Her ne kadar IPTV (İnternet Temelli Televizyon Teknolojisi) gibi yeni bir teknoloji gündemde olsa da uydu yayınları popülerliğini yitirmiyecektir. Uydu TV yayınlarının, dijital platformların ve IPTV teknolojisinin birbiriyle paralel şekilde gelişip devam edeceğine inancımız tamdır.

Antenler, elektromanyetik dalgaları yaymak ve yakalamak için oluşturulmuş elektronik devre elemanlarıdır. Bir anten aynı anda hem alıcı hem de verici görevi görebilir. Uzun mesafeler arasındaki ses ve görüntü taşıması kablo ile yapılırsa oldukça masraflı olur ve sürekli bakım gerektirir. Bunun yerine antenlerin kullanılması bu sorunu çözmüştür. TV antenleri ve uydular, boşlukta yayılmakta olan elektromanyetik dalgaların amaca uygun olanını yakalar, kuvvetlendirir ve alıcı cihaza aktarır. TV antenlerinde yön çok önemlidir. Yön, yayının oldu¤u do¤rultu ile ilgilidir. Özellikle yüksek frekansta ve yönlendirilmiş vericilerde, alıcı antenle verici anten birbirlerine doğru olmalıdır. Ayrıca antenin direnci, iletken hattın direnci ve alıcının giriş direnci birbirine eşit değilse sinyal kayıpları yaşanabilir. Bu nedenle anten kurulumu mutlaka yeterli teknik bilgi ve donanıma sahip profesyonel servislere yaptırılmalıdır.

Bu tür sistemlerde kesinlikle receiverlara giden kablo RG6
Parabol, Offset, Şat, Multifocus olarak değişik tipte çanak antenler vardır. Bunlar kullanmak istediğimiz uyduya göre değişik ebatlarda üretilmektedirler (44 cm – 5 m). Ülkemizde en sık kullanı lan antenler 90 cm – 120 cm Offset olanlardır. Parabol antenler gökyüzüne daha geniş açı ile bakan daha yuvarlak ve merkez bombesi biraz daha fazla tipteki antenlerdir. Offset antenler ise ufuk açısına daha fazla bakarlar ve elips şeklinde daha ince bombelidirler. Offset antenler yapılarından ötürü daha fazla sinyal toplayabilirler ve özellikle kış aylarında çok daha az kar tutarlar. Ancak 120 cm üzerinde Offset çanak kullanmayı istemeniz ufuk çizgisine doğru yapacağı açıdan dolayı çatıya teması önlemek amacıyla çok daha uzun anten borusu kullanmayı gerektirecek ve bu da antenin çok daha fazla rüzgar basıncına maruz kalmasına neden olacaktır.

Antenlerin bu fiziksel yapılarından dolayı 150 cm Parabol bir antenin yerine 120 cm Offset bir anten kullanılabilir, ancak bazen izlemek istediğimiz uydunun bulunduğumuz yere izdüşümü (footprint) nedeniyle büyük çapta bir anten kullanmak durumunda kalabiliriz. Uydular yörüngeye yerleştiklerinde hitap edebilecekleri bölgelerde en küçük çapta antenlerle izlenebilecek şekilde görev yaparlar. Ana bölgenin dışına doğru gittikçe bu uydudaki kanalları izlemek her zaman daha büyük çaplarda anten gerektirecektir. 42° Doğu yörüngesinde bulunan Türksat uydumuzdan örnek verecek olursak, Türkiye’de hemen her bölgede tüm kanallar 90 cm Offset bir anten ile izlenebilirken Almanya’da yaşayan gurbetçilerimiz ana bölgesi Türkiye olan kanalları 2-3 m çanak antenlerle bile zor izleyebilmektedirler.

Hemen her tip Offset antene bağlanabilen DiSEqC motorlar sayesinde bu antenler hareket özelliği kazanabilmekteler. Motorun taşıyabileceği yük miktarına göre elbette Parabol antenlere de bu motorlar takılabilmektedir. Çanak anten daha önceden monte edilmiş olsa bile bu motorların takılması ve USALS destekli uydu alıcısı sayesinde kurulması gayet kolay olduğundan kullanıcı bu işlemi kendi başına bile yapabilmektedir. Ancak USALS desteği bulunmayan uydu alıcılarında bu işlem profesyonel bir ustayı gerektirecektir. Hareketli sistemin 150 cm ve üzeri bir Parabol çanağa takılmak istenmesi durumunda 36 v pulse hareket kolu bu hareketli sisteme uygun imal edilmiş antene bağlanacaktır. Bu durumda çanağı döndürebilmek için uydu alıcısının pozisyoner kısmının olması gerekecektir. Tüm dijital uydu alıcıları DiSEqC motor desteği sağlamakta ancak pozisyoner bu özellikte üretilmiş uydu alıcılarda mevcuttur.

Flat antenler diğerlerinden hem çap olarak hem de sinyal toplama açısından daha verimlidir. Şöyle ki; 44 cm x 44 cm ebatlarında bir şat anten 80 cm’lik Offset bir antenin toplayabildiği sinyali toplayabilmektedir. Bu sayede hem görüntü kirliliğinden kurtuluyorsunuz hem de yer tasarrufu yapmış oluyorsunuz.

Çoklu antenler (Multifocus); birden fazla uyduyu alabilecek şekilde ayarlanmış antenlerdir. Olayın mantığı şudur; uydulardan yollanan sinyaller çanak antende toplanır, çanak antenin tam odak noktasında olan LNB’ye yansıtılır. Çanak anteninizi 42° Doğu uydusunda bulunan Türksat 3A uydusuna ayarladığınızı farzedelim. Anteniniz 42° Doğu yörüngesine dönük iken, Türksat 3A uydusunun sağında ve solunda bulunan diğer uydulardan da sinyal alabilmektedir. Bu sinyaller farklı odak noktasındadır ve LNB’ye yeterince güçlü ulaşmaz. İşte multifocus antenlerin çoklu odağa sahip olma özelliğinden dolayı bu sağda solda duran diğer uydulardan gelen sinyaller daha iyi toplanmakta ve her uydunun odak noktasına koyduğunuz LNB ile ayrı ayrı bu uyduları izleyebilmektesiniz. Flat ve Multifocus antenler basit uydu antenlerine göre haliyle daha pahalıdırlar.

Birbirine uzak uyduları tek çanak ile alabilmek için çoklu uydu çanak sistemi kullanılır.



Anten sistemindeki kayıplar
Antene yakın binalar, ağaçlar, dağ vb. gibi engeller varsa, antenden alınan enerjinin bir kısmı emilir. Antenin uç kısımları bu gibi engellerden uzak tutulmalıdır. Anten yakınlarındaki iletken yüzeyler, çıkan enerjiyi tekrar antene yansıtır. Bu yüzden antenler direk, metal, çatı ve binalardan uzak tutulmalıdır. Rutubetin olduğu yerlerde kaliteli yalıtkanlar kullanılmalıdır (ör: porselenler). Antenler uzunsa, uçlar arasındaki voltaj farkları azdır. Boyunu uzatmak için seri bobin, kısaltmak için seri kondansatör bağlanır.

Antenlerin yer seçimi
Montaj yapılacak yerin keşfi sırasında 3 şeye özellikle dikkat edilmelidir.

1. Anten direğinin sağlam bir şekilde tespit edilebileceği bir zemin bulunması. (Beton platform, çatı terası, asansör makine dairesi üstü türü zeminler bu iş için özellikle uygun olmaktadır.) Sabit antenler için zeminin düşey veya yatay, hatta eğimli olması sorun değildir. Çelik dübel ankorajının uygun şekilde yapılabileceği tercihen beton zemin aranmalıdır. Böyle bir zemin bulunamaması halinde çelik konstrüksiyon veya betonarme olarak bu zemin hazırlanır. Kiremit çatılarda çatı mahyası, anten montaj ayağı ve matkap girecek kadar kiremitler söküldükten, tahtalar kesilip açıldıktan sonra, ayak çatı tavan betonuna çelik dübeller ile monte edilir. Antenin ve direğinin büyüklüğüne göre 8-16 mm arası çaplı dübeller kullanılır. Esnemesi olmayan ahşap konstrüksiyon üzerine veya balkon demirlerine de montaj yapılabilir.

2. Montaj noktasının söz konusu uydu azimut ve elevasyonunda gökyüzünü engelsiz görebilir durumda olması. (Hareketli antenler için bu tüm sabit uyduların bulunduğu Clarke kuşağını görebilmesi demektir.) Ayrıca montaj noktasının yerelmikrodalga linklerinin veya kuvvetli manyetik alanların güzergahı üzerinde de bulunmamasına dikkat edilmelidir.

3. Montaj noktasının servis ve ayar işlemleri sırasında ya da daha sonra başka bir uyduya ayar değişikliği yapmak istendiğinde çanağın döndürülebilmesini veya LNB’ye elle erişilebilirliği engeller bir konumda olmaması ve çanağın mekanik olarak hasar görebileceği şiddetli rüzgarlar, atılan – uçuşan objeler, konaklayan iri kuşların güzergahında bulunmaması gereklidir. fiiddetli is, kurum, çamur, böcek istilası veya kimyasal kirlenmelere maruz kalınacak yerlerin seçilmemesi gerekir. Antenin görüş alanı önüne daha sonra geçebilecek konstrüksiyon, inşaat veya büyüyen ağaçlar antenin çalışmasını engeller. Yıldırım çekebilen açık alanlarda özel tertibat gerekir. Ayrıca çanak anten güneş ışınlarını da LNB üzerine odakladığından güneşin öğlen saatlerinde tam da uydunun bulundugu pozisyondan geçtiği durumlarda oluşacak yüksek hararet LNB’yi tahrip edebilir.

Antenlerin kuruluşu sırasında dikkat edilmesi gereken noktalar
Seçilen konuma anten direğinin sağlam bir şekilde tespit edilmesi anten montajının en önemli kısmıdır. Hareketli (polar) antenler için direğin yere 90 derece dik tespit edilmiş olması gerekir. Bu durum anten montaj ve ayarına geçilmeden önce ölçülerek kontrol edilmelidir. Vidaların daha sonra rüzgar vibrasyonuyla kendiliğinden gevşemesini engellemek için daima yaylı pullar kullanılmalıdır. Eğer anten demir aksamının kaplamasına korozyon bakımından yeterince güvenmiyorsanız sonraki bir servis sırasında korozyon yüzünden açılamaz duruma gelmesini engellemek için de vida ve elevasyon çubuğu dişlerinin ince bir gres tabakasıyla kaplanması tavsiye edilir. Direğin tespit edildiği zeminin bir alt kat ile su yalıtımını bozmamak için hem ankrajın yapılması sırasında hem de direk montajından sonra özel yalıtım önlemleri almak gerekir. Seçilen anten, kullanıldığı yerin özelliklerine uygun olmalıdır. Polyester (fiberglass) antenler, mekanik (rüzgar yükü vs.) zorlamalara daha dayanıklıdır. Ancak zamanla çatlama ve nem alarak deforme olabilme olasılığı yüksektir. Metal antenler ise sıvama veya pres aluminyum veya saç, offset veya parabol oluşuna göre çeşitlidir. Yekpare, kaynaklı veya 8-24 parçalı montajlı olabilir. Perfore (delikli) veya solid olabilir. Saç antenlerin kaplaması zayıfsa kısa sürede korozyon (paslanma) riski fazladır. Çok rüzgarlı yöreler için tercih edilebilecek olan perfore saç antenlerde bu risk daha yüksektir. Alüminyum antenler ise, ince ve yumuşak malzemeden sıvanmışsa kısa sürede (rüzgar v.s.) deforme olabilir. 1.2 m’den küçük çaplı antenler için genellikle offset form tercih edilir. Parçalı antenlerin ise üretimi ve montajı daha pahalı ve zahmetli olduğundan genellikle tercih edilmemektedir.

Anten direği seçilen antenin ayrılmaz bir parçası olmakla beraber monte edileceği zeminin düşey veya yatay oluşuna göre uygun özellikte seçilerek temin edilir veya bazı durumlarda kaynakla özel tarzda modifiye edilerek yapılır.

Çanak kurulacak yer ve direğin özellikleri teknik uygunlukların ötesinde görünüm özellikleri bakımından da ilgililerin onayına ve bulunduğu yerin inşaat standartlarına tabidir. Direk bütün bu esaslar gözönünde bulundurularak ve ileride sökülmesi gerektiğindeki koşullar da gözönüne alınarak monte edilmelidir.

Direğin dikliği, sağlamlığı ve izolasyon durumu kontrol edildikten sonra çanak montajına geçilir.

Çanak tüm parçaları doğru olarak takıldıktan sonra direğin tepesine oturtulur. Bu safhada tüm tespit vidaları sıkılmalı ve LNB odak uzaklığı kontrol edilmelidir. Çanağın parabol geometrisi hiçbir şekilde deforme edilmemiş olmalıdır. Taşınma veya direğin bulunduğu yere çıkartılması sırasında geometrisini bozacak herhangi bir darbe veya stres almış olması çanağın verimini çok fazla düşürür. Bu bakımdan ayardan önce antenin yüzey düzgünlüğü ve kenardan kenara bakılarak aynı düzlemde olduğu iyice kontrol edilir. Tam bir düzlem üzerine yatırıldığında bütün kenarları değmeyen bir çanaktan iyi verim alınması mümkün değildir.

Çanağın düzleminde olduğu çanağın kenarından kenarına birbirine dik iki ip (veya tel) gerilerek kontrol edilebilir. Birbirine dik ipler arasında boşluk varsa bu boşluk sıfıra indirilecek şekilde çanak esnetilerek tüm çevresi bir düzlem üzerine getirilmeye çalışılır.

Ayara geçilmeden önce azimut ve elevasyon ayarlarına yarayanlar dışında tüm vidalar sıkılır. LNB’nin çanağın tam ortasına baktığı ve kenar düzlemine tam dik durduğu kontrol edilir.

Antenin istenen uydu pozisyonuna ayarlanması için kullanılabilecek çeşitli alet ve cihazlar bulunmaktadır. Çanağın mekanik olarak istenen uyduya bakar konuma ayarlanabilmesinde pusula ve eğimmetre kullanılır. Bunun için öncelikle bulunulan yöreye göre o uydunun yerel ve kalkış açılarının bilinmesi gerekir.

Çanağın mekanik olarak uyduya yönlendirilmesinden sonra LNB takılarak gelen sinyal ölçülür. Bu iş için enstrumanlar kullanılabilir. En ucuz ve basit olanı gelen sinyali “kanarya” tabir edilen çeşitli tonda ses işaretine veya ibreli bir “sinyalmetre” gösterge değerine dönüştüren enstrumanlardır. Bu enstrumanlarla azimut, elevasyon ve polarite ayarları en yüksek işaret değerini gösterecek şekilde ayarlanabilir. TV, radyo, data işaretinin özelliğine göre tam olarak ölçülmesi güç, gürültü enterferans durumlarının belirlenmesini sağlayan cihazlar da mevcuttur.

Her durumda azimut, elevasyon ve polarite (LNB kendi etrafında döndürülerek) ayarları alınan sinyali en yüksek değere ayarlayacak şekilde yapılır. Son olarak odak uzaklığı (fokus, LNB ile çanak arasındaki mesafe) deneyerek ve mm bazında ölçerek kontrol edilir. LNB doğru odaklanmış ise çanağa yaklaştırdığınızda da uzaklaştırdığınızda da sinyal zayışamalıdır.

LNB’nin tam merkezde ve maksimum sinyal seviyesi sağlayacak odak uzaklığında olduğu kontrol edildikten sonra ayar işlemi tüm vidalar sıkılarak bitirilir.

Seçilen LNB ve feed alınacak yayın ve kullanıcı sayısı özelliklerine göre C veya Ku bandı, R/L, V/H, Single, Switchable, Wideband, Universal, Dual, Twin, Quad olabilir. Sinyal / Gürültü oranı (S/N) fiyatına göre en düşük K/dB değerinde olmalıdır.

Kullanım şekline göre basit LNB+Feed ya da LNBF olabileceği gibi OMT, polarizör, depolarizör, corotor, dipleksör, multifocus (2 veya daha çok LNB grubu) gibi çeşitli parçaların kullanıldığı bir asamble şekil de uygulanabilir. Antenin offset veya parabol oluşuna, alınacak yayının C/Ku bandı oluşuna ya da antenin, sabit veya hareketli oluşuna göre seçilecek feedhorn ve diğer malzemelerin farklı olacağı unutulmamalıdır.

Tek ya da çok kullanıcının bir veya daha çok çanaktan yayın alma durumları da kullanılacak malzeme ve montaj konfigürasyonlarını farklı farklı yapmaktadır. Çok kullanıcılı uygulamalarda alınacak her polaritenin ayrı ayrı dağıtım kutusuna getirilmesi esastır.

Çanak yerinden kullanıcının (TV’nin ve uydu alıcısının ya da sinyal dağıtım merkezinin) bulunduğu yere kadar olan kablo güzergahının olabildiğince kısa seçilmesi gerekir. 30 m’nin üzerinde mesafeler için sinyal kaybı dikkate alınarak özel önlemler gerekebilir. Standart olarak düşük kayıplı RG6 kablo ve F tipi bağlantı elemanları seçilir. Kablonun ezilme, burulma, kılıfının çatlaması durumlarında sinyal verimi düşerek sistemde arıza oluşur. Kısa devre ve diğer hatlardan kaçaklar cihazlarda hasara yol açabilir.

Ek yerlerinden soğuk havalarda vakum ile nem çekme, sıcak havalarda ise buharlaşma ile nem tüm kontaklara işleyerek korozyon yapması ve arızalara yol açmasının engellenmesi için tüm ek yerlerinde özel izolasyon önlemleri alınmalıdır.