Konuya Etiketlenenler

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
2 sonuçtan 1 ile 2 arası

Konu: Bir Cem Yılmaz dramı: Hokkabaz

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Bir Cem Yılmaz dramı: Hokkabaz

    Sinema yazarları için yapılan özel gösterimde seyrettik ‘Hokkabaz’ı; Cem Yılmaz’ın muhteşem değişiminin ilk ve en yakın tanıkları olduk. Eleştirmenler, ‘Hokkabaz’ hakkında görüş birliği içinde: “Film gibi film” yapmış Cem Yılmaz.






    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

    Bu ‘Hokkabaz’ bildiğiniz gibi değil... ‘G.O.R.A.’daki gibi, dakika başına düşen espri sayısını hesaplattıran bir film beklemeyin. Klasik Cem Yılmaz hayranlarının beklentilerini karşılamayabilir ‘Hokkabaz’, baştan söylemek gerek. Öte yandan, farklı kitlelerin ilgisine “mazhar” olacağı da aşikar. Yavuz Turgul’un ‘Gölge Oyunu’ ve ‘Muhsin Bey’i ile, Çağan Irmak’ın ‘Babam ve Oğlum’ filmlerini beğenenlerdir bu kitleden kasıt. Bir ‘komedi’yle değil bir ‘dram’la karşı karşıyayız; içinde komik unsurlar da barındıran. Çok bilinçli tercih edilmiş bir seçim elbette; sulu sepken bir komedi yapmak istese, bunu başaramayacağını kim söyleyebilir ki Cem Yılmaz’ın...








    BKM Film’in, yapımcılığını üstlendiği filmin senaryosu Cem Yılmaz’a ait; Yılmaz, filmin yönetimini de Ali Taner Baltacı ile paylaşmış. Baltacı, ‘Vizontele’ filmlerinin yardımcı yönetmeni. Filmin tema müziğinde de sanatçının imzası var. Doğal olarak başrolü de üstlenince, tam olmuş. Kendisine yönelttiğim “’Şarlo’ gibi komple bir film yapmışsınız” iltifatımı memnuniyetle kabul ediyor. “Chaplin’in yeri benim için çok ayrı” diyor.



    9 numara gözlükleri olan -biri miyop, ötekisi hipermetrop olan- iki kafadar, Büyük İskender (Cem Yılmaz) ve Maradona (Tuna Orhan), sihirbazlıkta İstanbul’da dikiş tutturamayınca, Anadolu’ya turne düzenlemeye kalkışıyorlar. Önemli amaçları, gözlerine lazer tedavisi uygulatacak parayı temin etmektir.



    Ama işler hiç de umdukları gibi gelişmiyor ve başlarına gelmedik kalmıyor. En zor anda dahi, Büyük İskender’in, sihirbazlık sırrını ifşa etmemesi, onun hayattaki duruşunun bir ifadesi. ‘Ser verip sır vermiyor’ İskender...

    Cem Yılmaz olaylara farklı bir göz(lük)le bakmaya çağırıyor bizi. Çocukluğumuzun gamsız, kasavetsiz yıllarına dönüyor Yılmaz, ve yıllar geçse de, O içindeki çocuğu büyütmüyor ve o çocuk şimdi ‘Hokkabaz’ı çıkarıyor şapkasından. Şapkada daha neler var bizim için kimbilir...

    İÇTENLİK VE DÜRÜSTLÜĞÜN PEŞİNDE...
    Cem Yılmaz, ‘gelin’ Özlem Tekin’le tanıştığında gösteride kullandığı iki kumru sırra kadem basıyor; ama tamamen kaybolmuyorlar, hokkabaz ve ekibini mesafe bırakarak takip ediyorlar. Kızın hikayeye dahil olmasıyla birlikte, içtenlik ve dürüstlük de uçup gidiyor, kumrular misali... Ne zaman ki kız hikayeden çıkıyor, kuşlar geri dönüyor.


    Müzik, renkler, ambiyans, seyircide bir Fellini filmindeymiş hissi uyandırıyor; Kusturica havası koklayan sinema yazarları da oldu; saygı duyuyorum...

    Hipnoz yöntemini kullandığı bölüm en komik yeri filmin. Yaşlı teyze, “fazla yoğunlaşmaktan”, öte dünyaya doğru bir seyahate çıkıyor. Seyircinin makaraları koyuverdiği an bu an işte.

    OLAĞAN ŞÜPHELİ ‘HOKKABAZ’
    Cem Yılmaz senaryoyu kurgularken ‘Olağan Şüpheliler’ filmine de bir selam çakmış. Seyirciyi ters köşeye yatırıyor iki sefer. ‘Olağan Şüpheliler’in kalbimizde yeri ayrı elbette; ama ‘Hokkabaz’ da özellikle araya girilen “geçmişi hikaye etme” parçasında övgüyü hak ediyor. Kamera kullanımı ‘Pulp Fiction’ı aratmıyor bu kısa parçada. Görüntü yönetmeni Uğur İçbak’a selam olsun. ‘Hokkabaz’ın sanat yönetimi de kusursuz; seyirciyi istediği dünyaya taşıyor ‘kolayca’.



    ‘Hokkabaz’da Yavuz Turgul ustanın, ‘Muhsin Bey’ ve özellikle ‘Gölge Oyunu’ filmlerinin tadını, kokusunu, dokusunu bulmak mümkün.

    Burada belirtmek gerekir ki, faal Türk sinemacılardan, Cem Yılmaz’ın en saygı duyduğu Yavuz Turgul; sevdiği Türk filmleriyse ‘Züğürt Ağa ve ‘Muhsin Bey’. Tabii bir de oyuncusu ve senaristi olduğu ilk uzun metraj filmi ‘Her Şey Çok Güzel Olacak’.

    CEM YILMAZ, İÇİNDEKİ ‘KOMİK’İ GEMLEMEYE ÇALIŞMIŞ
    Türkiye’de Şener Şen’in, Uğur Yücel’in, Erkan Can’ın, dünyada Tom Hanks’in, Robin Williams’ın geçtiği o zorlu yoldan ilerliyor Cem Yılmaz.

    Karşımızda usta bir dram oyuncusu var; istediği noktada ağlatan, istediği noktada güldüren bir ‘sihirbaz’ oyuncu Yılmaz.



    ‘Hokkabaz’da, oyuncu Cem Yılmaz, ‘komik’ Cem Yılmaz’ı gemlemiş, ya da elinden geldiğince engellemeye çalışmış.

    Yine de komedyen Cem Yılmaz’a has bazı söz/zeka oyunları yer alıyor filmde; sanki kendini tutamayıp, ağzından/elinden kaçırmış Yılmaz.

    Çanakkale’yi arabalı vapurla geçmekten bahsederken, Mazhar Alanson’un ‘Çanakkale Geçilmez’ nidası,

    Engelli Köyü’ne yaklaşılırken karşılarına çıkan ‘Engelli 400 mt.’ tabelası,

    Ölmek ve gömülmekle ilgili tatsız bir konuyu dağıtmak için arabanın teybini açtıklarında, hoparlörden yükselen “Bu Mezarda Bir Garip Var” şarkısı.* [Aşık Mahzuni Şerif’in bestesini Edip Akbayram’ın sesinden dinliyoruz: Hızlı hızlı giden yolcu / Bu mezarda bir garip var / Bak taşına acı acı / Bu mezarda bir garip var ...]


    Baba Mazhar Alanson, evi terk edip yaşamaya başladığı karavanda, TRT’nin açık öğretim programını ve NTV belgesellerini seyrediyor yalnızca... Tarihi belgeselleri, sanki o an yaşanmışçasına yorumlayan bir beyni var. Kafasından kurşun yemiş Kıbrıs gazisi Sait Baba, hafif tırlatmış ve bunun da farkında. Bir nevi “akıllı” deli yani. Alanson, filmin güç veren dinamosu. ‘Her Şey Çok Güzel Olacak’taki başarısını tekrarlıyor.

    Gelinin ağabeyini oynayan usta aktör Tuncer Salman’a bir parantez açıp, özel bir takdiri hak ettiğini söylemek gerekiyor.

    KABUK DEĞİŞTİREN BİR CEM YILMAZ
    ‘Hokkabaz’ın perdesini sıyırıp ardına geçtiğimizde, kafalardaki Cem Yılmaz’ın (CMYLMZ, ‘G.O.R.A.’ vs.) ötesine geçmiş bir sanatçıyla yüz yüze geliyoruz. Bir değişim sürecine girmiş gibi gözüküyor; duruşu, oturuşu, konuşmasında bir olgunluk hemen göze çarpıyor. ‘Yaşı gelmiş’ dedikleri bu olsa gerek.


    “Herkesi eğlendiren adam”, hayatının eğlenceli olmadığı fikrinde; çünkü onu eğlendirebilecek kimse de yok pek.

    Cem Yılmaz ismini duyan herkesin, kendisine normalin çok üstünde fiyat çekmesine üzülüyor. Süreklilik kazanan kandırma girişimleri sanatçıyı derinden sarsıyor. İnsanlara karşı güvenini kaybetmiş gibi bir görüntüsü var. Kendisini madden veya manen tırtıklamaya çalışanlara karşı çok kızgın.

    “Ben çok kandırılıyorum. Daha doğrusu kandırmaya teşebbüs ediyorlar. Bu da bende derin bir mutsuzluk yaratıyor” diyor.

    Mükemmeliyetçi yapısı şimdiye kadar yaptığı işlerden mutlu olmamasına yol açıyor. Gişe rekoru kıran ‘G.O.R.A.’ bile Cem Yılmaz’ı mutlu etmeye yetmemiş. Hatırlayanlar olacak ‘G.O.R.A.’nın gösterime girdiği günlerde, Cem Yılmaz’ın yüzünde heyecan ve sıkıntıdan, emareler belirmişti. Yılmaz’ın çok rahat, geniş bir adam olduğunu düşünen varsa, yanılır. Hele dışadönük, sevgi insanı; hiç değil. Kendi ifadesiyle çocukluğundan beri asosyal tarafı dominant.

    Genç sanatçı, kendisini o kadar da ‘genç’ hissetmiyor. Kendinden -daha doğrusu kendisine biçilen imajdan- yorgun düşmüş; şöhretten emekli olmak peşinde.

    Başkalarının ne düşündüğü kafasını çok meşgul ediyor. Gittiği yerlerde kendisine şımarık, şakacı, vurdumduymaz adamın tekiymiş gibi yaklaşılması, Yılmaz’ı çok rahatsız ediyor.

    ‘Hokkabaz’ şimdiye kadar yaptığı filmler içinde en çok içinde yer aldığı çalışması.

    ‘OYUNCU YOK OYUNCU!’
    Yeşilçam’ın sorunları klişesine temas ettiğimizde, şaşırtıcı bir yanıt veriyor: “Evet, sorunlar var, ama sorunların en başında ‘oyuncu’ olmaması geliyor” diyor.



    Hayvanseverler için ufak bir not:
    Baba (Mazhar Alanson), ekibin gösteri tavşanını ‘avlıyor’ ve afiyetle... Cem Yılmaz tavşana zarar vermedikleri konusunda yemin billah ediyor; tavukmuş Alanson’un yediği aslında. Tavşan mavşan ağzına sürmez Mazhar Ağabey diyor. Hayvanseverler gönüllerini ferah tutabilir yani. Yılmaz, Alanson’un avcı bıçağıyla akrebi gözünden vurduğu sahneyi bile -hassasiyet yaratmasın diye- filmden çıkarmış.


  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    ben filmi izlemedim yorum yapamam ama sinema eleştriminleri pek komik kokmayan bir film oldugu kanısına varmışlar ama dediğiniz üzere film gibi film olmuş komedi ayrıdır film ayrıdır başarılı bir oyuncu haydi hayırlısı..
    selametle..
    süper Teklif sende üye ol sende kazan!!!!
    İşte Davet Linkin!!

    http://www.superteklif.com/SuperUye/...9-f6001b6878a1

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •