MEHDİ DİYE BİR KİMSE VAR MIDIR? VARSA  GELMİŞ MİDİR, YOKSA GELECEK MİDİR? MEHDİ'Yİ İNKAR EDEN KİMSE KAFİR OLUR  MU?  Mehdi meselesi, Deccal meselesi gibi halkın dilinde çok dolaşan ve münakaşa  götüren bir meseledir. Kimi Mehdi gelmiştir, kimi gelmememiştir, fakat  gelecektir, kimi Mehdi diye bir şey yoktur, kimiyse Mehdiyi inkar eden kafirdir  demektedir. Bunun için meseleyi ele alıp, Peygamber (s.a.v.)'in hadislerine ve  Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat'ın cumhurunun görüşlerine dayanarak gerçeği açıklamaya  gayret edelim istedim. Şöyle ki:
 Tarih boyunca müslümanlar arasında Mehdi inancı pek yaygın bir şekilde  süregelmiştir. Bu inanca göre ahir zamanda ehli beytten bir zat ortaya çıkacak,  müslümanlar kendisine biat edip, etrafında toplanacak ve bütün İslam  memleketlerini birleştirip hakimiyetini sağlayacaktır.
 Bu inanç gerçekten doğrudur. Çünkü; her ne kadar Buhari ile Müslim Mehdi  hakındaki hadislere yer vermemiş iseler de, Ebu Davud, Tirmizi, İbn Mace,  al-Bezzar, Hakim ve Taberani gibi büyük muhaddisler onları tesbit etmişlerdir.  Bu hadislerin bir kısmı zayıf ise de, bir kısmı sahih ve diğer bir kısmı da  hasendir. Şevkani gibi bazı alimlerin dediklerine göre Mehdi hakkındaki  Peygamber (s.a.v.)'in sözü kesindir ve sabittir. İbn Haldun gibi bazı kimseler  Mehdi hakkında varit olan hadislerin tümünü zayıf olarak görmüşlerse de bu doğru  değildir.
 Mehdi hakkında varit olan hadislerin bir kısmı şunlardır:
  1) Abdullah, Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: "Dünyada  yalnızca bir gün kalsa bile, yeryüzünü zulmün kapladığı gibi adaletle  dolduracak, ismi benim ismime, babasının ismi benim babamın ismine uyan benden  veya ehli beytimden birisini göndermek için Allah (c.c.) o günü uzatacaktır”  (Ebu Davud).
 2) Ali (ra) , Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu rivayet  etmiştir:
"Zamandan sadece bir gün kalsa bile Allah (c.c.) mutlaka ehli beytimden bir  adamı gönderecek ve o zulmün yeryüzünü kapladığı gibi adaletle dolduracaktır”  (Ebu Davud).
  3) Ümmü Seleme Peygamber (s.a.v.)'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Mehdi  ehli beytimden Fatıma'nın evladındandır” (Ebu Davud).
 4) Ebu Said'i Hudri'den: "Mehdi bendendir. Açık alınlı, kalkık burunludur.  Yeryüzünü zulmün kapladığı gibi adaletle dolduracaktır.O yedi sene  hükmedecektir.”
 5) Ebu İshak, Ali (kv)'nin oğlu Hasan'a bakarak şöyle dediğini rivayet  ediyor: "Oğlum Peygamber (s.a.v.)'in dediği gibi bir büyüktür. Onun sulbünden  Peygamberin ismiyle isimlendirilen, ahlak bakımından O'na benzeyen fakat her  yönden yaratılışta benzemeyen bir adam çıkacaktır.”
 6) Abdullah (ra), Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:  "Ehl-i beytimden ismi benim ismime benzer bir adam araplara hakim olmadıkça  dünya gitmez (Kıyamet kopmaz)” (Tirmizi).
 7) Ebu Said el-Hudri'den rivayet edilmiştir: "Peygamber (s.a.v.)'in  vefatından sonra büyük bir olayın olacağından endişe ettik. Bu sebeple Peygamber  (s.a.v)'e durumu sorduk. Cevaben buyurdu ki:
-"Benim ümmetimde Mehdi vardır. Çıkıp beş, yedi veya dokuz yaşayacaktır.”  Ravi:
 -"Bu nedir?” (Yani beş, yedi veya dokuz nedir? Gün mü, aynı sene mi?) diye  sordu. Peygamberimiz (s.a.v.):
 -"Senedir", dedikten sonra, "Adamın biri gelip ey Mehdi bana ver, bana ver  diyecek o da kaldırabileceği kadar eteğini dolduracaktır” (Tirmizi).
  8) Ali (kv) Resulüllah (s.a.v.)'in şöyle dediğini rivayet  etmiştir:
"Mehdi ehli beyttendir, Allah onu bir gecede ıslah eder” (İbn Mace).
  9) Said b. Müseyyeb diyor ki: Biz Ümmü Seleme'nin yanında Mehdi konusunu ele  aldık, bunun üzerine Ümmü Seleme:
-"Peygamber (s.a.v.)'in Mehdi Fatıma'nın evladındandır, dediğini işittim”  dedi. (İbn Mace)
  10) Enes b. Malik'ten: Peygamber (s.a.v.)'in şöyle dediğini  işittim:
"Biz Abdülmuttalip oğulları ehli cennetin büyükleriyiz. Ben, Hamza, Ali,  Cafer, Hasan, Hüseyin ve Mehdi” (İbn Mace).
  11) Sevban: Peygamber (s.a.v.)'in şöyle dediğini rivayet  etmiştir:
"Siyah sancakların Horasan tarafından geldiğini görürseniz ona katılınız.  Çünkü içinde Allah'ın halifesi Mehdi vardır”(Ahmed ve Beyhaki).
 Mehdi hakkında varit olan hadislerin bir kısmını numune olarak zikrettik.  Umum müslümanların inancı, fakihlerin görüşü ve ahad da olsalar bu kadar hadis  Mehdi'nin sübutu için kafidir. Ancak Mehdi hakkında varit olan hadislerin  bazıları zahiren birbiriyle çatışmaktadır. Çoğu Mehdi'nin Fatıma'nın  zürriyetinden olacağını belirtiyor. Bazısı Mekke ve Medine'den söz ederken,  bazılarıysa Horasan'dan bahsediyor. Bunun için Mehdi ile ilgili hadisleri okuyan  tereddüde düşüyor.
 Deccal hakkında varit olan hadisler arasındaki zahiri çelişki, Deccal'ın bir  değil bir kaç kişi olduğu biçiminde yorumlanarak hadislerin yol açtığı  tereddütler ifade edilmiştir. Mehdi hakkındaki hadisler arasındaki çelişkinin  de, Mehdi'nin bir değil, bir kaç kişi olduğu biçiminde yorumlanarak ortadan  kaldırılmasına bir mani yoktur. Yani Mehdi bir değil, bir kaç kişidir. Bütün  hadislerin bir tek Mehdi'ye hamledilmemesi gerekir.
 Hülasa: İbn Hacer gibi zevatın ifade ettiklerine göre bir çok Mehdi vardır.  Her zamanda bir iki Mehdi bulunabilir. Yalnız ahir zamanda gelecek olan büyük  Mehdi birdir. Henüz gelmemiştir. Ne zaman geleceğini Allah (c.c.)'dan başka  kimse bilemez. Hatta Ahmed b. Zeyn-i Dehlan bu hususta Mehdi'nin bile kendisinin  Mehdi olduğunu bilemeyeceğinden bahisle şöyle diyor:
 "Mehdi'nin gelişini belli bir seneyle sınırlamak doğru değildir. Çünkü bu  gaybi bir husustur, gaybi da Allah^dan başka kimse bilemez. Ne zaman geleceği  hususunda Şari'den bir nas varit olmamıştır. Geçmiş alimlerden bir çoğunun  tahminlere istinaden Mehdi'nin çıkışı için vakit tayin etmeleri hatadan beri  değildir. Bu görüşler Peygamber (s.a.v.)'in Mehdi hakkındaki onun bir gecede  çıkıp alemi ıslah edeceği hadisine dayanır. Mehdi'nin bizzat kendisi bile Allah  (c.c.) beyan etmedikçe beklenen Mehdi'nin kendisi olduğunu bilemez”
						
					
Yer imleri