Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/2 12 SonSon
11 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Hakkın Yerini Batıl Alırsa.

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Hakkın Yerini Batıl Alırsa.

    Allah dinde zorlama yoktur der. Hiç kimse karşısındaki bir insanı, kendisi gibi iman etmeye zorlayamaz. Çünkü hepimiz imtihandayız, her Müslüman kendi imtihanını yaşamakla bizzat mükelleftir. Daha açıkçası kendi imtihanını, başka kişilere havale edemez, onların sözleriyle yaşayamaz. Allah sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diyorsa, imtihanımızın da kaynağı yalnız Kur’an dır.

    Kur’an terbiyesi alan bir Müslüman, hiçbir zaman kendisini temize çıkartarak, karşısındaki kişinin inancını küçümsemez, onun inancıyla alay etmez. Çünkü Allah kendinizi temize çıkartarak, başkalarına öğüt mü veriyorsunuz diyerek uyarır ve kimin Allah katında doğru yolda olduğunu, yalnız ben bilirim der.

    Kur’an terbiyesi alan bir kişi ya da kişiler, aynı kitaba, aynı peygambere iman eden farklı düşünen din kardeşine, düşünce ve inancında asla baskı yapmaz. Onu inancından dolayı küçümsemez, saygısız tek bir söz dahi söyleyemez. Aynı düşüncede olmasa bile, özgürce konuşmasına müsaade eder. Farklı dinlerden bile olsa, kimse kimseye baskı yapamaz ve inancından dolayı hakaret edemez. Çünkü herkes kendi yaptıklarından hesaba çekilecekte ondan.

    Toplumlar din ve iman adına, eğer birbirlerine tahammül edemiyorsa, özgürce konuşamıyor ve özgürce inancını yaşayamıyorsa, o toplumda doğrular, gerçekler uzun süre açığa çıkamaz. Gerçeklerin bastırıldığı bir toplumda, hayatın huzurlu olması da beklenmemelidir.

    Hak batıldan değil, batıl haktan korkar. Onun içindir ki yasakları koyanlar, haktan yana olanlar değil, batıldan yana olanlardır. Eğer bir toplumda fikir, düşünce ve inanç ekseninde yasaklar ve baskı varsa, orada hakkın yerini batıl almış demektir.

    Tüm bu sözleri neden söylediğime gelince. Ben birçok sitede, Kur’an a davet adına yazılar yazıyorum. Din kardeşlerimi, Kur’an ın çevresinde birleşmeye ve onun ipine sarılmaya, onu anlayarak okuyup, Rabbin emrettiği gibi, ayetler üzerinde düşünmeye davet ediyorum. Günümüzde bizlere, Kur’an dışından öğretilen birçok bilgileri ve Kur’an ın bahsetmediği birçok hükümleri, Kur’an a danışarak, hakkı batıldan ayırmamız gerektiğine dikkat çekiyorum.

    Allah şahittir ki, benim yaptığım bunun ötesinde bir şey değildir. İşte bazı siteler ne yazık ki benim Kur’an a davet ve düşünerek, aklımızı kullanarak iman etme davetime karşı, öyle bir tavır alıyorlar ki, doğrusu bana alınan tavrı anlatmam, izah etmem mümkün değil.

    Bir Müslüman a yakışmayan küfür ve hakaretler den tutun, siz sünnet inkârcısısınız, sizin gibi kişileri sitemizde barındırmayız diyerek, ilginç nedenlerden beni sitelerinden atıyor ve girişimi yasaklıyorlar.

    Sitelerinden atma nedenleri olarak, o kadar ilginç düşüncelerle karşılaşıyorum ki, bir site siz kadınların ve çocukların kafalarını karıştırıyorsunuz, onun için siteden süresiz uzaklaştırıldınız diye yazmıştı. Düşünebiliyor musunuz zihniyeti. Çocuklar ve kadınlar aynı safta. Kadınlarımız üzerinde kurulan baskının, onlara ne gözle baktıklarının güzel bir örneği.

    Benim yazdıklarım eğer, kafalarda bir soru işareti yaratıyorsa, o soru işaretini gidermek için, Kur’an a danışmak yerine, onu kendimizden uzaklaştırıyorsak, korktuğumuz bir şeyler var demektir. Gerçeklerden kaçarak, üstünü örterek imtihanımızı yaşayamayız, lütfen bu gerçeği göz ardı etmeyelim. Kaybeden bizler oluruz.
    Kimisi de sizin gibi sünnet inkârcılarına, sitemizde yer yok diye yazıyordu. Bir sitenin yasaklama nedeni de çok ilginçti. İslam dini hakkında saçma mesajlar verdiğimi söylüyordu. Bir siteden de atılma nedeni olarak, Prensiplerimize aykırı düştüğü için, kaydınız silinmiştir diyordu.

    Çok daha ilginç bir olayla karşılaştım. Bir site yazılarıma yasak getirmek yerine, tüm yazılarımı farklı bir başlık altında toplamış. Ben yazılarımı dini konular bölümünde yayınlıyordum, yazılarımı bu bölümden almışlar ve çok düşündürücü bir başlık altında toplamışlar.

    AYKIRI YAZILAR: (Üyelerin hazırladığı, aykırı İslami düşünceler içeren yazılar.)

    Düşünebiliyor musunuz, ben İslam a aykırı yazı yazıyormuşum. İslam demek, Kur’an demektir. Eğer Kur’an a aykırı yazı yazıyorsam, toplumu Kur’an ın hiç bahsetmediği hükümleri de, bunlarda Allah katındandır diyorsam, gerçekten ben o zaman İslam a aykırı yazı yazıyorum demektir. Rabbim bunun zerresini yapmaktan beni korusun.

    Günümüzde İslam, Kur’an dan öyle uzak yaşanır olmuş ki, İslam da neyin dine aykırı, neyin hak olduğu bilinemez olmuş. Bunu yapanları yadırgamıyorum, çünkü Hak ın yerini batıl alınca, İslam ı yaşayanların büyük çoğunluğu, BATILI HAK GÖRÜR OLMUŞ. Yaptığımız yanlışların ikazını yapanlarda, elbette İslam a AYKIRI düşünce ilan edilecektir. Allah yardımcımız olsun.

    Din ve iman kişisel, şahsi prensiplerle yaşanmaz. Din ve iman, Kur’an ın koyduğu kanunlarla yaşanır. Eğer sizin inancınızda, Kur’an ın onay vermediği bir konu varsa, onu Kur’an merkezinde düzeltmek yerine, bu ikazı yapanları yakınınızdan uzaklaştırıyorsanız, gerçeklerle yüzleşmekten korkuyorsunuz demektir. Kur’an ile yüzleşmekten korkanlar, bir gün mutlaka O acı gerçekle yüzleşeceklerdir.

    Benim yaptığım, Kur’an a davettir. Benim yaptığım emin olmak adına, imanımızı en doğru Kur’an çizgisinde yaşamak adına, aklı devreye sokmaktır. Çünkü Allah onlarca ayetinde akla, düşünmeye bizleri yönlendirmiştir. Hatta aklını kullanmayanları pislik içinde bırakırım demiyor mu bizlere? Kur’an ın indirilmesindeki amaç, anlaşılması ve üzerinde düşünülerek bizlere yol göstermesidir. Onu anlamadan okursak, bizlere nasıl yol gösterebilir?

    Kur’an gerçekleri ile hurafe itikatlarının yanlışlığı ortaya çıkmasından korkanların, toplumu korkuttukları silahta, dikkat çekicidir.
    Senin bu konudaki ilmin, tahsilin nedir? Sen Arapça tahsili gördün mü? Senin ilmi kariyerin var mı? Hadisler konusunda, ne gibi bir ilmi çalışma yaptın? İşte bu tür sorular sorularak, toplumu korkutmuş, ürkütmüş ve Kur’an ile toplumun arasına edindikleri velileri sokmuşlardır.

    Hâlbuki sorsanız, İslam dininde ruhban sınıfı yoktur der. Ama işine gelmediğinde, sen Kur’an dan anlayamazsın, senin ilmi kariyerin nedir ki, bu konuda konuşuyorsun diyerek, kendi yanlışına delil arama çabası içinde olurlar. Daha açıkçası İslam dininde yarattığı ruhban sınıfının, kurbanı olduklarının bile farkında değiller.

    Allah ın yemin ederek, sizler için Kur’an ı kolaylaştırdım ki öğüt alasınız sözlerine, kulak asmayanlar, düşünmeden, aklını kullanmadan iman edenler, elbette Rabbin gerçeklerini göremeyeceklerdir. Yaradan ın sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum uyarısını, beşerin sözlerine feda ederek, edindikleri velilerin ardı sıra gidenler, bunun gerçek acısını, mahşerde göreceklerdir.

    Düşünebiliyor musunuz bizler eğer düşünmeden, bizlere iletilen her sözü, bilgiyi kontrol etmeden, bu peygamberimizin sözleridir diye doğru kabul edersek, peygamberimize iftira atma riskimizin büyüklüğü, sizce çok yüksek olmaz mı? İşte ben bu hataya düşmemek için, çaba harcıyorum ve bizlere iletilen her rivayeti, Kur’an ile doğrulama yolunu seçiyorum. Sizce peygamberimiz, Kur’an ın onay vermediği, hiç bahsetmediği bir sözü söyler mi?

    Kur’an gerçeklerinden ürkenlerin korkusu, Allah ın, size indirdiğimiz Kur’an yetmiyor mu sözlerinedir. Şefaat tümden bana aittir diyen Rabbimizin gerçekleri, elbette şefaatçi edinenleri korkutacaktır. Velilerin ardına düşmeyin, sizin dostunuz, veliniz yalnız benim ayetlerinden tedirgin olanlar, velisi olmayan cennete giremez diyenlerdir. İnançları ile ters düşen ayetleri gördüklerinde, elbette Kur’an da her şey yoktur, herkes Kur’an ı anlayamaz, veli insanlar anlar diyeceklerdir. Kur’an ın ipine sarılın sizi doğruya iletecektir, diyen Allah ın gerçekleri ile rivayet ve sanının ardı sıra gidenler, elbette bu gerçekler karşısında huzursuz olacak ve bu düşünceye, fikre yaşama hakkı vermeyeceklerdir.

    Peygamberimizin hadislerinin, tümünü inkâr ettiğim iftirasını atanları, Rabbim e havale ediyorum. Ben söylediklerimden sorumluyum, onların anladıklarından değil. Çok şükür ben, Rabbin apaçık ayetlerini gördüğüm halde, beşerin rivayetlerini doğrulamak adına, Rabbin ayetlerini görmezden gelmiyorum. Bunu yapmak, Allah ın ayetlerini inkâr etmektir. Hiçbir doğru bilgi reddedilemez. Yeter ki o bilginin doğru olduğunu ve Kur’an ın onayından geçtiğini görelim.

    Bir sarrafa altın bozdurmak için gittiğimizde, önce aldanmamak, zarara uğramamak için onu kontrol eder. Eğer kontrol etmeden alırsa, zarara uğrayacağını, sahte çıkacağını bilir. Peki, bizler neden Kur’an dışından bizlere iletilen bilgileri Kur’an a danışarak, kontrol etmiyoruz? Sarraf kadar olamıyor muyuz? Ya yanlışsa bizlere iletilen sözler, bilgiler ne olur bizlerin hali mahşer günü?

    Yoksa bu Dünyanın nimeti, nefsimiz için çok daha fazla mı değerli, ahiret hayatımızdan?

    Hani emin olmadığınız bilgilerin, ardına düşmeyin diyordu Rabbimiz? Yaradan ı duyan, dinleyen yok mu? Ama edindikleri velilerin sözleri, ne yazık ki baş tacı olmuş. Allah ın ayetlerini, herhangi bir konuda örnek gösterdiğimde, neden hadis örnekleri çok fazla vermiyorsun diyecek kadar, bazı kişilerin gözleri perdelenmiş, kör olmuş. Bu nasıl kıyas, bu nasıl akıl ve mantık. İnsan bunu söylerken, yaptığı saygısızlığın farkında olur. Peygamberimiz, farklı bir kaynaktan mı yaşadı İslam ı? Topluma, farklı bir kaynaktan mı tebliğ etti bu dini?

    Peygamberimiz bizler için örnek bir insandır. Bunu Allah söylüyor. Nasıl olurda onun hayatı, yaşam örnekleri göz ardı edilir. Elbette bu bilgileri Kur’an süzgecinden geçirerek almalı ve yararlanmalıyız. Bende öyle yapıyorum, Rabbim şahittir. Allah da, peygamberimizde böyle yapmamızı öneriyor din ve imanın şaka götürmeyeceği uyarısını yapıyor. Peki, bizler gereken itinayı, titizliği gösteriyor muyuz?

    Benim yazılarımda üzerinde durduğum en önemli konu, bizlere peygamberimizin hadisleridir dedikleri her sözü, kesin doğru kabul ederek almamızın, bizleri yanlışa götüreceği gibi, din düşmanlarının, dine nifak sokanların oyununa geleceğimizi anlatmaya çalışıyorum. Peygamberimizde bu konuda bizleri, dikkatli olmamız için uyarmıştır.

    Peki, bu uyarıdan, imanımızı Kur’an ile kontrol ederek, daha garantili ve itinayla yaşamamızdan, neden korkuluyor ve telaş ediliyor? Peygamberimizde yalnız Kur’an a iman edip, yalnız Kur’an ı tebliğ etmedi mi bizlere?

    Tarikat ve cemaat eksenli siteler, ne yazık ki yalnız kendilerine layık gördükleri, biz ehlisünnet inancındayız, bunun dışında düşünceyi kabul etmeyiz diyerek, kendi yanlışlarının bile açığa çıkmasından korkuyorlar. Ben Müslüman ım diyen hiç kimse zaten ehlisünnet dışında olamaz ki.

    Ehlisünnet inancı, peygamberimiz ve ashabı nasıl iman ettiyse, İslam ı nasıl Kur’an merkezli yaşadıysa, öyle iman ediyoruz anlamındadır. Peygamberimiz Allah ın sünnetine iman edip, onun dışına nasıl çıkması mümkün değilse, bizlerde ehlisünnet inancına iman ettiğimizi söylüyorsak, Kur’an ın asla dışına çıkmamalıyız.
    Peygamberimiz hayatında, yalnız Kur’an a uyduğunu bizlere anlatırken, yemin ederek, Kur’an ın helal kıldığından başkasını helal kılmadığını, Kur’an ın haram dediğinden başkasına da haram demediğini söylüyorsa bizlere, lütfen imanımızı yaşarken, gerçek ehlisünnet i yaşamak için, Kur’an ı elimizden düşürmeden, onu anlayarak ve üzerinde düşünerek çaba göstermeliyiz.

    Gerçek ehlisünnet yolcusu, takipçisi asla kendisi gibi düşünmeyenden korkmaz. Ona da saygı gösterir, içinde barındırarak onu asla uzaklaştırmadan, gerçekleri görmesini sağlar din kardeşinin. Tabi bunu yapacak kişiler, inancından emin olan insanlardır. Bunu yapamıyorsa, bu hoş görüyü gösteremiyorsa, bu kişilerin inançlarından emin olmadıklarındandır. İnancından emin olan, karşısındaki kişinin sözlerinden etkilenmez, korkmaz. Tekrar söylemek gerekirse, HAK BATILDAN DEĞİL, BATIL HAKTAN KORKAR.

    Peygamberimizin takipçisi olduğunu söyleyip de, kendisi gibi düşünmeyene yaşama hakkı vermeyenlere sormak isterim. Peygamberimiz kendisine iman etmeyenlere dahi, nasıl davranmıştır? Elbette ne kızmıştır, ne hakaret etmiştir, nede yakınından uzaklaştırmıştır. Her zaman güzellikle, hoş görüyle onlarla geçinerek, onlara İslam ı anlatmanın, tebliğ etmenin yol ve yöntemini aramıştır. Onun içindir ki Müslüman olmayanların bile, takdirini kazanmıştır. Yaradan da elçisine bu güzel davranışından dolayı, nasıl bir ayet indirip bu güzel huyunu takdir etmiştir, gelin hatırlayalım.

    Ali imran 159: Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi…….

    İşte peygamberimizin, İslam ı anlatmaya çalışırken çevresine olan tavrı. Acaba bu tavrı bizler kendi aramızda yaşayabiliyor muyuz? Hiç sanmıyorum. Eğer yaşayamıyorsak, din kardeşlerimize bile tavrımızda hoş görülü değil de, kaba, saba ve kötü sözlerle hitap ediyorsak, kusura bakmayın böyle bir toplumun, ehlisünnet bir inanç takipçisi olduğunu söylememiz, ancak sözde olur. Sözde değil, özde ehlisünnet inancında olduğunu söyleyen, hiç kimseye saygıda kusur etmez, çevresine güler yüzle bakarak, örnek bir insan olur.

    Ben hiçbir yazımda, düşünce ve fikirlerimden dolayı, kendimi temize çıkartırcasına, ben haklıyım siz haksızsınız demedim, karşımdaki din kardeşime. Yazdıklarım Kur’an dan benim anladıklarımdır dedim ve karşımdaki düşünceye saygı duydum her zaman. Çünkü Yaradan ayetler üzerinde düşünmemizi, aklımızı kullanmamızı ve imtihanımızı bizzat kendimizin yaşamasını istediği için, ben bu yolu izledim.

    Elbette bende bir beşerim, hata yapabilirim diyerek, her düşünceye saygı duydum, her uyarı üzerinde günlerce düşündüm. Hatta bana yapılan uyarılar üzerinde yazılar yazdım. Elbette bende karşımdaki kişiden, düşünce ve inancıma karşı saygı bekledim. Saygı gösteren den Allah razı olsun. Saygı göstermeyip, hakaretler yağdıranların hükmünü de, Rabbim e havale ediyorum.

    Her yazımda yaptığımı, yazımın sonunda tekrarlamak istiyorum ve din kardeşlerimi Kur’an ı anlamaya, üzerinde düşünmeye davet ediyorum. Çünkü Allah Kur’an ın temeli olan Muhkem ayetlerinin, anlaşılır, açıklanmış ve nice örneklerle ifade edilmiş olduğunu, bizzat Yaradan söylüyor.

    Kur’an ı anlayarak, düşünerek okuyanların, gönül gözlerini açacağını söylüyorsa, birilerinin söylediği gibi, Kur’an anlaşılması zor değildir. Bunu söyleyenlerin, bizlerden gizlemeye çalıştıkları, Kur’an gerçeklerinden korktukları bir şeyler var demektir. Lütfen onların oyunlarına gelmeyiniz. Bakın Yüce Rabbimiz ne diyor ve uyarıyor bizleri.

    Enbiya 10; And olsun, size öyle bir kitap indirdik ki, bütün şan ve şerefiniz ondadır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?

    Rabbim sana şükürler olsun. Sen bize öyle bir rehber gönderdin ki, bizler onun kıymetini hiç bilemedik. Çünkü Kur’an ile aramıza, edindiğimiz velileri soktuk. Onun içindir ki onun ışığından, nurundan da istifade edemiyoruz.

    Şanımızın ve şerefimizin Kur’an da olduğunun farkında olamadığımız içinde, tüm bu güzelliklerin farkında olmadan yaşıyoruz. Senin GÜNEŞİNİ yüksek bir yere astık, ona saygımızı böyle gösteriyoruz. Elimizden düşmeyen, beşerin rivayetlerini, mum ışığını ise ne yazık ki rehber edindik. Senin kitabını, rehberini anlaşılması zor ve her şeyin açıklanmadığı, herkesin anlayamayacağı kitap ilan ettiğimiz içinde, hayatımızı rivayetlerle ve sanıyla yaşıyoruz. Bizleri affet ve aklımızı başımıza getirmek için, bizlere yardım et Rabbim.

    Yaratıcımız bütün şanınız, şerefiniz Kur’an da dediği halde, bizler Allah’ ı dinlemedik, Kur’an ı siz anlayamazsınız diyenlerin sözüne kandık, beşerin sözlerinin ardına düştük. Kur’an ın nurundan uzak yaşayan toplumlar, nasıl hayatını sürdürürse, bizlerde öyle yaşıyoruz. Lütfen affet bizleri Rabbimiz. Çünkü sana layık bir kul olamadık.

    Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
    Konu halukgta tarafından (19-12-2012 Saat 13:03 ) değiştirilmiştir.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Allah dinde zorlama yoktur der. Çünkü hiç kimse karşısındaki bir insanı, kendisi gibi iman etmeye zorlayamaz. Çünkü hepimiz imtihandayız, her Müslüman kendi imtihanını yaşamakla bizzat mükelleftir. Daha açıkçası kendi imtihanını, başka kişilere havale edemez, onların sözleriyle yaşayamaz. Allah sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diyorsa, imtihanımızın da kaynağı yalnız Kur’an dır.

    müslümanların beynini bulandırmaya ve inaçlarında şüphe uyandırmaya devam ediyorsun. her forumda seni görüyorum.tıpkı yaşar nuri öztürk ve zekeriya beyaz gibi şeytanın askerliğini yapıyorsun.hep kur'an diyerek hadisleri dışlıyorsun. kıyas-ı fukaha ve icma-ı ümmeti zaten diline almıyorsun.biraz daha cesaretin olsa neredeyse peygambere de gerek yok diyeceksin.


    bu ''dinde zorlama yoktur'' lafını da kıçından anlıyorsun.

    İSLAMI KABULE KİMSE ZORLANAMAZ

    Evet!...Dinde zorlama yoktur.Bu zorlamamazdan kasıt küfürdeki ve şirkteki insanlar illa da Müslüman olacaksın,ilahi hükümlere teslim olacaksın hakkı kabul edeceksin diye zorlanamaz hükmündedir.Yoksa;Müslüman dinini uygulamaya zorlanamaz anlamında değildir.Hakikat açıklanır,anlatılır,gösterilir,fakat islama girişe şahıs zorlanamaz demektir…

    ‘MÜSLÜMANIM’ DİYEN ZORLANIR

    Evet islama girmeyen kimse zorlanamaz…Hak ve batıl gösterildikten sonra,o kişinin iradesi elinden alınmaz…Fakat şahıs Müslüman adını aldıktan,ilahi hükümlere teslim olduğunu açıkladıktan sonra zorlama başlar…Önce nefsi ile mücadele etmek,nefsini iyiye zorlamak mecburiyetindedir…Sonra batıl çevresi ile mücadele etmek zorundadır…İradesini iyiye kullanmaya,umuma ve şahsına zarar verecek yasaklardan kendini sakındırmaya çalışmak zorundadır…Müslüman kendini zorlayarak düzelmezse,İslam şahsı düzeltmek için ,cezalandırır,terbiye eder, yani iyiye zorlar…

    Zira Müslüman olmayan kişi zaten peşinen ahiretini kaybetmiştir…Hesabı,mizanı inkar ederek ebedi azabı hak etmiştir…Fakat Müslüman öyle değil…O ahirette işlediği günahlar kadar ceza görüp mutlaka feraha kavuşacaktır…İşte İslam ın gayesi ;şahıs ve toplumu ,hem ahiret cezasından kurtarmak hemde dünya huzursuzluğudan kurtarıp ,ebedi sukunete ve mutluluğa kavuşmaktır.

    İslam dini,mensuplarını iyiye zorladığı içindir ki;Halife Hz. Ebu Bekir (ra) zekat vermekten kaçınan topluluğa savaş açmıştır…İslamda Müslüman kadınlar açık saçık dolaşamazlar…Ramazan orucu açıkca yenmez…Namaz kılmayanlar açıkça bilinmez…Sarhoş edici içkiler içilemez satılamaz…

    Şimdi İslama giriş için zorlama olmadığı apaçık…Kimsenin Müslüman olacaksın diye bir baskı gördüğü vaki midir?...Devletin laik olması ve resmi bir dini bulunmamasından dolayı;Müslümanların dindarlığa iyiye zorlanmadığı ortada…

    Peki o zaman bu ayetin,batılca yorumlanmasındaki amaç ne?

    AMAÇ NE?

    Amaç belli…Dinsizlik hürriyetini en küçük kısıtlamalardan ve en küçük manevi zorlamalardan dahi kurtarabilmek..Dine uzak kalıştan dolayı,vicdanlarda duyulabilecek minicik bir üzüntüye dahi meydan vermemek…Hak dine sürekli saldırarak dönüşü olmayan bir küfre umumu batırabilmek…

    Bazılarına göre amaç dinde zorlamanın olmadığını herkesin istediği nisbette dini emirleri uygulayabileceğini ve kimsenin kınanmayacağını vurgulamakmış…Eşitlik yani(!)…Böyle olsaydı isteyen örtünmeli isteyen açılmalı isteyen sakal bırakmalı,isteyen kesmeli, isteyen dinini öğrenebileceği kuruluşların sahibi olmalı,isteyende böyle müesseselerin yanın uğramamalıydı değil mi?...

    İSLAM DİNİ HOŞGÖRÜ

    Münafıklar dinde zorlama yoktur ibaresini kendi küfür azgınlıklarını hoş gösterebilmek için gündeme getiriyorlar…Hem,biz her görüşe toleranslıyız görünümünü vermek hem de,dine saldıran (islama tabii) beyinsizleri masum ve haklı gösterebilmek…Ve bu saldırılara itiraz edebilecek Müslümanlar içinde dini bir gerekçeyi ortaya atmış olmak…Susun(!) demek…Susun…Dininiz,kimseyi zorlamanıza suçlamanıza kınamanıza izin vermiyor…Susun!..Evet,İslam dini =Hoşgörü eşitliğini (aslında değil) beyinlere kazımaktır amaç...Şu iyidir,şu kötüdür değerlendirmesine açıktan söyleyip uygulayamayan şahsiyetsiz Müslümanları çoğaltmak amaç…Çünkü=Kötüye kötüdür,batıldır,küfürdür dendiğinde o kötü işleri yapanlar gücendirilmiş olabilecek ve dinde manevide olsa bir zorlama meydana gelebilecek…Kötülükler devletçe engellensin neticesi çıkabilecek…


    BATIL YAŞANIYOR AMA HAK?

    Batıl!...Onu herkes görüyor,tanıyor,yaşıyor…Yaşıyamadığı batıl çeşitlerinide yaşayanların hayatlarından gün ve gün takip ediyor ve yaşamış gibi oluyor…Evet,batıl ile iç içeyiz…Fakat onu tam idrak edip kaçınabiliyormuyuz?...Ne mümkün…Bu iç içe oluş bizde alışkanlık yapıyor…Oramızdan buramızdan her an pisliklere bulaşıyoruz…Kendimizi bir türlü arındıramıyoruz…Görenlerde haklı olarak bizi,onlarla karıştırıyorlar…Oysa Müslüman hakkı yansıtabilmesi pislikler içinden sıyrılıp fark edilmemesi için işi çok ciddiye almak zorundadır…

    ''EĞER TOPLUCA ‘cihada’ ÇIKMAZSANIZ ‘Allah’ SİZE ACI ‘bir şekilde’ AZAP EDER VE YERİNİZE SİZDEN BAŞKA BİR TOPLULUK GETİRİR.ONA HİÇBİR ZARAR VEREMEZSENİZ.ALLAH HERŞEYİ YAPABİLENDİR.''

    Burada zorlama var mıdır, yok mudur.

    [YOUTUBE]4VXEtAe-9hw[/YOUTUBE]
    Konu selvi64 tarafından (18-12-2012 Saat 01:04 ) değiştirilmiştir.

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    selvi64 kardeşim ben bu arkadaşa bazı konularda hadislerle ayetlerle cevap verdim tezlerini hep çürüttüm ama adamın düşüncesi çamuru at duvara yapışmasada izi kalır parolasıyla hareket ediyor aslında zaman zaman yazmış olduğu bu mesajlarına bakmıyorum bile sen cevap yazmışsın diye baktım.sapık düşüncelere cevap bile vermeye değmez

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    haluktga...kalemi güzel oynatıyorsun ama bu forumda çaktı seni nasıl biri olduğunu...
    sen zamanında burada kuran ayetleri paylaşıyorum diye;
    -namaza 3 rekat dedin,
    -miraç mucizesine hikaye dedin,
    -zekat konusunda "anaya babaya verilir" dedin
    -saidi nursinin kitaplarına "kurana şirktir" dedin,
    -camide kılınan namazlara "gösteriş" dedin. "aslında allah bizlere camide kılın demedi" dedin.
    -işine gelen hadisleri yazılarında kullanıp işine gelmeyen hadislere (ki bunlar buharide olanlar) uydurma dedin.
    -zekeriya ile yaşar nurinin dediklerini dedin demediklerini demedin.
    şimdide bazı forumlardan atılıyorum diye yırtınıyorsun...
    "insanları düşünmelerine vesile oluyorum halbuki" diyorsun... eee şimdide sen biraz düşün bakalım acaba neden forumlardan atılıyorsun....?
    aslında bu sana ilahi bir ikaz olabilirmi? yüce yaradan kendi peygamberine uymayan birine formlardaki admin veya diğer yöneticileri musallat etmiş olabilirmi? benim gibi cahil birilerini kendisine cevap yetiştirmek için makina karşısına oturtmuş olabilirmi? allahın işi işte bilinmez...ama ne demiş büyüklerimiz;"görelim mevlam neyler,neylerse güzel eyler..."
    birde işin güzel yanından bak, bu uyarıları zamane şartlarına göre sıralamak istedim az önce... şayet 1200-1300 yıllarda yaşasa idik ve sana bir uyarı gönderilmesi gerekse idi, (sana derken mesela diyorum üzerine alınma tabi) o zamanda böyle sorulara ikaz olarak yaa büyük kaynar kazanlar, yada ucu sivri çam ağacından yağlı kazıklar (ki balkanlar tarafında isen hele romanya civarında kesin kazık olurdu) la karşılaşabilirdin.
    tarih seversen (ben bayılırım) 11-12 yy da yaşamış olduğunu düşün. bu tip paylaşımlarla gelebilecek ikazları düşün....allahın peygamberini saf dışı etmekle hadisleri önemsiz kılmakla aslında neler yaptığını sağlam bir düşün... kazan ve kazıkları düşünme. onlar 8-9 asır önce de kaldı...
    hadi bakalım adam akıllı düşün sonra tekrar konuşuruz... ayrıca yeri gelmişken söyleyeyim, yazdıklarına bu kadar tahammül eden bir forum daha varmı acaba? buda forum ve üyelerin geniş yürekliliğindendir. kıymetini bilmeli.

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Ben kendimi temize çıkartıp, ben haklıyım asla demem. Çünkü hepimiz imtihandayız. Kimin doğru yolda olduğunu Rabbimiz bilir. Bana söylediklerinize ve isnat ettiklerinize gelince. Tüm konuştuklarımız ve yazdıklarımız kayıt altına alındı ve huzurda önemize gelecek.

    Kimlerin doğru söylediğini o zman göreceğiz. Eğer Yaradan sizleri bu Dünyada imtihan ediyorum diyorsa, hiç kimse imtihanda olan bir kardeşinin, imtihanına müdahale edemez. Ne diyordu Allah? Kimbilir karşınızdaki insanlar, sizden daha doğru yoldadır?

    Saygılarımla

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı halukgta Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    Ben kendimi temize çıkartıp, ben haklıyım asla demem. Çünkü hepimiz imtihandayız. Kimin doğru yolda olduğunu Rabbimiz bilir. Bana söylediklerinize ve isnat ettiklerinize gelince. Tüm konuştuklarımız ve yazdıklarımız kayıt altına alındı ve huzurda önemize gelecek.

    Kimlerin doğru söylediğini o zman göreceğiz. Eğer Yaradan sizleri bu Dünyada imtihan ediyorum diyorsa, hiç kimse imtihanda olan bir kardeşinin, imtihanına müdahale edemez. Ne diyordu Allah? Kimbilir karşınızdaki insanlar, sizden daha doğru yoldadır?

    Saygılarımla
    aynen öyle.kayıt altına alındı. mirac, namaz, cami, zekat ve hadis konularıda kayıt altında...
    kimin doğru söylediği elbette ahirette meydana çıkar. o zamana kadar yaşayanların kendi inançlarını başkalarına (özellikle bizim gibi dinini diyanetini az bilenlerin) doğruymuş gibi usta kalemiyle çaktırmadan giydirenlerin haklılığını ispat etmeleri bu dünyada mümkün değil gibi. ancak haksız olduklarınıda ispat edilemiyor...bizim (benim) söylediğimiz aklımız yettiğince sünnettir. sünnet.
    kuranda yazan herşeye amenna ve saddakna. ancak uygulamalar sünnet ile olur. daha önce sana namazın nasıl kılınacağını kuranda hangi ayette var diye sormuş cevap vermemiştin...yok çünkü...biz peygamberin uygulamaları ile namaz kılmayı öğrendik. buna benzer bir çok ibadet şekli kuranda yazmaz. kuran emreder. peygamber uygulamayı öğretir. peygamberin uygulamalarını bir kenara itmek kafirliktir. (kafir = inkar etme) istediğin kadar kuranı yut. peygamberi tanımadınmı kıymeti yok. vesselam.:49: aynı şekilde peygamberimizin hadislerinide yutup kurandaki bir ayeti inkar etmek te kafirlik.
    allah hepimize hidayet versin. bundan kendi söylemlerini yumuşaklıkla dinliyorum anlamı çıkarma...sözlerinin çoğunun karşısındayım. iman ve islamın şartları konusunda anlaşamıyoruz.

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    kime anlatıyorsun be osmann kardeşim. bu güne kadar anlamamış bırak anlamayı belki birkaç balık avlarım diye durmadan suyu bulandıran bir insandan ne hayır beklenir işi gücü insanları sapıklık ve delalete davet etmek

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Rabbim bizleri Kur'anla nurlanan kullarından eylesin! Amin.

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bu forumda dini konular açmak serbest mi?

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı beydemir Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    kime anlatıyorsun be osmann kardeşim. bu güne kadar anlamamış bırak anlamayı belki birkaç balık avlarım diye durmadan suyu bulandıran bir insandan ne hayır beklenir işi gücü insanları sapıklık ve delalete davet etmek
    mesele sadece haluktga a anlatmak değil beydemir abi. adam zaten ilmi ile bizi parmağında oynatır. güzel yazıyor hakkını vermeli. ama o ilminde sünnet tarafı yok.
    benim derdim "kızım sana söylüyorum gelinim sen anla" hesabı formdakileri uyarmak.
    yoksa ben inanıyorumki haluktga benim bildiklerimi zaten fazlası ile biliyor, amacı farklı. bu zata laf ederken diğer arkadaşlarda okuyup "vay canına" desin yeterli benim için.
    yahu birde yazdıklarına cevap verildiğinde mazlum moduna girip "her söylediğimiz kayıt altında, yüce yaradan ahiret günü doğruyu yanlışı gösterecek" demezmi? hasbinallah. neyse uzatmıyacağım.
    selametle...

Sayfa 1/2 12 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •