165. El-İsm
el'İsnı, beş şekilde tefsir edilir:
1. el-îsm kelimesiyle, şirk kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi:
Rabbaniler ve ahbâr onları ism-sözden {yani, şirk sözü söylemekten} nehyetmeli değil miydüer?! (Mâide/63)
2. el-İsm kelimesi, ma'siyet [itaatsizlik/isyan] ma*nasında kullanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Kim fie aşın açlık (veya, hayatî bir zorunluluk) duru*munda (Allah'ın haram kıldığı ölmüş hayvanın etini ve haram olan başka yiyecekleri yemeye} mecbur kalır da ism'e meyi etmeksizin (yani, ma'siyet kasdı taşı*maksızın!... (Mâide/3)
Rabbim sadece fevâhişi (.....) ve ism'i {yani, ma'siyeti}
haram kıldı. (A'râf/33)
İsm {yani, ma'siyet} ve düşmanlık üzere yardimlaş-maym! (Mâide/2)
Onlara karşı ism {yani, ma'siyet} ve düşmanlık ile birleşip yardımlaşıyorsunuz. (Bakara/85)
îsm {yani, ma'siyet I günah} ve düşmanlık (yani, zulm} hususunda konuşmayın! (Mücâdele/9)
3. el-İsm kelimesi, zenblgünah manasında kullanı*lır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Kim iki günde (dönmek için) acele ederse, ona ism {yani, zenb I günah} yoktur. (Bakara/203) Onu bir bühtan ve apaçık bir ism {yani, zenb i günahı ile alır mısınız?! (Nisâ/20)
4. el-İsm kelimesiyle, zina kasdedilmiştir; şu âyette olduğu gibi:
İsm'in {yani, zinanın} zahirini {yani, alenisini} de, bâtınını {yani, gizlisini} da bırakın! (En'âm/120)
5. el-İsm kelimesiyle, hatâ kasdedilmiştir; şu âyet*te olduğu gibi:
Kim vasiyet edenin meylinden yahut ism'inden kor-karsa {yani, kasden veya hatâen (haksızlık ettiğini bi*lirse)}... (Bakara/182) Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
166. Müsteqarr Ve Müstevda'
Müstaqarr ve müstevda', üç şekilde tefsir edilir:
1. Müsteqarr, nutfenin kadınların rahmlerinde ka*rar bulması; müstevda' da, nutfenin erkeklerin sulble-rinde bulunması halidir; şu âyette olduğu gibi:
Sizi tek nefsten inşâ eden O'dur. Demek bir müste-qarr {yani, nutfenin kadınların rahimlerinde karar bulma yeri} bir de müstevda' {yani, erkeklerin sulble-rinde bulunup henüz yaratmadığı ve yaratacağı var*lıklar} vardır. (En'âm/98)
2. Müsteqarr, canlıların geceleyin karar kıldıkları yer; müstevda' da ölümleri vakti manasında kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
Yeryüzünde, rızkı Allah'a ait olmayan hiçbir canlı yoktur. Onların müsteqarrım {yani, geceleyin karar kıldıkları yeri} ve müstevda'smı {yani, öldüklerinde bırakıldıkları yeri} bilir. (Hûd/6)
3. el-Müsteqarr, müntehi [sonunda varılacak /karar kılınacak yer] anlamına gelir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Güneş de, kendisine mahsus bir müsteqarr {yani, ka*rar kılacağı j sonunda varıp duracağı yer} için cere*yan ediyor. (Yâ-Sm/38)
Her haberin bir musteqarrı {yani, her hadîsin [sözün] bir nihayeti /varacağı son bir noktası} vardır. (En'âm/67)
Her emrin bir müsteqarrı vardır. (Kamer/3) Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.


Teşekkur:
Beğeni: 



Yer imleri