169. Es-Seyyîat


es-Seyyiât, beş şekilde tefsir edilir:
1. es-Seyyiât ile, şirk kasdedilmiştir; şu âyetlerde olduğu gibi:
Seyyiât kazanmış {yani, şirk amelleri işlemiş} olanla*ra gelince, bir seyyienin karşılığı onun misliyledir.
(Yûnus/27)
Seyyiât {yani şirk amelleri} yapıp yapıp da, nihayet onlardan birine ölüm gelip çattığında, "Ben şimdi gerçekten döndüm/tevbe ettim" diyene dönüş/tevbe yok. (Nisâ/18)
2. Seyyiât ile, azâb kasdedilmiştir; şu âyetlerde ol*duğu gibi:
Sonunda kazandıklarının seyyiâtı {yani, amellerinin azabı} onlara isabet etti. Onlar da âciz bırakacak de*ğillerdir. (Zümer/51)
Amellerinin seyyiâtı {yani, işledikleri şirk amelleri*nin azabı} onlara isabet edince, kendisiyle alay edip durdukları şey onları kuşattı. (Nahl/34)
3. Seyyiât kelimesi; darlık, sıkıntı manasında kul*lanılmıştır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Kendisine dokunan bir darrâ'nın [darlığın, sıkıntı*nın] ardından ona bir nimet [bolluk/rahatlık] tattırır-sak, "Seyyiât {yani, darlıklar, sıkıntılar} benden git*ti" der. (Hûd/10)
Onları hasenat ve seyyiât ({yani, darlık, sıkıntı)} ile denedik. (A'râf/168)
4. es-Seyyiât kelimesi, şerr/kötülük manasında kullanılmıştır; şu âyette olduğu gibi:
Onun için Allah onu, onların mekrlerinin seyyiâtm-dan {yani, Allah Al-i Fir'avn'dan îmân eden kimseyi, (Fir'avn ve yandaşlarının) yapmak istediklerinin şer*rinden} korudu. (Mü'min/45)
5. Seyyiât kelimesi ile, erkeğin erkekle dübürden ilişkiye girme hayasızlığı [homoseksüellik] kasdedil*miştir; şu âyette olduğu gibi:
Onlar daha önce de seyyiât {yani, erkeklerle dübür*den ilişkiye girme hayasızlığını [homoseksüellik]} ya*pıyorlardı. (Hûd/78) Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

170. El-Bağy Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.


el-Bağy, dört şekilde tefsir edilir:
1. el-Bağy ile, zulm kasdedilmiştir; şu âyetlerde ol*duğu gibi:
İsm'i [zenbi/günahı] ve bağy'i {yani, zulmü}... (A'râ^33)
Fahşadan, münkerden ve bağy'den (yani, zulrndenj nehyeder. (Nahl/90)
Ve onlar-ki kendilerine bir bağy {yani, zulm} isabet ettiğinde... (Şûrâ/39)
2. el-Bağy, ma'siyet [isyan itaatsizlik] manasında kullanılır; şu âyette olduğu gibi:
Fakat onları necata çıkarınca, yeryüzünde haksız ye*re bağyederler {yani, ma'siyet işlerler isyan ederler}. Ey insanlar! Bağyiniz {yani, ma'siyetiniz isyanınız} sadece kendi aleyhinizedir {yani, onun zararı size*dir}. (Bu yalnızca), dünya hayatın metaldir. (Yû*nus/23)
3. el-Bağy, hased I kıskançlık manasında kullanılır; şu âyetlerde olduğu gibi:
Kendilerini sattıkları o şey ne kötüdür ki: bağy {yani, hased} ederek Allah'ın indirdiklerine küfrettiler. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. (Bakara/90)
Onlar ancak kendilerine ilm gelmesinin ardından aralarındaki bağy {yani, aralarındaki hased I kıs*kançlık} sebebiyle ayrılığa düştüler. (Şûrâ/14)
4. el-Bağy ile, zina kasdedilmiştir; şu âyetlerde ol*duğu gibi:
Anan da bağy {yani, zinâkâr Izâniyej değildi. (Mer*yem/28)
İffetli olmak istedikleri halde cariyelerinizi bağye [biğâ] {yani, zinaya} Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. zorlamayın! (Nûr/33) Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.