51. El-Ahzâb
[el-Ahzâb, dört þekilde tefsir edilir:
1. el-Ahzâb lafzý ile; Utneyye Oðullarý, Muðire Oðullarý ve Al-i Ebî Talha -ki hepsi de Kureyþ 'tendir-kasdedilmiþtir; þu âyetlerde bu anlamdadýr:
Kendilerine Kitap verdiklerimiz (yani, ehl-i Tevrat'ýn mü'minlerij sana indirilene sevinirler. Fakat ahzâb-tan (yani, Benî-Umeyye, Beriî-Muðîre ve Al-î Ebî Tal-ha'dan: onlarýn kâfirlerinden} onun bazýsýný inkâr edenler vardýr. (Ra'd/36)
Ýþte bunlar (yani, Ehl-i Tevrat'ýn müminleri} ona îmân ederler. Ahzâbtan (yani, Benî-Umeyye, Benî-Muðlre ve M-i Ebî Talha b. Abdu'l-Uzza'dan} kim de onu inkâr ederse... (Hûd/17)
Ahzâb (yani, Benî-Umeyye, Benî-Muðîre ve Al-i Ebî Talha b. Abdu'l-Uzza} döküntüsünden bozuk bir or*du... (Sâd/11)
2. el-Ahzâb ile, Nastûrî ve Mar-Ya'kûbî Hristiyanlar kasdedilmiþtir; þu âyette olduðu gibi:
Ahzâb kendi aralarýnda (dinde: Hristiyanlýk'taj ihti*laf ettiler. (Meryem/37)
Bu sebeble Isâ (a.s) hakkýnda hiziblere ayrýldýlar; Nastûrîler, "Isâ Allah'ýn oðludur" derken; Mar-Ya'kûbîler, "Allah Mesih'in bizzat kendisidir" dedi*ler. Melkânîler ise, "Allah üçün üçüncüsüdür" diye*rek ilahlarýn ilkinin Allah, ikincisinin Isâ, üçüncü*sünün de Meryem olduðunu iddia ettiler.
Bunun bir benzeri de Zuhruf sûresindedir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
3. el-Ahzâb ile, Nûh, Âd ve Semud kavimlerinden, Þu'ayb ve Fir'avn kavimlerine kadar olan kâfirler kas*dedilmiþtir; þu âyette olduðu gibi:
Onlardan önce Nûh kavmi, Âd (kavmi) ve kazýklar sahibi Fir'avn ve Semud (kavmi), Lût kavmi ve ashâ-bu'1-Eyke yalanladý. Ýþte bunlar ahzâbtýr. (Sâd/12-13)
Bunun bir benzeri de Mü'min sûresinde, Al-i Fir'avn'dan mü'min bir adam olan Hazqýyel/Haz- Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. el-Kýbtî'nin söylediði þu sözlerdir:
Doðrusu ben sizin için o Ahzâb Günü gibi bir günden (yani, o geçmiþ ümmetlerin baþýna gelen azâb gibi bir azabýn sizin baþýnýza da gelmesinden} korkuyorum. Nûh kavmi, Âd, Semud ve onlarýn ardýndan (Þu'ayb kavmine kadar] gelen (ümmet}\er(den müteþekkil o ah-zâbjin baþýna gelenin benzerinden... (Mü'min/30-31)
4. el-Ahzâb ile, bazý Arab kabilelerinin baþýnda bu*lunan Ebâ Süfyan ve Yahudiler -ki bunlar Hendek Gü*nü Nebi'ye (a.s) karþý hizib oluþturup üç mevkide sa*vaþtýlar- kasdedilmiþtir. Ýþte Ahzâb sûresinde yer alan þu âyet bunu dile getirmektedir:
Hani onlar hem üstünüzden (yani, Yemen yönünden va*dinin üst tarafýndan -ki bununla, Yemen yönünden va*dinin üst tarafýndan gelen; baþlarýnda Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Benî-Nadr'dan Mâlik b. Avfel-Nazrî ve Uyeyne b. Hýsn el-Fe-zârî'nin, beraberlerinde de Gatafan'dan 1.000 kiþinin, onlarýn beraberinde Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. de Benî-Esed'den Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Talha b. Huveylid el-Ka'nesî1 Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. ile Yahudilerden Beni-Kurayza ve Huyey b. Ahtab el-Yahudî'nin bulunduðu grup kas-dedümektedir-j, hem de aþaðýnýzdan {yani, batý tara*fýndan, vadinin içinden I vadinin alt tarafýndan -bu*nunla da, Ebû Süfyan'ýn baþlarýnda bulunduðu Mekke-liler ile beraberinde, baþlarýnda Yezid b. Huneys'in Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. bulunduðu batýdan vadinin alt tarafýndan gelen Kureyþliler kastedilmektedir-} gelmiþlerdi. (Ahzâb/10)
î Asýl adý Amr b. Süfyan olan Ebu'1-Âver es-Sülemî
de Hendeðin karþýsýndan Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. gelmiþti. Bunlar O Gün, Nebi'ye karþý hizibleþtiler.
Onlar [münafýklar], ahzâbýn {yani, sözü edilen kimse*lerin: (Kureyþ ile birlikte Medine'yi kuþatan müþrik Arab kabilelerinin)} gitmediðini sanýyorlardý. Eðer ahzâb tekrar gelse Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. {yani, savaþmak üzere onlara geri dönse}... (Ahzâb/20) Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
52. Ýtteqü
îtteqû, beþ þekilde tefsir edilir:
1. Ittegû [ittiqa edin], huþu duyun manasýnda kul*lanýlmýþtýr; þu âyetlerde olduðu gibi:
Ey insanlar! Rabbinize ittiqâ edin {yani, Rabbinize huþu duyun}! (Nisâ/1)
Ey insanlar! Rabbinize ittiqâ edin {yani, Rabbinize huþu duyun}; doðrusu Saat'in zelzelesi çok dehþetli bir þeydir. (Hacc/1)
Hani kardeþleri Hûd onlara, "Ýttiqâ etmez misiniz" {yani, Allah'a huþu duymaz mýsýnýz}? demiþti. (Þu'arâ/124)
(Nûh, kavmine þöyle demiþti): "Ittiqâ etmez misiniz" {yani, Allah'a huþu duymaz mýsýnýz}'? (Þu'arâ/106)
(Salih, kavmine þöyle demiþti): "Ýttiqâ etmez misiniz" {yani, Allah'a huþu duymaz mýsýnýz}? (Þu'arâ/142)
(Lût, kavmine þöyle demiþti): "Ýttiqâ etmez inisiniz" {yani, Allah'a huþu duymaz mýsýnýz}? (Þu'arâ/161)
(Þu'ayb, kavmine þöyle demiþti): "Ýttiqâ etmez misi*niz" {yani, Allah'a huþu duymaz misinizi? (Þu'arâ/177)
Ýbrahim'i (de rasûl olarak gönderdik). Hani o kavmi*ne þöyle demiþti: "Allah'a ibâdet edin ve O'na ittiqâ edin" {yani, O'na huþu duyun!. (Ankebût/16)
2. Ýttegû, ibâdet edin manasýnda kullanýlmýþtýr; þu âyetlerde olduðu gibi:
Uyarýn ki: Benden baþka ilah yoktur. O halde Bana ittiqâ {yani, ibâdet} edin! (Nahl/2)
Öyle iken Allah'ýn gaynsýna mý ittiqâ ediyorsunuz (yani, Allah'tan baþkasýna mý ibâdet ediyorsunuz I hâ*lâ Allah'a ibâdet etmeyecek misiniz}1? (Nahl/52)
Sizin O'ndan gayrý ilahýnýz yoktur. Öyle iken ittiqâ {yani, ibâdeti etmez misiniz? (Mü'minûn/23)
Ben sizin 'Rabbinizim; öyleyse Bana ittiqâ (yani, ibâ*det} edin! Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. (Mü'minûn/52)
Fir'avn kavmine (git). Hâlâ ittiqâ {yani, ibâdet} etme*yecekler mi? (Þu'arâ/11)
3. Ittequllâhe [Allah'a ittigâ edin] ibaresi, Allah'a isyan etmeyin anlamýnda kullanýlmýþtýr; þu âyette ol*duðu gibi:
Evlere kapýlarýndan gelin ve Allah'a ittiqâ edin (yani, size verdiði emirler hususunda O'na isyan etmeyin}! (Bakara/189)
4. et-Taqvâ, teuhîd anlamýnda kullanýlmýþtýr; þu âyetlerde olduðu gibi:
Allah'a ittikâ edin {yani, Allah'ý birleyin} diye tavsiye ettik. Eðer küfrederseniz, þüphesiz göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ýndýr. (Nisâ/131)
Allah onlarýn kainlerini taqvâ {yani, teuhîd} için imti*han etmiþtir. (Hucurât/3)
5. et-Taqvâ, ihlâs anlamýnda kullanýlmýþtýr; þu âyette olduðu gibi:
Þüphesiz ki o, kalblerin taqvâsmdandýr {yani, kalble-rin ihlâsýndandýr}. (Hacc/32) Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Yer imleri