130. El-İzhâr
el-İzhâr, sekiz şekilde tefsir edilir:
1. Zahara kelimesi, bedâ [zuhur etti, ortaya çıktı, gö*ründü] manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Zahir olanı [zahara] (yani, yüz ve eller} müstesna, zî-netlerini gösterin esinler. (Nûr/31)
Berr'de [karada] ve bıahr'da [denizde] fesad zuhur etti [zahara] (yani, kara ve denizde fesat ortaya çıktı!baş gösterdi}. (Rûm/41)
Ben onun dîninizi tebdil etmesinden/değiştirmesin*den veya yeryüzünde fesad izhâr etmesinden (yani, yeryüzünde ortaya fesad çıkarmasından} korkuyo*rum. (Mü'min/26)
Bu hayattan bir zahiri (yani, onların nimetlerinden ve işlerinden [yapıp ettiklerinden] görüneni /ortaya çıkanı} bilirler. (Rûm/7)
2. Azhara [izhâr etmek], ıtlâ' [muttali kılmak, ha*berdar etmek] manasında kullanılır; şu âyetlerde oldu*ğu gibi:
Allah da bunu o'na izhâr etti (yani, Allah da o'nujRa-sûlü'nü, o sırra muttali kıldı!haberdar etti}... {Tah-rîm/3)
Ayette sözkonusu edilen kimse, Nebi'nin eşi Haf-sa'dır; o, Nebi'nin (s.a) cariyesi Mariye ile halvet sırrını ifşa etmiş: Âişe'ye haber vermiş; Allah da Rasûlü'nü bu duruma muttali kılmıştır. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
O gayba âlimdir. Gaybmı hiçbir kimseye izhâr etmez (yani, hiçbir kimseyi gaybına muttali kılmaz}. CCib/26)
Doğrusu onlar size zahir olurlar {yani, size muttali olurlar/sizden haberdar olurlar) ise... (Kehf/20)
3. Yazharân; bir şeyin üstüne çıkmak, yükselmek manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
...onun üzerine çıkacakları [yazharûn] {yani, evleri*nin üstüne çıkmalarını sağlayacak} merdivenler... (Zuhruf/33)
Artık onu aşmaya [yazharuhu] {yani, onun üstüne çıkmaya, ona yükselmeye} güçleri yetmedi. (Kehf/97)
4. et-Tezâhur, te'âvun [yardımlaşma I yardım et*me I destek olma] manasında kullanılır; şu âyetlerde bu anlamdadır:
Şayet o'na karşı tezahür ederseniz {yani, eğer o'na karşı bir birinizle yardımlaşırsanız}... (Tahrîm/4)
Benzeri bir ifade de Kasas sûresinde yer almakta*dır. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bunun ardından melekler de (o'na) zahirdir {yani, Nebi'ye yardımcıdır I destekçidir}. (Tahrîm/4)
Birbirlerine zahîr {yani, yardımcı I destekçi} olsalar dahi... (İsrâ/88)
Kâfir, Rabbine karşı (şeytana) zahîr {yani, yardımcı-jdestekçi} oluyor. (Furkân/55)
O'nun onlardan bir zahîri {yani, yardımcısı I destekçi*si} de yoktur. (Sebe'/22)
...indirdi, onlara muzâharet {yani, onlara yardım} edenleri. (Ahzâb/26)
5. izhâr; kahrda yücelik, yenik düşürmek jkahret*mek ile birlikte üstünlük sağlamak manasında kullanı*lmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
O ki, Rasûlü'nü hidâyet ve hak dîn ile gönderdi; onu her dîne izhâr etmek {yani, bütün dinleri yenik düşü-rüpI'kahredip islâm'ı üstün kılmak} için. (Tevbe/33)
Ey kavmim! Arzda [bu yerde] zahirler [üstünlük sağ*layanlar] olarak bugün mülk sizindir {yani, onları kahretmek suretiyle ehl-i Mısr üzerine üstün olanlar sizsiniz). (Mü'min/29)
Biz de o îmân edenleri düşmanlarına karşı destekle*dik de böylece zahirler oldular (yani, yenik düşürmek suretiyle onlara karşı üstünlük sağladılar}. (Saft714)
6. bi-Zâhir, bâtıl manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Yoksa siz zahir (yani, bâtıl -ki bundan kasıt da, Yüce Allah'a şirk sözleridir-} bir söz mü söylüyorsunuz? (Ra'd/33)
Kadınlarına zıhâr yapıp Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. {(yani, bâtıl bir söz söyle*yip)}... (Mücâdele/3)
7. İzhâr kelimesi ile, Allah'ın mesel darbetmesi kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
O'nu, sırtınızın ardına [verâkum zıhrıyyâ] atılmış-/atılacak bir şey edindiniz (yani, O'na tazim etmeye*rek, O'ndan başkasına tazim ederek Allah'ı adeta sır*tınızın ardına atılacak önemsiz bir şey gibi gördü*nüz}. (Hûd/Ş2)
Allah'ın kitabını sırtlarının arkasına [verâe zuhûri-him] attılar {yani, onlar Allah'ın kitabını, adeta sırt*larının arkasına atılmış gibi yaptılar: onunla amel etmeyip sihirle amel ettiler}. (Bakara/101)
8. Ve hîne tuzhirûn ibaresi, gündüzün ortası/öğle vakti manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
İkindide ve öğle vaktinde [hîne tuzhirûn] {yani, gün*düzün yarılanmasının akabindeki ilk namazda}. (Rûm/18)
... ve öğle vaktinde [ve hîne zahîra] {yani, gündüzün ortasında} elbisesiz/elbisenizi çıkarmış olabileceğiniz esnada... (Nûr/58) Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
131. Hattâ
Hattâ, üç şekilde tefsir edilir:
1. Hattâ ilâ [...e, ...a kadar] manasında kullanılır; şu âyetlerde Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. olduğu gibi:
Hani onlara {yani, Salih'in kavmine}, "Bir vakte kadar [hattâ hîn] {yani, ecellerinizin sona ereceği âna/zama*na, kadar} faydalanın!" denilmişti. (Zâriyât/43)
Şimdi sen onları bir vakte kadar [hattâ hîn] {yani, ecellerine kadar] gafletleri içinde bırak. (Mü'minûn/54)
Fecrin doğuşuna kadar [hattâ] {yani, tan yerinin a-ğarmasına kadar [ilâ]. (Kadr/5)
2. Hattâ, felemmâ [ne zaman ki /nihayet] manasın*da kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Hattâ {yani, nihâyet/ne zaman ki} o rasûller ümitleri*ni kestiler {yani, kavimlerinin îmân etmelerinden ümitlerini keşlileri... (Yûsuf/110)
Kendisini helak ettiğimiz bir karyeye haramdır: on*lar rücu edemezler. Hattâ {(yani, nihayet/ne zaman ki)} Ye'cûc ve Me'cûc açılıp... (Enbiyâ/95-96)
Hattâ ({nihâyet/ne zaman ki)} emrimiz gelip de tan*dır kaynadığında... (Hûd/40)
3. Hattâ kelimesi, olacak bir şey için belli bir vakit demek olup ikrar Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 1 [nihaî nokta ve kabul] ifade eder; şu âyette olduğu gibi:
Allah'a ve Son Gün'e îmân etmeyenler... cizye verin*ceye kadar [hattâ] {yani, cizye vermeyi ikrar ve kabul
edecekleri vakte kadar onlarla kıtal edin I savaşın}! (Tevbe/29)
O bağî olanla Allah'ın emrine dönünceye kadar [hat*tâ] kıtal edin. (Hucurât/9)
Fitne kalmayıncaya kadar [hattâ] (yani, şirk yok oluncaya I ortadan kalkıncaya kadar}. (Enfâl/39)
Bunun bir benzeri de Bakara sûresindedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ve öyle sarsıldılar ki, hattâ ({yani, nihayetine zaman kij) rasûl ve maiyyetindeki îmân edenler, 'Allah'ın yardımı ne vakit?" dediler. (Bakara/214) Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Yer imleri