BAR

Yüzyılların ardından kopup gelen bir vakar.
Kahramanlık, yiğitlik, erlik destanıdır bar.
Bu oyunda gör bizi, geçme sakın ıraktan.
Gözün varsa seçersin, bar'da karayı ak'tan.
Bir savaş seyri vardır, dadaşın her bar'ında.
Görünce kanın kaynar, o an damarlarında.
Doyum olmaz bir görsen, Köroğlu'nun barı'nı
Güvenirsin görünce, düşünmezsin yarını.
Dumlu'dan taa Basra'ya çağlayan selimiz var.
Bahtımız kara değil, bugün Karasu kadar.
Bingöl yaratmadı mı, kan çağlayan Aras'ı ?
Hazar çalkalanırken, kanar Türk'ün yarası.
Aman Aras, han Aras, Bingöl'den kalkan Aras.
Al başımdan sevdanı, Hazar'da çalkan Aras.
Dadaş, çelik bir yaydır, onu germeye gelmez.
Çağlayan bir sel olur, dağlara da baş eğmez.
Yayla bulutu gibi, yükselir yavaş yavaş.
Sonra birden sel olur, köpürür coşar dadaş.
Doğu'nun sınır taşı, Erzurum'un dadaşı.
Efesi var İzmir'in, eğilmez Türk'ün başı.
Bar başlıyor!
Barbaşı sallarken mendilini
Gözüne al dadaşım, gönülden sevdiğini.
Dinle, davul ne diyor dan dan dan.
Ben bu sese vurgunam, can can can.
Canlar yurdundur elbet, her can vatana kurban.
Atalar ,yurt sevmeyi davuldan öğrendiler.
Bu ilk bar'ın adına sarhoş barı dediler.
Elele tutuştular,
Dadaşlar ağır ağır bir halka çevirdiler.
Yurda kurban yiğitler, bu halkaya girdiler.
Gönülden tutuşanlar, hepsi de sarhoştular
Seven sarhoştur elbet, içse de içmese de.
Ses yok, donmuş dudaklar, gözler şimşekleniyor.
Kırat kişniyor, neden toprakları eşiyor?
Dan dan dan
Kanlar kaynaştıran bir ses çıktı zurnadan
Dağlar gibi dadaşlar, kımıldandı durmadan
Tanrım, bu ne duruştur, gözler şimşekleşiyor
Ufuk bayraklaştı, cihan dalgalanıyor.
Silkin Ey Palandöken, dök başından kar'ını
Dadaş oynarken, senin gösterir vakarını
Vur !davulcu, candan coşsun dadaşım
Çal zurnacı, oynasın dadaş, dönüyor başım.

Sadeddin AKATAY