REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 4/5 İlkİlk 12345 SonSon
49 sonuçtan 31 ile 40 arası

Konu: Karaman'da madende göçük: 18 işçi mahsur kaldı

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart








    Ermenek'te 6 işçinin daha cenazesine ulaşıldı

    Ermenek'teki maden ocağında yürütülen arama kurtarma çalışmaları kapsamında, 6 işçinin daha cansız bedenine ulaşıldı.

    KARAMAN



    Ermenek ilçesindeki maden ocağında yürütülen arama kurtarma çalışmaları kapsamında, 6 işçinin daha cansız bedeni bulundu.

    Madenin 4. "başyukarı" bölümünden çıkarılan 6 işçinin cenazesi, ocağın girişinde ambulanslara alınarak Ermenek Devlet Hastanesi'ne gönderildi.



    Bu sırada hastane önündeki güvenlik tedbirleri artırıldı. Madende mahsur kalan 8 işçiyi arama kurtarma çalışmalarının da sürdüğü belirtildi.

    Ermenek'te kömür ocağında meydana gelen su baskını nedeniyle 18 işçi mahsur kalmış, 6 Kasım'da 2, dün de 2 işçinin cansız bedeni bulunmuştu.

    8 işçinin otopsisi tamamlandı

    Dün 2 işçinin, bugün sabah saatlerinde de 6 işçinin cansız bedenine ulaşılmasının ardından Ermenek Devlet Hastanesinde hareketlilik yaşanıyor. Hastane önündeki güvenlik tedbirleri artırıldı.

    İşçilerin cenazelerinin getirildiği hastaneye, aileler akın ediyor. Cenazelerin kendi yakınlarına ait olabileceği ihtimaliyle hastaneye gelen işçi yakınları için belki de en acı bekleyiş başladı.

    Otopsileri tamamlanan işçilerin kimlik tespiti için alınan DNA örnekleri, ambulans helikopterle Ankara'ya gönderildi.

    Öte yandan, ocaktaki arama kurtarma çalışmaları aralıksız sürüyor.

    Muhabir: Ali Kemal Akan

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart



    Oğlum nereye gitti suyun içinde bulamadım

    Ermenek'teki kömür ocağında mahsur kalan oğlundan haber alamamanın üzüntüsünü yaşayan Ayşe Nine "Oğlum nereye gitti suyun içinde, bulamadım" cümlesiyle çaresizliğini dile getirdi.

    KARAMAN - Metin Bolat

    Ermenek'teki kömür ocağında mahsur kalan oğlu Tezcan Gökçe için, "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı" diyerek kazanın simgesi haline gelen Ayşe nine, "Oğlum nereye gitti suyun içinde, bulamadım" cümlesiyle çaresizliğini ortaya koyuyor.

    Her ikisi de 75 yaşındaki Recep ile Ayşe Gökçe çifti, olay sonrası oğulları Tezcan Gökçe'den haber alamamanın hüznünü yaşıyor.

    Endişeyle gelişmeleri takip eden, "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?", "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın" diyerek acıyı hafızalara kazıyan Gökçe çifti, umutlarını yitirse de gözlerini yoldan hiç ayırmıyor.

    Ayşe Gökçe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ocak sahibi de dahil, kimsenin böyle bir olayın olmasını istemeyeceğini söyledi.

    İki kişinin cansız bedenine ulaşıldıktan sonra çok üzüldüğünü dile getiren Gökçe, söylediğini dinleyenin de anlayanın da olmadığını ifade etti.

    "Oğlumu ararım da bulamadım"

    "Oğlum nereye gitti suyun içinde, bulamadım. Ağlıyorum. Yollara bakıyorum gelecek kuzum diye. Nerede yavrum ? Hala yok" diyen Gökçe, şöyle devam etti:

    "Günlerdir oğlumu ararım da bulamadım. Bekliyorum ama gelmiyor. Boş boş yola bakıyorum. Oğlumu istiyorum. Kuzumu istiyorum. Başka bir şey istemem ama nerede bulacağım. Sürekli ağlıyorum, bazen uyumaya çalışıyorum ama zaman geçmiyor."

    "Diri olarak kapamadık, ölüsünü de kapamadık"

    Recep Gökçe ise hep bir haber beklediklerini ancak "Gördük, duyduk" diyen olmadığını kaydetti.

    Sekiz kişinin cansız bedenine ulaşıldığını, kendilerinin onu da göremediğini vurgulayan Gökçe, "Onlar yine ölüsünü kaptı, biz onu da kapamadık. Diri olarak kapamadık, ölüsünü de kapamadık. Çaresiziz" dedi.

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Allah sabırlar versin

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    çok zoor çook Allah sabırlar versin

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart



    Ermenek'te maden işçilerine hüzünlü veda

    Ermenek'teki maden ocağında dün ve önceki gün cansız bedenlerine ulaşılan 8 işçi düzenlenen toplu cenaze töreninin ardından toprağa verildi.

    KARAMAN

    Maden ocağında 17 ve 18 Kasım tarihlerinde cansız bedenlerine ulaşılan işçiler Hüsnü Çolak, Hüseyin Çolak, Tezcan Gökçe, Uğur İlhan, İsmail Gürses, Bahri Üzer, Mehmet Tokat ve Osman Çoksöyler, cenaze araçlarıyla Ermenek Devlet Hastanesinden alınarak Nezehat Ahmet Keleşoğlu Camisi'ne getirildi.

    Türk bayrağına sarılı tabutlar, burada törenin düzenleneceği alana konuldu. Bu sırada işçi yakınları, tabutlara sarılarak gözyaşı döktü. Bazı işçi yakınları ise "Onlar ölmedi, şehit oldu" diyerek ağıtlar yaktı.

    Gözyaşlarına boğulan işçi yakınlarını, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı uzmanları teskin etmeye çalıştı. Helallik alınmasının ardından 8 işçi için cami önünde toplu cenaze namazı kılındı. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 8 işçi için ayrı ayrı cenaze namazı kıldırdı.

    Cenaze törenine, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, Karaman Valisi Murat Koca, işçi yakınları ve vatandaşlar katıldı.

    Elvan: "İnşallah böyle bir kazayla bir daha karşılaşmayız"

    Cenaze törenine katılan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, törenin ardından Ermenek Belediyesini ziyaret etti. Ziyaret sonrası gazetecilerin sorularını cevaplandıran Elvan, 8 işçiye Allah'tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diledi.

    Bakan Elvan, şöyle konuştu:

    "Tüm ailelerine, eşlerine, annelerine, babalarına, tüm yakınlarına, çocuklarına başsağlığı diliyorum. Bütün Ermenek halkına da başsağlığı diliyorum. Allah'tan sabırlar diliyorum, bütün hemşehrilerimize. İnşallah böyle bir kazayla bir daha karşılaşmayız. Gerçekten çok acı ve üzücü bir hadise. Temennimiz; şu an yer altında kalan 8 kardeşimize bir an önce ulaşmak."

    Maden ocağındaki çalışmalardaki son durumun sorulması üzerine Elvan, tüm ekiplerin çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünü belirtti.

    Elvan, "Şu an çalışmalar devam ediyor. Özellikle alt kotlarda çok yoğun bir malzeme, tahkimat, mil yığılması söz konusu. Aşağı yukarı galeriler tamamen kapanmış. Onları temizlemeye çalışıyor arkadaşlarımız" diye konuştu.

    Desandre bölümünde mevcut koddan 10-15 metre ilerleme daha kaydedildiğini vurgulayan Bakan Elvan, "Bugün itibarıyla aşağı yukarı mevcut bulundukları koddan 10-15 metre yine bu desandre dediğimiz bölüme doğru bir ilerleme kaydettiler. O alanda biliyorsunuz bir konveyor (taşıyıcı bant sistemi) vardı. Onu kaldırıp yeni bir konveyor oraya kuruyorlar. Bunlarla birlikte hem kazı hem de tahkimat çalışmalarına devam ediyorlar. İnşallah kısa süre içerisinde de kalan 8 kardeşimize ulaşırız" ifadelerini kullandı.

    Görmez'den "iş güvenliği" çağrısı

    Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Nezehat Ahmet Keleşoğlu Camii önündeki alanda 8 işçi için tek tek cenaze namazı kıldırdıktan sonra yaptığı konuşmada, elim bir kazada hayatını kaybeden işçileri ebediyete uğurlamak için bir araya geldiklerini söyledi.

    İşçilere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır dileyen Görmez, işçilerin yeryüzünün metrelerce altına çocuklarına helal rızık temin etmek için indiklerini belirterek, onların İslam'a göre hükmen şehit olduklarını belirtti.

    Soma'da ve burada yeryüzünün metrelerce altında can veren işçilerin aynı zamanda büyük bir mesaj verdiklerinin altını çizen Görmez, şunları kaydetti:

    "Dediler ki 'Helal lokma, helal kazanç, emek değerlidir, mukaddestir' Onun için ben hem dini mübini İslam'ın, hem emeğin ve alın terinin vicdanı adına bütün işverenlerimize buradan haykırıyorum; işçilerimizin alın teri kurumadan hakkını vermek ne kadar mukaddesse, ne kadar değerliyse, onların iş güvenliklerini sağlamak, onların güvenli ortamlarda çalışmalarını sağlamak da o kadar önemli büyük bir hak, o kadar büyük bir adalet ve o kadar mukaddes bir vazifedir. İş adamlarımıza ve işverenlerimize buradan sesleniyorum; işçinin alın teri kurumadan hakkını verememek ne kadar büyük bir vebal, ne kadar büyük bir günahsa, onların emeklerini çalmak ne kadar büyük bir günahsa onların iş güvenliğini sağlamadan, maliyetleri indirmek adına onların hayatını tehli***e atmak da o kadar büyük bir suç, o kadar büyük bir vebal, o kadar büyük bir günahtır."

    Bir daha böyle bir acının yaşanmamasını dileyen Görmez, işçiler için helallik istedi.

    Görmez'in konuşmasının ardından cenazeler, defnedilecekleri köy ve beldelere götürülmek üzere ambulanslara konuldu. Bu sırada bazı işçi yakınları, "şehitlerin hesabını kim verecek?" diye bağırdı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan da acılı işçi yakınlarına sarılarak onları teselli etmeye çalıştı.

    5 işçi memleketinde toprağa verildi

    Düzenlenen törenin ardından işçilerin cenazeleri, ambulanslara konularak, köy ve beldelerine gönderildi.

    İşçilerden Bahri Üzer, Hüsnü Çolak ve Osman Çoksöyler'in cenazeleri memleketleri Ermenek'e bağlı Aşağıçağlar köyünde toprağa verildi. 3 işçi için köy mezarlığında cenaze namazı kılındı. Namazda, işçilerden Bahri Üzer'in annesi Emine Üzer'in de cemaatle birlikte, ön sırada saf tuttuğu görüldü.

    Kılınan namazın ardından Üzer, Çolak ve Çoksöyler, gözyaşları arasında toprağa verildi.

    İşçilerden Hüseyin Çolak ise Güneyyurt beldesinde defnedildi. Çolak'ın cenazesi, belde merkezindeki Abdullatif Camisi'ne getirildi. Burada gözyaşlarına boğulan Hüseyin Çolak'ın annesi Seyide ve eşi Nazmiye Çolak'ın, tabutun başından hiç ayrılmadığı gözlendi.

    Çolak, burada kılınan cenaze namazının ardından belde mezarlığında toprağa verildi.

    Cansız bedenine ulaşılan işçilerden Uğur İlhan da memleketi Ermenek'e bağlı Görmeli köyüne getirildi. Uğur İlhan da burada gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.

    Ayşe nine yine herkesi duygulandırdı

    Cansız bedenlerine ulaşılan işçilerden Tezcan Gökçe ile Mehmet Tokat'ın cenazeleri de gözyaşlarıyla defnedildi.

    Gökçe ve Tokat'ın cenazeleri Kazancı beldesi Gökçeler Mahallesi'ne getirildiğinde, yakınları sinir krizi geçirdi. Mehmet Tokat'ın eşi Zeynep Tokat, "Kaç gündür seni bekliyordum. Sen bizi bırakıp nereye gittin? Emanetini nereye bıraktın" diyerek ağladı.

    Tezcan Gökçe'nin eşi Ayşe Gökçe ise çifte acı yaşıyor. Ocakta mahsur kalan ve halen ulaşılamayan işçilerden Hüseyin Gültekin'in de kardeşi olan Ayşe Gökçe, "Bizi bırakıp nereye gittin? Kocamı toprağın altında koydular" diyerek ağladı.

    Ayşe Gökçe, "Hakkını helal et. İki çocuğun vardı. Hiç kıyamazdın onlara. Nereye gidiyorsun?" diyerek eşinin tabutuna sarıldı.

    Tezcan Gökçe'nin babasının ise ayakta güçlükle durduğu görüldü. Oğlunun tabutuna sarılarak ağlayan baba Recep Gökçe'nin ayağındaki yırtık ayakkabı ise adeta yoksulluğunu gözler önüne serdi. Baba Gökçe, tüm acısına rağmen kendi adını taşıyan torunu Recep'ten, günlerdir ağlayan eşi Ayşe'yi tören alanına çağırmasını istedi. Ayşe nine, bacaklarından olduğu ameliyat nedeniyle yürümekte zorluk çektiği için yakınlarının desteğiyle alana geldi.

    Olayın hemen ardından; "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?" diyerek tüm Türkiye'yi ağlatan Ayşe nine, oğlunun tabutuna sarılınca, alanda bulunan herkes gözyaşlarına boğuldu. "Oğlum, nereye gittin, günlerce senin yolunu gözledim. Seni böyle mi görecektim" diye ağlayan Ayşe nineyi, yine 55 yıllık hayat arkadaşı teselli etti.

    Mahalle girişindeki törende, cenaze namazını baba Gökçe, oturarak kılabildi. Namazın ardından Gökçe ve Tokat'ın cenazeleri mahalle mezarlığında toprağa verildi.

    Muhabir: Anıl Bağrık

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    ALLAH rahmet eylesin mekanları cennet olsun mevlam ailelerine sabır versin

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    çok geçmiş olsun. çok üzücü bir vaka. yaa ne zaman bunları aşacaz anlamıyorum. o kadar maden işçisi öldüki hiç birinden ders alınlıyor. her zaman allaha emanet hasbel kader çalıştırılıyorlar. kaç kişinin ocağı söndü şimdiye kadar yazık yaaa
    LEBEN ?

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart



    "Param olsa bu ayakkabılarla gezer miyim?"

    20 Kasım 2014 12:42 (Son güncelleme 20 Kasım 2014 12:52)
    Ermenek'teki maden ocağında hayatını kaybeden oğlunun cenaze töreninde giydiği yırtık ayakkabılarıyla Türkiye'yi ağlatan baba Recep Gökçe, bir babanın çaresizliğini gözler önüne seriyor.

    KARAMAN- Metin Bolat

    Ermenek'teki maden ocağında cansız bedenlerine ulaşılan işçilerden Tezcan Gökçe'nin cenaze töreninde ayağına giydiği yırtık ayakkabılarla Türkiye'yi ağlatan baba Recep Gökçe, bir babanın çaresizliğini ve gururunu gözler önüne seriyor.

    Türkiye onları ilk, AA muhabirine "oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?", "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın" cümleleriyle tanıdı. Her ikisi de 75 yaşında Recep ve Ayşe Gökçe çiftinin... Adeta olayın simgesi haline gelen çiftin yüzlerindeki derin çizgiler, sanki 75 yıllık hayatlarında çektikleri tüm zorlukları, zorlu coğrafyadaki hayat mücadelesini özetliyor.

    Yaşamları hep yoklukla, yoksullukla geçen, üç ayda bir aldıkları maaş ile geçimlerini sağlayan 5 çocuklu Gökçe çifti, tuvaleti dışarıda, banyosu ise oturma odasının bir bölümü perdeyle çevrilen alanda olan iki odalı bir evde yaşamını sürdürüyor.

    Çift, sabah oğullarının mezarını ziyaret etti

    Lastik ayakkabıları dışında hiç ayakkabısı olmayan çift, oğullarının dünkü cenaze törenlerinde yine herkesi duygulandırdı. Ayşe ninenin ağıtları, Recep dedenin ayağındaki yırtık ayakkabı görenleri, dinleyenleri hüzünlendirdi. Recep Gökçe'nin ayağındaki ayakkabı, tüm mahsur kalan işçilerin aileleri gibi adeta yoksulluğu gözler önüne serdi.

    Gece boyunca rahat uyuyamayan çift, sabah saatlerinde oğullarının mezarı başında dua ederek, gözyaşı döktü. Yetkililer, Recep dedeye ayakkabı hediye etti.

    Duygularını ve yaşadıklarını AA muhabiriyle paylaşan Recep Gökçe'nin dilinden, yine herkesi duygulandıracak cümleler döküldü.

    "Onları kimseye muhtaç ettirmem"

    Recep Gökçe, bundan sonra 55 yıllık hayat arkadaşı Ayşe, torunları Recep, Duygu ve gelinine sahip çıkmak için mücadele vereceğini anlattı.

    Özellikle torunlarını, elinden geldiğince kimseye muhtaç etmeyeceğini vurgulayan Gökçe, oğlunun mezarını yaptıracağını, borçları varsa onu da ödeyeceğini dile getirdi.

    Parası olmasa da hep "var" demiş

    Bugüne kadar parasız günleri geçse de hep idare ettiğini aktaran Gökçe, "Bana çok söylediler, 'ihtiyacın varsa bize söyle' derler. 'Tamam söylerim' derim. Ama yine de söylemem. Ayıp olur, telaşe olur. Yaşım genç. Aylığımı aldığımda ayakkabıyı alırım. 'Paran yoksa para verelim' derler. 'Param var derim ızdırabımdan" diye konuştu.

    Gökçe, cenaze töreninde giydiği ayakkabılarla ilgili ise şunları söyledi:

    "Param yok, param olsa ben bu ayakkabılarla gezer miyim milletin içinde. 'Elindeki lastiği atıver' derler. 'Atarım ben, siz karışmayın' derim. Elin kadar ben alamadım mı? Elin kadar ben giyemedim mi? Param yok alamadım. Dişlerim yok. Eşimin de benim de dişlerim tükendi. Doktora yaptıracağımız dişler 'tutar mı tutmaz mı' diye sorduk. Yoksulluk nedeniyle gidip taktıramadık. Eğer orada param olsaydı, hemen taktıracaktım."

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart



    "Oğlumuzun cenazesi bulunduğunda üzülmedik sevindik"

    20 Kasım 2014 15:40 (Son güncelleme 20 Kasım 2014 15:41)
    Ermenek'teki maden ocağında cansız bedenlerine ulaşılan işçilerden İsmail Gürses'in babası Mustafa Gürses, "Oğlumun cenazesi bulunduğunda üzülmedik, sevindik. Cenazeye sevinilir mi? 'Bir mezarı bari olsun' diye sevindik" dedi

    KARAMAN - METİN BOLAT

    Ermenek'teki maden ocağında cansız bedenlerine ulaşılan işçilerden İsmail Gürses'in babası Mustafa Gürses, "Oğlumun cenazesi bulunduğunda üzülmedik, sevindik. Cenazeye sevinilir mi? 'Bir mezarı bari olsun' diye sevindik" sözleriyle herkesi duygulandırdı.

    Kendisi de maden işçiliğinden emekli olan baba Mustafa Gürses (48), AA muhabirine yaptığı açıklamada, olay sonrası adeta şok geçirdiğini ve hemen maden ocağına koştuklarını söyledi.

    Her tarafı su bastığını görünce büyük acı yaşadığını belirten Gürses, çaresizce evine döndüğünü dile getirdi. Çalışmaları yakından izlediğini, bir hafta boyunca oğlunun sağ çıkacağı ümidiyle yaşadığını aktaran Gürses, "Madenin içine girdikten sonra sağ çıkamayacaklarını anladım. Göçüğü gördüm" dedi.

    Gürses, cenazelerin uzun süre çıkmayacağını tahmin ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

    "Oğlumun cenazesi bulunduğunda üzülmedik, sevindik. Cenazeye sevinilir mi? 'Bir mezarı bari olsun' diye sevindik. İnşallah diğer işçiler de tez zamanda bulunur. Artık torunlarım 2 yaşındaki Mustafa ile 3 aylık Hümeyra'ya dede olarak değil adeta bir baba sıcaklığıyla bakacağız."

    "Sırtımdaki ceketi 'üşüdü' diye giydiririm' diye düşündüm"

    Anne Ayşe Gürses (48) ise oğlunun haberini aldıktan sonra iki gün boyunca soba yakmadığını dile getirdi. "Oğlum suyun içinde yatarken sobanın önün de mi oturacağım?" dediğini hatırlatan Gürses, kalp hastası olduğu için günlerce gelişmelerin hep kendisinden gizlendiğini vurguladı.

    İlk bir hafta neredeyse hiç ümidini kesmeden beklediğini anlatan Gürses, "Yedek çamaşır götüreyim de giydireyim' diye bile düşündüm. Sonra çocuğum tek oradan çıksın 'başımdaki örtüyü çıkartır, ağzını yüzünü siler, sırtımdaki ceketi üşüdü diye çıkarır giydiririm' diye düşündüm. Cenazeye, mezara sevinilir mi? 'Bir cenazesi, mezarı olsun' düşüncesiyle sevindik" diye konuştu.

    Madencinin eşi Fatma Gürses de oğlunun sürekli sorduğu babasını evde aradığını anlatarak, sorumluların cezalandırılmasını istedi.

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart



    Son 24 saatte 10 metre ilerleme sağlanmıştır

    20 Kasım 2014 16:28 (Son güncelleme 20 Kasım 2014 16:31)
    Ermenek'teki kömür ocağında yürütülen arama kurtarma çalışmaları kapsamında, nefeslik bölümünde 777 koduna ulaşılması için 1523 vagon hafriyat çıkarıldığı, son 24 saatte ise 10 metre ilerleme sağlandığı bildirildi.

    KARAMAN

    Ermenek ilçesindeki kömür ocağında yürütülen arama kurtarma çalışmaları kapsamında, kazanın yaşandığı 28 Ekim'den bu yana nefeslik bölümünde 777 koduna ulaşılması için 1523 vagon hafriyat çıkarıldığı, son 24 saatte ise 10 metre ilerleme sağlandığı bildirildi.

    Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) yapılan yazılı açıklamada, bugün itibarıyla 463 arama kurtarma personeli ve toplam 738 kişilik bir ekibin, Ermenek'te devam eden çalışmalarda görev aldığı belirtildi.

    Çalışmaların, sekizer saatlik üç vardiya halinde aralıksız devam ettiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

    "Maden kazasının yaşandığı 28 Ekim 2014 Salı gününden bu yana nefeslik bölümünde 777 koduna ulaşılması için 1523 vagon hafriyat çıkarılmış, son 24 saatte ise 10 metre ilerleme sağlanmıştır. Desandre bölümünde ise 753 kodunda çalışmalar sürmekte, bu alandan şimdiye dek 1209 vagon hafriyat çıkarılmış durumdadır. Son 24 saatte 6 metre ilerleme sağlanmıştır. Ermenek'te devam eden çalışmalara, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Karaman Valiliği, Karaman Belediyesi, Konya Büyükşehir Belediyesi, Ermenek Kaymakamlığı, Ermenek Belediyesi, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK), Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) ve sivil toplum örgütlerinin katkıları ile devam edilmektedir. Gelişmeler 7/24 takip edilmektedir."

Sayfa 4/5 İlkİlk 12345 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •