11. El-Husnâ
el-Husnâ, üç manada tefsir edilir:
1. el-Husnâ ile, cennet kasdedilmiþtir; þu âyetlerde böyledir:
Ýhsan edenlere {yani, muvahhidlere} husnâ {yani, cennet} ve fazlasý (yani, Allah'ýn vechine bakmak} vardýr. (Yûnus/26)
Ýhsan edenlere de husnâ (yani, cennet} ile karþýlýk vermesi içindir. (Necm/31)
Ýhsanýn (yani, ehl-i tevhidin} karþýlýðý, ihsandan {ya*ni, cennetten} baþkasý olabilir mi?! (Rahmân/60)
2. el-Husnâ ile, oðullar kasdedilmiþtir; þu âyette
böyledir:
Husnâ {yani, oðullar} onlarmmýþ. (Nahl/62)
3. el-Husnâ ile, hayr kasdedilmiþtir; þu âyetlerde olduðu gibi:
(Biz o mescidi [Mescid-i Dýrar'ý] yapmakla} hus-nâ'dan (yani, hayr'dan} baþkasýný irade etmedik. (Tevbe/107)
Ýhsan'dan (yani, hayrdanj ve uyum saðlamaktan baþkasýný irade etmedik. (Nisâ/62) Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
12. El-Hikmet
el-Hikmet, beþ þekilde tefsir edilir:
1. el-Hikmet ile, Kur'ân'daki emir ve nehiylerden oluþan nasihatlar kasdedilmiþtir; þu âyetlerde olduðu
gibi:
Size indirdiði Kitap'tan {yani, Kur'ân'dan Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. ve Hik-met'ten {yani, Kur'ân'daki eýnir, nehiy, helâl ve hara*ma iliþkin nasihatlar dan}... (Bakara/231)
Allah sana Kitab'ý {yani, Kur'ân'ýj ve Hikmet'i {yani, Bakara, sûresinde zikredilen helâl ve haramlarý} in*dirdi. (Nisâ/113)
Ona Kitabý {yani, Kur'ân'ýj ve Hikmet'i {yani, Kur'-ân'da bulunan helâl ve haram türünden nasihatla-rý}... öðretecek. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. (Âl-i Ýmrân/48)
Yine bunun bir benzeri Âl-i Ýmrân sûresinde geç*mektedir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Biz o'na {yani, Yahya'ya} daha sabi iken hükm {yani, fehm [anlayýþ i kavrayýþ] ve Um verdik}. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. (Meryem/12)
2. el-Hükm ile, fehm [anlama/kavrama] ve Um kasdedilmiþtir; þu âyetlerde olduðu gibi:
Andolsun biz Lokmân'a hikmet {yani, fehm [anla*yýþ I kavrayýþ] ve Um} vermiþtik. (Lokmân/12)
Her birine hükm {yani, fehm [anlayýþ I kavrayýþ]} ve ilm vermiþtik. (Enbiyâ/79)
Ýþte onlar kendilerine Kitap, hükm {yani, fehm [anla-yýþ-kavrayýþ] ve ilm} ve nübüvvet verdiðimiz kimse*lerdir. (En'âm/89)
3. el-Hikmet ile, nübüvvet kasdedilmiþtir; þu âyet*lerde olduðu gibi:
Biz Âl-i Ýbrahim'e Kitap ve hikmet {yani, nübüvvet} vermiþtik. (Nisa/54)
Ona Hikmet {yani, nübüvvet} ve fasle'l-hitâb vermiþ*tik. (Sâd/20)
Allah o'na mülk ve hikmet {yani, nübüvvet} vermiþti. (Bakara/251)
4. el-Hikmet ile, Kur'ân'ýn tefsiri kasdedilmiþtir; þu âyette olduðu gibi:
Kime hikmet verilmiþse, ona çok hayr verilmiþ de*mektir. (Bakara/269)
5. el-Hikrnet ile, Kur'ârý kasdedilmiþtir; þu âyette
olduðu gibi:
Rabbinin yoluna hikmet /yani, Kur'ânj ile çaðýr! (Nahl/125) Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Yer imleri