmaný arkeologlar için ana buluntulardan biridir. Çünkü bizlere bir anda, tarihte yaþanmýþ olan Frig hayatinin ve Frig materyal kültürünün zengin bir fotoðrafýný verir.

ERKEN FRÝG ÇÖMLEKÇÝLÝÐÝ


Yeme, içme, saklama ve diðer amaçlý seramik kaplar çok miktarlarda ve oldukça geniþ çeþitlilikte kullanýlmýþtýr; birçoðu, renklendirilmekten eritmeye kadar ateþin izlerini taþýr. Gövdeye yapýþýk emziði süzgeçli kaplar özellikle karakteristik nitelikler taþýyan çeþitlerdir; bunlar büyük olasýlýkla bira veya diðer içeceklerle baðlantýlý olarak kullanýlmýþlardýr. Her ne kadar, erken kaledeki çanak çömlekler tek renk (monocrom) olsa da, ele geçen boyalý-bezekli kaplar çoðunlukla çok çeþitli geometrik desenlerle, incelikle ve özenle süslenmiþtir.



Erken Frig Demir Uygulamalarý


"Demir Çaðý" ifadesi aletlerin ve diðer uygulamalarýn yapýmýnda demirin bronz yerine tercih edilen madde haline gelmesini belirtmektedir. Frig kalesinin yanmýþ binalarýnýn, bronz aletlerin azlýðýna karþýn nitelik ve nicelik bakýmdan bol miktarda demir malzemeye sahip olmasý, Gordion'un tamamý ile Demir Çaðý'na tarihlenmesinin kanýtýdýr.



Erken Frig Dokuma Üretimi


Daha sonraki zamanlarda, Frigler dokuma üretimlerinden dolayý Yunanlýlar ve Romalýlar tarafýndan iyi biliniyorlardý. Ýþte bu yüzden, Teras ve CC binalarýnda geniþ kapsamlý dokuma imalatým görmek özellikle ilginçtir. Kil milin dönüþleri ipliðin yünden yapýlýþýnýn açýk kanýtýdýr. Sýra halinde düþmüþ olarak bulunan piþmemiþ kilden dokuma tezgahý aðýrlýklarý, dokuma tezgahlarýnýn binanýn içerisinde nerede durduklarým gösterir. Ayrýca, tezgahlarý iþletmek için kemik mekikler ve dikiþ için demir iðneler mevcuttur.



Diðer Erken Frig Buluntularý


Yanmýþ kalede, diðer maddelerden yapýlmýþ buluntular, bazen istisnai parçalar olsa da, sayýca azdýr. Örneðin, küçük bronz hayvan figürleri, bronz kazanlar, Megaron 3'te bulunan fildiþi bir sandalye kolu ve iþlemeli mobilyalar için diðer fildiþi parçalar, bu buluntular arasýnda sayýlabilir. Ayrýca burada uygulanmýþ olan cam boncuk kuyumculuðu da, Gordion'a büyük olasýlýkla Suriye-Levanten bölgesi (bugünkü Suriye, Lübnan, israil bölgesi) veya Mezopotamya'dan ithal olarak gelmiþtir.



Frig Yazýtlarý


Erken Frig Döneminin sonlarýnda, Frigler belli bir okuryazarlýk düzeyine gelmiþlerdir. Kazý bölgesinde bulunmuþ olan Frigçe yazýtlar, M. ö. 4. yy'a devam etmektedir. Frig alfabesi Eskiçað Yunan alfabesinden uyarlanmýþ görünmektedir; bu yüzden her ne kadar dilin kendisi çok az anlaþýlsa da çoðu karakterler Yunan ses deðerlerini koruduðundan Frig yazýsý okunabilmektedir. Frigçe Hint-Avrupa dil grubuna dahil olduðundan, Yunanca ve Ýngilizce gibi daha iyi bilinen dillerle benzerlikler taþýmaktadýr. Örneðin; bir çift ayak izini gösteren taþ yazýtýn üzerindeki -podas- kelimesi Yunanca'da da -podas- (ayak) anlamýna gelmektedir. Gordion'da bulunmuþ olan çok sayýda Frig yazýtýnýn büyük bölümü kýsa olup fýrýnlanmýþ seramik kaplara kazýnmýþtýr.