Zeki Dost,tarımla doğrudan bir uğraşın oldu mu,bilmiyorum.Daha iki yıl önce Niğde de,Nevşehirde,Ödemiş ve Adapazarında patates üreticileri ürünlerini traktörlerle yerlere döküyorlardı.Niçin? Para etmediği için.Pazarda patatese biçilen değer,üreticinin ürünü tarladan toplamasını bile gerekli kılmayacak denli düşüktü.Traktör ve ekipmanları ücreti,gübreleme,toprağı işleme,tohum ve mazot paraları üst üste konduğunda çiftçi hep içerdeydi..
Şimdi çiftçi huzura mı erdi? Asla!Üstelik dünden daha beter durumda.Öyleyse bu şamata neyin nesi? diyebilirsin.Çiftçinin çıksa çıksa sadece "hıçkırığı" çıkar.Oysa çıkan bu gümbürtü on yıldır hatalı tarım politikalarının yarattığ "Al-Satçı",emek vermeden semirmiş aracı taifesinin çıkardığı sestir.Çiftçinin depolama gücü yoktur,ürün hacizli olduğu için tarladan söküldüğünden bile haberi olmaz.
Türk patatesinin ihraç pazarları öncelikle İran-Irak -Suriye ve diğer Ortadoğu ülkeleridir.Biz son yıllarda onlarla yaşadığımız "0" sorunlu dış politika nedeniyle önce ürettiklerimizi çürüttük,sonra ekim alanlarını daralttık,şimdi de tefeciye teslim ettiğimiz ürünler nedeniyle çifçiye öfkeleniyoruz.Dost bu çok haksız bir öfke.Bu aşamada çiftçi de en az bizim kadar masum.Haydi biraz stres dağıtalım ve hep birlikte bir türkü söyleyelim:"Bizi bu hallere koyan utansın!"...
Yer imleri