Ahmet Kaya - Ah Ulan Rıza


Neden hala gelmedi?

Saati mi şaşırdı bu hıyar?

Gerçi hiç saati olmadı ama..

En azından birine sorar.

Cebimde bir lira desen yok

Madara olduk meyhaneye

Ahh eşek kafam benim.

Nasıl da güvendik bu hergeleye?

Gelse balığa çıkacaktık

Ne çekersek kızartıp rakıyla yutacaktık.

Kafamız tam olunca şarkılar döktürüp,

Enterasan hayellere dalacaktık.

Bu sandalı geçen hafta çalıntıdan düşürdük

Arkadaşlar ısrar etti,

Biz de iyi olur, bize uyar diye düşündük.

Saat sekizde gelecekti.

Bana beş milyon borç verecekti..

Yoksa O nemrut karısıkaçtı da,

Onun peşinden mi gitti?

Eğer öyleyse yandık

Gudubet gene yaptı yapacağını

Geçen sene merdivenden itip

Kırmıştı Rıza’nın bacağını

Korkuyorum, bir gün ya kendini asacak,

Ya da horlarken Rıza’yı boğacak.

Bak şimdi acıdım, aşkolsun adama...

Ben olsam vallahi başedemem

Hele beş tane velet var ki boy boy,

Allah’tan düşmanıma dilemem

Aslında iyi çocuktur Rıza , efendi huyludur.

Herkesin suyuna gider.

Yoksa, kalıba vursan hani,

Tek başına on tane adam eder.

Bir keresinde hiç unutmam,

Üç beş zibidi haraca dadandı.

Rıza sandalyeyi kaptığı gibi

Herifleri hastaneye kadar kovaladı

Aynı mahallede büyüdük,

Aynı kızları sevdik,

Aynı kafadaydık.

Orta ikiden bıraktık, matematik ağır geliyordu.

Biz başka havadaydık.

Aynı gömleği giyer, aynı sigaraya takılır,

Aynı takımı tutardık.

Fener’in maçına iddiaya girer,

Millete az mı yemek ısmarlattık.

Bir tek askerde ayrı düştük.

Bana Bornova düştü, ona Gelibolu.

Döner dönmez evlendirdiler,

En büyük salaklığı da bu oldu.

Ben se hiç düşünmedim, zaten param yoktu.

Hep tek tabanca gedim...

Benim beğendiğimi anam istemedi,

Onun gösterdiğini ben sevmedim.

Neyse bunlar derin mevzu..

Anlaşıldı bu herif gelmeyecek

Ufaktan yol alayım.

Anam evde yanlız, şimdi meraktan ölecek.

Gittim, vurdum kafayı yattım.

Rüyamda gördüm gülümseyerek geldiğini...

Ne bilirdim yolda kamyon çarpıp,

Hastaneye kavuşmadan can verdiğini?

Vay be Rıza...........

Sonunda sen de düştün Azrail’in peşine

Dün boşuna günahını almışım.

Ne olur kızma bu kardeşine...

Öğlen kahvede söylediler. Rıza ölmüş dediler.

Ne kolay söylediler.

Sanki dev bir taş ocağını,

Kökünden dinamitleyip, üstüme devirdiler

Ahh dostum... O kocaman gövdene

O beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler?

O zalim tabutun tahtalarını,

Senin üzerine nasıl böyle çivilediler?

Yani sen şimdi gittin...

Yani bir daha olmayacak mısın?

Yani bir daha borç vermeyecek,

Rakı ısmarlamayacak mısın?

Peki, beni kim kızdıracak?

Kim zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak?

Peki, beni bu köhne dünyada

Senin anladığın kadar kim anlayacak?

Ulan Rıza.....

Ne hayallerimiz vardı oysa...

Ne acayip şeyler yapacaktık.

Totoyu bulunca dükkan açıp,

Adını Dostlar Meyhanesi koyacaktık.

Talih yüzümüze gülecekti be...

Karıyı boşayıp,

Sıfır bir Mercedes alacaktık.

Hafta sonu iki yavruyu kapıp

Boğaz yolunda o biçim fiyaka atacaktık.

Ah ulan Rıza.......

Bu mahallenin nesini beğanmedin de,

Öte yana taşındın?

Arasıra gıcıklaşırdın ama inan...

Benim en kral arkadaşımdın.

Ulan Rıza....ben şimdi bu koca deryada tek başıma ne halt

ederim?

Senden ayrılacağımı sanma...

Birkaç güne kalmaz ben de gelirim.








<div>
___________________________________________________________________________


Bir Başkası Seni Bir Ömür Boyu Sevse,Benim Bir Anlık Sevdigim Kadar Sevemez ..[/b]



Bazen dayanmaktır sevmek, hayat nerden vurursa vursun ayakta durabilmek,


Bazen yaşamaktır sevmek, soluksuz ciğer gibi sevgisiz kalbin duracağını bilmek,


Bazen ağırdır sevmek, sevdiğine layık olabilmek ve


Bazen hayattır sevmek birini çok uzaktayken bile yüreğinde taşıyabilmek,


Bazen ise fedakarlıktır sevmek sevdiğin için HERŞEYİNDEN