ROMAN YAZMIS
Bir akil hastanesinde bir deli, öteki deliye:
- Ben bir roman yazdim, al oku; bakalim begenecek misin, demis.
Ve kendisine kalinca bir kitap vermis.
Öteki deli, bir hafta boyunca okumus romani. Sonunda arkadasi deliye:
- Romanin çok ilginç, demis; yalniz biraz kalabalik, çok isim var içinde.
Kitabi veren deli:
- Al, demis, ikinci cildini de oku.
Ve kalinca bir kitap daha vermis.
Yine aradan bir zaman geçmis. Romanin ikinci cildini de alan deli:
- Bunu da okudum, demis; gerçekten çok ilginç ama, bu da çok kalabalik; çok isim var içinde...
O sirada akil hastanesinin doktoru gelmis üstlerine:
- Verin bakayim, demis, o telefon rehberlerini. Ne zaman aldiniz bunlari; ben de kaç gündür onlari ariyordum
ESEK BOYAMAK
Kayseri'ye yeni gelen yabanci, ayakkabisini boyatirken boyaciya takilmis:
- Siz Kayserililer esegi boyayip babaniza satarmissiniz. Nasil yapilir bu is?
Boyaci, firça sallamayi sürdürerek:
- Iste, demis, esegi böyle boyariz!
BIR PUAN
Sarisin bir hatun eski okulunu ziyaret etmis. Spor salonunun duvarlarinda eskiden oyuncusu oldugu basket takiminin fotograflari varmis. Fotograflari incelerken birden;
-"Yaa niye hep bir puan farkla kaybetmisler 77-78, 78-79, 79-80..."
TANIK
Vinç operatörünün yanlis bir hareketi yüzünden vinç zincirlerine bagli bulunan kocaman,
köklerinden sökülmüs bir agaç birden kayar ve yol üzerinde harekete hazir bekleyen otomobilin kenarina çarpar.
Otomobildeki sarisin hisimla disari firlar ve bagirir :
- Benimle birlikte gelin ve bu olayi kocama anlatin!
Sarisin yatistirilmaya ve vinç sahibi sirketin gerekli sigorta ödemesini yapmaya hazir oldugu anlatilmaya çalisilir ama sarisin israr eder :
- Olmaz.. Her seyden önce, kocamin karsisina bu kez benim bir agaca degil, agacin bana çarptigini dogrulayacak bir tanik götürmeliyim.
BENI KIM DÖVÜYOR
BENI KIM DÖVÜYOR
"Rakibiden dayak yine boksöre, antrenörü habire `çok iyi gidiyorsun. Adam sana hiç vuramadi.
Yakinda onu düsüreceksin' deyip duruyormus. Maçin ilerleyen raundlarinin birinde boksör dayanamayip sormus antrenörüne; `ben rakibimi dövüyorsam, beni kim dövüyor?"
GÖZLERIM KIZARDI MI
Aslan ile kurt arkadas olmuslar... Açliktan kivrandiklari bir gün, ovada otlayan bir at görmüsler. Tepenin üstünde ati seyreden aslan, kurda dönüp sira ile sormus:
- Gözlerim kizardi mi?
- Evet, demis kurt.
- Kuyrugum dikildi mi?
- Evet...
- Tüylerim diken diken oldu mu?..
Kurt, yine; "Evet" deyince aslan yildirim gibi ata saldirmis ve yere devirmis... Iki arkadas, kendilerine güzel bir ziyafet çekmis.
Bir zaman sonra ayni kurt tilkiyle dolasmaya çikmis. Karinlari iyice acikmis. Tam o sirada ovada otlayan bir at görmüsler ve kurdun aklina önceki olay gelip, tilkiye sormus:
- Gözlerim kizardi mi?..
- Yooo, demis tilki.
- Kuyrugum dikildi mi?
- Hayir!
- Peki tüylerim diken diken oldu mu?..
- Olmadi, diyerek gördügü gerçegi söylemis tilki... Ama duyduklarina bozulmus olan kurt;
- Evet, desene!.. diye kükremis.
Tilki bakmis ki pabuç pahali... Çaresiz;
- Evet... Evet, evet, demis.
Marifetin, tilkiden duyacagi "evet"lerde oldugunu sanan kurt bir hisimla atin üzerine saldirmis... Saldirmis saldirmasina da, ömrünün en siki ve en güçlü çiftesini yemis!..
Tilki, cansiz bir halde ve pestil gibi önüne yigilmis olan kurdun basinda ona uzun uzun bakmis ve demis ki:
-Hah iste. Simdi gözlerin kizardi, kuyrugun dikildi ve tüylerin diken diken oldu!..
Yer imleri