Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Nerede Yanlış Yapıyoruz.

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Nerede Yanlış Yapıyoruz.

    Cuma hutbesinde vaiz, cemaate seslenerek, nerede gençlik, neden aramızda yok diye sitemde bulundu. Devamında da nerede yanlış yapıyoruz da, bu gençlik bu toplumun arasında yok diye de ekledi. Gerçektende nerede yanlış yapıyoruz da, dinamik, akıllı, özgür düşünebilen gençliği camilerde göremiyoruz?

    Evet, nerede yanlış yapıldı da, camilerden din konuşulan topluluklardan gençlik uzaklaştı. Aslında bu soruyu kendilerine sormaları gerekenler, topluma dini anlatan, gerek din görevlileri, gerekse kendilerini bu konuda yetkili görenler olmalı.

    Bu sözleri neden söylediğime gelince. Din konusunda herhangi bir konuda konuşmaya, yazmaya kalkanları, bugüne kadar hep susturdular ve dediler ki, DİNİ DE ANLATMAYI BİZE BIRAKIN, BU BİZİM İŞİMİZDİR. İşte böylece bu sözleri söyleyenler, İslam dininde de ruhban sınıfını yarattılar, ama sorsanız İslam da ruhban sınıfı yoktur derler.

    Bizler bu çelişkiler içinde, İslam ı hep birilerinden öğrendik. Hem de öyle güvendik ki onlara, elimizdeki Kur’an a bakma gereği bile duymadık. Biraz düşünen Kur’an a hele bir bakalım, Allah ne diyor diyenler içinde önlem elbette alındı. HERKES KUR’AN I ANLAYAMAZ, SENİN İLMİN NE Kİ KUR’AN I ANLAYASIN, sözleri ile toplum korkutuldu, ürkütüldü.

    Değerli din kardeşlerim, eğer bugün camilerde, mescitlerde gençlik yoksa bunun suçlusu dini korku dini hale getiren ve Kur’an ı anlamayı-anlatmayı kendilerine has bir görev zanneden, Müslüman ruhban sınıfında aramalıyız.

    İnsanoğlu çocukluk, gençlik ve yetişkinlik evrelerinde, çok farklı duygular içindedir. Çocuk yönlendirilmeye muhtaçtır. Çünkü çevresiyle, olup bitenlerle tam diyalog kuramadığı, araştırmaya, öğrenmeye meraklı olduğu dönemdir.

    Bir çocuğu doğru bir eğitimden geçirirde, kişilik sahibi olarak büyütürseniz, onu asla yanlışa yönlendiremezsiniz. Çocuk sorgulamasını mutlaka öğrenmelidir. Eğer din eğitimini, doğru kaynaklardan alırsa, büyüdüğünde aldığı dini bilgiler aklıyla, mantığıyla çelişmiyorsa, böyle bir çocuk gençliğinde olgunlaşmış, yetişkin döneminde de yanlış yolda olması mümkün olamaz. Onun için çocukluk dönemi çok önemlidir.

    Genç ve dinamik insan, düşünür ve sorgular. İnsan olmanın, en önemli özelliği sorgulamasıdır. Eğer ona öğretilenleri, sen sorgulayamazsın, düşünerek aklınla sen Kur’an ı anlayamazsın derseniz, gençliği yanınızda görmenizde mümkün olmayacaktır. Hâlbuki Allah birçok ayetinde düşünerek, sorgulayarak iman etmemizi ister. ÇÜNKÜ DÜŞÜNEN, SORGULAYAN İNSAN ASLA ALDATILAMAZ. Ayrıca düşünerek hareket eden bir insan, yaptıklarından da emin olur. Yüzlerce yıldır İslam ı, rivayet ve sanı bilgilerle yaşadık. İşin kötüsü bunları da, Allah katından zannettik. Öyle bir din yarattık ki kendimize, bölünmüş, parçalanmış ve birbirine düşman olmuş bir İslam toplumu oluşturduk.

    Kimse Allah ın ayetlerinden bahsetmiyor bile artık. Varsa yoksa toplumun arasında dolaşan, rivayet ve sanı sözler. İşin daha da kötüsü rivayet hadislerin Kur’an gibi VAHİY olduğuna inanılmasıdır. Bir başka deyişle, Kur’a ile eş değer ilan edilmiş sorgulamadan, Kur’an ın onayını almadan yaşanır olmuş. Birçoğumuz düşünmeden iman etmekle, Allah a ve peygamberimize iftira attığımızın farkında bile değiliz.

    Genç nesli, İslam ın içine çekmek istiyorsak, önce İslam ı batıl ve sanıdan temizlememiz gerekir ve dinimizi Kur’an merkezli yaşamalıyız. Çünkü peygamberimizde böyle yaşamıştı. Kur’an akıl ve mantığın onaylamadığı hiçbir şeyi onaylamaz. Aklın ve mantığın söylediği bir şeye de, Kur’an karşı çıkmaz. Lütfen bunu unutmayalım.

    Eğer gençliği camilerde, mescitlerde görmek istiyorsak, yapılan yanlışın önce farkına varmalıyız. Onu giyme günah, bunu yeme günah, onu söyleme günah demek yerine, ALLAH IN SINIRLARINI KUR’AN DAN ONLARA ÖĞRETMELİYİZ. Allah ın koyduğu sınırları bizler kendi nefislerimizde genişletip, dini kendi vicdanlarımızda farklılaştırıyorsak, bu din Allah ın dini olmaktan çıkmış, beşerin dini olmuş demektir.

    Allah KAMER suresinde birçok kez, yemin ederek öğüt ve ibret almamız için KUR’AN ı kolaylaştırdığını söyler. Acaba aynı surede birçok kez, bu sözleri neden tekrar eder sizce? İşte bu tekrarın asıl amacını anlamış olsaydık, bugün İslam toplumu kadını, erkeği, genciyle hep birlikte kenetlenmiş bir şekilde olurduk.

    Allah yemin ederek birçok kez, sizlere rehber olsun diye, Kur’an ın muhkem ayetlerini kolaylaştırdım dediği halde, bizler herkes Kur’an ı anlayamaz, onu ancak veli insan anlar diyor da, Allah ın söylediğinin tersine inanıyorsak, bizler gerçek iman eden bir Müslüman olduğumuzu, hala söyleyebilir miyiz? Yorum sizlerin.

    Allah herkesin anlayacağı çok kolay bir din gönderiyor, ama bizler elimizden geldiğince bu dini zorlaştırmanın yollarını arıyoruz. Böyle yaparsak bu toplum bir arada tutulur mu, tek yumruk olur mu?

    İslam toplumlarının genel çoğunluğu, ne yazık ki geri kalmış ülkeler. Eğitimi düşük seviyelerde olan bir toplumu, istediğiniz gibi yönlendirebilirsiniz. Orta yaş ve yaşlı toplum, İslam ı Kur’an dan öğrenme çabası içinde hiç olmuyor. Çünkü birileri tarafından kurulan tuzağa düştüğümüzden, din adına sorgulayamaz, araştıramaz toplum olduk. Böyle olunca da neyin Allah emri, nelerin olmadığı konusunda, ilk elden yani Kur’an dan bilgi sahibi değiliz. Bu çok riskli bir durum, ama toplum bu yanlışın ne yazık ki farkında değil.

    Günümüz gençliğinin bir kısmı, gerçeklerin arayışı içinde olduğunu görmek, bana mutluluk veriyor. Çocukluk evresinde, dini inancı baskı altına alınan gençlere de Kur’an ın gerçeklerini anlatmak çok zor. Elbette bir kısım gençlikte var ki, yoldan sapmış, nefretle büyümüş, büyütülmüş. Onları da dışlamadan, ötekileştirmeden yaklaşmalıyız. Günümüzde bu yapılmadığı için, dine düşman bir nesil oluşmasına zemin hazırladık. Bunun suçunu o gençlikte aramak yerine, bizler kendimizde aramalıyız. Ne verdik ki, ne isteyelim.


    Tüm bu acı gerçeklerin elbette mimarları, bugün İslam ı topluma anlattıklarını zannedenlerin eserleridir. Allah hakka batıl karıştırmayın, Kur’an ın ipine sarılın, Kur’an ın sınırlarını aşmayın dedikçe, bizler yüzlerce yıldır bunun tersini yaptık ve imanımızı yanlış bilgiler ışığında yaşadık. Elbette böyle bir inancın içinde, düşünen, aklıyla sorgulayan genç nesli bulmamız çok zor.

    Peygamberimizin genç, dinamik en verimli olgun zamanlarını düşünün lütfen. Sizce peygamberimiz, Allah ın elçisi olmadan önce, cahiliye dönemindeki Ehli kitabın inançlarına tabi miydi? Ne dersiniz? Bu soruyu lütfen kendimize soralım ve düşünelim. Elbette tabi değildi. Çünkü aklını kullanan, düşünen ve doğruların arayışında olan hiç kimse, yanlışın, batağın, hurafenin, aklın onaylamadığı hiçbir şeyin içinde olmaz.

    Bizlerde genci, yaşlısı hep birlikte tek yumruk olmak istiyorsak her konuda, önce batıldan, sanıdan inancımızı temizlemeliyiz. Dinde sakın bölünmeyin diyen Rabbimize kulak verip, ayrıştığımız konuları bir kenara bırakıp, KUR’AN IN ÇEVRESİNDE BİRLEŞMELİYİZ. Çünkü Yaradan, sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum demiyor muydu?

    Dilerim ülkemiz olarak, bu gerçeklerin farkına varırda, toplum olarak huzuru, mutluluğu buluruz. Yoksa işimiz çok zor.

    Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Dost GÜMÜŞTABAK,eğitici,öğretici yazılarınızı büyük bir zevkle okuyor, öğrendiklerimi de kendi yaşamımda uygulamaya çalışıyorum.Bu toplum sizler gibi aydınlık düşünceli insanları her zaman bağrına bastı,sahiplendi.

    Ama diyalektik düşünceye sahip bir insan olarak her olgunun,her düşüncenin bir karşıtlığını bimekte beni korkutmuyor değil:Bahriye ÜÇOK,Turan DURSUN gibi canların bizlere yaşattığ acıyı bir daha yaşamak istemiyorum.Allah tüm inananları karanlık düşüncelerin vampir yarasalarından korusun!...

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    çok deyil daha birkaç ay önce akşam 22'den sabah 06'ya kadar alkol satışı yasaklandı diye yaygara çıkaran özgürlüğümü kısıtlıyorsun diyerek hükümete bindiren ülkemizin laik ve çok bilmiş kesimi,amerika ve avrupanın butür uygulamaları yıllar önce hem daha kısıtlayıcı tedbirlerle uyguladıklarını görmezden gelmeleri hani mesele üzüm yemek deyil bağcıyı dövmek sözünü hatırlattı bana....ülkenin laik insanları vede özellikle laik cumhuriyetçi modern çocuklarının yıllarca içine girebilmek onlarla kucaklaşa bilmek onlar gibi olabilmek için kendini biharap edip parçaladıkları batı medeniyetin olmassa olmazları alkol fuhuş kumar uyuşturucu ve kadın ticareti hırsızlık dolandırıcılık dahil nevarsa %99 Müslüman olan kafa kağıdının din hanesinde islam yazan özellikle bu kesimin başı çektiği türkiye cumhuriyetini yaratmak pek kolay olmadı....halkı evcilleştirmekte kominizimi düşman ilan ederek perde arkasında bu rejimin tek parti tek adam idolojisini politika haline getiren devletin çok çok büyükleri laiklik maskesi altındada öncelikle ezanı tükleştirip kominizimin narkozu olan alkolü tıpkı Varşova paktı ülkelerinde olduğu gibi Müslüman halkının beyenisine sunup adeta bunu teşvik ettiler....türkiyedeki dindar kesimin bu işin mimarı olarak gördükleri chp ve onun fikirdaşı sol fraksiyondan gelen partilere oy vermemelerinin temel nedeni budur...60'lı yılların sonuna doğru dindar kesi min oyunu almak için imam hatipler açan demirelin ne kadar samimiyetsiz olduğunu 28 şubat sürecinde gördük,imamhatiplilerin tercih ve öğrenim haklarının kısıtlanıp adeta yok edilişine,yıllarca süren başörtü rezaletinide eklersek ülkede dindar kesime yapılan haksızlığın hukuksuzluğun bir devlet politikası olduğunu görmeyip,taksimdeki 12 ağacı kime sorupta söküyorsunuz diyen zihniyete birilerinin hop deme hakkı vardır sanırım.....anasını babasını takmayan saymayan günümüz gençliği onu yaradanı ne kadar sayar anar bilemem.....Atatürk ü***i bu gençleremi emanet etti....ALLAH yardım etsin bu ül***e demekten başka söyleyecek bir şey yok....
    CİMBOMLU

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •