Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 27/32 İlkİlk ... 217181920212223242526272829303132 SonSon
313 sonuçtan 261 ile 270 arası

Konu: nasrettin hoca fıkraları

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    İki Arşın
    Timur, hocaya takılmak için sormuş:
    -Eşekle arandaki fark nedir?
    Hoca, göz kararı ölçmüş Timur'la arasını ve "iki arşın var sultanım" demiş.
    :welcome:

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Fil
    Timur'un verdiği fil köylüyü canından bezdirince Hocayla bir grup köylü yola koyulur fakat korkularından birer ikişer arkadan sıvışırlar derken Hoca Timur'un huzuruna yalnız çıkar ve:
    - "Efendim verdiğiniz fil yalnız kalmasın bir tane daha gönderseniz köylü çok sevinir."
    :welcome:

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    İsabet
    Hoca, Timur'un huzurunda bir gün, ok atmadaki maharetinden bahseder. Timur, hemen yayla ok getirtir, buyurun der, dışarıya çıkarlar. Hedef dikilir.
    Hoca, söylediğine pişman olur amma iş işten geçer. Yayı gerer, oku fırlatır. Ok, hedeften bir metre sağa gider. Hoca, işi bozuntuya vermeden Timur'a
    - "Bizim sekbanbaşı, böyle atardı" der.
    Bir ok daha atar, o da vızlayarak dağların yolunu tutar. Hoca, subaşı da böyle atardı" der.
    Tesadüf bu ya, üçüncü ok, tam hedefe isabet edince Hoca:
    - "Nasreddin kulunuz da böyle atar" der.
    :welcome:

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Akıllı Adam
    Bir keşiş dünyanın en akıllı adamını bulmak için diyar diyar geziyormuş sıra Nasreddin Hoca'nın köyüne gelmiş ve köylülere sormuş.
    - “Sizin köyün en akilli adamı kim?“ demiş. Köylülerde:
    - “Nasreddin Hoca demiş.” bunun üzerine kesiş köy meydanında Hoca ile görüşmeye başlamış ve eline bir çomak almış yere bir daire çizmiş, Nasreddin Hoca da çomakla daireyi ortadan ikiye bölmüş, keşiş bir doğru daha çizerek daireyi dörde bölmüş,hocada dörde bölünmüş dairenin üç dilimine çarpı işareti koymuş, keşiş elleriyle aşağıdan yukarıya doğru hareket yapmış, Hocada yukarıdan aşağıya yapmış ve kesiş büyük bir hayranlıkla Hoca'yı tebrik etmiş. Olup bitenden bir şey anlamayan halk keşişe ne olduğunu sormuş keşiş de :
    - “Bu adam gerçekten dünyanın en akıllı adamı, yere dünya çizdim o ortadan ekvator geçer dedi, ben dünyayı dörde böldüm o da dört de üçü sudur dedi, ben yerden buharlaşma sonucunda ne olur dedim o da yağmur yağar dedi.” Bu sefer hocaya neler olduğunu sorar halk Hoca da:
    - “Bu adam oburun biri, yere bir tepsi baklava çizdi ben de yarısı benim dedim, daha sonra tepsiyi dörde böldü o zaman dört de üçü benim dedim, o da tepsi altından ateşi hafif hafif almalı dedi ben de üstüne fındık fıstık eklersek daha iyi olur dedim”
    :welcome:

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Ekmek ve Bilginler
    Filozoflar, tefsirciler ve hukuk bilginleri, Nasreddin Hoca hakkında karar vermek için saraya çağrıldılar. Davası çok ciddi idi, zira Hoca imparatorluğun adı geçen âlimlerinin, bilgisiz, boşboğaz, şaşkın olduklarını köy köy dolaşarak ilân ettiğini etmişti. Devletin güvenliğini tehlikeye sokmaktan dava edilmişti.
    - "İlk olarak sen konuş", dedi Padişah. Hoca:
    - "Kâğıt kalem getirtiniz", dedi. Her ikisi de getirildi.
    - "Onları ilk yedi âlim arasında paylaştırınız!" Olay şöyle devam etti.
    - "Herkes şu soruyu kendi kendine cevaplandırsın: Ekmek nedir?" Bir müddet böyle geçti. Cevaplar padişahın eline verildi ve padişah onları okudu. İlk cevap şöyleydi:
    - "Ekmek bir yiyecek maddesidir." İkinci:
    - "Ekmek un ve sudur". Üçüncü:
    - "Ekmek Allah vergisidir". Dördüncü:
    - "Ekmek pişirilmiş hamurdur". Beşinci:
    - "Ekmek kavramı çok anlamlıdır". Altıncı:
    - "Ekmek besleyici bir maddedir". Yedinci:
    - "Hiç kimse bunu çözemez". Demiş. Hoca
    - "Şayet ekmeğin ne olduğuna karar verebilseydiniz başka şeylere de karar verebilirdiniz. Bu kafalara nasıl güvenebilir? Kendileri için her gün aldıkları bir şey üzerinde aynı fikirde olmadıkları halde, diğer taraftan benim suçlu olduğuma karar vermeleri çok acayip değil mi?"
    :welcome:

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Taşınma
    Bir gece Hoca uyurken evine hırsız girer. Hırsız evde bulduğu işe yarar ne varsa alır evine götürür. Bunu gören Hoca'da geri kalan eşyaları aldığı gibi hırsızın evine götürür. Hırsız hayretle sorar:
    - “Evimde bu saatte ne arıyorsun?” Hoca gayet sakin:
    - “Oğlum biz bu eve taşınmadık mı?”
    :welcome:

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Sahibiyim de
    Hoca, bir gece gürültüyle uyanmış. Bakmış, bir hırsız eşyaları topluyor. Adamdan korkmuş. Sesini çıkartmamış. Ama peşine de düşmüş. Az sonra, durumu fark eden hırsız, kızgınlıkla sormuş:
    - “Beni neden takip ediyorsun bakayım?” Hoca, sakin, pişkin yanıtlamış.
    - “Taşıdığın evin sahibiyim de”
    :welcome:

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Gerçek Hırsız
    Hoca’nın evine hırsız girmiş. Hoca, usulca sezdirmeden hırsızın papuçlarını saklamış. Hırsız, aramış, taramış, çalacak bir şey bulamamış. Çıkarken bakmış ki ayakkabıları yok. Ne yapsın yalın-ayak sokağa fırlamış. Hoca, tam bu sırada “tutun, hırsız var” diye bağırmaya başlamış. Hırsız gelenlere “insaf edin yahu” demiş, “eve giren benim amma papuçlarımı çalan kendisi, gerçek hırsız odur.”
    :welcome:

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Dilenci
    Günlerden sıcak mı sıcak bir yaz günü ıssız sokaklardan birinde bir dilenci, “Allah rızası için bir sadaka...” deyip geziyormuş.
    Hoca da kışın geleceğini düşünerek böyle sıcak bir yaz gününde dama çıkmış, kan ter içinde kırılan kiremitleri yenileriyle değiştiriyormuş.
    Bu sırada kapı çalınmış. Hoca bakmış ki, tanımadığı biri. Daha ne istediğini sormaya meydan kalmadan, adam: “Hocam biraz aşağıya iner misiniz. Mühim bir şey söyliyeceğim” diye seslenmiş.
    Bunun üzerine Hoca, yüzünden akan terleri silerek “Mühim olan şey de ne ola” diye merak edip merdivenden aşağıya inmiş.
    İnmiş ama, karşısındaki yabancı elini uzatıp, “Hoca Efendi, Allah rızası için bir sadaka...” demiş.
    Hoca kendisini kandırıp damdan aşağıya indiren bu dilenciye çok kızmış. Fakat kızdığını belli etmemiş. Merdivene doğru yürüyüp, “Hele bir yukarıya çıkalım da” diye cevap vermiş.
    Dilenci, dama çıkarken Hoca’dan daha fazla birşeyler kopartmak düşüncesiyle, “Hocam, Allah seni kazadan belâdan korusun” gibi laflar söylemeye devam etmiş.
    Hoca, dilenci ile kırk ayak merdiveni tırmandıktan sonra da adama dönüp: “Şimdi ödeştik babalık, haydi bakalım Allah versin!” demiş.
    :welcome:

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Hırsızın Bunda Hiç Suçu Yok Mu?
    Günün birinde hırsızın biri Nasreddin Hoca'nın evine girmiş ve ne bulduysa hepsini yanına almış gitmiş. Hoca'nın arkadaşları evi yalnız bıraktığı ve kapıyı kapamadığı için ona katıla katıla gülmüşler. Nasreddin Hoca buna daha fazla dayanamamış ve:
    - "Pekâla, pekâla! Ben suçluyum ama hırsıza ne oluyor? Onun bunda hiç suçu yok mu?" demiş.
    :welcome:

Sayfa 27/32 İlkİlk ... 217181920212223242526272829303132 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •