59. El-Lağv


el-Lağv, üç şekilde tefsir edilir:
1. el-Lağv; doğru olduğu kanaatiyle dünyevî husus*lara ilişkin yapılan, fakat doğru çıkmayan yemin de*mektir; şu âyette bu anlamda kullanılmıştır:
Allah sizi yeminlerinizdeki lağvden {yani, doğru ol*duğu kanaatiyle yaptığınız yeminlerdeki yanılgı*dan/doğru olduğu kanaatiyle yaptığınız yeminlerini*zin yalan çıkmasından -çünkü kişi bu yemini ile ya*lan kasdı gütmemektedir-l dolayı muahaze etmez. (Bakara/225)
Bunun bir benzeri de Mâide sûresinde yer almak*tadır. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
2. el-Lağv, bâtıl manasında kullanılmıştır; şu âyet*lerde olduğu gibi:
Onlar lağv'dan {yani, bâtıldan} yüz çevirirler. (Mü'minûn/3)
Bu Kur'ân'ı dinlemeyin ve o okunurken lağv edin {ya*ni, Kur'ân hakkında bâtıl sözler söyleyerek ve aslı-as-tarı olmayan yalan haberler yayarak konuşun}. Belki baskın çıkarsınız. (Fussilet/26)
3. el-Lağv, içki içenlerin -dünyada olduğu gibi-âhirette yemin etmeyecekleri manasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Orada {yani, cennette} lağv {yani, dünyada içki içip de sarhoş olanların yaptıkları gibi yemin} işitmezler. (Meryem/62)
Orada {yani, cennette} kadehleri {yani, içki kadehleri*ni} elden ele dolaştırırlar. Onda lağv {yani, dünyada*ki gibi sarhoşluk ve sarhoşluk halindeki yeminleri} yoktur. (Tûr/23) Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

60. Zalle


Zaile, iki şekilde tefsir edilir:
1. Zallû, meyletmek I meylettiler manasında kulla*nılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Üzerlerine semadan bir kapı açsak da onda yukarı çıksalardı {yani, içinden girselerdiI'meyletselerdi}... (Hicr/14)
Dilesek üzerlerine semadan bir mucize indiririz de boyunları ona karşı eğiliverirdi [fezallet]. (Şu'arâ/4)
2. Zaile; devam etmek, sürdürmek manasında kul*lanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
O başını bekleyip durduğun [zalte] {yani, kendisine ibâdete, devam ettiğin I ibâdeti sürdürdüğün} ilahına bir bak. (Tâ-Hâ/97)
Onlar, "Birtakım putlara ibâdet ederiz ve onların ba*şını bekleyip dururuz" [fenezallu] (yani, onların başı*nı bekleyip durmaya: onlara ibâdete devam edip du*ruruz I ibadeti.sürdürürüz} dediler. (Şu'arâ/71)
Siz de hayret içinde kalırdınız [fezaltum] (yani, hay*rete düşer ve bu halinizi devam ettirir giderdiniz}. (Vâkıa/65)
Öfkesinden yüzü simsiyah kesilir [zaile] (yani, simsi*yah olur ve bu şekilde kalır. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. (Nahl/58)
Bunun bir benzeri de Zuhruf sûresindedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.