WRC'yi de elimizden kaçırdık!

[COEMAR]

Türkiye adına motorsporları dalında bir çınar daha devrildi. Uluslararası Otomobil Federasyonu tarafından 2007 yılının Dünya Ralli Şampiyonası (WRC) takviminden çıkarılan Türkiye Rallisi, dördüncü ve son kez Antalya’da koşuldu.

Daha önce üç kez aynı bölgede koşulan Türkiye Rallisi’nde tanıtım sorunu, yarışın takvimdeki yerine kaybetmesinde önemli bir rol oynadı. Oysa ülkemize Formula 1’in gelmesinde bile ralli parkurlarında harcanan emeğin yeri çok fazlaydı.
Dördüncü kez düzenlenmesine rağmen bir türlü tanıtımını yapamadığımız için seyircinin gelmediği yarışta son zaferi ise Ford Focus WRC ile yarışan Marcus Gronholm elde etti. En iyi Türk pilot ise Subaru Impreza WRC ile yarışan Ercan Kazaz oldu.
Uluslararası Otomobil Federasyonu tarafından 2007 yılının Dünya Ralli Şampiyonası (WRC) takviminden çıkarılan Türkiye Rallisi dördüncü ve son kez Antalya’da koşuldu. Daha önce üç kez aynı bölgede koşulan Türkiye Rallisi’nde tanıtım sorunu yarışın takvimdeki yerine kaybetmesinde önemli bir rol oynadı. Oysa ülkemize Formula 1’in gelmesinde bile ralli parkurlarında harcanan emeğin yeri çok fazlaydı.
Avrupa Ralli Şampiyonası’nın düşük katsayılı organizasyonları ile başlayan ve sonrasında Dünya Ralli Şampiyonası’na kadar uzanan başarılı organizasyonlar Formula 1 ve daha bir çok uluslararası yarışın ülkemize gelmesinde önemli bir rol oynamıştı. Ancak 2007 yılının takvimi açıklandığında bu yıl dördüncü kez düzenlenecek olan Türkiye Rallisi’nin Dünya Ralli Şampiyonası organizasyonuna ev sahipliği yapan eski organizasyonlar arasına adına yazdırdığı ortaya çıktı.
TOSFED HALA UMUTLU
Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu yetkilileri FIA tarafından 2007 yılının takvimi açıklandığında bu kararın kesin olmadığını ve FIA yetkililerinin bu durum için daha birçok toplantı yapacağını dile getirmişti. Aslında şimdi onlarda FIA’nın yeni uygulamaya başladığı kurallar çerçevesinde 2007 yılında Türkiye Rallisi’nin olmayacağını ancak gelecek için umutlu olduklarını belirtiyorlar. Bununla birlikte Türkiye Rallisi’nin koşulduğu parkurun dünyanın diğer önemli organizasyonlarına ev sahipliği yapabileceğini de vurguluyorlar.
Bununla birlikte FIA’nın yeni kurallara çerçevesinde Türkiye Rallisi’nin dönüşümlü olarak Dünya Ralli Şampiyonası’na ev sahipliği yapması da gündeme gelmiş durumda. Bakalım gelişmeleri önümüzdeki haftalarda izleyeceğiz. İçimiz tanıtımını çok iyi yapamadığımız tüm dünyada yüz binleri parkurlara çekmeyi başaran bu organizasyonun 2007 takviminde olmamasından dolayı buruk. Oysa bir Dünya Ralli Şampiyonası organizasyonu o ülkeye gelen on binlerce ekstra turist anlamı ve ekstra tanıtım anlamı taşıyor. Ne diyelim, bekleyelim ve görelim.
YAĞMUR SİNİRLERİ GERDİ
Türkiye Rallisi’nde start verildiğinde yüzler gülüyordu. Perşembe akşamı her zaman olduğu gibi Antalya caddeleri motor sesleri ile inlemişti. Ancak Cuma sabahı günün ağarması ile birlikte adeta bardaktan boşanırcasına yağan yağmur nedeniyle sinirler gerildi. Arka arkaya gelen etap iptalleri keyiflerin tamamen kaçmasına neden oldu. Adeta ekim ayının ortasında Antalya’da bir yağış patlaması yaşanıyordu. Toprak etaplar deyim yerindeyse yerinde yoktu. Olanlarda bir ralli etabından daha çok zorlu bir off-road parkurunu andırıyordu. Tabii ki durum böyle olunca Dünya Ralli Şampiyonası’nda başarı kovalayan pilotlardan keyifsiz açıklamalar gelmeye başladı. Ancak ilerleyen saatlerde ve daha doğrusu ertesi gün hava sakinleşince yarışta gerçek bir mücadele yeniden yaşanmaya başladı.
Daha önce üç kez koşulan Türkiye Rallisi’nde Citroen pilotları hep gülen taraf olmuştu. İlk yıl koşulan yarışı Citroen Xsara WRC ile matador lakaplı Carlos Sainz ilk sırada tamamlarken, diğer iki yılda ise yine aynı otomobille yarışan ve iki sezonu da şampiyon olarak tamamlayan Sebastien Loeb kazanmıştı. Şampiyonluk yolunda yine en önde giden Sebastien Loeb’ün büyük bir acemilik göstererek bisiklete binerken kolunu kırması ile birlikte Citroen Takımı bu yıl Türkiye Rallisi’nde ortalarda görünmedi. Tabii ki bundan en iyi yararlanan isim, şampiyonluk yolunda Loeb’ün kolunu kırmasının ardından şansını artıran Ford Focus WRC pilotu Marcus Gronholm oldu. Marcus Gronholm rakibinin bu yarışta start alamamasının getirdiği avantajı çok iyi değerlendirerek yarışı ilk sırada tamamladı ve puan hanesine bir 10 puanı daha ekledi. Gronholm yarışı rahat bir şekilde ilk sırada tamamlarken, takım arkadaşı Mikko Hirvonen de ikinci sırada finiş gördü. Böylelikle Ford Takımı, Türkiye Rallisi’nden hem duble hem de Markalar Şampiyonası için çok iyi puanlarla ayrılmanın keyfini yaşadı.
McRae, Loeb’ün yerini dolduramadı
Bu yarış öncesinde hiç kimsenin anlam veremediği bir şekilde bisiklete binerken kolunu kırarak Türkiye Rallisi’nde start alamayan Sebastien Loeb’ü bu yarışta parkurların efsane isimlerinden biri olan Colin McRae temsil etti. Bu bir anlamda eski şampiyonun birkaç yarışlığına bile olsa parkurlara geri dönmesi ve bunun bir tanesinin Türkiye Rallisi’nde olmasından dolayı büyük bir şans anlamını taşıyordu. Ancak Colin McRae, Türkiye Rallisi’nde kendisinden beklenen performansı bir türlü sergileyemedi. Yarışın son etabında da motor problemi nedeniyle yarışa veda eden Colin McRae, böylelikle geri döndüğü ilk yarışı puansız bir şekilde tamamlamış oldu. Yarışta Peugeot 307 WRC ile start alan Henning Solberg ise üçüncü sırada finiş görerek kariyerinde ilk kez adını podyuma yazdırmış olmanın keyfini yaşadı. Yarışa iyi bir başlangıç yapan bu yılın şanssız isimlerinden Subaru Impreza WRC pilotu Petter Solberg de yine istediğini elde edemedi. İyi bir start alan Solberg, Superrally yaparak devam ettiği yarışta arka sıralarda finiş görmekten kurtulamadı.
En iyi Türk Kazaz oldu
Yarışta start alan Türk ekipler de yarışın ve şartların oldukça zorlu olduğunu belirttiler. Türkiye Rallisi’nde son etabın geride bırakılması ile birlikte Subaru Türkiye Ralli Takımı pilotu Ercan Kazaz bu yarışı genel klasmanda 14’üncü sırada tamamlarken ve Türk pilotlar arasında ilk sırada yer alarak Türkiye Şampiyonluğunu da ilan etti. Ford Rallye Sport Türkiye pilotu Emre Yurdakul ise 15’inci sıraya yerleşirken aynı zamanda Türkiye Ralli Gençler Şampiyonası’nda da birinciliği elde etti. Türkiye’yi JWRC’de temsil eden tek ekip olan Renault Sport Türkiye pilotu Fatih Kara ise bu zorlu mücadeleyi 26’ncı sırada tamamladı. JWRC’de ülkemizi temsil eden Renault Clio S1600 pilotu Fatih Kara ise 4:16:24.4’lük derecesiyle dokuzuncu sırada yer aldı. Subaru Türkiye Ralli Takımı’nın diğer pilotu Hasan Özseyhan Türkiye Ralli Şampiyonası’na puan veren Türkiye Rallisi’nde Grup N birinciliğini elde etti. Pazar günü saat 13.06 itibariyle Kemer Servis Alanı’nda finişe ulaşan ekipler oldukça zorlu bir yarışı geride bırakmış oldu. 4 günlük macera Türkiye Rallisi finale ulaşırken gözler, Dünya Ralli Şampiyonası’nın 27-29 Ekim tarihleri arasında Avustralya’da koşulacak 14’üncü ayağına çevrildi.

[umuter]

formula ile bunun arasında epey fark var tanınma açısından WRC dağınık etaplarda olduğundan seyirci olayı da dağınık oluyo ama formula öyle değil bütün seyirci toplu halde duruyor tabi bununda organizasyonlarda etkisi vardır mutlaka nasip değilmiş ama inşallah devam eder türkiye etapları