R-Serisi dinamizmi ve geniş iç hacmi heyecan verici bir biçimde birleştirir. Hareketi ve aynı zamanda rahatı sevenler ve bu keyfi başkalarıyla paylaşmak isteyenler için.

V6 CDI dizel motoru (165 kW/224 PS) tork uzmanıdır. R 320 CDI, 510 Nm ile üç R-Serisi motorunun en güçlüsüdür. Bunu daha da iyileştirilmiş Common-Rail enjeksiyon sistemi – Piezo enjektörleri üzerinden çoklu püskürtme – ve değişken bir turboşarj sağlar. R 320 CDI’da yüksek performans, düşük yakıt tüketimi ve düşük emisyonla birleştirilir. Çünkü CDI motoru standart olarak bir dizel partikül filtreye sahiptir ve alışılmış sistemlerin tam tersine bu filtre yakıt katkısı yoktur. Bu da düşük CO2 emisyonlarında yüksek sürüş performansı sağlar.
Egzozdaki kurum parçacıklarını % 95 oranında yok eder ve böylelikle R 320 CDI EU4 normu sınır değerlerinin altında kalır.
R 350 mütevazi bir görünümle de heyecan uyandırılabileceğini gösterir. Dört supap teknolojisine ve kademesiz eksantrik mili ayarına sahip V6 silindiri bu sınıfın en güçlü motorlarına dahildir. 200 kW (272 PS) ile seri ara hızlanmalarda yüksek çekiş gücünü kanıtlar. Benzinli motor büyük viteslerde bile uygun tüketim değerlerinde de rahat bir sürüş sağlar.
Grand Sports Tourer grup seyahatlerini tekrar konforlu hale getiriyor.
Altı kişi başka nerede bu kadar geniş bir mekanın tadını çıkarabilir ki?
Geniş iç mekanın sırrı tamamen yeni araç konseptidir: Alışılmış Sedanların aksine R-Serisi Three-Box dizaynında (Motor bölmesi/iç mekan/bagaj) değil Two-Box dizaynında (Motor bölmesi/iç mekan) tasarlanmıştır. Bu sayede karoseri uzunluğunun % 64’ü iç mekan kullanımına sunulmuştur. 4,922 metrelik uzunluğuyla R-Serisi birçok Sedandan daha öndedir. Böylelikle altı yolcu da cam kenarında oturmanın keyfini çıkarır ve yükseltilmiş oturma konumu sayesinde iyi bir görüş sağlanır.
Tüm bunlar sizin için yeterli değilse 5,157 metrelik uzun modeli seçin. Bu model özellikle üçüncü sıradaki yolculara konfor bakımından avantaj sunar.
Havadar mekan hissini istek üzerine temin edilebilen panorama cam tavan ile artırabilirsiniz. İsteğe bağlı olarak temin edilebilen panorama cam tavan neredeyse tüm tavanı kaplayacak şekilde açılır ve böylelikle diğer alışılmış sürgülü tavanlardan oldukça büyüktür.
Böylece mükemmel bir açık mekan hissi veren geniş ve aydınlık bir iç mekan sağlanmış olur.
PRO-SAFETM – Mercedes-Benz’in 5-P güvenlik felsefesi
Başlangıçta görünmeyen bir devrim vardı. Mercedes-Benz 46 yıl önce pasif güvenlik tedbirleriyle ürettiği ilk otomobili tanıttığında katlanma bölgelerine sahip güvenli yolcu hücresi gibi yenilikler çıplak gözle görünmüyordu.
Mercedes-Benz o tarihten beri güvenlik alanında daima öncü oldu. 1978 yılında yıldızlı otomobil ABS’nin başarılı olmasına yardımcı oldu, sadece üç yıl sonra hava yastıkları kemer gerdiriciler ile birlikte dünya çapında bir yenilik olarak sunuldu. Bu liste ESP® veya PRE-SAFE® ile devam etti.
Bütün bunlarla Mercedes-Benz tek bir amaç edindi: Kazasız sürüş vizyonu. Vizyonun gerçekleşmesi için biraz zamana ihtiyaç vardı. Fakat PRO-SAFETM ile hedefe bir adım daha yaklaşılmış oldu.
PRO-SAFETM artık güvenliği aktif ve pasif olarak ayırmıyor, aksine Mercedes-Benz’in geleceği gösteren, komple bir güvenlik fikrini yansıtıyor.
Yani Mercedes-Benz ABS’den ESP®’ye kadar değil de A’dan Z’ye kadar güvenlik fikrini benimsiyor.
Sürüş esnasında konfor sayesinde sürücünün yükünün hafifletilmesi amaçlanır. Ayrıca yardımcı sistemler sürekli olarak sürüş durumunu denetler ve tipik tehlikeler ortaya çıktığında sürücü uyarılabilir ve desteklenebilir. Ayrıca tedbir olarak koruyucu önlemler devreye girebilir.
Kaza kaçınılmaz olsa bile, önceden algılanabilir. Bunlar, yolcuların hazırlandığı ve daha iyi korunabildiği önemli saliselerdir. PRO-SAFETM kazadan sonra da görev üstlenir. Daha kötü olayları engelleyebilir ve örneğin daha sonra oluşabilecek kazaları azaltabilir.
Gördüğünüz gibi güvenlik Mercedes-Benz’de birbirine bağlı ve bütünsel olarak tasarlanmıştır. Bu da tam olarak PRO-SAFETM ‘in çekirdeğini oluşturur.
PRO-SAFETM
PRO--SAFETM , Mercedes-Benz’in beş P’sinin ve güvenlik konseptinin esas noktasıdır. PRO-SAFETM yıldızlı markanın tüm trafikte bulunanlar için en yüksek güvenlik iddiasını simgeler. Buna sadece simülasyonlar, testler ve gerçek kaza araştırmaları değil aynı zamanda örneğin tam elektronik ABS, hava yastıkları ve kemer gerdirici gibi mil taşları ile güvenlik teknolojisini sürekli geliştiren Mercedes-Benz’in öncü ruhu da katkıda bulunur.
PERFORM-SAFETM
Bu P sürüş güvenliğine katkıda bulunabilecek önlemleri kapsar: Örneğin; dikkatin trafikten uzaklaşmasını en aza indiren, sürücünün yükünü hafifleten kumanda ve gösterge konsepti, LINGUATRONIC gibi akıllı sistemler konfor sağlar. Buna ilave olarak,sürücüye yardımcı olan, onu tehlikelere karşı uyaran ve duyarlı hale getiren yardımcı sistemler mevcuttur. ESP® Elektronik Stabilite Programı yardımcı sistemlere örnektir. Böyle sistemler hissettirmeden bir sonraki P’ye geçerler.
PRE-SAFE®
PRE-SAFE® sürekli olarak gelişme halindedir: Olası bir kazadan sonra yolcu güvenliğini artıran, önceden tepki verebilen ve önleyici önlemler alabilen sistemleri içine alır. PRE-SAFE® çift yüzlü kemer gerdiricinin yanı sıra sürgülü açılır tavanın otomatik kapanması ve koltuk ve kemerler için konumlandırma sistemlerini içerir.
PASSIVE-SAFE
Burada yolcuları olası bir kazada olabildiğince iyi korumak amaçlanır. PASSIVE-SAFE partner koruması gibi bireysel korumayı içine alır. Bireysel korumaya, dayanıklı yolcu güvenlik hücresinin yanında uyarlanabilir hava yastıkları, cam hava yastıkları veya çarpışmada etkinleşen koltuk başlıkları gibi sistemler de katkı sağlayabilir. Partner korumasına örneğin pürüzsüz yüzeyli karoseri ve eğrilebilen tampon da dahildir.
POST-SAFE
POST-SAFE, bir kazadan sonra daha kötü olayların meydana gelmesini önleyen önlemleri içine alır: arka aksın önündeki korumalı bölgede yer alan bir depo ve ağır çarpışmalardan sonra motorun otomatik olarak kapatılması. POST-SAFE ayrıca kazadan sonra meydana gelebilecek kazaları önleyecek ve flaşör tertibatının otomatik olarak devreye girmesi gibi kaza yapan aracın bulunmasını kolaylaştıracak önlemleri içerir. Ayrıca kilitleri otomatik olarak açılan ve kolaylıkla açılabilen kapılar bir kaza sonrasında yolcuların daha hızlı bir şekilde kurtarılmasına katkıda bulunur. Diğer bir katkı da Mercedes-Benz’in internette bulabileceğiniz dünya çapındaki kurtarma ekipleri için sunulan kurtarma el kitabıdır.