Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 16/32 İlkİlk ... 67891011121314151617181920212223242526 ... SonSon
313 sonuçtan 151 ile 160 arası

Konu: nasrettin hoca fıkraları

  1. #151

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Aksi
    Hocanın kaynanası ırmakta çamaşır yıkarken kaybolur. Bütün köylü seferber olur dere boyunca cesedini aramaya koyulurlar. Fakat Hoca akıntının tersiden doğru giderek:
    - "Sizde onu benim kadar tanısaydınız, hayattayken ne aksi bir kadındı."

  2. #152

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    İkisinide Kabul
    Hoca bir gün kızlarını ziyarete karar verir. Büyük kızının kocası çiftçidir ve tarlaya tohum ektiklerini bir kaç hafta içinde yağmur yağarsa kaldırılan mahsülden kazandıkları parayla kocasının kendisine elbise alacağını söyler. Küçük kızının kocası kerğiç ustasıdır ve bir çok kerpiç yaptıklarını ve bunları kurumaları için güneşe bıraktıklarını eğer bir kaç haftada yağmur yağmazsa kerpiçleri satarak kazanacakları para ile kocasının kendisine yeni bir elbise alacağını söyler. Hoca söylene söylene evinin yolunu tutar:
    - "Birisi güneş istiyor, diğeri yağmur ama sonuçta Allah ikisine de istediğini verir.

  3. #153

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Sonuç
    Evlerinin önündeki gürültüye uyanan Hoca ne olduğunu anlamak için bir yorgana sarılarak dışarı çıkar. İki adamı birbirine kapışmış görünce, ayırmak için giden Hocanın sırtındaki yorganı bir anda birisi sıyırıp alır ve adamların ikisi birden kaçarlar. Duruma şaşıran Hoca eve girer. Karısı:
    - "Nedir adamların dertleri gece yarısı bağrışıyorlar?" der. Hoca:
    - "Bizim yorganmış. Bak yorgan gitti kavga bitti.

  4. #154

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Karanlık
    Hava kararınca karısı Hoca'dan:
    - "Efendi, sol tarafında fener olacaktı ver de yakayım." der. Hoca:
    - "Karanlıkta ben nerden bileyim sol tarafım neresi!"

  5. #155

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Gençlik, ihtiyarlık
    Nasreddin Hoca'nın da bulunduğu bir mecliste gençlikten ve ihtiyarlıktan bahsediliyormuş.
    Herkes de insanın genç iken kuvvetli olduğunu, fakat ihtiyarladıkça bu kuvvetini kaybettiğini söylerler.
    Yalnız hoca bunu kabul etmez:
    - “Hayır, hiç de doğru değil, der. Bir insan gençliğinde ne kadar kuvvetli ise ihtiyarlığında da o derece kuvvetlidir.” Hemen itiraz ederler. Ama Hoca bunu kabul etmez:
    - “Tecrübemle biliyorum, ısrar etmeyin!” der,
    - “Bu tecrübe nedir?”, diye merakla sorarlar.
    Bunun üzerine hoca şu cevabı verir:
    - “Bizim evin bahçesinde bir büyük taş vardır. Çok eski zamandan beri orada durur. Gençken kaç sefer denedim, ama yinede yerinden kımıldatamadım. Demek oluyor ki insan gençliğinde ne derece kuvvetli ise, yaşı ilerleyip ihtiyarladıktan sonra da bu kuvvet değişmiyor.”

  6. #156

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Kaybolan Ayaklar
    Çocuklar bir gün dere kenarında oynuyormuş.Nasreddin Hoca’yı gören çocuklar, ‘hadi Hoca’ya şaka yapalım’ demişler.Çocuklar ayaklarını birbirine dolaştırıp:
    - Hocam ayaklarımız karıştı, bulamıyoruz, demişler.Hoca şöyle bir bakmış eline bir sopa
    almış.Çocukların ayaklarına ufaktan dokunmaya başlamış.Çocuklar hemen ayaklarını çekmişler. Hoca:
    - Gördünüz mü? Nasıl da buldunuz ayaklarınızı, demiş.

  7. #157

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Çocukluğa Özlem
    Günün birinde Hoca evine gidiyormuş. Yolda birkaç çocuğa rastlamış. Dinlenmek ve çocukları seyretmek için bir taşın üzerine oturmuş. Aniden bir çocuk Hoca’nın kavuğunu kapmış ve onu diğer çocuklara atmış. Hoca, kavuğunu geri almak için, öfkeyle fırlayıp çocukların arkasından koşmuş. Hoca, çocukların arkasından koşamayacak kadar yorulmuş ve kavuksuz olarak eve dönmüş. Karısı onu görünce çok şaşırmış ve sormuş:
    - Bey, kavuğun nerede? - Ah! Kavuk çocukluğunu özlemiş, şimdi komşu çocukları ile yolda oynuyor.

  8. #158

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Çocukluğa Özlem
    Günün birinde Hoca evine gidiyormuş. Yolda birkaç çocuğa rastlamış. Dinlenmek ve çocukları seyretmek için bir taşın üzerine oturmuş. Aniden bir çocuk Hoca’nın kavuğunu kapmış ve onu diğer çocuklara atmış. Hoca, kavuğunu geri almak için, öfkeyle fırlayıp çocukların arkasından koşmuş. Hoca, çocukların arkasından koşamayacak kadar yorulmuş ve kavuksuz olarak eve dönmüş. Karısı onu görünce çok şaşırmış ve sormuş:
    - Bey, kavuğun nerede? - Ah! Kavuk çocukluğunu özlemiş, şimdi komşu çocukları ile yolda oynuyor.

  9. #159

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Kasatura
    Hoca henüz talebe iken bir kasatura taşıdığını gören subaşı durdurunca. Efendim ben öğrenciyim bunu kitaplardaki yanlışları kazımak için kullanıyorum der. İyi ama der subaşı bu fazla büyük değil mi? Hocada :
    -"Bazen yanlışlar o kadar büyük oluyor ki bu bile yetmiyor efendim?" der.

  10. #160

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Eşeğe Ters Binme
    Günün birinde Nasreddin Hoca, Sivrihisar’a gitmeye karar vermiş ve eşeğine binmiş. Fakat binerken hata yapmış ve eşeğin üzerine ters olarak oturmuş. Babası kızmış ama o kendini şöyle savunmuş:
    - “Tek suçlu ben miyim? Neden eşeğe bağırmıyorsun? Eğer o ters dursaydı, ben de doğru binecektim.”

Sayfa 16/32 İlkİlk ... 67891011121314151617181920212223242526 ... SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •