REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 6/24 İlkİlk 12345678910111213141516 ... SonSon
232 sonuçtan 51 ile 60 arası

Konu: Türkiye'nin savunma sanayii projeleri ve yeni gelişmeler

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    [YOUTUBE]http://www.youtube.com/watch?v=vAyLAsI_6us[/YOUTUBE]





    Dünyanın gözü Türk Samuru'nda

    Birçok ülke, Türk mühendislerce tasarlanan en gelişmiş nehir geçiş aracı "Samur"u ordularına kazandırmak için Türk yetkililerle görüşüyor.

    Türk mühendisler tarafından tasarlanan ve milli imkanlarla yapılan Samur, Türk ordusu için nehirleri engel olmaktan çıkardı. Dünya ordularının, en gelişmiş nehir geçiş aracı olarak gösterilen Samur'u bünyesine katmak için Türk yetkililerle görüştüğü belirtildi.

    Harekat sırasında nehirle karşılaşan ordunun, hız kesmeden ve tüm zırhlı araçlarıyla akarsu engelini aşması için tasarlanan milli seyyar yüzücü hücum köprü aracı "Samur", Türk ordusunun gözbebeklerinden biri oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine 2011 yılında giren araç, sahip olduğu yeteneklerle tüm dünyadan ilgi gördü.

    Su üzerinde sırtındaki yükle ilerleyebilme yeteneği nedeniyle "Samur" olarak adlandırılan seyyar yüzücü hücum köprü aracı, hem karada hem de suda ilerleyebiliyor. Tüm tasarımı, yazılımı Türk mühendislerce yapılan araç, zırhlı araçların geçemeyeceği derinlik ve yüzemeyeceği akıntıya sahip bir nehirle karşılaşıldığında hız kesmeden suya giriyor. Harekat sırasındaki ihtiyaca göre seyyar bir köprüye dönüşebilen Samur, istendiğinde bir feribot gibi çalışıyor. Yaklaşık 13 metre uzunluğunda, 36 ton ağırlığındaki bu araç, karadaki bir tankı üzerine çok kısa sürede alarak karşı kıyıya geçirebilmesinin yanı sıra, birbiriyle kenetlenerek metrelerce uzunlukta köprü oluşturabiliyor. Böylece su engeliyle karşılaşan ordu, hiç vakit kaybetmeden ilerlemesini sürdürüyor.

    Dünyada benzeri yok

    Sürücü bölmesi biyolojik, kimyasal, radyolojik ve nükleer koruma özelliğine sahip seyyar yüzücü hücum köprü aracının camlarının da kurşun geçirmez niteliği bulunuyor. Gece görüş kameralarıyla zifiri karanlıkta harekat imkanı bulunan Samur, sahip olduğu bu imkanlarla dünya ordularındaki benzerlerine fark atıyor. Pek çok ülkenin, ordusuna bu aracı kazandırmak için Türk yetkililerle görüştüğü öğrenildi.

    Askeri Köprücülük Öğretmeni Üsteğmen Tolga Hanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Samur'un başka ordulardaki köprü tesisatlarıyla karşılaştırıldığında en gelişmiş nehir geçiş aracı olarak değerlendirildiğini vurgulayarak, hem karada, hem suda hareket etme yeteneğine sahip olduğuna dikkati çekti. Aracın envantere kazandırılmasıyla İstihkamlar için nehrin artık engel olma vasfının ortadan kalktığını kaydeden Üsteğmen Hanoğlu, "Bu tesisatın eğitimi İstihkam Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı bünyesinde verilmektedir" dedi.
    AA

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    [YOUTUBE]http://www.youtube.com/watch?v=Fyp7iJ8lV9s[/YOUTUBE]




    F-35'in füzesi TÜBİTAK'tan...

    Türk Hava Kuvveteri'nin 2016'dan itibaren kullanacağı F-35 savaş uçaklarında TÜBİTAK-SAGE tarafından geliştirilen yerli seyir füzesi SOM kullanılacak.

    Kokpit.aero'nun haberine göre SOM-J olarak adı verilen projede füzenin boyutları yüzde 25 civarında küçülecek. Uçağın gövde içindeki silah taşıma noktasına yerleştirilecek füze ile F-35'in görünürlük özelliğinin korunması sağlanacak.

    Atış testleri başarıyla gerçekleştirildi

    Atış testleri Hava Kuvvetleri'nin hem F-4E 2020 hem de F-16 savaş uçaklarından başarıyla yapılan SOM Füzesi en son Konya'da yapılan Anadolu Kartalı Tatbikatı'nda denenmişti. SOM füzesinin B1 modeli, 300 kilometre uzaklıkta Antalya civarından uçaktan ateşlenmiş, Konya'daki atış sahasında hedef olan otobüsün planlandığı gibi üst camından girerek patlamıştı.Trt Türk

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    [YOUTUBE]http://www.youtube.com/watch?v=Eo6uwB9zNC4[/YOUTUBE]







    TSK'nın 10 yıllık özlemi bitti!

    Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 10 yıllık rüyası gerçek oldu. İlk havadan ihbar ve kontrol uçağı Konya'daki 3'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı'na teslim edildi. Uçak 21 Şubat 2014 tarihinde düzenlenecek tören ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine alınacak.

    Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndan yapılan açıklamada şöyle denildi:

    "Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın ihtiyaçları doğrultusunda, Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından yürütülmekte olan Barış Kartalı Projesi kapsamında ilk HİK Uçağı, başlangıç teslimatı için, TUSAŞ (Akıncı/Ankara) tesislerinden konuşlanacağı birlik olarak belirlenen 3'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı (Konya)na intikal etmek üzere havalanmış bulunmaktadır.

    Projede ana yüklenici Boeing firması olup, uçak ve sistemlerin tasarım, üretim, test ve bakım idame faaliyetlerinde HAVELSAN, TUSAŞ, MİKES, ASELSAN ve Türk Hava Yolları gibi birçok yerli firma görev almaktadır.

    Barış Kartalı HİK sistemi gerçekleştirilecek birlik kabul kontrollerinin ardından 21 Şubat 2014 tarihinde 3'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı (Konya)nda düzenlenecek tören ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine alınacaktır."Yenişafak

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart



    ‘Uzun menzilli füzeler milli sistemle uyumlu’

    Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, uzun menzilli hava ve füze savunma sistemi projesinin, milli sistemlerle uyumlu olacağını bildirdi. Yılmaz, “Sistemlerin entegrasyonunda yerli alt yüklenici firma ya da firmalar görev alacaktır” dedi.

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu’nun Çin’in CPMIEC firması ile yürütülen uzun menzilli hava ve füze savunma sistemine ilişkin soru önergesini yanıtlayan Yılmaz, şunları kaydetti:

    “Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi projesi kapsamında yüklenici adayı CPMIEC kuruluşu tarafından yapılan ve/veya yaptırılan tasarım, geliştirme ve eklemelere ilişkin fikri ve sınai mülkiyet hakları ülkemize ait olacak. Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi, milli savunma ihtiyaçlarının karşılanması için tedarik edilmekte olup, tedarik edilecek sistemler milli sistemlerle uyumlu olacaktır.
    Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından yürütülen tedarik projeleri, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 3/b maddesi ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan 2009/15108 sayılı Bakanlar Kurulu kararı kapsamında yürütülmektedir.

    İlgili projeler kapsamında gerçekleştirilen ihalelerde; alınan tekliflerin maliyet etkinlik incelemesi ile teklif bedeli, teklifin idari ve teknik yeterliliği, sanayi katılımı ve offset şartları birlikte değerlendirilmektedir.
    Sistemlerin entegrasyonunda yerli alt yüklenici firma ya firmalar görev alacaktır. Proje kapsamında yürütülecek tüm faaliyetlerin maliyeti teklif bedeli içerisinde yer almaktadır.”

    Son tarih 30 Nisan

    Bir süre önce Türkiye’nin uluslararası yankı yaratan uzun menzilli hava savunma sistemi ihalesinde 31 Ocak olarak belirlenen 3 ayrı firmanın tekliflerinin geçerlilik süresi 3 ay ötelenerek 30 Nisan’a uzatılmıştı.

    MERİÇ TAFOLAR / MİLLİYET

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart



    Sikorsky Türkiye'de üretilecek

    Gelecek hafta Sikorsky firması ile sözleşme imzalanması bekleniyor.

    Savunma Sanayi İcra Komitesi'nin Nisan 2011'de aldığı kararla Amerikan Sikorsky firmasıyla sözleşme görüşmelerine başlanmıştı. Ancak aradan 3 yıl geçmesine rağmen, Amerika Birleşik Devletleri kaynaklı bazı sıkıntılar nedeniyle sözleşme bir türlü imzalanamadı. Genel Maksat helikopterinde sıkıntılar büyük ölçüde giderildi ve gelecek hafta TUSAŞ tesislerinde Sikorsky firması ile sözleşme imzalanması bekleniyor.

    3,5 MİLYAR DOLARA MAL OLACAK

    3,5 milyar dolara mal olması planlanan proje kapsamında ilk etapta 109 adet genel maksat helikopteri Türk Havacılık ve Uzay Sanayi tesislerinde üretilecek. Bu sayının daha sonra 600'e kadar yükselebileceği belirtiliyor. Ayrıca, Türkiye bu helikopterleri ihraç etme hakkına da sahip olacak.
    Helikopterler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yanı sıra Genelkurmay Elektronik Sistemler Komutanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından kullanılacak.
    İlk etapta üretilecek 109 helikopterin, 30'u Jandarma Genel Komutanlığı'nın, 20'si Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın, 6'sı Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın, 2'si Genel Kurmay Elektronik Sistemler Komutanlığı'nın, 11'i Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın, 20'si Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ve 20'si de Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın kullanımına verilecek.

    TÜRKİYE'DE T-10 İSMİNİ ALACAK

    Blackhawk yani Kara Şahin olarak bilinen helikopterler, birtakım yeni tasarım uygulamalarının ardından Türkiye'de T-10 ismini alacak.
    10 ton ağırlığındaki helikopterler 18 personel taşıyabiliyor.
    İhalenin Türk savunma sanaysine de büyük katkı sağlaması bekleniyor.

    HELİKOPTERİN YÜZDE 67'Sİ TÜRKİYE'DE ÜRETİLECEK

    Sözleşmeye göre helikopterin gövde, motor, aviyonik sistemleri gibi bazı önemli parçaları Türkiye'de üretilecek.
    Görev bilgisayarının yazılımını da Türk mühendisler yapacak.TRT Haber

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Endonezya’ya Türk tankı

    Türk savunma sanayii şirketleri dünyanın birçok ülkesine ihracat yapar konuma geldi. Sektörün en büyük oyuncusu olan Nurol Holding şirketi FNSS, Endonezya ordusu için yerli bir şirketle ortak tank üretecek.

    Türkiye savunma sanayi alanında başarıdan başarıya koşuyor. Ordunun ihtiyaçlarının büyük kısmını yerli üreten Türkiye, birçok ül***e de ihracat yapıyor. Son 10 yılda yerli tank, uçak, tüfek, füze gibi stratejik ürünleri üreten Türk şirketleri bu ürünleri 60 ül***e satıyor. Son olarak Nurol Holding’in savunma sanayi alanında faaliyet gösteren iştiraki FNSS Savunma Sistemleri, Endonezya ordusu ile ortak tank üretimi için anlaşma imzaladı.

    Yerli şirketle ortak üretim

    6 Şubat’ta Jakarta’da imzalanan anlaşmaya göre FNSS şirketi Endonezyalı PT Pindad şirketi ile tank üretecek. 25 ton ağırlığında 7.62 mm eksenli ve 105 mm yivli silahlar ile donatılacak olan tank son teknolojiye sahip olacak. İlk etapta 10 adet üretilmesi planlanan tankın uzun vadede 30 adede çıkarılması planlanıyor.

    Türkiye’nin savunma sanayii lideri

    FNSS, geçtiğimiz aylarda internet sitesinden Ortadoğu’da müttefik bir ülke ile ‘M113 zırhlı muhabere aracı modernizasyonu’ için 360 milyon dolarlık imza attığını açıklamış, ancak son dönemde bölgede yaşanan gelişmeler nedeniyle ülke ismi vermekten kaçınmıştı. FNSS son ticari işbirlikleri ile ihracat yaptığı ülke sayısını 7’ye yükseltti. İhracat rakamı ise 1 milyar doları aşmış oldu.
    Kaan Zenginli/İstanbul - Star

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart



    Savunmanın yüzde 60‘ı yerli!

    Savunmada milli imkanlara eğilimini arttıran Türkiye, dünya devleri arasında yerini alıyor.

    Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM), 2014 Performans Programı'yla yol haritasını çizerken, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz TSK ihtiyaçlarına yönelik yürürlüğe konulan modernizasyon projelerinin maliyet bazında yüzde 90'ının Türkiye sanayisinin katılımıyla hayata geçirildiğini söyledi. Yurtdışından hazır alıma oranının maliyet bazında yüzde 10'un altına düştüğünü belirten Yılmaz, 2012 rakamlarıyla, TSK ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanma oranının yüzde 60'a ulaştığını ifade etti.

    30 MİLYAR DOLARLIK PROJE

    2003 yılından bugüne kadar maliyeti 30 milyar doları bulan savunma sanayi projesinin yürürlüğe konduğunu söyleyen Yılmaz, ‘2012 yılı sonu itibariyle toplam savunma ve havacılık sektör cirosu 4,75 milyar dolar olmuş, ihracatı 1,26 milyar dolar, AR-GE harcamaları ise 772 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir’ dedi.

    2 MİLYAR DOLAR İHRACAT YOLDA

    Bakan Yılmaz, hedefin önümüzdeki planlama dönemi yani 2016 sonuna kadar savunma ve havacılık sektör cirosunun 8 milyar dolara, toplam savunma ve havacılık sektör ihracatının ise 2 milyar dolara ulaşması olduğunu söyledi. Yılmaz ‘2023 vizyonu çerçevesinde, ülkemizin dünyada savunma sanayii alanında en gelişmiş ilk 10 ülke arasına girmesi için yılmadan ve yorulmadan büyük bir hassasiyetle çalışacağız’ dedi.

    2014 MİLLİ PROJELERDE ATAK YILI OLACAK

    Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın 2014 Performans Programı'nda milli projelerdeki son durum ve bu yıl ki hedefler de sıralandı. Öne çıkan projeler şöyle:

    - Büyük ilgi gören milli tank ALTAY'da prototip üretimine başlanacak.

    - Milli Denizaltı Projesi'nde (MİLGEM) seri üretim hızlanıyor. Özgün denizaltı için de fizibilite çalışması yapılacak

    ve Türkiye, kendi denizaltısını üretmek için fiilen düğmeye basmış olacak.

    - Yerli hafif genel maksat helikopterinde birinci faz tasarımı tamamlanacak. çalışmalarına hiz verilen ATAK'ta 9 helikopterin bu yıl teslimi hedefleniyor.

    - Muharip Uçak ve Jet Eğitim Uçağında kavramsal tasarım tamamlanacak. Türkiye kuruluşunun 100. yıldönümüne bu uçakları üretmiş olarak girmek istiyor.

    - Deneme uçuşları başarıyla tamamlanan HÜRKUŞ'ta prototip uçağın gerekli testleri tamamlanarak seri üretime geçilecek.

    - İnsansız hava araçlarında (İHA) da dönüm noktası olacak. Taktik İHA'da ve ANKA'da ilk teslimatlar yıl içinde yapılacak. İHA'lar için seri üretime geçilecek.

    - Uzun ve orta menzilli tanksavar füze sistemlerinde atılım planlanıyor. Cirit füzesinde seri üretime geçilecek. Alçak ve orta irtifa hava savunma füze sistemlerinde de tasarım planlanıyor.

    - Bu yıl planlanan çalışmalar arasında radar gözlem uydusunda sistem ve alt sistem tasarımlarında da atılım öngörülüyor. Çok fonksiyonlu radarda projesinde ise prototip üretimine başlanacak.

    TEKNOPARK İSTANBUL BU YIL HAYATA GEÇECEK

    Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar da, ihracatta öncelikli ülkelerle irtibatın güçlendirilmesini hedeflediklerini belirtirken, MİLGEM'de seri üretim sözleşmesinin hızlanmasını, ATAK helikopterinin envantere alınmasını öngördüklerini belirtti. Milli projelerdeki hedeflere dikkat çeken Bayar, "Teknopark İstanbul, UMET (Uydu Montaj, Entegrasyon ve Test Merkezi), ASELSAN Radar Elektronik Harp Merkezi, Kazan Havacılık Kümelenmesi gibi yatırım projelerimiz 2014 yılı içinde hayata geçirilecektir" bilgisini verdi.

    (Akşam)

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart



    Barış Kartalı, TSK'ya katıldı

    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen törende "Barış Kartalı" orduya teslim edildi.
    ''Barış Kartalı" projesi kapsamında havadan ihbar ve kontrol uçağının, 3. Ana Jet Üssü'nde düzenlenen Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine giriş töreni için Konya'ya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan burada bir konuşma yaptı

    Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

    "Farklı bir gururu taşıyoruz. 2003'te ilk adımı attık ama bazı sıkıntılar yüzünden bugüne ertelendi. Verdiğimiz emeklerin karşılığını alıyoruz. Donanmamız milli savaş gemileriyle donatıldı. Uçakların modernizasyonunu gerçekleştiriyoruz. Cumhuriyet tarihinde ilk tasarım uçağı olan Hürkuş gökyüzüyle buluştu.

    Havadan erken kontrol uçağını TSK'ya teslim ediyoruz. 4 uçaklık filonun ilk uçağı bu yıl göreve başlayacak. Bugün havadan kontrol ve istihbarat uçağını ordumuzun envanterine katıyoruz. Uçaklarımızın çalkantılı bir dönemde ordumuza katılmasını çok önemli buluyorum. Havadan ihbar ve kontrol uçakları ordumuzun gökyüzünde adeta gözü olacak. Barış Kartalı hava savunmamıza önemli katkıda bulunacak. Hava sahamıza karşı tehlikede erken uyarı olacak. Ayrıca 109 helikopter daha TSK'ya katılacak.

    Bu süreçte elde edilen teknolojik birikim ülkemize fayda sağlayacak. Tüm bu çalışmalarla gayemiz zorlu coğrafyamızda ortaya çıkan savunma noktasında askerimizi kimseye muhtaç etmemektir."

    Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklaması ise şöyle:

    "Böyle bir projenin hayata geçirilmesinden ötürü çok mutluyum. Güçlenecek hava kuvvetlerimiz için gurur duyulacak bir gün. Barış Kartalları gücümüze güç katacak ve ordumuzun gözü olacak.

    Bu uçaklara ilk sahip olma arzumuz 2002 yılında ortaya çıkmıştı. Bu süreçte görev alanların büyük emeği geçmiştir.

    Ordumuza katılacak olan 4 Barış Kartalı uçağının adlarının Kuzey, Güney, Doğu ve Batı olarak seçilmesini de doğru bir tercih olarak gördüğümü belirtmek isterim."Sabah - Ajanslar

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    [YOUTUBE]http://www.youtube.com/watch?v=SW464TDvW3E[/YOUTUBE]




    Deniz karakol uçakları basına tanıtıldı

    Deniz Hava Komutanı Tümamiral Üstem, "Deniz havacılar olarak gökyüzü ve denizler şeklinde taahhüt ettiğimiz iki mavi arasında bir asrı geride bırakmış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz" açıklamasında bulundu.

    Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde görev yapan deniz karakol uçakları, basın mensuplarına tanıtıldı.

    Deniz Hava Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, Deniz Hava Eğitim Merkezi Komutanlığında düzenlenen programda yaptığı açıklamada, vatanın göklerdeki nöbetçileri olduklarını söyledi.

    Tümamiral Üstem, 2014'ün Türk deniz havacılığının kuruluşunun 100. yılı olduğunu anımsatarak, şöyle konuştu:

    "Deniz havacılar olarak gökyüzü ve denizler şeklinde taahhüt ettiğimiz iki mavi arasında bir asrı geride bırakmış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bugün sizlere Deniz Kuvvetlerinin en önemli unsurlarından biri ve resmi kabul töreni önümüzdeki aylarda yapılacak uçakları tanıtıyoruz. Türk Deniz Kuvvetlerinin ülkemizin denizlerdeki halk ve menfaatlerinin korunması görevini yerine getirmesinde etkin kullanılan deniz karakol uçakları, modern elektronik sistemler ve cihazlarla donatılmış, su üstü ve deniz altı savunma harbi icra etme kabiliyetine sahip, arama kurtarma harekatında etkin kullanılabilen, dünyada en az sayıda ülkenin sahip olduğu hava vasıtalarıdır. Türk Deniz Kuvvetlerinin modern deniz kuvvetine sahip olma ve geliştirme vizyonu kapsamında 2002 yılında başlanan çalışmaların sonucu olarak bugüne kadar 4 deniz karakol uçağının kabulü yapılmıştır, diğer 2 deniz karakol uçağının kabulünün ise temmuza kadar yapılması planlanmaktadır.

    Bugün deniz karakol uçaklarımızla ilgili hem teorik bilgi alma hem de uçakların sahadaki görevlerine ilişkin uçuş faaliyetlerini gemiden izleme imkanı bulacağız."

    Deniz Hava Harekat Komutanı Kurmay Albay Akıncı

    Deniz Hava Harekat Komutanı Deniz Kurmay Albay Burhan Akıncı ise 100. yılını kutladıkları deniz havacılığının temellerinin Osmanlı İmparatorluğu döneminde atıldığını anlattı.

    Donanma Cemiyeti'nin katkılarıyla, 1914 yılında ilk deniz uçağının satın alındığını, aynı yıl 25 Haziran'da Yeşilköy'de Deniz Tayyare Mektebi kurulduğunu, donanmanın güverte ve çarkçı sınıflarından subay atanmasıyla Türk Deniz havacılığının fiilen başladığına işaret eden Kurmay Albay Akıncı, şunları belirti:

    "Anılan uçaklar 1. Dünya Savaşı ve özellikle Çanakkale Harbi'nde önemli görevler icra etmiştir. Cumhuriyet döneminde Deniz Tayyare Bölüğü olarak İzmir'de kurulan teşkilat, zaman içinde uçak sayısının artmasıyla tabur, alay ve tugay seviyesine kadar çıkarılmış ancak 2. Dünya Savaşı sonrasında eskiyen deniz uçaklarının yenilenememesi nedeniyle 1947 yılında lağvedilerek deniz havacılık tarihinin ilk dönemi kapanmıştır. Dünyadaki gelişmelere paralel, 1960'lı yılların sonunda Türk Deniz Kuvvetleri, helikopter ve uçaklardan oluşacak iki filo ile Türk deniz havacılığının yeniden kurulması kararını almıştır. Bu kapsamda; 301. Filo, Deniz Karakol (D/K) uçağı filosu olarak 18 Ekim 1971'de Etimesgut/ Ankara'da kurulmuş ve 14 Temmuz 1976'da Cengiz Topel Meydanı'na taşınmıştır.

    351. Deniz Helikopter Filosu ise 15 Ağustos 1972'de Güvercinlik/Ankara'da kurulmuş ve 19 Mayıs 1973'de Cengiz Topel Meydanına intikal etmiştir. Her iki filonun da Cengiz Topel Üssü'nde konuşlandırılmasını müteakip, 4 Ağustos 1976'da Donanma Komutanlığı bağlısı birlik olarak Deniz Hava Üs Komutanlığı teşkil edilmiştir. Deniz Kuvvetleri Komutanlığının deniz karakol uçağı ve deniz helikopteri ihtiyacına yönelik çalışmalar neticesinde öncelikle AB-204 helikopterleri ile S-2A deniz karakol uçakları teslim alınmıştır. Bilahare envantere daha gelişmiş imkan kabiliyete haiz AB-212 helikopterleri ve S-2E uçaklarının girmesiyle gelişim süreci devam etmiştir. 2000'li yıllarla dünyadaki en gelişmiş deniz muharebe helikopterinden biri sayılan S-70B Seahawk helikopterleri envantere girmeye başlamış ve buna paralel modern deniz karakol uçağı edinme faaliyetlerine hız verilmiştir."

    Kurmay Albay Akıncı, çağın gerekliliklerine uygun, modern silah ve sistemlerle donatılmış deniz karakol uçağı teminine yönelik başlatılan Deniz Karakol ve Sahil Güvenlik Uçakları Görev Ekipmanları Tedarik ve Platformlara Entegrasyonu (MELTEM) projeleri kapsamında, ilk olarak 6 CN-235 uçağının 2001-2002 yıllarında Türk Deniz Kuvvetleri envanterine dahil edildiğini dile getirdi.

    MELTEM-2 Projesi kapsamında da daha gelişmiş komuta kontrol ve modern keşif gözetleme sistemleriyle donatılan CN-235 D/K uçaklarının 2013 itibarıyla teslim alındığına dikkati çeken Kurmay Albay Akıncı, denizlerdeki dost ve müttefik unsurlarla müşterek veya müstakil, gece , her türlü şartta etkin görev yapılmaya başlandığını aktardı.

    MELTEM-3 Projesi ile de geçen yıl 2 ATR-72 600 genel maksat uçağının envantere girdiği bilgisini veren Kurmay Albay Akıncı, sözlerini şöyle tamamladı:

    "Proje kapsamında 2017-2018 yıllarında 6 ATR-72 600 deniz karakol uçağına sahip olunması hedeflenmektedir. Platformlu gemilerin sayısının artması, donanmanın görev alanının sadece çevre denizlerle sınırlı kalmaması, denizlerde yatan hak ve menfaatlerin öneminin kavranması nedeniyle deniz hava gücümüzün de önemi artmış ve yapılan hamlelerle bugünkü düzeye gelinmiştir. Deniz hava gücüne ihtiyacın önümüzdeki dönemde daha da artacağına inançla bu alandaki yatırımlara devam edilmektedir. Başlangıçta sadece Cengiz Topel Üssü'nde konuşlu bulunan deniz hava unsurları, 4 Ağustos 2010'da 5 coğrafyada bulunacak şekilde Deniz Hava Komutanlığı çatısı altında yeniden teşkilatlandırılmıştır.

    Deniz Hava Komutanlığı, günümüzdeki yapısı, gerçekleşmekte olan projeleri, ileri teknoloji silah ve sistemlerle donatılan uçak-helikopterleri ile Karadeniz, Ege ve Akdeniz'de önemi ve etkinliği göz ardı edilemeyecek, güçlü bir deniz hava gücüne dönüşmüştür."

    Basın mensupları, açıklamanın ardından Deniz Hava Harekatı Destek Merkezi ve deniz karakol uçaklarını gezdi.BloombergHT - AA


    alıntıdır..

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Türk bilim adamları radyasyon zırhı üretecek



    Türk bilim adamları, nötron radyasyonun yoğun olduğu yerlerde zırh görevi üstlenecek nanokompozit malzeme üretecekler.

    Fırat, Bitlis Eren, Selçuk ve Kocaeli üniversiteleri ile ABD'nin Maine Üniversitesinin ortaklığında, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TEAK) desteğiyle yürütülen "Nano Parçacık Katkılı Polimer Tabanlı Nanokompozit Materyallerin Üretilmesi ve Geliştirilmesi Projesi" çerçevesinde 5'i Türk 6 bilim adamı, nötron radyasyonun yoğun olduğu yerlerde zırh görevi üstlenecek nanokompozit malzeme üretmek için çaba sarf ediyor.

    Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve proje yürütücüsü Doç. Dr. Oktay Baykara, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bitlis Eren, Selçuk, Kocaeli ve Maine üniversiteleri ile ortaklaşa yürüttükleri projeye, TÜBİTAK'ın yaklaşık 300 bin lira, TEAK'ın ise laboratuvar desteği verdiğini söyledi.

    Projede kendisiyle beraber 5 Türk akademisyenin ve bir Amerikalı bilim adamının görev aldığını anlatan Baykara, proje üzerinde bir yılı aşkın süredir çalıştıklarını ve ön hazırlıkları tamamladıklarını belirtti.

    Malzemeyi nanobor ve plastikten üretecekler

    Uygulamalı nükleer fizik ve çevresel radyasyon konularında çalışmaları bulunan Baykara, nükleer alanlarda kullanılan zırhlama materyallerine alternatif olarak kullanılabilecek bir malzeme üretmek için çalıştıklarını bildirdi.

    Bu malzemeyi, birçok alanda kullanılan bor madeninin farklı bir hali olan nanobordan yapmayı planladıklarını ifade eden Baykara, ''Nanobor maddeyi, piyasada satılan ve pet şişe yapımında da kullanılan plastik malzemeyle harmanlayıp nanokompozit malzeme oluşturacağız. Üretmeyi amaçladığımız bu malzeme, nötron radyasyonun yoğun olduğu yerlerde zırh görevi üstlenecek" diye konuştu.

    Nötron ve gama radyasyona karşı soğurma (emme) özelliği taşıyacak malzemenin, yoğun radyasyonlu alanlarda mevcut sistemin yerine kullanılacağını belirten Baykara, şunları kaydetti:

    ''NASA'nın (ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) da benzer malzemelerin üretimine büyük önem verdiği ve uzay teknolojisinde kullandığı nanomateryaller; nükleer reaktörler, hava sanayisi ve nükleer tıp gibi birçok alanda alternatif malzeme olacak. Örneğin, hava sanayisinde alüminyum, nükleer reaktörde beton, hastanelerde beton ve kurşun kullanılır. Bunlara alternatif, toksit olmayan, çevre dostu, dayanıklı, yerli üretim, teknolojik altyapısı olan ve nanoteknoloji kullanılacak bir malzeme üretmenin peşindeyiz.'"

    Dünyada ses getirecek bir malzeme olacak

    Projenin 30 ay süreceğini ve ilk 15 ay içerisinde ilk prototipi üreteceklerini bildiren Doç. Dr. Baykara, ilerleyen aşamalarda patentini alacakları malzemenin üniversite-sanayi iş birliğiyle seri üretimini yapmayı planladıklarını kaydederek, "Yapacağımız malzeme, bu anlamda dünyada ses getirecek bir malzeme olacak. Yaptığımız literatür taramalarında Türkiye'de benzerini görmedik. Bizim amacımız, dışarıdan hazır teknoloji almak değil, teknolojiyi kendimiz üretebilecek duruma gelmek" diye konuştu.
    AA

Sayfa 6/24 İlkİlk 12345678910111213141516 ... SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •