Size Göre Dersaneler Kapatılmalı mı?

[12eylul10]

arkadaşlarımın bazıları çok açık ve net söylemiş yorumlarda hükümet karşıtlarının kaptılmasın dediğini görüyorum öğretmen açığından bahsedenler var ataması yapılmayan öğretmenlerin dersanelere yöneldiğini yazanlar dersanelerde çalşanların ev geçindirdiğini yazanlar vs arkadaşlar dersaneler kapatılmıyo dolayısı ile çalışanları çalışmaya devam . dersaneye giden öğrenciler devlet okullarına gitmeyecekler sınıf mevcutları azalacak devletin harcamaları azalacak eğitim daha kaliteli olacak dersaneye giden çocuk hem okula gidip hemde para vererek dersaneye gitmiş olmayacak nasıl olsa parasını veriyo verdiği para karşılığı kaliteli eğitim alıyo sıkıntı yok parası olmaya çocuğunu ne özel okula gönderebiliyo nede dersaneye gönderebiliyo sorun varmı yok dersanelerden para kazananlar özel okul olunca bedavamı okutacaklar çocukları hayır yine ücret alınacak hatta daha yüksek ücretler alınacak öğrencilerden burda gelir düşmesi olmayacak dersaneler açısından yükselme söz konusu peki sorun nedir dikkat edilirse onlarca dersane var ama cemaatin dersanelerinden sesler geliyo diğer dersanelerden ses çıkmıyo cemaatin ses çıkarmasının nedenini ben söyliim arkadaşlar şimdi bu cemaatte abiler ablalar diye kavramlar var dersaneye giden öğrenciler abilere ve ablalara gidiyolar orda nur cemaatinin bir sistemi var bu çocuklar bu sisteme uyarlanılıyo biraz müsbet eğitim biraz menfi eğitim biraz cemaatin çıkarlarına hizmet vs olay bundan ibaret dersaneler özel okula dönüştürülürse sistemlerinde değişiklikler sözkonusu olacağından (nasıl bişey olur bende merak ediyorum) AKparti iktidarından önce okullarını MEB e devretmeyi kabul ederken şimdi avazları çıktığınca bağırıyolar taki başbakanımızı FİRAVUN KARUN ve HIRSIZLIKLA itham ediyolar At gözlüğü takan arkadaşlara sesleniyorum çıkarın atgözlüklerinizi olaya mantıklı bakın senin paran varsa özel okula veya dersaneye gönderiyosun ama benim yok ne olcak sınıflarda kalabalık benim çocuğumda avrupalı gibi sayıca daha az sınıflarda eğitim görse öğretmenler daha çok ilgilenebilse benim çocuğumda kaliteli eğitim alabilse sana ne zararı var (ben söyliim üniveriste sınavında senin çocuğuna rakip olur belki senin çocuğundan daha yüksek puan alır benim çocuğum bir üniveristeye yerleşir senin çocuğun yerleşemez korkusu yaşarsın en fazla) yanlışmıyım arkadaşlar.

[lawük]

keşkeee nerde o günler kapatılmaz onlar olduğu sürece hiçbirzaman şiddet cahillik hüküm tasfiye kırdırma durmaz zengin kelimesini kulanacam ama benim nedemek istediğimi iyi anlarsınız bunlar halkın dikatini dağıtmak için tcy basın yayınlandığı haberlerdir bizim boyutumuz elle tutulur gözle görünür bir boyuttur bu yaşadığımız boyuttakilerinemi güvenecez dinleyecez dediklerini dinleyip kendinizi onlara inandıramazsınız çünkü oda senin gibi sradan bir canlı gibi yer içer tuvalete çıkar sıçar ürer ama kanı farklıdır bunların bir ellerinde bok var bir ellerinde güzel koku sacan çiçek var güzel kokan tarafını kendi soydaşlarına kokturur bok tarafınıda sizlere yani diyecemki biz mucize değiliz mucize yaratmıştır bizi kimin mucizesi yüce allahın kırılmaz mucizesi bunları yaratmış siz kalkıp bu tohuma yönelip bunlar alahımızdır diyorsunuz nerde aklınız sizin diğer dünyada mükafatınız cehennemin ateşini kızdırmak için odun olursunuz sizleri yönetenlerde o kızkın ateşine atılacaktır sonsuz çekilde bir canlı af eder çünkü acı çeker ama allah sonsuz olduğu için afetmez

[vasko]

geniş halk kesimi yoksul olduğundan çocuklarını dershaneye gönderemiyor buda bir eşitsizliğe sebep oluyor bence kapatılmalı böyle bir uygulama sadece ülkemizde var.

[alusta]

"Okullar olmasa maarifi ne güzel idare ederdim" diyen zihniyete benziyor. Dersaneleri sistem doğurmuştur. Önce sistemi düzeltirsen ihtiyacı ortadan kaldırırsan, sorun kendiliğinden çözülür. 11 yıllık iktidar ve her yıl teni bir düzenleme. Hatta bazı yıllar 2 farklı uygulama yaşadık. Sanki başka bir hükümet gelmiş de bakan değişmiş gibi yeni bir uygulama deyip herşeyi sil baştan yaptılar.
İngilizler yüzlerce yıl hindistanı eğitim sistemini çökerterek yönetmiştir. Gereksiz bilgiyle yüklenen nesiller yönetime katılamamış..
Anadolunun has evlatlarının eğitim almasına ne gerek var. Onlar amelelik, askerlik yapsınlar. Yöneten elitlerin çocukları yeter.
Önce bu boyunduruktan kurtulmak lazım. Ben bu tartışmaları, çözülme sürecinin gündemden düşürülmesi gayreti olarak görüyorum.
Selamlar.

[rselturk]

Konunun ilk iki sayfasını okudum.Üçüncü sayfaya ulaşmam mümkün olmadı.Önce konuyu açan editör arkadaşıma teşekkür ederim;konu az ya da çok değil,çocuğu olan herkesi ilgilendiren bir konu.İlgi görmesi de bundan sanırım.
Tartışmaya katılan arkadaşlar sorunun bir yerlerine dokunmuşlar.Hiç biri de yanlış değil.Her iki görüşün doğru yanları elbette var.Öyle olduğu için de editör arkadaşımız bu güzel tartışmayı başlatmış...
Ama şu olguyu gözden kaçırmayalım:Bu işin adı Milli Eğitim.Eğitim politikaları belirlenirken çağın gereklerine ve toplumun ihtiyaçlarına göre bir takım ilkeler saptanır,hükümetler de bu ilkeli uygulamaları yönetirler.Tek parti yönetiminde bile on yılda beş bakan değişiyorsa ve her yeni bakan kendince köklü değişikliklere gidiyorsa,burada ciddi bir eğitim politikasından bahsetmek olası değildir.
Konunu bir diğer boyutu da şudur."öğretim", eğitimin bir parçasıdır.Örgün eğitimde eğitim-öğretim birlikte verilir:içiçedir yani.Ama dersaneler eğitimle değil,öğrenmeyle ilgilenirler.Onlar için eğitimdeki çocuğun kişisel gelişimi,toplum algısı,sosyal davranışlarının niteliği önemli değildir.Dersaneler için birinci öncelikli sorun,çocuğun en kısa sürede kaç soruyu doğru yanıtlayabilmesidir.Bunun yolu,yöntemi öğretilir.Başarının kriteri budur.
1950 den sonra yönetime gelen tüm hükümetlerde birinci sorun,savunmadır.Hem içerden hem de dışarıdan edinilen tüm kaynaklar güçlü ordu,yeterli savunma için seferber edilmiştir.Belki ozamanki konjunktür bunu zorunlu kılmıştır.Ama Milli Eğitim için yeterli yatırımlar yapılmadığını görüyoruz.Öğretmen açığı,okul ve dersliklerin yetersizliği,okullardaki donanım sorunları eğitim politikamızı arapsaçına çevirmiştir.
İşte dersaneler böyle bir çıkmazın sonucudur.Bu işin doğasında adaletsizlik vardır.Görece varsıllar çocuklarını dersanelere yollayıp üniversitelere girme olanağını yakalarken,yoksul çocuklar bu yetersiz okullarda feleğin adaletine teslim edilmiştir.
Ben şahsen prensipte dersanelere şiddetli karşıyım.Üstelik çoğu dersanenin büyük apartmanların alt katlarında,kimilerinin de 3.4. katlarda faaliyet gösterdiğini ve bu alanların okul olamayacak denli yetersizliğinin canlı tanığ-ıyım. Ama realitede dersanelerin varlığını sürdürmesinden yanayımersane olgusunu doğuran nedenler ortadan kalkınca,bu ticari kuruluşlar da zaman içinde yok olup gidecektir.
Aktualiteyi iyi izleyen bazı arkadaşlar,bu tartışmanın yapaylığının farkındalar.AKP hükümetini iktidara taşıyan cemaatler,siyasi iktidarın bazı davranışlarından rahatsızdır.Birlikte kotarılan bir iş için birinin diğerini dışlamaya hakkı yoktur.Gülen Cemaatinin sözcüsü durumundaki "Zaman Gazetesi"nin manşetinden indirmediği bu konu reyting amaçlı değil,huzursuzluğun dışa vurumudur.Tabii kayıkçı kavgası değilse!...Saygılar,sevgiler hepinize.

[zekı62]

Konunun ilk iki sayfasını okudum.Üçüncü sayfaya ulaşmam mümkün olmadı.Önce konuyu açan editör arkadaşıma teşekkür ederim;konu az ya da çok değil,çocuğu olan herkesi ilgilendiren bir konu.İlgi görmesi de bundan sanırım.
Tartışmaya katılan arkadaşlar sorunun bir yerlerine dokunmuşlar.Hiç biri de yanlış değil.Her iki görüşün doğru yanları elbette var.Öyle olduğu için de editör arkadaşımız bu güzel tartışmayı başlatmış...
Ama şu olguyu gözden kaçırmayalım:Bu işin adı Milli Eğitim.Eğitim politikaları belirlenirken çağın gereklerine ve toplumun ihtiyaçlarına göre bir takım ilkeler saptanır,hükümetler de bu ilkeli uygulamaları yönetirler.Tek parti yönetiminde bile on yılda beş bakan değişiyorsa ve her yeni bakan kendince köklü değişikliklere gidiyorsa,burada ciddi bir eğitim politikasından bahsetmek olası değildir.
Konunu bir diğer boyutu da şudur."öğretim", eğitimin bir parçasıdır.Örgün eğitimde eğitim-öğretim birlikte verilir:içiçedir yani.Ama dersaneler eğitimle değil,öğrenmeyle ilgilenirler.Onlar için eğitimdeki çocuğun kişisel gelişimi,toplum algısı,sosyal davranışlarının niteliği önemli değildir.Dersaneler için birinci öncelikli sorun,çocuğun en kısa sürede kaç soruyu doğru yanıtlayabilmesidir.Bunun yolu,yöntemi öğretilir.Başarının kriteri budur.
1950 den sonra yönetime gelen tüm hükümetlerde birinci sorun,savunmadır.Hem içerden hem de dışarıdan edinilen tüm kaynaklar güçlü ordu,yeterli savunma için seferber edilmiştir.Belki ozamanki konjunktür bunu zorunlu kılmıştır.Ama Milli Eğitim için yeterli yatırımlar yapılmadığını görüyoruz.Öğretmen açığı,okul ve dersliklerin yetersizliği,okullardaki donanım sorunları eğitim politikamızı arapsaçına çevirmiştir.
İşte dersaneler böyle bir çıkmazın sonucudur.Bu işin doğasında adaletsizlik vardır.Görece varsıllar çocuklarını dersanelere yollayıp üniversitelere girme olanağını yakalarken,yoksul çocuklar bu yetersiz okullarda feleğin adaletine teslim edilmiştir.
Ben şahsen prensipte dersanelere şiddetli karşıyım.Üstelik çoğu dersanenin büyük apartmanların alt katlarında,kimilerinin de 3.4. katlarda faaliyet gösterdiğini ve bu alanların okul olamayacak denli yetersizliğinin canlı tanığ-ıyım. Ama realitede dersanelerin varlığını sürdürmesinden yanayımersane olgusunu doğuran nedenler ortadan kalkınca,bu ticari kuruluşlar da zaman içinde yok olup gidecektir.
Aktualiteyi iyi izleyen bazı arkadaşlar,bu tartışmanın yapaylığının farkındalar.AKP hükümetini iktidara taşıyan cemaatler,siyasi iktidarın bazı davranışlarından rahatsızdır.Birlikte kotarılan bir iş için birinin diğerini dışlamaya hakkı yoktur.Gülen Cemaatinin sözcüsü durumundaki "Zaman Gazetesi"nin manşetinden indirmediği bu konu reyting amaçlı değil,huzursuzluğun dışa vurumudur.Tabii kayıkçı kavgası değilse!...Saygılar,sevgiler hepinize.

Usta ;

Müdür ile öğrencinin 'müstehcen resim' kavgası



TEKİRDAĞ Anadolu İmam Hatip Lisesi birinci sınıf öğrencisi 15 yaşındaki İ.B., motosikletinin plakasına yapıştırdığı kara kalemle çizilmiş kadın resmini Okul Müdürü Erhan B.’nin müstehcen bularak kendisini dövdü

[ozibo]

Usta ;

Müdür ile öğrencinin 'müstehcen resim' kavgası



TEKİRDAĞ Anadolu İmam Hatip Lisesi birinci sınıf öğrencisi 15 yaşındaki İ.B., motosikletinin plakasına yapıştırdığı kara kalemle çizilmiş kadın resmini Okul Müdürü Erhan B.’nin müstehcen bularak kendisini dövdü

bu konunun dershaneler ile ne alakası var anlıyamadım.illa karalama kampanyası düzenleyeceksen başka konu aç.

[zekı62]

bu konunun dershaneler ile ne alakası var anlıyamadım.illa karalama kampanyası düzenleyeceksen başka konu aç.

kardeş resime bakıp da atlama bir üste rselturk usta nedemiş bak şunu demiş ,

Bu işin adı Milli Eğitim.Eğitim politikaları belirlenirken çağın gereklerine ve toplumun ihtiyaçlarına göre bir takım ilkeler saptanır,hükümetler de bu ilkeli uygulamaları yönetirler.Tek parti yönetiminde bile on yılda beş bakan değişiyorsa ve her yeni bakan kendince köklü değişikliklere gidiyorsa,burada ciddi bir eğitim politikasından bahsetmek olası değildir. demiş mi demiş siz ne anladınız ?:49:

[beydemir]

yahu serkan hocam bi şık daha eklesydinya kararsızlar ne diyecek:49:

[mumisigi]

Kan emicilerden bu memleketi kurtarmak lazım. Yıllık gelirleri 25 miyar lira. kapatılmasın çabaları bu cukkayı kaybetmemek içindir. Memeleketi milleti düşündüklerinden filan değil.Adamlar güya müslüman yapmadıkları manevra yok. iftira atmak ,karalama dahil. Allah ıslah etsin.