Dünyanýn deðiþik ülkelerinden ve farklý kültürlerinden, sarý-lacivert renkler ve göðsümüzde taþýdýðýmýz þerefli arma için bir araya geldik. Ve bu büyük ailenin bir parçasý olduðumuz için de sonsuz gurur duyuyoruz.
Bizler, 1907'den bu yana formamýzý taþýyan, adýný tarihimize yazdýran yüzlerce futbolcunun onuru, emekleri için, tarihe yazdýklarý her bir kelime için sahaya çýktýk; bu bilinçten bir gün dahi uzaklaþmadýk.
Fenerbahçe Spor Kulübü, Türkiye'de sadece futbolun lokomotifi olmakla yetinmemekte; ulusal ve uluslararasý platformda zaferler kazanan binlerce sporcunun yetiþtiði, toplam 9 branþta zirve için yarýþan gerçek bir spor kulübüdür, 25 milyon taraftarý olan çok büyük bir ailedir.
Tüm kalbimizle söylemek isteriz ki; 2011 Temmuzu'nda baþlayan süreçten en çok bizler etkilendik, en çok bizler üzüldük.
Futbolcular olarak; 2010-2011 sezonunda kazanýlan lig þampiyonluðunda emeðimizle, kanýmýzla, terimizle saha olan; 17 maçta 16 galibiyet alan,
Bu maçlarda tekmeye kafa uzatan, sahamýzda duraklama dakikalarýnda gol kovalayan kalecilere tanýklýk eden, yüreðimizi, þerefimizi ortaya koyarak oynayan bizlerdik!
Sahada kazanýlan þampiyonluklarýn, mahkeme kararlarý ile deðiþtirilmeyeceðine inanan ve güvenen bizler; UEFA'nýn polis raporlarýna dayanarak yaptýðý disiplin yargýlamasýnýn, futbolun doðasýna ve gerçeðine aykýrý olduðu inancýndayýz.
Biz futbolcular, futbolun Avrupa'daki en yüksek birimi olan UEFA'nýn emeðimizi, performansýmýzý, terimizi yok sayan bu yola girdiðini anlamakta zorlanýyoruz.
Ýki yýldýr kulübümüze yapýlan haksýzlýklarý her fýrsatta dile getirdik ve bu haksýzlýklara karþý on milyonlarca taraftarýmýzýn desteði ile mücadele ettik.
UEFA'dan da beklentimiz; UEFA'nýn tüm birimleriyle, futbola dýþarýdan yapýlan bu müdahaleye karþý futbol ailesinin, bizlerin yanýnda tavýr koyarak bu duruma bir son vermesi,
Geçtiðimiz sezon UEFA Avrupa Ligi'nde yarý final oynayan bizlerin performansý, emeði ve mücadelesinden yana tavýr almasýydý...
Oysa bugün gelinen noktada üzülerek görüyoruz ki; UEFA, kulübümüze futbolun dýþýndan yapýlan müdahalenin karþýsýnda olmak bir yana maalesef bu müdahalenin bir parçasý olmuþtur.
Bizler, uluslararasý futbol tecrübemiz ve bilgimizle bu inancý taþýrken, UEFA'nýn 15 Temmuz 2013 tarihli kararý bizi bir kez daha derinden yaralamýþtýr.
Polis tarafýndan futbolun doðasýna aykýrý olarak yapýlan deðerlendirme ve nitelendirmelerin, UEFA'nýn kararýna dayanak yapýlmasýný; bu tavrýn, UEFA'nýn, Avrupa Kýtasý'nda bugüne kadar futbolun özerkliði ile ilgili verdiði mücadele ile örtüþmediðini, söylemek zorundayýz.
Bizler bu mücadelenin bir parçasý olarak, sporcu ilkelerimizle, Avrupa futbolunun marka deðerine çeyrek final, yarý final seviyesinde deðer katan bu büyük kulübün parçasý olarak polis fezlekesi üzerinden yapýlan bir deðerlendirmeyle emeklerimize ve geleceðimize set çekilmesini, kabul etmiyor;
UEFA'nýn, bugüne kadar benzer bir örneði bulunmayan bu cezasýný "aðýr, haksýz ve kabul edilemez" buluyoruz.
Üzülerek söylemek isteriz ki; bu durum bizleri ve milyonlarca futbol izleyicisini UEFA'nýn yargý kararlarýna karþý güvensizliðe itmektedir.
Esas olan; ceza ile disiplinin saðlanmasý deðil, cezanýn adalete uygun olmasýdýr.
Unutulmamalýdýr ki futbolun adaletine olan inancýn sarsýlmasýndan en büyük zararý futbolun yine kendisi görecektir…
Bu cezayý, kulübümüzün yaný sýra bizlerin de profesyonel futbol faaliyetine ve mesleki kariyerine vurulmuþ bir darbe olarak görüyoruz.
UEFA'nýn bugüne kadar hiçbir 'futbolcuya ve futbol takýmýna' karþý bu denli aðýr sonuçlarý olan bir yaptýrým uygulamadýðý gerçeði karþýsýnda üzüntümüz ve hayal kýrýklýðýmýz bir kat daha artýyor.
UEFA'nýn, Türkiye'de yaþanan bu olumsuz müdahale ortamýna bir son vereceðine dair inancýmýzý yitirmek istemiyoruz!
Telafisi mümkün olmayan sonuçlar doðmadan, bu cezanýn yeniden gözden geçirilmesini UEFA'dan talep ediyor; "UEFA'nýn futboldan, sahadan, terden ve emekten yana tavýr almasýna bekliyoruz."
Saygýlarýmýzla,
Fenerbahçe Spor Kulübü Profesyonel Futbol Takýmý Futbolcularý