163. El-Cîdâl


el-Cidâl, iki şekilde tefsir edilir:
1. el-Cidâl, husûmet /mücâdele manasında kullanı*lır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Onlar Allah hakkında cidal ediyorlar '{yani, onlar Al*lah hakkında Nebi'ye karşı hasımlık I mücâdele ediyor*lar}. Oysa O'nun muhavvilesi şiddetlidir. (Ra'd/13)
{İbrahim}, Lût kavmi hakkında Bize karşı cidale ko*yuldu {yani, Bize karşı hasını oldu i mücâdeleye giriş*ti}. (Hûd/74)
Hakkı bâtıl ile gidermek için cidal ettiler {yani, ha-sımlaştılar[mücâdele ettiler}. (Mü'min/5)
insanlardan bazısı herhangi bir ilme dayanmaksızın Allah hakkında cidal eder (yani, hasımlaşır! mücâde*le eder}. (Hacc/3)
2. el-Cidâl, tartışmak / münakaşa etmek manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Haccta cidal (yani, tartışmak i münakaşa etmek} yok. (Bakara/197)
"Ey Nûh! Bizimle gerçekten cidal ettin {yani, tartış*tın [münâkaşa ettin}, (tartışmayı I münâkaşayı da} ço*ğalttık/dediler. (Hûd/32)
Allah'ın âyetleri hakkında kâfirlerden başkası cidal etmez (yani, tartışmaz I münakaşa etmez}. (Mü'min/4) Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

164. El-Birr


el-Birr, üç şekilde tefsir edilir:
1. el-Birr ile, sıla I akrabalık bağını gözetmek kas-dedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Allah'ı yeminleriniz için mani yapmayın, birr {yani, akrabalık bağını gözetmek} hususunda... (Baka*ra/224)
Allah sizi nehyetmez: dîn hususunda sizinle savaş*mamış, sizi diyarınızdan çıkarmamış olanlara birr yapmaktan ((yani, böylelerine karşı akrabalık bağını gözetmekten)}... (Mümtehine/8)
2. el-Birr, itaat manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Birr Ima'siyeti terk [itaat]} ve taqvâ üzere yardım" şın! (Mâide/2)
Aynı sûrede benzeri bir buyruk daha vardır Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
{Yahya}, ana-babasma berr {yani, ma'siyeti terkeden [itaatkâr]} idi. (Meryem/14)
Aynı sûrede bunun bir benzeri daha vardır, yani, ana-babasma itaatkârdır. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Beni anama berr {yani, beni anam Meryem'e itaat*kâr} kıldı. (Meryem/32)
Birr (yani, itaatkârlıkj ve taqvâ hususunda konuşun! (Mücâdele/9)
Şüphe yok ki ebrar'm [birr'in çoğulu] {yani, itaatkâr*ların} kitabı illiyyîndedir. (Mutaffîfîn/18)
3. el-Birr, taquâ manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Siz sevdiğiniz şeylerden infak edinceye karar birre {yani, sadaka [zekat] hususunda sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe takvanın tamamına} erişemezsiniz. (Âl-i İmrân/92)
Yüzlerinizi doğu ve batıya döndürmeniz birr {yani, taqvâ} değildir. {Benzeri başka işler yapmanız da birr/taqvâ değildir}. Fakat birr {yani, taqvâ} o kimse*nin yaptığıdır ki: Allah'a îmân etmiş... (Bakara/177)
insanlara birr'i {yani, nebi Muhammed'e tâbi olmak suretiyle Allah'a itaati} emredip, kendinizi unutur musunuz? (Bakara/44) Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.