138. El-Lâmu'l-Meksüre


el-Lâmu'l-meksûre [kesreli lâm: li], üç şekilde tefsir edilir:
1. el-Lâmu'l-meksûre [kesreli lâm: li], li-keyjiçin manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Senden önce kendilerine nezîr gelmemiş bir kavmi inzâr etmen için [li-tunzire gavmen] (yani, li-*** tun-zire qavmen: bir kavmi uyarman için)... (Secde/3)
Ataları ihzar edilmemiş bir kavmi inzâr etmen için Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. [li-tunsire qavmen] (yani, li-*** tunzire gavmen: bir kavmi uyarm.an için}. (Yâ-Sîn/6, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Kasas/46)
...îmân edenlere (.....) karşılık vermek için [li-yecziye]
(yani li-*** yecziye}. (Yûnus/4)
2. el-Lâmu'l-meksûre [kesreli lâm: li]; mastar anlamı veren en [me, ma] ile tefsir edilir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Allah sîzi gayba muttali kılacak değil [li-yutli'akum 'ale'l-ğaybi] (yani, en-yutli'akum 'ale'l-ğaybi: sizi ****ba muttali kılmayacak}. (Al-i İmrân/179)
Allah onlara azâb edecek değil [ve mâ kâne'llâhu li-yu'azzibehum] (yani, mâ kâne'llâhu en-yu'azzibehum: onlara azâb etmeyecek}; sen içlerinde iken. (Enfâl/33)
...isterse onların mekri dağları yerinden oynatacak olsun [ve in-kâne mekruhum li-tezûle minhu'l-cibâli] (yani, en~te-zûle minhu: ondan dolayı yerinden oynasın!. (Ibrâhîm/46)
3. el-Lâmu'l-meksûre [kesreli lâm: li]; ...masınlar, ...meşinler [yapmasınlar, etmesinler, etmemeleri gere*kir] şeklinde tefsir edilir; şu âyette olduğu gibi:
...kendilerine verdiklerimize nankörlük etmek için [li-yek-furû bi-mâ âteynâhum Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. (yani, li-ellâ yekfurû: nankörlük etmesinler, nankörlük etmemeleri gerekir}. (Nahl/55)
Bunun bir benzeri de Ankebût Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ve Rûm Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. sûrele*rinde bulunmaktadır. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

139. El-Hâtıin


el-Hâtıîn, üç şekilde tefsir edilir:
1. Hâtûn kelimesiyle, şekk Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. [şüphe] olmak sızın/şekkten gayri zenbIgünah işleyenler ka s de di İmiş-tir; şu âyetlerde olduğu gibi: Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Dediler ki: "Tallahi, Allah seni bize üstün kılmıştır/ter*cih etmiştir. Doğrusu biz hatakârlar [hâtûn] ((yani, günahkârlar I zenb işleyenler)} olmuştuk." (Yûsuf/91)
Dediler ki: "Ey babamız! Günahlarımız için istiğfar et! Biz gerçekten hatakârlar [hâtûn] (yani, şekk olmakzı-sın günahkârlar I zenb işleyenler} olduk." (Yûsuf/97)
2. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Hâtûn ile, şirk içinde günah işleyenler kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Onu hatakârlar (yani, şirk içinde günah işleyenler} dışında kimse yemez. (Hâkka/37)
Muhakkak Fir'avn, Hâmân ve o ikisinin orduları ha*takârlar (yani, şirk halinde günah işleyenler) idi. (Ka-sas/8)
3. Hata ile, kasdı olmayan hata kas de dilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Unutur yahut hata edersek (yani, kasıt olmaksızın bir günah işlersek} bizi muahaze etme! (Bakara/286)
Bir mü'min için olamaz/olacak şey değildir [mâ kâne] (yani, lâ yenbağî=yakışmaz i uygun düşmez}] öldürmek bir mü'mini; hata ile olması müstesna {yani, bir mü'min bir mü'mini kasden Öldüremezj! (Nisâ/92) Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.