rabbim yardımcıları olsun her iş duaya kaldı
rabbim yardımcıları olsun her iş duaya kaldı
Maalesef Allahtan ümit kesiklmez ama gerçekçi olmak lazım.. İşçilerin bulunduğu yerden çok üst kkısımlara kadar su dolu bu su bu zaman kadar maden içinde bir çok göçüğe sebep olmuştur.
Bana göre madencilere ulaşılması Somadaki kadar da kolay olmayacaktır. Çünkü suyu ne kadar sondaj yapsalarda halen su gelmekteymış. çamurda cabası. Çok zor.
allah ailelerine sabır versin.
LG 49UF8507 UH/3D - SAMSUNG 40D6000 3D LED TV - TİVİBU HUMAX IPTV+UYDU HD - MEDİASTAR MİNİ 2727HD - ATLANTA HDBOX T - KORAX FULL HD - Next Mini Black Plus + HD - STAB HH 120 Diseqc Motor - NEXT 2600 D Diseqc Motor - INVERTO BLACK ULTRA TWIN - MTI 0.2 db Süper LNB - LENOVO TPAD E495 Notebook (AMD RYZEN5) - HP ELİTEBOOK 8540p Notebook (İ7) - - Xiaomi Mİ 9T - Honda Civic Premium FB7
Taşı Delen Suyun Gücü Değil Damlaların Sürekliliğidir.
Soma da yanarak,Ermenek te boğularak ve asfalt yolda trafikte param parça olarak yokluğun,yoksunluğun cehennemine gidiyoruz.Yeni umutlar yeşertemiyoruz."Kadercilik" yaşamımıza eğemen olmuş;tüm dünya alınan tedbirlerle,bilimsel çözümlerle ölümlü kazaları azaltırken bizler halâ yandaş girişimci kayırmacılığıyla ölümlere adeta davetiye çıkarıyoruz..Rabbim dinden imandan ayırmasın.Ama ilk önce de aklını kullanan kullarından eylesin!
Yaşananlar DOĞAL AFET değil,doğal GAFLET!...![]()
Ermenek'te kömür ocağındaki su ve hafriyat tahliyesi, tahkimat ve arama kurtarma faaliyetinin 857 kişilik ekibin yanı sıra 2 uçak, 3 helikopter ve 128 araçla aralıksız devam ettiği belirtildi.
ANKARA
Ermenek'te kömür ocağındaki su ve hafriyat tahliyesi, tahkimat ve arama kurtarma faaliyetinin 857 kişilik ekibin yanı sıra 2 uçak, 3 helikopter ve 128 araçla aralıksız devam ettiği belirtildi.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamaya göre, madendeki tahkimat ve güçlendirme (tünel açma) çalışmaları devam ediyor.
AFAD koordinasyonunda 5'e yakın kamu kurumu, özel ve sivil toplum kuruluşundan, toplamda 857 kişilik bir ekiple arama-kurtarma faaliyetleri sürdürülüyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Karaman Valisi Murat Koca ile AFAD Başkanı Fuat Oktay çalışmaları ilk günden beri yerinden koordine ediyor.
Su ve hafriyat tahliyesi, tahkimat ve arama kurtarma çalışmaları 857 kişilik ekibin yanı sıra 2 uçak, 3 helikopter ve 128 araçla aralıksız gerçekleştiriliyor. Çalışmalar sırasında kesintisiz iletişim sağlanabilmesi için de 8 mobil baz istasyonu kuruldu.
Herhangi bir kazaya sebebiyet vermemek ve çalışma alanının güvenli bir hale dönüştürülmesi için su çekildikten sonra çamur ve moloz tahliye ediliyor, gerekli tahkimat çalışması yapılıyor. Alan temizlendikçe pompalar aşamalı bir şekilde daha aşağıya indiriliyor. Çalışmalar, alana kurulan seyyar aydınlatma cihazları ile geceleri de devam ediyor. Su ve hafriyat tahliyesi için madene çok sayıda motopomp, çamur pompası, jeneratör, hidrosap getirildi.
Diğer taraftan, mahsur kalan madencilerin aileleri ile sahada görevli personelin dinlenmesi ve barınması için tesisler oluşturuldu. Medya çalışanları ve güvenlik güçleri için de özel alanlar kuruldu. AFAD ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın psikososyal destek ekipleri, kömür ocağında mahsur kalan madencilerin çocukları için çeşitli etkinlikler düzenliyor, ailelere destek oluyor. Çocuklar için bölgede bir oyun çadırı kuruldu. Bölgeye çok sayıda çadır, battaniye ve uyku tulumu, seyyar mutfak, mobil yatakhane ile kumanya sevk edildi.
Çalışmalar, AFAD Mobil Koordinasyon Merkezi'nden yönetiliyor.
Muhabir: Hüseyin Gazi Kaykı
Madencilerin kredi borçları siliniyor
04 Kasım 2014 15:30 (Son güncelleme 04 Kasım 2014 21:56)
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan, Ermenek'te yer altında kalan maden işçilerinin kredi borçlarını Halk Bankası Genel Müdürlüğü'nün sildiğini söyledi.
KARAMAN
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, " Ermenek kömür havzasında aşağı yukarı 1500 madenci işçi kardeşimiz çalışıyor. Bu işçilerimizinkredi borçlarını üç ay süre ile bankalarımız erteliyorlar. Ayrıca yer altında kalan bazı maden işçilerimizin kredi borçlarını da özellikle Halk Bankasından kredi borcu alındığı tespit edildi. Bu borçları da Halk Bankası Genel Müdürlüğü siliyor" dedi.
Ermenek'te kömür ocağında mahsur kalan işçilere ulaşmak için yürütülen çalışmaların 8'inci gününde, Bakan Yıldız ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, maden ocağı yakınlarındaki toplantı alanında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Ocak içinde moloz ve yürüme yolundaki malzemenin çekilmesi işlemine devam edildiğini, suyla alakalı rutinleri yaptıklarını, yarın için suyla ilgili bazı hazırlıklarının bulunduğunu anlatan Yıldız, artık suyun çalışmaları olumsuz etkileyen bir yönünün kalmadığını, toplam suyun beşte 4'ünü çektiklerini, kalan su ve çamurun atılması için çalışmanın devam ettiğini ifade etti.
Yürüme yolu açısından ise toplam bin 250-bin 300 metrelik ocağın üçte ikisini geçtiklerini dile getiren Yıldız, “Zaman zaman iki ayrı ekibimiz dörder saatlik 6 vardiya, bir kısım ekiplerimiz ise altışar saatlik 4 vardiya şeklinde 24 saat çalışıyorlar. Özellikle işçi kardeşlerimizin yakınlarının beklediği 3 baca vardı, 3 bacaya da girdik. Fakat oradan da beklediğimiz sonucu alamadık, orada işçi kardeşimize rastlayamadık. Demek ki bu, daha ileriki noktalarda, Desandre ve nefesliğin son bölümlerine doğru bulunduklarını bu vesileyle tahmin ediyoruz. Bariyerden, tahkimat bozukluğu olan bölümden sonraki tabloyu tekrar paylaşacağız. Bunun için öngörümüzün olmadığını söylemiştik. Çünkü içeride ciddi bir şekilde basınçlı suyun etkisiyle oluşan bir tahribatın olduğunu görüyoruz, tabanın bazı yerlerde çöktüğünü görüyoruz” dedi.
Bakan Yıldız, işçilerin yemek yediği 770 kot bölgesine henüz 25-28 metre mesafede olduklarını ifade ederek, tam donanımlı olarak çalışan TTK tahlisiye ekibinin halen bir bariyerin üzerinde çalıştığını, bu bölümün arkasında boşluk bulunursa bu bölümün kısa sürede aşılabileceğini ancak tavanda göçmeler varsa daha fazla zamana ihtiyaç duyulacağını bildirdi. Farklı bir gelişme olursa bunu kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydeden Yıldız, dün çalışmalara yönelik yaptığı tavsiye ve önerileri dikkate alacakları yönündeki açıklamanın bazı yayınlara farklı yansıdığını söyledi.
Yıldız, “Bizim yol haritamız, projelerimiz belli, çalışıyoruz. Buna rağmen ola ki birinin tavsiyesi, bir otoritenin, akademisyenin, bu sektörlerle alakalı tavsiyesi olanlar varsa onu dinleyebiliriz anlamında söyledim. Bunun farklı yorumlanmamasını özellikle altını çizeriz. Dün hassasiyet gösteren bir çok kamu ve özel sektöründen gelen arkadaşlarımız var. Bakıyorlar sahaya, önerileri varsa onu söylüyorlar biz de dinleyip bunları değerlendiriyoruz. Bu manada açık olduğumuzu tekrar söylüyorum” diye konuştu.
Dün başsavcılığın kazanın nedenine ilişkin açıklamasıyla ilgili bir soru üzerine ise Yıldız, bunu önceden bildiklerini ancak iş disiplini ve sorumluluk paylaşımı açısından bunu başsavcının açıklamasını daha doğru bulduklarını ifade etti.
Günlük olarak ailelere ve işçilere bilgilendirme toplantıları yaptıklarını dile getiren Yıldız, çalışmaların ne zaman biteceğine yönelik bir tahminin hataya sürükleyebileceğini, bu nedenle süre vermekten özellikle kaçındıklarını, bir an önce işçilere ulaşmayı umut ettiklerini, bu yüzden 24 saat çalıştıklarını, süre vermenin gerçekçi olmayacağını sözlerine ekledi.
Banka borçları siliniyor
Ulaştırma Bakanı Elvan ise Ermenek kömür havzasında çalışan madencilerin kredi borçlarının ertelendiğini, kazada mahsur kalan işçilerin borçlarının ise silindiğini açıkladı. Elvan, şöyle konuştu:
“ Ermenek kömür havzasında aşağı yukarı bin 500 madenci işçi çalışıyor. Bu işçilerimizinkredi borçlarını 3 ay süreyle bankalarımız erteliyorlar. Erteleme esnasında faiz işletilmeyecek. İkinci husus ise yer altında kalan bazı maden işçilerimizin de özellikle Halk Bankası’ndan kredi aldığı tespit edildi, bu borçları da Halk Bankası Genel Müdürlüğü siliyor.”
Boğaz’daki kaza
Gazetecilerin İstanbul Boğazı’ndaki tekne kazasıyla ilgili sorularını da yanıtlayan Elvan, kazada son bilgilere göre 24 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 kişinin kurtulduğunu, 13 kişiyi arama faaliyetlerinin devam ettiğini ifade etti.
Elvan, kazaya ilişkin spekülatif haberlerin yer aldığını, bunlardan birinin de kaptanın bir başka gemi tarafından alındığı söylentilerinin olduğunu belirterek, “Ancak bunlar teyit edilmiş bilgiler değil. Şu anda kesin olarak paylaşabileceğimiz 24 kişi hayatını kaybetmiş durumda, 6 kişi sağ olarak kurtulmuş durumda, 13 kişiye yönelik arama faaliyetleri devam ediyor” dedi.
Öte yandan toplantı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan Elvan, spekülasyonları engellemek amacıyla mahsur kalan işçilerin aileleri arasından her gün 2 kişinin seçilerek ocağa indirildiğini ve çalışmaları yerinde görmelerinin sağlandığını ifade etti.
Yeni görüntüler
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından basına dağıtılan yeni görüntülerde de, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ile AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay'ın maden sahası ve AFAD Mobil Koordinasyon Merkezi'ndeki incelemeleri yer alıyor.
Görüntülerde, AFAD koordinasyonunda yürütülen çalışmalarda, herhangi bir kazaya sebebiyet vermemek ve çalışma alanının güvenli hale dönüştürülmesi için maden taban seviyesindeki su çekildikten sonra çamur ve molozların tahliye edildiği, tahkimat çalışması yapıldığı görülüyor.
Alan temizlendikçe pompaların aşamalı bir şekilde daha aşağıya indirildiği, su ve hafriyat tahliyesi için çok sayıda motopomp, çamur pompası, jeneratör ve hidrosam kullanıldığı öğrenildi.
Güvenlik önlemlerinin artırılması nedeniyle maden çevresinde önceki günlere göre işçi yakını sayısının azaldığı gözlemlendi. Öte yandan Türk Kızılayı da Muharrem ayı dolayısıyla madenci yakınlarına ve basın mensuplarına aşure dağıttı.
Muhabir: Tolga Albay
Soma'daki maden faciasıyla ilgili hazırlanan fezleke
05 Kasım 2014 14:04 (Son güncelleme 05 Kasım 2014 14:09)
Soma'daki maden faciasıyla ilgili hazırlanan fezlekede, tutuklu 8 şüpheli, "eksiklikleri görmezden gelip işçilerin hayatlarını tehli***e attıkları" gerekçesiyle suçlandı.
İZMİR
Soma'da 301 kişinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasıyla ilgili Soma Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezlekede, tutuklu 8 şüpheli hakkında "eksiklikleri görmezden gelip üretimi durdurmayarak işçilerin hayatlarını tehli***e attıkları ve ne pahasına olursa olsun iş yerinin faaliyetlerinin kesintisiz devam ettirdikleri" gerekçesiyle 301 kez "olası kastla adam öldürme", 161 kez de "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan cezalandırılmaları görüşüne yer verildi.
Soma'daki maden faciasına ilişkin yürütülen soruşturmada, Soma Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görevli cumhuriyet savcıları Adem Aktaş ve Gökhan Şahin tarafından hazırlanarak, suçun niteliği itibariyle 31 Ekim 2014 tarihiyle iddianame tanzim edilmesi için Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği fezleke, olayla ilgili yapılan hukuki değerlendirmeleri ortaya koydu.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, olayda ölen 301 ölen işçi ile ile olay sırasında madende olan ve yaralı olarak kurtulan 161 mağdur müşteki, şikayetçi konumundaki 212 işçi yakınının kimlik bilgilerine yer verilen fezlekede, 8 tutuklunun yanı sıra tutuksuz haldeki 37 kişi de şüpheli sıfatıyla yer aldı.
Şüpheli ve tanık ifadeleri ile bilirkişi incelemesi ve TÜBİTAK raporlarına yer verilen fezlekede, tutuklu ve tutuksuz şüpheliler hakkında iki ayrı suç tespitinde bulunuldu.
"Ne pahasına olursa olsun..."
Fezlekedeki hukuki mütalaalarında öncelikle "taksirli suç" kavramının tanımını yapan savcılar, tutuklu şüpheliler, maden şirketinin yönetim kurulu başkanı Can Gürkan, genel müdür Ramazan Doğru, işletme müdürü Akın Çelik, mühendis Ertan Ersoy, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Mehmet Ali Günay Çelik ve İsmail Adalı hakkında, toplanan delileler ve yapılan keşif neticesinde şu değerlendirmelere yer verildi:
"Deliller ve gerçekleştirilen keşif işlemleri birlikte değerlendirildiğinde olayın meydana gelmesinde şirkette 1. derecede yetkileri ve sorumlulukları bulunan şüpheliler Can Gürkan, Ramazan Doğru, Mehmet Ali Günay Çelik, Yasin Kurnaz, Ertan Ersoy, Akın Çelik, Hilmi Kazık ve İsmail Adalı'nın maden ocağında önceden öngördükleri bu olaya ilişkin olarak üretimi ön planda tutup iş sağlığı ve güvenliği konusunu ikinci plana attıkları, işçilerin alınan ifadelerinde de özellikle belirttikleri eksiklikleri görmezden gelip üretimi durdurmayarak işçilerin hayatlarını tehli***e attıkları ve ne pahasına olursa olsun iş yerinin faaliyetlerinin kesintisiz devam ettirdikleri dikkate alındığında şüphelilerin üzerilerine atılı 'olası kastla adam öldürme' suçunu 301 kez, yine olay esnasında yeraltı maden ocağında bulunan mağdurların tamamının yaşamını tehli***e sokan bir duruma neden olacak şekilde yaraladıklarından dolayı 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçunu 161 kez işledikleri."
Savcılar, bu suçlar kapsamında tutuklu şüpheliler hakkında, 20 ile 25 yıl arasında hapsi öngören TCK'nin ilgili 81/1 ve 22/2 maddeleri uyarınca 301 kez, yine TCK'nin 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi öngören 86/1, 87/1-d maddeleri uyarınca da 161 kez cezalandırılmaları gerektiği yönünde görüş bildirdi.
"Bir şey olmaz deyip üretime devam"
Fezlekede, madende amir pozisyonundaki diğer şüpheliler Fuat Ünal Aydın, Harun Yılmaz, Ergun Yılmaz, Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Necati Karadeniz ve Erdem Canbaz hakkında ise kendilerinin de işçilerle maden ocağına girerek üretimin içinde yer almaları nedeniyle şüphelilerin, bilgi ve tecrübeleriylemaden ocağındaki eksiklikler ve ihmallerin faciaya yol açabileceğini öngörmelerine rağmen "bir şey olmaz" düşüncesiyle hareket ettikleri tespitine yer verildi.
Bu nedenle adı geçen şüphelilerin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma" suçunu işlediklerinin değerlendirildiği fezlekede, bu şüphelilerin TCK'nın 85/2, 22/3 ve 61/1-e maddeleri uyarınca 2 yıl 8 aydan 20 yıla yıla kadar hapisle cezalandırılmaları görüşüne yer verildi.
Diğer 30 şüpheli hakkında ise olayın meydana gelmesinde dikkatsizlik ve tedbirsizlikleri nedeniyle sorumlulukları bulundukları tespit edilen fezlekede, bu şüpheliler için 2 yıldan 15 yıla kadar cezalandırılmaları değerlendirmesi yapıldı.
Kamu görevlilerinin dosyaları ayrıldı
Fezlekede, bilirkişi asli raporuna göre kusurlu bulundukları belirtilen kamu görevlileri Maden İşleri Genel Müdürü, TKİ Yönetim Kurulu Başkanı, TKİ İşletme Dairesi Başkanı, 2010 yılından olay tarihine kadarSoma Kömür İşletmeleri AŞ Eynez İşletmesi projelerini inceleyen, denetleyen ve onay veren yetkili MİGEM Kontrol ve Denetleme elemanları ile olay tarihinden önceki iki yıl içinde maden işletmesinde denetim yapan İş Teftiş Kurulu iş müfettişlerinin soruşturulmasının izne tabi olması nedeniyle bu dosyadan ayrılarak soruşturmanın ayrıca yürütüldüğü bilgisine yer verildi.
Muhabir: Ufuk Kırabalı
Soma'daki maden faciasıyla ilgili hazırlanan fezleke
05 Kasım 2014 14:04 (Son güncelleme 05 Kasım 2014 14:09)
Soma'daki maden faciasıyla ilgili hazırlanan fezlekede, tutuklu 8 şüpheli, "eksiklikleri görmezden gelip işçilerin hayatlarını tehli***e attıkları" gerekçesiyle suçlandı.
İZMİR
Soma'da 301 kişinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasıyla ilgili Soma Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezlekede, tutuklu 8 şüpheli hakkında "eksiklikleri görmezden gelip üretimi durdurmayarak işçilerin hayatlarını tehli***e attıkları ve ne pahasına olursa olsun iş yerinin faaliyetlerinin kesintisiz devam ettirdikleri" gerekçesiyle 301 kez "olası kastla adam öldürme", 161 kez de "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan cezalandırılmaları görüşüne yer verildi.
Soma'daki maden faciasına ilişkin yürütülen soruşturmada, Soma Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görevli cumhuriyet savcıları Adem Aktaş ve Gökhan Şahin tarafından hazırlanarak, suçun niteliği itibariyle 31 Ekim 2014 tarihiyle iddianame tanzim edilmesi için Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği fezleke, olayla ilgili yapılan hukuki değerlendirmeleri ortaya koydu.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, olayda ölen 301 ölen işçi ile ile olay sırasında madende olan ve yaralı olarak kurtulan 161 mağdur müşteki, şikayetçi konumundaki 212 işçi yakınının kimlik bilgilerine yer verilen fezlekede, 8 tutuklunun yanı sıra tutuksuz haldeki 37 kişi de şüpheli sıfatıyla yer aldı.
Şüpheli ve tanık ifadeleri ile bilirkişi incelemesi ve TÜBİTAK raporlarına yer verilen fezlekede, tutuklu ve tutuksuz şüpheliler hakkında iki ayrı suç tespitinde bulunuldu.
"Ne pahasına olursa olsun..."
Fezlekedeki hukuki mütalaalarında öncelikle "taksirli suç" kavramının tanımını yapan savcılar, tutuklu şüpheliler, maden şirketinin yönetim kurulu başkanı Can Gürkan, genel müdür Ramazan Doğru, işletme müdürü Akın Çelik, mühendis Ertan Ersoy, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Mehmet Ali Günay Çelik ve İsmail Adalı hakkında, toplanan delileler ve yapılan keşif neticesinde şu değerlendirmelere yer verildi:
"Deliller ve gerçekleştirilen keşif işlemleri birlikte değerlendirildiğinde olayın meydana gelmesinde şirkette 1. derecede yetkileri ve sorumlulukları bulunan şüpheliler Can Gürkan, Ramazan Doğru, Mehmet Ali Günay Çelik, Yasin Kurnaz, Ertan Ersoy, Akın Çelik, Hilmi Kazık ve İsmail Adalı'nın maden ocağında önceden öngördükleri bu olaya ilişkin olarak üretimi ön planda tutup iş sağlığı ve güvenliği konusunu ikinci plana attıkları, işçilerin alınan ifadelerinde de özellikle belirttikleri eksiklikleri görmezden gelip üretimi durdurmayarak işçilerin hayatlarını tehli***e attıkları ve ne pahasına olursa olsun iş yerinin faaliyetlerinin kesintisiz devam ettirdikleri dikkate alındığında şüphelilerin üzerilerine atılı 'olası kastla adam öldürme' suçunu 301 kez, yine olay esnasında yeraltı maden ocağında bulunan mağdurların tamamının yaşamını tehli***e sokan bir duruma neden olacak şekilde yaraladıklarından dolayı 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçunu 161 kez işledikleri."
Savcılar, bu suçlar kapsamında tutuklu şüpheliler hakkında, 20 ile 25 yıl arasında hapsi öngören TCK'nin ilgili 81/1 ve 22/2 maddeleri uyarınca 301 kez, yine TCK'nin 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi öngören 86/1, 87/1-d maddeleri uyarınca da 161 kez cezalandırılmaları gerektiği yönünde görüş bildirdi.
"Bir şey olmaz deyip üretime devam"
Fezlekede, madende amir pozisyonundaki diğer şüpheliler Fuat Ünal Aydın, Harun Yılmaz, Ergun Yılmaz, Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Necati Karadeniz ve Erdem Canbaz hakkında ise kendilerinin de işçilerle maden ocağına girerek üretimin içinde yer almaları nedeniyle şüphelilerin, bilgi ve tecrübeleriylemaden ocağındaki eksiklikler ve ihmallerin faciaya yol açabileceğini öngörmelerine rağmen "bir şey olmaz" düşüncesiyle hareket ettikleri tespitine yer verildi.
Bu nedenle adı geçen şüphelilerin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma" suçunu işlediklerinin değerlendirildiği fezlekede, bu şüphelilerin TCK'nın 85/2, 22/3 ve 61/1-e maddeleri uyarınca 2 yıl 8 aydan 20 yıla yıla kadar hapisle cezalandırılmaları görüşüne yer verildi.
Diğer 30 şüpheli hakkında ise olayın meydana gelmesinde dikkatsizlik ve tedbirsizlikleri nedeniyle sorumlulukları bulundukları tespit edilen fezlekede, bu şüpheliler için 2 yıldan 15 yıla kadar cezalandırılmaları değerlendirmesi yapıldı.
Kamu görevlilerinin dosyaları ayrıldı
Fezlekede, bilirkişi asli raporuna göre kusurlu bulundukları belirtilen kamu görevlileri Maden İşleri Genel Müdürü, TKİ Yönetim Kurulu Başkanı, TKİ İşletme Dairesi Başkanı, 2010 yılından olay tarihine kadarSoma Kömür İşletmeleri AŞ Eynez İşletmesi projelerini inceleyen, denetleyen ve onay veren yetkili MİGEM Kontrol ve Denetleme elemanları ile olay tarihinden önceki iki yıl içinde maden işletmesinde denetim yapan İş Teftiş Kurulu iş müfettişlerinin soruşturulmasının izne tabi olması nedeniyle bu dosyadan ayrılarak soruşturmanın ayrıca yürütüldüğü bilgisine yer verildi.
Muhabir: Ufuk Kırabalı
05 Kasım 2014 13:06 (Son güncelleme 05 Kasım 2014 13:08)
Ermenek ilçesinde maden ocağında mahsur kalan işçilere ulaşmak için yürütülen çalışmalar, dokuzuncu gününde sürüyor.
KARAMAN
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından tahliye çalışmaları sırasında çekilen ve basınla paylaşılan yeni görüntülerde, kurtarma çalışmalarına katılan maden işçilerinin vardiya değişimi ve işçilerin tahliye çalışması sırasında karşılaştıkları sorunları aşmak için verdikleri mücadele dikkati çekiyor.
Maden taban seviyesindeki su çekildikten sonra ortaya çıkan zarar görmüş vagon ve tomrukların da görülebildiği görüntülerde, madendeki pasaların vagonlara yüklenerek çıkarılması yer alıyor.
Muhabir: Sinan Özmüş
Pencerenin önünde oğlunun yolunu gözlüyor
05 Kasım 2014 13:09 (Son güncelleme 05 Kasım 2014 13:14)
Ermenek'te kömür ocağında mahsur kalan oğlu için "Yüzme bilmezdi, suyun içinde ne yaptı" diyerek olayın simgesi haline gelen Ayşe nine, evinin penceresinden hiç ayrılmıyor.
KARAMAN - Metin Bolat
Ermenek'teki kömür ocağında mahsur kalan oğulları Tezcan Gökçe için, "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı", "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın" diyerek olayın simgesi haline gelen Ayşe nine ile Recep dede, gözünü yoldan hiç ayırmıyor.
Kömür ocağında yaşanan kaza sonrası oğulları Tezcan Gökçe'den haber alamamanın üzüntüsünü yaşayan ve her ikisi de 75 yaşındaki Recep ile Ayşe Gökçe çifti, endişeyle gelişmeleri izliyor.
"Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı", "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın" diyerek acıyı hafızalara kazıyan Gökçe çiftinin gözyaşı dinmiyor.
Çektiği acıyı, konuşmasa bile yüzündeki çizgiler çok iyi anlatan Ayşe nine, masumiyeti ve konuşmalarıyla herkesi hüzünlendiriyor.
Yola bakıp, ağlıyor
Ayşe Gökçe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tek isteğinin oğlunun sağlıklı şekilde tekrar eve dönmesi olduğunu söyledi.
Başka hiçbir şey istemediğini belirten Gökçe, gözünün hep yollarda olduğunu ama kimsenin gelmediğini dile getirdi.
"Yitirdim kuzumu... Pencerenin kenarında hep oğlumu beklerim" diyen Gökçe, "Çocuğumu yanıma getirin. Bulun çocuğumu. Perişan oldum. Henüz gelmedi ama hala umutla bekliyorum. Oturduğum yerde yola bakarak sürekli ağlıyorum" diye konuştu.
Röportaj uzayınca acısını bir kenara bırakan Gökçe, mikrofonu tutan AA muhabirine, "Kolun ağrıdı, çek gayrı" ifadesini kullandı.
Recep Gökçe ise ellerinden hiçbir şey gelmemesinin üzüntüsünü yaşadıklarını vurguladı. Olaydan dolayı perişan olduklarını, insanların desteğiyle ayakta durmaya çalıştıklarını anlatan Gökçe, şunları kaydetti:
"Uçtu, dağın arkasına gitti. Uçtu gitti. Su gelirken oğlum madenin içerisinde kaçsa nereye kaçacak. Geçti artık. Herkes bizi çok sevdi ama faydası olmadı. Ağlıyoruz. Bizim yaşımız geçti artık ama torunlarımı düşünüyorum."
Konu bayram tv tarafından (05-11-2014 Saat 15:20 ) değiştirilmiştir.
Evet dost,artık bu denli kaza haberlerini izleyemez oldum.Her yitik canın arkasında dayanılmaz öyküler var...Millet olarak ne kadar "sulu gözlü" olduğumuz bu tür olaylarda bir kez daha sergileniyor.Tv de bu haberleri hemen zaplıyorum..
Almanya da Cumhurbaşkanı,ucuz kredi aldı diye istifa ederken,bizdeki sorumlu bakanlar olay yerinde siyaset üretmeye devam ediyor..
Olay yerine taziyeye giden sayın cumhurbaşkanı ve başbakan,orada olan kurtarma ekibinden daha fazla KORUMAyla gidiyor.."Halktan alınan güçle,halka ters düşen otorite her halde bu olmalı..![]()
Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)
Yer imleri