55. Er-Recâ


er-Recâ', iki şekilde tefsir edilir:
1. er-Recâ', tama'/ümit anlamında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
O'nun rahmetini recâ' {yani, ümit} eder, azabından korkarlar. (İsrâ/57)
İşte onlar, Allah'ın rahmetini recâ' {yani, ümit} eder*ler. (Bakara/218)
Benzeri buyruklar çoktur.
2. er-Reca, haşyet anlamında da kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Kim Rabbinin liqâsını recâ' ediyorsa {yani, kim ölüm*den sonra diriltilmekten haşyet duyuyorsa}, sâlih bir amel işlesin. (Kehf/110)
Kim Allah'ın liqâsmı recâ' ediyorsa, şüphesiz Allah'ın belirlediği ecel {yani, kim ölümden sonra diriltilmek*ten haşyet duyuyorsa, şüphesiz Kıyamet Günü} gele*cektir. (Ankebût/5)
Muhakkak ki, Bizim liqâmızı recâ' etmeyenler (yani, ölümden sonra diriltilmekten haşyet duymayanlar}... (Yûnus/7)
Çünkü onlar hiçbir hesâb recâ' etmiyorlardı {yani, hesâbtan haşyet duymuyorlardı}. (Nebe/27) Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

56. El-Vahy


el-Vahy, beş şekilde tefsir edilir:
1. el-Vahy kelimesi, Cebrail'in Allah'tan nebilere indirdiği vahy manasında kullanılır; şu âyetlerde oldu*ğu gibi:
Biz sana vahyettik (yani, Kur'ân'ı vahyettikj; Nuh'a ve o'ndan sonraki nebilere vahyettiğimiz gibi. Ve vahyettik İbrahim'e, İsmail'e... (Nisâ/163)
Bu Kur'ân bana, onunla sizi uyarmam için vahyolundu. (En'âm/19)
Benzeri âyetler çoktur.
2. el-Vahy, ilham manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Hani havarilere vahy {yani, ilham} etmiştim: "Bana ve Benim Rasûlü'me îmân edin!" diye. (Mâide/111)
Rabbin bal arısına vahy {yani, ilham} etti: "Dağlar*dan evler edin!" diye. (NahV68)
3. el-Vahy> yazılı şey manasında da kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
{Zekeriyâ} onlara vahyetti {yani, teşbih etmelerini 216 söyleyen bir yazı yazdı}: "Sabah-akşam teşbih edin!" diye. (Meryem/İl) Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
4. el-Vahy, emr anlamında da kullanılır; şu âyetler*de olduğu gibi:
Her semaya kendi işini vahyetti {yani, emretti}. (Fus-silet/12)
Onların bazısı bazısına vahyeder {yani, emreder}. (En'ânı/112)
Şeytanlar dostlarına vahyederler {yani, onlara vesve*se ile ve (çirkin işlerini) güzel göstermek suretiyle em*rederler}. (En'âm/121)
5. el-Vahy, qavl/söz manasında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:
Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir {yani, demiştir}. (Zelzele/5) Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.