Ýþte Baþbakanýn Ecdadýmýz dediði Kanuni Sultan Süleyman...
Hükümetin ve diziye kýzanlarýn asýl derdi ne harem entrikalarý, ne Hürrem’in ihtirasý, ne giyim kuþam.
Onlar asýl gelecek bölümlerden korkuyorlar; Türk halkýnýn gerçekleri öðrenmesinden ürküyorlar.
Çünkü “Muhteþem“ denilen Süleyman, en yakýn arkadaþý, önce “Makbul“ sonra “Maktul“ Ýbrahim Paþa olarak anýlan Ýbrahim’den baþlamak üzere, herkesi öldürtecek.
Yakýþýklýlýðý ve sevimliliði ile izleyiciye kendini çok sevdiren Þehzade Mustafa, Hürrem ve Rüstem’in hileleri sonucunda boðdurulacak.
Þehzade Mehmet eceliyle öldüðü için bu akýbetten kurtulacak ama dizideki o sevimli çocuk yani Bayezid yaðlý ilmekten kaçamayacak. Ýltica ettiði Ýran sarayýna, babasýnýn emriyle gönderilen Osmanlý cellatlarý tarafýndan oðullarýyla birlikte katledilecek.
Bayezid ve dört oðlunu Kazvin zindanýnda boðan cellatlar, bununla da yetinmeyecekler. Bursa’ya giderek Bayezid’in matem içindeki hanýmýnýn kucaðýndaki üç yaþýnda çocuðu da boðacaklar.
Hürrem’in tahta çýkarmak istediði hasta ve kambur Cihangir ise aðabeyi Mustafa’nýn katlinden sonra þiddet ortamýna daha fazla dayanamayarak genç yaþta vefat edecek, adýna cami yaptýrýlan Cihangir semti de yüzyýllar sonra “Yalan Dünya“ dekoru hâline gelecek.
Süleyman Zigetvar’da öldüðünde, tahta geçebilecek tek oðul hayatta kalmýþ olacak. O da içkiye düþkünlüðü ile bilinen, Ýstanbul’a morarmýþ bir halde sedye üstünde getirilen ve padiþah olduktan sonra bir sarhoþluk anýnda hamamda kayýp kafasýný çarparak ölen Sarý Selim.
Ve tarihler, Süleyman sonrasýný “Duraklama Devri“ olarak yazacak.
Zülfü Livaneli
![]()
Yer imleri