Teþekkur Teþekkur:  0
Beðeni Beðeni:  0
Sayfa 1/3 123 SonSon
21 sonuçtan 1 ile 10 arasý

Konu: Fatiha Suresi Hakkýnda Herþey

  1. #1

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart Fatiha Suresi Hakkýnda Herþey

    1- Sûrenin Fazileti:


    Tirmizî'nin Ubey b. Ka'b'dan rivayetine göre Rasulullah (s.a) þöyle buyur*muþtur: "Allah Tevrat'ta da Ýncil'de de Ümmu'l-Kur'ân (Kur'ân'ýn anasý olan Fatiha sûresi) gibisini indirmemiþtir. es-Seb'ul-Mesani odur. Yüce Allah da bu*yuruyor ki o, benim ile kulum arasýnda ikiye pay edilmiþtir. Kuluma da is*tediði verilecektir." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Ýmam Mâlik de el-A'la b. Abdurrahmân b. Yakub'dan þunu rivayet etmek*tedir: Abdullah b. Amir b. Keriz'in azatlýsý Ebu Said'in kendisine haber ver*diðine göre Rasulullah (s.a) namaz kýlmakta olan Ubey b. Ka'b'a seslenmiþ*tir... dedi ve hadisin geri kalan kýsmýný zikretti. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Ýbn Abdi'1-Berr der ki: Ebu Said'in adý tesbit edilememektedir. Medineli-ler arasýnda sayýlýr. Ebu Hureyre'den rivayeti ve bu hadisi mürseldir. Yine bu hadis-i þerif Ebu Said b. el-Mualla'dan da rivayet edilmiþtir. Bu ashab-ý kiram*dan birisi olup yine adýnýn ne olduðu tesbit edilememiþtir. Bu hadisi Ebu Sa-id'den Hafs b. Asým ve Ubeyd b. Huneyn rivayet etmiþlerdir.
    Derim ki: Ayný þekilde et-Temhid'de de: "Onun ismi tesbit edilememek*tedir" demiþtir. Ayrýca es-Sahabe, el-Ýstîâb fi Ma'rifeti'l-Ashâb adlý eserinde de ismiyle ilgili görüþ ayrýlýklarýný sözkonusu etmektedir. Bu hadis-i þerifi Bu-harî de Ebu Said el-Mualla'dan rivayet etmiþtir. Ebu Said, dedi ki: Mescidde namaz kýlýyordum. Rasulullah (s.a) beni çaðýrdý, ancak ben onun çaðrýsýna cevap vermedim. (Daha sonra): Ey Allah'ýn rasulu namaz kýlýyordum, dedim (ve mazaretimi beyan ettim). Hz. Peygamber þöyle buyurdu: "Yüce Allah: "Sizi çaðýrdýðý zaman Allah'ýn ve rasulünün çaðýrýþýna uyun" (el-Enfal, 8/24)diye buyurmuyor mu?" Daha sonra þöyle devam etti: "Þüphesiz ben mescid-den çýkmadan önce Kur'ân-ý Kerim'deki en büyük sûreyi sana öðreteceðim." Sonra elimden tuttu. Mescidden çýkmak istediðini görünce ona þöyle dedim: Bana Kur'ân-ý Kerim'deki en büyük sûreyi öðreteceðini söylememiþ miydin? Þöyle buyurdu: "O: Elhamdülillahi rabbi'l âlemin..dir. es-Sebu'1-Mesani ve ba*na verilen Kur'ân-ý azim odur. " Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Ýbn Abdi'1-Berr ve baþkalarý þöyle demektedir: Ebu Said b. el-Mualla en-sarýn en deðerlilerinden ve ileri gelen efendilerindendir. Bunu sadece Buha*rý rivayet etmiþtir. Adý Rafý'dir. Adýnýn el-Haris b. Nufey' b. el-Mualla veya Evs b. el-Mualla olduðu da yahut Ebu Said b. Evs b. el-Mualla olduðu da söyle*nir. Altmýþ dört yaþýnda ve yetmiþdört hicri yýlýnda vefat etmiþtir. Kýblenin de*ðiþtirildiði sýrada Kabe'ye doðru ilk namaz kýlan kiþi odur. Ýleride gelecektir.
    Baþ tarafta kaydettiðimiz Ubey b. Ka'b'ýn rivayet ettiði hadisi tam bir se*nedi ile Yezid b. Zurey' kaydederek þöyle demiþtir: Bize Ravh b. el-Kasým, el-Ala b. Abdurrahmân'dan, o babasýndan o da Ebu Hureyre'den rivayetle de*di ki: Rasulullah (s.a) namaz kýlmakta olan Ubeyy b. Ka'b'ýn yanýna çýktý... Daha sonra hadisin geri kalan kýsmýný ayný manada zikretti.
    Ýbnu'l-Enbârî de "Kitabu'r-Red" adlý eserinde þunu söylemektedir: Bana babam anlattý, bana Ebu Ubeydullah el-Verrak anlattý, bize Ebu Davud an*lattý, bize Þeyban, Mansur'dan o Mücâhid'den anlatarak dedi ki: Þüphesiz Ýb*lis (Allah'ýn laneti üzerine olsun) dört defa sarsýla sarsýla inlemiþtir. Lanete uðradýðý zaman, cennetten indirildiði zaman, Muhammed (s.a) peygamber ola*rak gönderildiði zaman ve Fâtihatü'l-kitab indirildiði zaman. Ve o sûre Me*dine'de indirildi. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    2- Sûreler, Âyetler ve Allah'ýn Güzel Ýsimleri Arasýnda Fazilet Farký:


    ÝPrn adamlarý bazý sûre ve âyetlerin diðer bir kýsmýndan, yüce Allah'ýn gü*zel isimlerinden bazýsýnýn diðer bazýsýndan üstün olup olmadýðý hususunda farklý görüþlere sahiptirler. Kimisi, þöyle der: Bir kýsmýnýn diðer bir kýsmýna üstünlüðü yoktur. Çünkü hepsi Allah'ýn kelamýdýr. Ýsimleri de böyledir. Bi*rinin diðerine üstün olmasý sözkonusu deðildir. eþ-Þeyh Ebu'l-Hasan el-Eþ'ari, Kadi Ebu Bekir b. et-Tayyib, Ebu'Hakim Muhammed b. Hibban el-Bus-tî ve fakihlerden bir grup bu kanaattedir. Ýmam Mâlik'ten de bu anlamda bir rivayet gelmiþtir. Yahya b. Yahya der ki: Kur'ân'ýn bir kýsmýnýn diðer kýsmý*na üstün olduðunu kabul etmek yanlýþlýktýr. Ayný þekilde Ýmam Mâlik de sa*dece bir sûrenin defalarca tekrarlanýp durmasýný (diðerlerinin okunmamasý*ný) mekruh görmüþtür. (Yahya b. Yahya) Ýmam Mâlik'ten yüce Allah'ýn: "On*dan daha hayýrlýsýný... getirmedikçe." (el-Bakara, 2/106) buyruðu hakkýnda þöyle demiþtir: Yani nesh edilen âyet yerine muhkem bir âyet getiririz, de*mektir.
    Ýbn Kinane de bütün bu kanaatlerin benzerini Ýmam Mâlik'ten rivayet et*miþ bulunuyor. Bu görüþü savunanlar, þu þekilde delil getirirler: Birþeyin da*ha üstün olmasý kendisinden üstün olanýn eksikliði izlenimini verir. Halbu*ki bunlarýn hepsi özleri itibariyle birdir. Bu da Allah'ýn kelamý olmaktýr. Yü*ce Allah'ýn kelamýnda ise eksiklik sözkonusu olmaz.
    el-Busti der ki: Hz. Peygamber'in: "Tevrat'ta da Ýncil'de de Ümmü'l-Kur'ân gibisi yoktur" buyruðunun anlamý þudur: Þaný yüce Allah; Tevrat ve Ýncil'i okuyan kimseye Ümmü'l-Kur'ân'ý okuyan kiþiye verdiði sevabýn ben*zerini vermez. Çünkü yüce Allah kendi lütfü ve fazl-u keremiyle bu ümme*ti diðer ümmetlerden üstün kýlmýþ ve bu ümmete kendi yüce kelamýný oku*masý karþýlýðýnda diðer ümmetlere kendi kelamýný okumasý karþýlýðýnda verdiði lütuf ve faziletten fazlasýný vermiþtir. Bu da Allah'ýn bu ümmete bir lütfudur.
    Yine el-Busti der ki: Hz. Peygamber'in: "En büyük sûre" ifadesi ile kas*tettiði ecir itibariyle en büyük sûredir. Yoksa Kur'ân-ý Kerim'in bir kýsmýnýn bir diðer kýsmýndan üstün olduðu anlamýna gelmez.
    Kimi ilim adamlarý da aralarýnda üstünlük ve fazilet bakýmýndan farklýlýk olduðu görüþündedir. Yüce Allah'ýn: "Hepinizin ilahý tek bir ilahtýr. O'ndan baþka hiçbir ilah yoktur. O, hem rahman hem de rahimdir." (el-Bakara, 2/163); Âyetu'l-Kürsi (el-Bakara, 2/255), Haþr sûresinin son âyetleri (59/22-24) ve Ýhlas sûresinde (112. sûre) bulunan yüce Allah'ýn vahdaniyyetine ve sýfatýna delalet eden buyruklardaki özellikler, mesela: "Ebu Leheb'in iki eli kurusun" (Tebbet, 111/1) buyruðunda ve benzerlerinde bulunmamaktadýr.
    Üstünlük âyet ve sûrelerin ihtiva ettiði hayret verici anlamlar ve bu anlam*larýn çokluðunda sözkonusudur. Nitelik bakýmýndan deðildir. Bu görüþ doð*ru görüþtür. Ýshak b. Rahveyh (Rahuye) ve onun dýþýnda birtakým ilim adam*larý ve kelamcýlar üstünlük bulunduðu görüþünü kabul ederler. Kadý Ebu Bekr b. el-Arabi'nin ve Ýbnu'l-Hassar'ýn tercih ettiði görüþ de budur. Bu tercihe se*bep ise (az önce kaydedilen) Ebu Said b. el-Mualla tarafýndan rivayet edilen hadis ile Ubey b. Ka'b'dan gelen þu hadis-i þeriftir: Ubey dedi ki: Rasulullah (s.a) bana dedi ki: "Ey Ubey, sana göre Allah'ýn Kitab'ýnda en büyük âyet han*gisidir?" Ben þöyle dedim: (Bana göre en büyük âyet): "Allah odur ki, ondan baþka hiçbir ilah yoktur. Haydýr, kayyumdur..." (el-Bakara, 2/255) âyetidir. Bunun üzerine Rasulullah (s.a) göðsüme vurdu ve þöyle dedi: "Ýlme doya-sýn ey Ebu'l-Münzir (Ubey b.Kab'ýn künyesi)" Bunu Buharî ve Müslim riva*yet etmiþtir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Ýbnu'l-Hassar der ki: Bu naslara raðmen konu ile ilgili görüþ ayrýlýðýndan söz edenlere þaþarým. Ýbnü'l-Arabi der ki: Hz. Peygamber'in: "Allah Tevrat'ta ta Ýncil'de de ve Kur'ân-ý Kerim'de de onun benzerini indirmemiþtir" buyru*ðunda diðer kitaplarý (indirilmiþ sahifeler, Zebur ve benzerlerini.) sözkonu-su etmemesinin sebebi sözü geçen bu kitaplarýn en üstün ve faziletli olma*larýndan dolayýdýr. Herhangi birþey en faziletlinin de faziletlisi ise o vakit hep*sinin de en faziletlisi olur. Mesela, Zeyd, alimlerin en faziletlisidir, dediðiniz*de insanlarýn en faziletlisidir, demek olur.
    Fâtiha'da baþka sûrelerde bulunmayan birtakým nitelikler vardýr. Hatta: Kur'ân-ý Kerim'in tümü ondadýr da denilmiþtir.
    Bu sûre yirmibeþ kelimedir ki Kur'ân-ý Kerim'in ihtiva ettiði bütün ilim*leri kapsamaktadýr. Þaný yüce Allah'ýn bu sûreyi kendisi ile kulu arasýnda iki*ye ayýrmýþ olmasý da bu sûrenin þerefi cümlesindendir. O olmaksýzýn yüce Allah'a yakýnlýk (namaz) sahih olmaz. Hiçbir amel onun sevabýna ulaþamaz. Ýþte bu bakýmdan bu sûre Kur'ân-ý Azim'in anasý (Ummu'l Kur'ân) olmuþtur. Nitekim: "De ki: O Allah'týr, bir ve tektir." (el-Ýhlas, 112/1) diye baþlayan sûre de Kur'ân'ýn üçte birine denktir. Çünkü Kur'ân-ý Kerim tevhid, ahkam ve öðüt*ler ihtiva etmektedir. "De ki: O, Allah'týr, bir ve tektir" buyruðunda ise tev*hidin bütünü açýklanmýþtýr. Ýþte bu anlamda Hz. Peygamber (s.a)'in Ubey b. Kab (r.a)'a: Kur'ân-ý Kerim'de en büyük âyet hangisidir?" diye sorunca o da: "Allah odur ki, O'ndan baþka hiçbir ilah yoktur, haydýr, kayyumdur" diye*rek Âyetu'l Kürsi olduðunu söylemiþtir. Bunun en büyük âyet olarak nitelen*dirilmesinin sebebi tümüyle tevhidi kapsamasýdýr. Nitekim Hz. Peygam*ber'in: "Benim ve benden önceki bütün peygamberlerin söylediði en fazilet*li söz: Allah'tan baþka hiçbir ilah yoktur. O, bir ve tekdir, O'nun ortaðý yoktur" sözüdür Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. buyruðu gereðince bu ifade zik*rin en faziletlisidir. Çünkü bu kelimeler tevhid ile ilgili bütün bilgileri ihti*va etmektedir. Fatiha sûresi de hem tevhidi hem ibadeti hem de öðüt ve ha*týrlatmayý ihtiva etmektedir. Yüce Allah'ýn kudreti için de böyle bir þey uzak görülmemelidir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    3- Fatiha ve Âyetu'l-Kursi:


    Ali b. Ebi Talib (r.a) dedi ki: Rasûlullah (s.a) þöyle buyurmuþtur: "Fâtiha-tü'1-kitab Âyetül-Kürsi, "Allah kendisinden baþka hiçbir ilah olmadýðýný... açýkladý" (Al-i Ýmran, 3/18); "De ki: Ey mülkün sahibi Allah'ým..." (Al-i Ým-ran, 3-26-27) âyetleri Arþ'a asýlýdýr. Bunlarla Allah arasýnda bir perde yoktur." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Bu hadisi Ebu Amr ed-Dani, Kitabu'l-Beyan adlý eserinde senedini kaydede*rek zikretmektedir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

  2. #2

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    4- Fatiha Sûresinin Diðer Adlarý:


    Bu sûrenin on iki tane ismi vardýr:
    1- es-Salat (namaz)dýr. Yüce Allah (kudsî hadiste) þöyle buyurmaktadýr: "Ben namazý benim ile kulum arasýnda iki yarýya böldüm." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Bu hadis-i þe*rif daha önce geçmiþti.
    2- Hamd sûresi: Çünkü bu sûrede yüce Allah'a hamdden sözedilmekte-dir. Týpký el-A'raf, el-Enfal, et-Tevbe ve benzeri sûreler denildiði gibi.
    3- Fâtihatü'l-Kitab: Bu konuda ilim adamlarý arasýnda görüþ ayrýlýðý yok*tur. Ona bu adýn verilmesinin sebebi Kur'ân-ý Kerim'in lafzen kýraatine bu sûre ile baþlanýlmasýdýr. Ayný þekilde mushaflarýn yazýmýna da bu sûre ile baþla*nýlmaktadýr. Namazlara da bu sûre okunarak kýraate baþlanýlýr.
    4- Ummu'l-Kitab: Bu ismin verilip verilmeyeceði hususunda görüþ ayrýlý*ðý vardýr. Çoðunluk bunu caiz görmekle birlikte Enes, el-Hasen ve Ýbn Þirin bunu mekruh görmüþlerdir. el-Hasen der ki: Ummu'l-Kitab (kitabýn anasý) he*lal ve haramdýr. Nitekim yüce Allah þöyle buyurmuþtur: "Bir kýsým âyetler muh*kemdir. Bunlar kitabýn anasý (Ummu'l-Kitab)dýr. Diðer bir kýsmý da müteþa-bihtir." (Al-i Ýmran, 3/17) Enes ve Ýbn Þirin de der ki: Ummu'l-Kitab Levh-i Mahfuzun adýdýr. Nitekim yüce Allah þöyle buyurmaktadýr: "Muhakkak ki o, katýmýzdaki ana kitabda (Ummu'l-Kitab'da yani Levh-i Mahfuzda)dýr." (ez-Zuhruf, 43/4)
    5- Ummu'l-Kur'ân: Bunda da görüþ ayrýlýðý vardýr. Çoðunluk bunu caiz gör*mekle birlikte Enes ve Ýbn Þirin bunu mekruh görmüþlerdir. (Hoþ görmemiþ*lerdir.) Ancak bu konuda sahih hadisler bu iki görüþü de reddetmektedir. Tir-mizî'nin rivayetine göre Ebu Hureyre þöyle demiþ: Rasulullah (s.a) buyurdu ki: "Elhamdülillah (yani Fatiha sûresi) Ummu'l-Kur'ân'dýr, Ummu'l-Kitabdýr ve es-Seb'u'1-Mesanidir." Tirmizî der ki: Bu hasen, sahih bir hadistir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Buharý de der ki: Bu sûreye Ummu'l-Kitab adý verilmiþtir. Çünkü mushaf-larda önce bu sûre yazýlarak baþlanýlýr. Namazda da bu sûre okunarak kýra*ate baþlanýr. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Yahya b. Ya'mer der ki: Ummu'1-Kura (þehirlerin anasý) Mek*ke'dir. Ummu Horasan Merv'dir. Ummu'l-Kur'ân Hamd (Fatiha) süresidir. Bu*na Ummu'l-Kur'ân deniliþ sebebinin Kur'ân'ýn baþý olmasý ve ihtiva ettiði bü*tün ilimleri kapsamasý olduðu da söylenmiþtir. Mekke'ye Ummu'1-Kura de*niliþ sebebi ise, arzýn ilkinin orasý olmasý ve ordan itibaren yuvarlaklaþtýrýl-maya baþlanmasýdýr. Anaya "umm" denilmesi de bundan dolayýdýr. Çünkü ana, neslin esasýný teþkil eder. Umeyye b. Ebi's-Salt da þu beyitinde yerden "umm (ana)" diye sözetmektedir:
    "Arz bizim sýðýnaðýmýzdýr, bir zamanlar anamýzdý
    Kabirlerimiz ordadýr ve orada doðuyoruz."
    Savaþta kullanýlan sancaða da "umm" denilir. Buna sebep ise sancaðýn ön*de olmasý ve askerin de onu takip etmesidir.
    "Umm" kelimesinin aslý dýr. Bundan dolayý bu kelimenin çoðulu þeklinde gelir. Yüce Allah da: "analarýnýz" (en-Nisa, 4-23) diye bu*yurmaktadýr. Mim harfinden sonraki "lýe" harfi düþürülerek da de*nilir. Þair der ki:
    "Analarýnla karanlýðý açtýn."
    "Ummehât" þeklindeki çoðulun insanlar hakkýnda, "ummât" þeklindeki ço*ðulun da hayvanlar hakkýnda kullanýlacaðý da söylenmiþtir. Bunu Ýbnu'1-Fa-ris "el-Mücmel" adlý eserinde zikretmektedir.
    6- el-Mesâni (tekrarlanýp duran): Bu sûreye bu adýn veriliþ sebebi, her rek'atte tekrarlanmasýdýr. Bu adýn veriliþ sebebinin bu sûrenin istisna olarak yalnýzca bu ümmete bildirilmiþ olup bundan önce hiçbir ümmete indirilme-yerek bu ümmet için saklanmýþ olmasýdýr da denilmiþtir.
    7- el-Kur'ânu'1-Azim: Bu ismin veriliþ sebebi Kur'ân-ý Kerimin bütün ilimlerini ihtiva etmesidir. Çünkü bu sûre aziz ve celil olan Allah'a kemal ve celâl sýfatlarý ile senayý, ibadetlerin yapýlmasýný ve ibadetlerin ihlas ile yeri*ne getirilmesi emrini, yüce Allah'ýn yardýmý olmaksýzýn bu ibadetin yerine ge*tirilmesinden yana aciz kalýnacaðýnýn itiraf edilmesini, dosdoðru yola hidâ*yet hususunda ona dua edilmesini, sözlerini yerine getirmeyenlerin halleri*ne düþmekten korumasýnýn niyaz edilmesini ve inkarcýlarýn akýbetini beyan etmeyi ihtiva etmektedir.
    8- Þifa: Darimî, Ebû Said el-Hudrî'den þöyle dediðini rivayet etmektedir: Rasulullah (s.a) buyurdu ki: "Fâtihatü'l-Kitab, her zehire karþý bir þifadýr." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    9- er-Rukye (manevi tedavi): Bu, Ebu Said el-Hudrî'den gelen hadisle sa*bittir. Bu hadiste þu ifadeler de yer almaktadýr: Rasulullah (s.a) kabilenin (yý*lan tarafýndan sokulmuþ) reisini Fâtiha'yý okuyarak tedavi eden adama þöy*le sormuþtur: "Sen onun bir tedavi (rukye) olduðunu nereden bildin?" O: Ey Allah'ýn rasulü, bu konuda içime böyle birþey doðdu, cevabýný verdi. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Bu hadisi hadis imamlarý rivayet etmiþtir. Ýleride bütünüyle gelecektir.
    10- el-Esas: Adamýn birisi eþ-Þa'bi'ye böðrünün aðrýdýðýndan þikâyette bu*lundu. Ona þu cevabý verdi: Kur'ân'ýn esasý olan Fâtihatü'l-Kitab'ý okuma*ya bak. Ben Ýbn Abbas'ý þöyle derken dinledim: Herþeyin bir esasý vardýr. Dün*yanýn esasý Mekke'dir. Çünkü dünya oradan yuvarlaklaþtýrýlmaya baþlandý. Se*manýn esasý Arîbâ denilen yedinci semadýr. Arzýn esasý ise en altta yedinci arz olan Acîbâdýr. Cennetlerin esasý ise Adn cennetidir. Bu bütün cennetlerin gö*beðidir ve cennet onun üzerinde tesis edilmiþtir. Ateþin esasý ise cehennem*dir. Bu da ateþin en alt tabakasý olan yedinci tabakadýr. Diðer bütün tabaka*lar (derekeler) onun üzerinde tesis edilmiþtir. Ýnsanlarýn esasý Adem'dir, Peygamberlerin esasý Nuh'tur, Ýsrailoðullarýnýn esasý Yakub'tur, kitaplarýn esa*sý Kur'ân'dýr, Kur'ân'ýn esasý Fâtiha'dýr, Fâtiha'nýn esasý Bismillahirrahmânir-rahîm'dir. O bakýmdan sen hastalanýr veya rahatsýzlanýrsan Fatiha sûresini oku*maya bak. Þifa bulursun.
    11- el-Vâfiye: Bunu Süfyan b. Uyeyne söylemiþtir. Çünkü bu sûre ikiye bö*lünmez ve parçalanmayý kabul etmez. Bir kiþi namaz kýldýðý rek'atlerin bi*rinde baþka sûrelerden herhangi birisinin yarýsýný okusa, diðer rek'atinde de öbür yarýsýný okusa bu yeterli gelir. Fakat Fatiha sûresi iki rek'ate bölünerek her birisinde yarýmþar okunursa caiz olmaz.
    12- el-Kâfiye: Yahya b. Ebi Kesir der ki: Çünkü bu sûre baþkasýnýn yeri*ne kafi gelir, fakat baþka sûre onun yerine kafi gelmez (yerini tutmaz). Bu*na Muhammed b. Hallad el-Ýskenderani'nin þu rivayeti de delalet etmekte*dir: Muhammed b. Hallad dedi ki:... Peygamber (s.a) þöyle buyurmuþtur: "Um-mu'1-Kur'ân (yani Fatiha sûresi) baþkasýnýn yerini tutar, fakat baþkasý onun yerini tutamaz." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    5- Fâtiha'nýn Tedavi Edici Bölümü:


    el-Muhelleb dedi ki: Fatiha sûresinin tedavi edici bölümü: "Yalnýz sana iba*det eder ve yalnýz senden yardým dileriz" bölümüdür, sûrenin tümünün te*davi edici (rukye) olduðu söylenmiþtir. Çünkü Peygamber (s.a) durumu kendisine bildiren kiþiye: "Onun bir rukye olduðunu nerden bildin? " diye sormuþ, fakat: "Onda rukye (tedavi edici) bir bölüm olduðunu nerden bil*din?" diye sormamýþtýr. Ýþte bu, sûrenin tümüyle bir tedavi olduðunun deli*lidir. Çünkü bu, Kitabýn baþlangýcý ve Fâtihasýdýr ve az önce de geçtiði gibi Kitaptaki bütün ilimleri ihtiva etmektedir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    6- Fâtiha'nýn Bazý Ýsimleri Baþka Sûrelere Verilebilir mi?:


    Fatiha sûresine el-Mesani ve Ummu'l-Kitab adýnýn verilmesi baþka sûreye de bu adlarýn verilmesini engellemez. Çünkü yüce Allah þöyle buyurmakta*dýr: "Allah, sözün en güzelini müteþabih, tekrar edilen (mesani) bir kitap ha*linde indirmiþtir." (ez-Zümer, 39/23) buyruðunda Kitabý "mesani" diye ni*telemiþtir. Çünkü onda yer alan haberler tekrar edilmektedir. Nitekim Kur'ân-1 Kerim'in yedi uzun sûresine de "el-Mesani" adý verilmiþtir. Çünkü farzlar ve kýssalar bu sûrelerde tekrar edilmektedir. Ýbn Abbas der ki: Rasulullah (s.a)'a
    Yedi Mesani verilmiþ bulunmaktadýr. Bunlar, yedi uzun sûredir. Bunu en-Ne-sai zikretmektedir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Sözkonusu bu yedi sûre ise Bakara'dan A'rafa kadar olan altý sûrenin bunlardan olduðu ittifakla kabul edildiði halde, yedinci sûre*nin hangi sûre olduðu hususunda farklý görüþler vardýr. Yedincisinin Yunus olduðu söylendiði gibi Enfal ve Tevbe olduðu da söylenmiþtir. Bu (son gö*rüþ) Mücâhid ve Said b.Cübeyr'in görüþüdür. Hemdanh A'þâ der ki:
    "Mescid'e girin, Rabbinize dua edin Ve bu Mesani ile uzun sûreleri iyice tetkik edin."
    Bu husus ile ilgili açýklamalar -yüce Allah'ýn izniyle- el-Hicr sûresinde Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. gelecektir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

  3. #3

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    7- "Mesani" Kelimesi:


    "el-Mesani" kelimesi "mesnâ" kelimesinin çoðuludur. Bu ise, birinciden sonra gelen sayý demektir. "et-Tuval" kelimesi ise "atval" kelimesinin çoðu*ludur. Enfal sûresinin "el-Mesani"den sayýlmasý, miktarý itibariyle uzun sûre*lerden sonra gelmesi dolayýsýyladýr. el-Mesani sûrelerinin ise, âyet sayýsý Mu*fassal sûrelerin âyetlerinden daha fazla ve Miun âyetlerinin sayýlarýndan da*ha az olan sûreler olduðu da söylenmiþtir. Miun ise, her birisinin âyet sayý*sý yüz âyetten daha fazla olan sûrelere verilen addýr. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    II. Bölüm:


    SÛRENÝN NUZÛLÜ, HÜKÜMLERÝ


    Bu bölüme dair açýklamalar yirmi baþlýk halinde sunulacaktýr: Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    1- Sûrenin Ayet Sayýsý:


    Ýslâm ümmeti, Fatiha sûresinin yedi âyet-i kerime olduðu üzerinde icma etmiþtir. Ancak Huseyn el-Cu'fi'den altý âyet olduðuna dair rivayet gelmiþtir ki bu da þaz "(icmaa aykýrý istisnaî) bir rivayettir. Þu kadar var ki Amr b. Ubeyd Yalnýz sana ibadet ederiz" buyruðunu bir âyet-i kerime saymýþ*týr ki o takdirde onun bu sayýmýna göre sûrenin âyet sayýsý sekiz olur. Bu da þazdýr. Yüce Allah'ýn: "Andolsun ki Biz sana tekrarlanan yediyi ve þu büyük Kur'ân'ý verdik." (el-Hicr, 15/87) buyruðu ile "namazý kendim ile kulum ara*sýnda ikiye böldüm" kudsî hadisi bu iki görüþü de reddetmektedir.
    Yine ümmet bu sûrenin Kur'ân-ý Kerim'den olduðu hususunda da icma et*miþtir. Denilse ki: Eðer bu sûre Kur'ân-ý Kerim'den olsaydý, Abdullah b. Mes'ud bunu Mushaf'ýnda yazardý. Onun bunu Mushaf'ýnda yazmayýþý bu sûrenin Kur'ân-ý Kerim'den olmadýðýný göstermektedir. Nitekim o, el-Muavvizeteyn (Felak ve Nas) sûrelerini de bu þekilde Mushaf'ýna almamýþtýr.
    Buna cevap Ebu Bekr el-Enbârî'nin þu sözleridir: Bize el-Hasen b. el-Hu-bab anlattý, bize Süleyman b. el-Eþ'as anlattý, bize Ýbn Ebî Kudame anlattý, bi*ze Cerir, el-A'meþ'ten rivayetle dedi ki: Sanýrým o Ýbrahim'den rivayetle þöy*le dedi: Abdullah b. Mes'ud'a: Fâtilýa'yý neden mushaiina yazmadýn? diye so*ruldu, o, þu cevabý verdi: Eðer ben bunu Mushaf'ýma yazmýþ olsaydým, her sûre ile birlikte yazardým.
    Ebu Bekr dedi ki: Þunu anlatmak istiyor: Her bir rek'ate Fâtiha'dan son*ra okunacak sûreden önce Ummu'l-Kur'ân (Fatiha) sûresi okunarak baþlan*masý gerekir. O bakýmdan ben bunu yazmamakla iþi kýsa kesmek istedim ve müslümanlarýn bu sûreyi ezberlemiþ olmalarýna güvendim. Onu herhangi bir yerde yazmadým ki her sûre ile birlikte yazmak zorunda kalmayayým. Çün*kü Fatiha sûresi namazlarda her sûreden önce okunan bir sûredir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    2- Fatiha Nerede Ýndi?


    Bu sûre Mekke'de mi inmiþtir yoksa Medine'de mi inmiþtir hususunda mü-fessirler farklý görüþlere sahiptir. Ýbn Abbas, Katâde, Ebu'l-Aliye er-Riyahi -ki adý Rufey'dir- ve baþkalarý: Bu sûre Mekke'de inmiþtir, derler. Ebû Hurey-re, Mücâhid, Atâ b. Yesâr, ez-Zührî ve baþkalarý, Medine'de inmiþtir, derler.
    Yarýsý Mekke'de, yarýsý da Medine'de indiði de söylenmiþtir. Bu görüþü Ebu'1-Leys Nasr b. Muhammed b. Ýbrahim es-Semerkandî kendi tefsirinde nak*letmektedir. Birincisi ise daha sahihtir. Çünkü yüce Allah þöyle buyurmak*tadýr: "Andolsun ki biz sana tekrarlanan yediyi ve þu büyük Kur'ân'ý verdik." (el-Hicr, 15/87) (Bu âyetin yer aldýðý) Hicr sûresinin Mekke'de indiði ise ic-ma ile kabul edilmiþtir. Yine namazýn Mekke'de farz kýlýndýðý hususunda bir görüþ ayrýlýðý yoktur. Ýslâm tarihi boyunca "elhamdülillahi rabbi'l âlemin (di*ye baþlayan Fatiha sûresi)" okunmaksýzýn bir namaz kýlýndýðýna dair bir ha*ber nakledilmemektedir. Buna da Hz. Peygamber'in: "Fâtihatü'l-Kitab okun*madýkça hiçbir namaz olmaz" Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. buyruðu delildir. Bu ifade, hükmü haber ver*mektedir. Yoksa olan bir þeyin haberi deðildir. Doðrusunu en iyi bilen Allah'týr.
    Kur'ân'dan Ýlk Nazil Olan Buyruklar: Kadý Ýbnü't-Tayyib Kur'ân-ý Ke-rim'den ilk olarak hangi buyruklarýn nazil olduðu hususunda görüþ ayrýlýk*larýný nakletmektedir. Ýlk nazil olan sûrenin "el-Müddessir" olduðu söylen*diði gibi, Ýkra sûresi olduðu da söylenmiþtir, Fatiha sûresi olduðu da söylen*miþtir. Beyhaki, "Delailü'n-Nübüvve" adlý eserinde Ebu Meysere Amr b. Þe-rahbil'den þunu nakletmektedir: Rasulullah (s.a) Hz. Hadice'ye þöyle dedi: "Yalnýz kaldýðýmda bir ses iþittim. Allah'a yemin ederim bunun hoþa gitme*yen bir iþ olacaðýndan korktum." Hz. Hadice þöyle dedi: Bundan Allah'a sý*ðýnýrým. Allah, sana böyle birþey yapýlmasýna izin vermez. Allah'a yemin ede*rim sen þüphesiz emaneti yerine getirirsin, akrabalýk baðýna riâyet edersin ve doðru söz söyleyen bir kimsesin.
    Rasulullah (s.a)'ýn bulunmadýðý bir sýrada Ebu Bekir (r.a) eve gelir ve Hz. Hadice, Hz. Peygamber'in kendisine neler söylediðini ona anlatýr ve devam*la þöyle der: Ey Atik, Muhammed ile Varaka b. Nevfel'in yanýna git. Rasulul*lah (s.a) yanlarýna girdiðinde Hz. Ebu Bekir, Hz. Peygamber'in elinden tu*tar ve þöyle der: Seninle birlikte Varaka'ya gidelim. Hz. Peygamber ona: "Sa*na durumu kim haber verdi?" diye sorunca Hz. Ebu Bekir: Hadice dedi. Ýki*si birlikte Varaka'nýn yanýna gittiler ve durumu ona anlattýlar. Bu arada Hz. Peygamber þöyle dedi: "Yalnýz kaldýðým sýrada arkamdan ya Muhammed, ya Muhammed diye birisinin seslendiðini iþitiyorum, ben de kaçmaya koyulu*yorum." Varaka: Hayýr, böyle yapma, dedi. Bu sesi iþittiðin takdirde, sana ne söyleyeceðini iþitmek üzere yerinde dur, sonra yanýma gel bana durumu bil*dir. Hz. Peygamber yalnýz kaldýðý sýrada ona: Ya Muhammed, diye seslenil*di. Bil ki: "Rahman ve rahîm olan Allah'ýn adýyla, hamd alemlerin rabbi Al*lah'a mahsustur..." buyruðunu "sapanlarýnkine deðil" buyruðuna kadar ya*ni sûrenin sonuna kadar inzal buyurdu. "La ilahe illellah" de. Daha sonra Hz. Peygamber Varaka'ya gitti ve bu durumu ona anlatýnca Varaka ona þöyle de*di: Sana müjdeler olsun, sana müjdeler olsun. Ben tanýklýk ederim ki Meryem oðlu Ýsa'nýn geleceðini müjdelediði kiþi sensin. Musa'ya gelen Namus (vahy)'ýn benzeri sana da gelmiþtir. Sen Rasûl bir peygambersin. Bundan son*ra sana cihad emri verilecektir. Bu emir sana geldiði takdirde ben hayatta olur*sam þüphesiz seninle birlikte senin yanýnda cihad ederim. Varaka vefat et*tiðinde Rasulullah (s.a) þöyle buyurdu: "Andolsun o keþiþi, cennette üzerin*de ipek elbiseler bulunduðu halde gördüm. Çünkü, 9 bana iman etti ve be*ni tasdik etti." Hz. Peygamber bu sözleriyle Varaka'yý kastediyor. el-Beyha-ki (Allah ondan razý olsun) der ki, bu (hadisin senedi) munkaü'dýr. Eðer ger*çekten mahfuz bir rivayet ise bunun Hz. Peygamber'e: "Yaratan Rabbinin adýyla oku" (el-Alak, 96/1) buyruðu ile "Ey örtülerine sarýlýp bürünmüþ olan" (el-Müddessir, 74/1 )buyruðunun nüzulünden sonra meydana gelmiþ bir ola*ya dair bir haber olma ihtimali vardýr. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

  4. #4

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    3- Fâtiha'yý Ýndiren Melek:


    Ýbn Atiyye der ki: Bazý ilim adamlarý, Hz. Cebrail'in el-Hamd (Fatiha) sû*resini indirmediðini sanmýþlardýr. Buna sebep ise Müslim tarafýndan kayde*dilen Ýbn Abbas'tan þöyle dediðine dair rivayettir: Hz. Cebrail Peygamber (s.a)'ýn yanýnda oturuyor iken üst taraftan bir ses iþitti. Baþýný kaldýrdý ve þöy*le dedi: Bu, þu ana kadar açýlmamýþ ve bugün açýlan semadaki bir kapýdýr. O kapýdan bir melek indi, bunun hakkýnda da þöyle dedi: Bu, þu güne ka*dar nazil olmamýþ ve ilk olarak bugün yeryüzüne nazil olan bir melektir. Bu melek selam verip þöyle dedi: Senden önce hiçbir peygambere verilmemiþ ve sana verilen iki nurun müjdesini sana getiriyorum. Bunlar, Fâtihatü'1-KÝ-tab ile Bakara sûresinin son âyetleridir. Bu sûrelerden okuduðun her bir har*fin mutlaka karþýlýðý sana verilecektir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Ýbn Atiyye der ki: Ancak bu durum sözü geçen ilim adamýnýn zannettiði gibi deðildir. Bu hadis-i þerif, Hz. Cebrail'in Peygamber (s.a)'e sözü geçen me*lekten daha önce gelmiþ olduðunu, o meleðin geliþini ve onunla birlikte na*zil olacak olaný haber vermek üzere geldiðini göstermektedir. Buna göre Hz. Cebrail, bu sûrenin indiriliþinde ortak hareket etmiþ olur. Doðrusunu en iyi bilen Allah'týr.
    Derim ki: Hadisin zahiri Hz. Cebrail'in Peygamber (s.a)'e bu konuda herhangi bir bilgi vermediðini göstermektedir. Bizler bu âyetin nüzulünün Mekke'de olduðunu önceden açýklamýþ bulunuyoruz. Hz. Cebrail, yüce Al*lah'ýn þu buyruðu sebebiyle bu sûreyi indirmiþ bulunmaktadýr: "Onu emin olan ruh indirmiþtir." (eþ-Þuara, 26/93) Ýþte bu buyruk, Hz. Cebrail'in bu sûre*yi indirdiðini göstermektedir. Çünkü bu âyet-i kerime, bütün Kur'ân-ý Kerim'in Hz. Cebrail tarafýndan indirilmiþ olmasýný gerektirir. Böylelikle Hz. Cebrail bu sûrenin okunuþunu Mekke'de indirmiþ olup. Medine'de de bunun sevabý*ný belirtmek üzere sözü geçen melek tarafýndan indirilmiþ olur. Doðrusunu en iyi bilen Allah'týr.
    Bu sûrenin Mekkî ve Medenî olduðu Hz. Cebrail tarafýndan iki defa indi*rildiði de söylenmiþtir. Bunu es-Sa'lebi nakletmiþtir. Ancak bizim sözünü et*tiðimiz þekil daha uygundur. Çünkü Kur'ân-ý Kerim ile Sünnet-i seniyyede-ki haberlerin arasý böylece telif edilmektedir. Hamdimiz Allah'adýr, minnet duygularýmýz O'nadýr. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    4- Besmele ve Namazda Fâtiha'dan Önce Okunacak Dua:


    Sahih kabul edilen görüþe göre, besmelenin Fâtiha'dan bir âyet-i kerime olmadýðýný daha önceden açýklamýþ bulunuyoruz. Bu husus sabit olduðuna göre, namaz kýlanýn hükmü de þu olur: Tekbir getirdiði takdirde hemen onun arkasýndan Fâtiha'yý okumalý ve susmamalýdýr. Ayrýca herhangi bir tevcih (vec-cehtu vechi...diye baþlayan dua) ile herhangi bir teþbih (sübhanekellahum-me... diye baþlayan dua) okunmamalýdýr. Çünkü az önce gördüðümüz Hz. Ai-þe'yle Hz. Enes'ten ve baþkalarýndan rivayet edilen hadisler bunu gerektir*mektedir. Fakat tevcih ve teþbih okunacaðýna ve susulacaðýna dair hadisler de gelmiþ bulunmaktadýr. Bir grup ilim adamý bu hadisler istikametinde gö*rüþ belirtmiþtir. Mesela Ömer b. el-Hattab ile Abdullah b. Mes'ud (Allah iki*sinden da razý olsun)'dan gelen rivayete göre, her ikisi de namaza ilk baþ*ladýklarýnda þu duayý okurlarmýþ: Þanýn ne yücedir Allah'ým, seni hamdinle teþbih ederim, adýn yüce ve mübarektir, þanýn pek yücedir senden baþka hiçbir ilah yoktur. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Süfyan, Ahmed, Ýshak ve ashab-ý rey bu görüþü kabul etmiþlerdir.
    Ýmam Þafiî de Hz. Ali'nin Peygamber (s.a)'dan rivayet ettiði hadis doðrul*tusunda görüþ belirtir idi. Bu rivayete göre Hz.Peygamber namaza tekbir ile baþlar, sonra da: duasýný okurdu. Bu hadisi Müslim rivayet et*miþtir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. En'am sûresinin sonlarýnda hadisin tamamý gelecektir. Yine orada bu mes'ele ile ilgili eksiksiz açýklamalar -yüce Allah'ýn izniyle- gelecektir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Ýbnu'l-Münzir der ki: Rasulullah (s.a)'ýn namazda tekbir getirdikten sonra kýraate baþlamadan önce kýsa bir süre susup þu duayý yaptýðý sabit olmuþtur:
    "Allah'ým, benimle hatalarýmýn arasýný doðu ile batýnýn arasýný uzaklaþtýr*dýðýn gibi uzaklaþtýr, Allah'ým, beyaz elbise kirli elbiseden nasýl seçilip ayýr-dediliyor ise, beni de günahlarýmdan öylece arýndýr. Allah'ým, su ile kar ile dolu ile günahlarýmý yýka." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Ebu Hureyre de bu þekilde amel etmiþtir. Ebu Seleme b. Abdurrahmân der ki: Ýmamýn iki tane hafif susuþu (sektesi) var*dýr. Bu iki susuþu esnasýnda kýraati ganimet biliniz.
    el-Evzaî, Said b. Abdülaziz ve Ahmed b. Hanbel bu konuda Peygamber (s.a)'dan gelen bu hadise meyi ediyorlardý. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

  5. #5

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    5- Namazda Fâtiha'yý Okumanýn Hükmü:


    Namazda Fatiha sûresinin okunmasýnýn vücubu ile ilgili olarak ilim adam*larý farklý görüþlere sahiptir. Ýmam Mâlik ve mezhebine mensup olanlar, þöy*le demiþlerdir: Bu sûre her rek'atte imam tarafýndan da, tek baþýna namaz ký*lan tarafýndan da muayyen olarak okunmalýdýr. Basralý, Mâliki mezhebine men*sup Ýbn Huveyzimendad der ki: Ýki rek'atli bir namazýn bir rek'atinde Fatiha okumayý unutan bir kimsenin bu namazýnýn batýl olacaðý hususunda Ýmam Mâ-lik'ten farklý bir kanaat gelmemiþtir. Fakat dörtlü yahut üç rek'atli bir nama*zýn bir rek'atinde Fatiha okumayý terkeden bir kimse ile ilgili farklý görüþleri nakledilmiþtir. Bir seferinde: Namazýný iade eder demiþ, bir diðer seferinde de: Ýki sehiv secdesi yapar demiþtir. Bu Ýbn Abdi'l-Hakem'in ve baþkalarýnýn Ýmam Mâlik'ten yaptýðý rivayettir. Ýbn Huveyzimendad der ki: Þöyle de denil*miþtir: Bu rek'ati iade eder ve selam verdikten sonra sehiv secdesi yapar.
    Ýbn Abdi'1-Berr der ki: Sahih olan görüþ bu rek'ati (Fatiha okumadýðý rek'ati) laðvetmesi ve onun yerine yeni bir rek'at kýlmasýdýr. Týpký yanýlarak bir secde yapmayan kimsenin durumunda olduðu gibi. Ýbnu'l-Kasým'ýn ter*cih ettiði görüþ de budur. Hasan-ý Basri ve Basralýlarýn çoðunluðu Mahzum-lu ve Medineli el-Muðire b. Abdurrahmân þöyle demiþlerdir: Namazda bir de*fa Fatiha sûresini okumak namaz kýlan için yeterlidir ve namazýný iade etme*si gerekmez. Çünkü Ummu'l-Kur'ân (Fatiha sûresi)ni okuduðu bir namaz de*mek olur. Ve bu namaz Hz. Peygamber'in: "Ummu'l-Kur'ân'ý okumayan kimsenin namazý olmaz" buyruðu dolayýsýyla eksiksiz bir namazdýr. Bu kiþi ise Ummu'l-Kur'ân'ý okumuþ bulunmaktadýr.
    Derim ki: Ancak bu hadis-i þerifin "her rek'atte Fatiha sûresi okumayanýn namazý olmaz" anlamýna gelmesi ihtimali de vardýr. Ýleride görüleceði üze*re doðru olan açýklama þekli budur. Yine "rek'atlerin çoðunluðunda Fâtiha'yý okumayan kimsenin namazý olmaz" anlamýna gelme ihtimali de vardýr. Ýþte konu ile ilgili görüþ ayrýlýðýnýn sebebi budur. Doðrusunu en iyi bilen Allah'týr.
    Ebu Hanife, es-Sevri ve el-Evzaî der ki: Namazýn tümünde kasten Fatiha okumayý terketse ve baþka bir sûre okusa bu onun için yeterlidir. Ancak bu konuda Evzaî'den farklý görüþ de nakledilmiþtir. Ebu Yusuf ile Muhammed b. el-Hasan der ki: Okumanýn asgari miktarý ya üç (kýsa) âyettir veya borç*lanma âyeti (el-Bakara, 2/282) gibi uzunca bir âyettir. Yine Muhammed b. el-Hasan'dan þöyle dediði rivayet edilmiþtir: Bir âyet miktarý veya (elhamdülil*lah) demek gibi anlaþýlabilir bir söz miktarý okumanýn uygun geleceði icti-hadýndayým, fakat kedisine söz (anlaþýlabilir bir kelam) demlemeyecek þe*kilde bir harflik okumayý uygun görmüyorum. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    et-Taberî der ki: Namaz kýlan her rek'atte Fâtiha'yý okur. Fâtiha'yý okuma*yacak olursa, Kur'ân-ý Kerim'den âyet ve harf "sayýsý onun gibi bir bölümü oku*madýkça caiz olmaz. Ancak Ýbn Abdi'1-Berr der ki: Böyle bir sýnýrlandýrma*nýn anlamý yoktur. Çünkü Fatiha sûresinin muayyen olarak okunmasýnýn is*tenmesi ve özellikle onun sözkonusu edilmesi sebebiyle bu hüküm yalnýz onun hakkýndadýr. Baþka sûre veya âyetler hakkýnda sözkonusu deðildir. Fa*tiha okumasý kendisine vacib olan bir kimsenin Fâtiha'yý okuma gücü olmak*la birlikte onu terketmesi halinde yerine baþka birþey okumasýný kabule im*kan yoktur. Onun vazifesi (okumamýþsa) Fâtiha'yý tekrar okumak ve onu ia*de etmektir. Ýbadetlerde muayyen olarak yerine getirilmesi istenen diðer farz*larda olduðu gibi. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    6- Rukû'a Varan Ýmama Uymak:


    Ýmama uyan kimse; eðer rükû halinde iken imama yetiþir ise, imamýn ký*raati onun kýraatinin yerine geçer. Çünkü ilim adamlarý icma ile þunu kabul etmiþlerdir: Kiþi rükû halinde imama yetiþecek olursa tekbir getirir, rukûa va*rýr ve birþey okumaz. Eðer ayakta iken ona yetiþir ise, Kur'ân okur. Bu iþe bir sonraki baþlýkta açýklanacaktýr. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    7- Ýmam Namazda Gizli Okuyorsa:


    Gizli okumanýn sözkonusu olduðu namazlarda cemaatin imamýn arkasýn*da kýraati terketmemesi gerekir. Terkedecek olursa, güzel olmayan bir davra*nýþta bulunmuþ demektir. Ýmam Mâlik ve mezhebine mensup olanlarýn görü*þüne göre herhangi birþey yapmasý da gerekmez. Þayet imam açýktan Kur'ân okuyacak olursa, buna dair bilgiler sekizinci baþlýk altýnda verilecektir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    8- Ýmam Açýktan Okuyorsa:


    Mâlikî mezhebinde meþhur olan görüþe göre bu durumda Fâtiha'yý da baþ*ka bir sûreyi de okumaz. Çünkü yüce Allah þöyle buyurmuþtur: "Kur'ân okun*duðu zaman onu dinleyin ve susun." (el-A'raf, 7/204) Rasulullah (s.a)'ýn þu buyruklarý da bunu gerektirmektedir: "Ne oluyor ki Kur'ân hususunda benim*le münazaa ediliyor?" Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Ýmam hakkýnda da: "Kur'ân okuduðu vakit siz de su*sup dinleyiniz" Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. diye buyurmasý ile: "Her kimin bir imamý var ise imamýn kýraati onun için de kýraattir" Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. buyurmasý bunu gerektirmektedir.
    el-Buveyti'nin ve Alýmed b. Hanbel'in ondan yaptýklarý rivayete göre de Þa*fiî þöyle demiþtir: Ýster imam olsun ister cemaat, imam ister açýktan okusun ister gizli okusun her rek'atte Fatiha sûresini okumadýkça hiçbir kimsenin na*mazý olmaz. Þafiî Irak'ta bulunduðu sýralarda imama uyan kimse hakkýnda þöy*le derdi: (Ýmam) gizli okuduðu takdirde (imama uyan) içinden okur. Fakat açýk*tan okuduðu takdirde (imama uyan da) okumaz. Mâlikî mezhebindeki meþ*hur görüþ gibi. Fakat Mýsýr'a geldikten sonra þu þekilde görüþünü açýkladý: Ýma*mýn açýktan okuduðu hallerde iki görüþ vardýr: Birinci görüþ okumasýdýr, ikin*ci görüþ ise okumamasýnýn da yeterli geleceði ve imamýn kýraatiyle yetinece*ði þeklindedir. Bunu Ýbnü'l-Münzir nakletmektedir. Ýbn Vehb, Eþheb, Ýbn Abdülhakem, Ýbn Habib ve Kufiler der ki: Ýmama uyan hiçbir þey oku-maz.Ýmam ister açýktan okusun, ister gizliden. Çünkü Peygamber efendimiz'in: "Ýmamýn okumasý onun için (imama uyan kimse için) de okumadýr" hadisi bu*nu gerektirmektedir. Ve bu hadisteki ifade geneldir. Çünkü Hz. Cabir de þöy*le demiþtir: Her kim Fatiha sûresini okumaksýzýn bir rek'at namaz kýlacak olur*sa, -imamýn arkasýnda namaz kýlmasý hali müstesna- namaz kýlmýþ olmaz. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

  6. #6

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    9- Namaz'da Fâtiha'nýn Okunmasý Ýle Ýlgili Sahih Görüþ:


    Bu görüþlerden sahih olaný Þafiî'nin, Ahmed'in ve Mâlik'in diðer görüþü*dür. (Yani) Fâtiha'nýn her bir rek'atte ve genel olarak herkes için muayyen olarak okunmasý gerektiðidir. Çünkü Peygamber Efendimiz þöyle buyurmuþ*tur: "Fâtihatü'l-Kitabý okumayan kimsenin namazý olmaz." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. "Her kim Um-mu'1-Kur'ân'ý okumaksýzýn bir namaz kýlacak olursa, onun kýldýðý bu namaz eksiktir" sözü ve bunu üç defa tekrarlamasýdýr. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Ebu Hureyre de der ki: Rasulullah (s.a) bana þu þekilde nida etmemi emir buyurdu: "(En az) Fatiha sûresi okunmadýkça namaz olmaz ve daha fazlasý okunur." Bunu Ebu Davud rivayet etmiþtir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Nasýl ki bir rek'atteki bir secde veya bir rükû öteki rek'attekinin yerini tut*muyorsa, bir rek'atteki okuyuþ da ötekindeki okuyuþun yerini tutmaz. Abdullah b. Avn, Eyyub es-Sahtiyani, Ebu Sevr ve bundan baþka Þafiî mezhe*bi mensubu olan alimler ile Davud b. Ali (ez-Zahirî) de bu görüþtedir. Ben*zeri bir görüþ Evzaî'den de rivayet edilmiþtir, Mekhul de bu kanaattedir.
    Ömer b. el-Hattab, Abdullah b. Abbas, Ebu Hureyre, Ubey b. Kab, Ebu Eyyub el-Ensari, Abdullah b. Amr b. el-As, Ubade b. es-Samit, Ebu Said el-Hudrî, Osman b. Ebi'l-Âs, Havvat b. Cübeyr'in de þöyle dedikleri rivayet edil*miþtir: Fâtihatü'l-Kitabsýz namaz olmaz. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Ayný zamanda bu hem Ýbn Ömer'in hem de Evzaî mezhebinin meþhur olan görüþüdür. Ýþte bu konuda bütün bu ashab-ý kirama uymak gerekir, onlar örnek alýnmalýdýr. Bunlarýn hepsi her rek'atte Fâtiha'nýn okunmasýný farz kabul etmektedirler.
    Ýmam Ebu Abdullah Muhammed b. Yezid b. Mâce el-Kazvini, Sünen'in-de bu konudaki görüþ ayrýlýklarýný ortadan kaldýracak ve her türlü ihtimali izale edecek bir rivayet kaydederek þöyle demektedir: Bize Ebu Kureyb an*lattý, bize Muhammed b. Fudayl anlattý. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Bize Suveyd b. Said anlattý, bi*ze Ali b. Mushir anlattý, hepsi Ebu Süfyan es-Sa'di'den, o Ebu Nadra'dan, o Ebu Said el-Hudrî'den rivayetle dediler ki: Rasulullah (s.a) þöyle buyurdu: "Her bir rek'atte elhamdülillah (Fatiha sûresi) ile bir baþka sûre okumayanýn -ister farz olsun ister baþka bir namaz olsun- namazý olmaz." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Müslim'in Sahih'inde Ebu Hureyre'den namazýn nasýl kýlýnacaðýný öðret*tiði kimseye: "Ve bunu namazýnýn tümünde yap" dediði ifadesi yer almakta*dýr. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Sözkonusu bu hadis-i þerif ileride gelecektir.
    Yine bu konudaki delillerden bir tanesi de Ebu Davud'un Nafi b. Mahmud b. er-Rabi el-Ensari'den þöyle dediðine dair rivayetidir: Ubade b. es-Samit'in sabah namazýný kýldýrmak üzere gelmesi gecikince müezzin Ebu Nuaym ikamet getirdi ve cemaate namaz kýldýrdý. Bu arada Ubade b. es-Samit gel*di, beraberinde ben de vardým. Ebu Nuaym'ýn arkasýnda safa durduk. Ebu Nu*aym açýktan Kur'ân okumakta idi. Ubade Fatiha'yi okumaya baþladý. Nama*zý bitirince Ubade b. es-Samit'e þöyle dedim: Ebu Nuaym açýktan okuduðu halde senin Fatiha sûresini okuduðunu duydum. O: Evet dedi. Rasulullah (s.a) açýktan Kur'ân okunan namazlarýn birisini bize kýldýrmakta iken Kur'ân okumasýnda biraz güçlük çekti. Namazý bitirince bize doðru yüzünü çevire*rek þöyle dedi: Ben açýktan okuduðum vakit sizler Kur'ân okuyor musunuz? Kimimiz: Evet biz bu iþi yapýyoruz, deyince Hz.Peygamber þöyle buyurdu: "Hayýr. Ben de Kur'ân hususunda ne oluyor ki benimle çekiþiliyor, dedim.
    Ben Kur'ân okuduðum takdirde -Ummu'l-Kur'ân (Fatiha sûresi) dýþýnda Kur'ân'dan birþey okumayýnýz." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Ýþte bu rivayet, imama uyanýn okuyuþu ile ilgili açýk bir nastýr. Bunu Ebu Ýsa et-Tirmizî, Muhammed b. Ýshak'tan bu manada rivayet etmiþ olup "hasen bir hadistir" demiþtir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Ýmamýn arkasýnda Kur'ân okumak hususunda Pey*gamber (s.a)'ýn ashabýndan ve tabiinden ilim adamlarýnýn çoðunluðunun uy*gulamasý bu hadis-i þerife göredir. Ayný zamanda bu Mâlik b. Enes'in, Ýbnü'l-Mubarek'in, eþ-Þafiî'nin, Ahmed ve Ýshak'ýn görüþüdür. Bunlarýn hepsi ima*mýn arkasýnda Kur'ân okunacaðý görüþündedirler. Yine bunu Darakutni de rivayet etmiþ ve: Bu hasen bir isnad olup hadisin senedindeki bütün rical (ra-viler) sika (güvenilir) ravilerdir demiþtir. Ayrýca Mahmud b. er-Rebi'in, Ýlya (Beytü'l-Makdis) de yerleþen bir kimse olduðunu, Ebu Nuaym'ýn da Beytü'l-Makdis'de ezan okuyan ilk kiþi olduðunu zikretti. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Ebu Muhammed Abdulhak der ki: Nafi b. Mahmud'u ne Buharý Tarih'in-de ne de Ýbn Ebi Hatim zikretmiþtir. Buharý ve Müslim ondan herhangi bir ri*vayette bulunmamýþlardýr. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Ebu Ömer onun hakkýnda: Meçhuldür demiþtir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Darakutni de Yezid b. Serik'ten þöyle dediðini nakletmektedir: Ben Ömer'e imamýn arkasýnda Kur'ân okumaya dair soru sordum da bana oku*mayý emretti. Ben: Ýmam sen dahi olsan da mý? diye sordum, o da: Ben da*hi olsam dedi. Ben: Açýktan okusan da mý diye sordum, o: Açýktan okusam dahi dedi. Darakutni der ki: Bu sahih bir isnattýr. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Yine Cabir b.Abdullah'ýn þöyle dediði rivayet edilmektedir: Rasulullah (s.a) þöyle buyurdu: "Ýmam teminat altýna alan kimsedir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. O ne yaparsa siz de öyle yapýnýz." Ebu Hatim der ki: Bu, imam arkasýnda Kur'ân okumanýn ge*rektiðini ileri süren kimseler için uygun bir delildir. Ebu Hureyre de: "Ben kimi zaman imamýn arkasýnda olurum" diyen el-Farisi'ye buna uygun fetva vermiþ ve daha sonra yüce Allah'ýn (kudsi hadisteki) þu buyruðunu delil gös*termiþti: "Ben namazý benim ile kulum arasýnda ikiye böldüm. Yarýsý benim*dir, yarýsý kulumundur ve kuluma istediði verilecektir." Ayrýca Rasulullah (s.a) da þöyle buyurmuþtur: "Okuyunuz. Kul der ki: Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur..." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    10- Ýmamýn Arkasýnda Kur'ân Okunmaz Diyenlerin Delilleri:


    Öncekilerin delil gösterdikleri Hz. Peygamber'in: "Ve (imam) okuduðunda siz de susup dinleyiniz" hadisini Müslim, Ebu Musa el-Eþ'ari'den rivayet etmiþtir. Cerir'in Süleyman'dan, onun da Katâde'den rivayet etmiþ olduðu: "Ve (imam) okuduðunda susup dinleyiniz" fazlalýðý ile ilgili olarak Darakutni þun*larý söylemektedir: Bu fazlalýk da Süleyman et-Teymi'nin Katâde yoluyla yap*týðý rivayette Süleyman'a uyan olmamýþ ve Katâde'den hadis belleyenler bu konuda ona muhalefet ederek bu fazlalýðý zikretmemiþlerdir. Bunlar arasýn*da Þu'be, Hiþam, Said b. Ebi Aruba, Hemmam, Ebu Avane, Ma'mer, Adiyy b. Ebi Umare de vardýr. Darakutni der ki: Bunlarýn icma ile (bu fazlalýðý riva*yet etmemeleri) Süleyman'ýn bu konuda vehme kapýldýðýný göstermektedir. Ayrýca Abdullah b. Amir Katâde'den et-Teymi'ye mütabaatte (ona uygun ri*vayette) bulunduðuna dair bir rivayet gelmiþtir. Fakat bu (Abdullah b. Amir) pek kuvvetli bir ravi deðildir. el-Kattan ondan rivayet almayý terketmiþtir. Yi*ne bu fazlalýðý Ebu Davud Ebu Hureyre'den gelen yolla kaydetmiþ ve þöyle demiþtir: Þu.- "Okuduðu vakit susup dinleyiniz" fazlalýðý mahfuz deðildir. (Gü*venilir raviler tarafýndan bellenilmiþ deðildir). Ebu Muhammed Abdulhak'ýn zikrettiðine göre Müslim, Ebu Hureyre'den gelen bu hadis-i þerifi sahih ka*bul etmiþ ve þöyle demiþtir: Bu hadis bana göre sahihtir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Derim ki: Müslim'in bunu sahih kabul ettiðini gösteren delillerden birisi de -ravilerin üzerinde icma etmemiþ olmasýna raðmen- Ebu Musa'dan gelen rivayet yoluyla bu fazlalýðý kitabýna almýþ olmasýdýr. Yine Ýmam Ahmed b. Hanbel ve Ýbnu'l-Münzir de bunun sahih olduðunu kabul etmiþtir. Þaný yüce Al*lah'ýn: "Ve Kur'ân okunduðu zaman onu dinleyin ve susun." (el-A'raf, 7/204) buyruðu Mekke'de nazil olmuþtur. Namazda konuþmanýn haram kýlýnmasý ise, -Zeyd b. Erkam'ýn da söylediði gibi- Medine'de nazil olduðundan dolayý bu onlarýn lehlerine bir delil olamaz. Çünkü orada kastedilen -Said b. el-Müsey-yeb'in de dediði gibi- müþriklerdir. Darakutni'nin Ebu Hureyre'den rivaye*tine göre bu âyet-i kerime Rasulullah (s.a)'ýn arkasýnda namaz kýlýnýrken se*si yükseltmek hakkýnda nazil olmuþtur. Ayrýca Darakutni der ki: Abdullah b. Amir ravi olarak zayýftýr. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Hz. Peygamber'in: "Bana ne oluyor ki Kur'ân hususunda benimle çekiþi*liyor?" buyruðuna gelince; bunu Mâlik Ýbn Þihab'tan, o Ýbn Ukeyme el-Ley-si'den rivayet etmiþtir. Bunun adý Ýmam Mâlik'in, söylediðine göre Amr'dýr, baþkasý da Âmir demektedir. Yezid, Umare veya Ammar olduðu da söylen*miþtir. Künyesi Ebu'l Velid'dir. 101 yýlýnda doksanyedi yaþýnda iken vefat et*miþtir. ez-Zühri ondan sadece bir hadis-i þerifi rivayet etmiþtir. Sika bir ra-vidir. Ondan Muhammed b. Amr ve baþkalarý da rivayette bulunmuþtur. Hadisinde anlatýlmak istenen þudur: Ben açýktan okuduðum zaman siz de açýktan okumayýnýz. Çünkü bu münazaa (anlaþmazlýk) bir çekiþme ve bir karýþýklýktýr. O bakýmdan siz içinizden okuyunuz. Bunun böyle olduðunu Uba-de'nin rivayet ettiði hadis ile Ömer el-Faruk'un verdiði fetva ve her iki ha*disi de rivayet eden Ebu Hureyre'nin rivayeti beyan etmektedir. Eðer Hz. Pey-gamber'in: "Ne oluyor ki Kur'ân-ý Kerim'de benimle münazaa olunuyor?" ha*disinden her türlü okumanýn yasaklýðý manasý çýkabilseydi buna muhalif fet*va vermesi mümkün olmazdý. ez-Zühri'nin Ýbn Ukeyme'nin rivayet ettiði ha*dis ile ilgili olarak söyledikleri de þunlardýr: Ashab-ý kiram Rasulullah (s.a)'dan bu sözlerini iþitince Rasulullah (s.a)'ýn açýktan okuduðu namazlar*da Kur'ân okumaktan vazgeçtiler, þeklindeki sözleriyle kastettiði önceden de açýkladýðýmýz gibi, Fatiha sûresini okumaktýr. Baþarýmýz Allah iledir.
    Hz. Peygamber'in: "Her kimin imamý varsa, imamýn kýraati onun için ký*raattir" hadisine gelince, zayýf bir hadistir. Bunu el-Hasen b. Umare müsned olarak rivayet etmiþtir. Ancak el-Hasen metruk bir ravidir. Ebu Hanife ise Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. zayýf bir ravidir. Her ikisi de bunu Musa b. Ebî Aiþe'den o Abdullah b. Þed-dad'dan, o Cabir'den rivayet etmiþlerdir. Darakutni de bu hadisi rivayet edip þöyle demiþtir: Bunu Süfyan es-Sevri, Þu'be, Ýsrail b. Yunus, Þerik, Ebu Halid ed-Dalani, Ebu'l-Ahvas, Süfyan b. Uyeyne, Cerir b. Abdulhamid ve baþkalarý Musa b. Ebi Aiþe'den o, Abdillalý b. Þeddad'dan mürsel olarak Peygamber (s.a)'den rivayet etmiþlerdir ki doðru rivayet þekli budur. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Hz. Cabir'in: "Her kim Fatiha sûresini okumaksýzýn namaz kýlacak olur*sa, o imam arkasýnda olmasý hali müstesna namaz kýlmýþ olmaz" Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. sözle*rini Ýmam Mâlik Vehb b. Keysan'dan, o da Cabir'den Hz. Cabir'in sözü ola*rak rivayet etmiþtir. Ýbn Abdi'1-Berr der ki: Ayrýca bunu tefsir sahibi Yahya b. Sellam Mâlik'ten, o Ebu Nuaym'dan o Vehb b. Keysan'dan, o Cabir'den o Pey*gamber (s.a)'den rivayet etmiþtir. Ancak doðrusu Muvatta'da olduðu gibi Ca-bir'e mevkufen rivayet edilmesidir. Bu mevkuf rivayetin fýkhi inceliklerinden bir tanesi de Fatihanýn okunmadýðý rek'atin iptal edilmesidir. Ayrýca bu Ýb-nü'1-Kasým'ýn kabul ettiði görüþün doðruluðunu da ortaya koymaktadýr. Bu*nu da (Fâtiha'nýn okunmadýðý) rek'atin sayýlamayacaðý, baþka bir rek'atin esas kabul edileceði ve Fâtiha'nýn okunmadýðý bir rek'atin namaz kýlan tarafýn*dan sayýlamayacaðý hususunda Ýmam Mâlik'ten rivayet etmiþtir. Yine bu ri*vayette þöyle bir fýkhý incelik de vardýr: Ýmamýn kýraati namaz kýldýrdýðý kim*seler için de kýraattir. Bu Hz. Cabir'in kabul ettiði görüþtür, fakat bu husus*ta ona baþkalarý muhalefet etmiþtir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

  7. #7

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    11- Fatiha Her Rekatte mi Okunur?


    Ýbnu'l-Arabi der ki: Peygamber (s.a)'den: "Fâtiha'yý okumayan kimsenin namazý yoktur" þeklinde gelen bu delil hakkýnda insanlar farklý görüþlere sa*hiptir: Acaba buradaki nefy (olmayacaðýný ifade eden buyruk) mükemmel*lik ve tamamlýlýk ile ilgili midir yoksa yeterlilik ile mi ilgilidir? Delili tetkik edenin durumuna göre fetvada da deðiþiklik görülmektedir. Bu asýl delil ile ilgili en meþhur ve en güçlü olan þekil, nefiy genellilik ifade eder, þeklinde olduðundan dolayý, Ýmam Mâlik'ten gelen güçlü rivayet de: Fatiha sûresini namazýnda okumayanýn namazýnýn batýl olacaðý þeklindeki rivayettir. Fakat öte taraftan bu sûrenin her bir rek'atte tekrar edilmesi ile ilgili görüþü tet*kik ettiðimizde þunu görürüz: Peygamber (s.a)'ýn: "Ve sen bunu namazýnýn tümünde böylece yap. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. "buyruðunu bu esasa göre tevil edip anlayan bir kimsenin týpký rükû ve sücudunu tekrarladýðý gibi, kýraatini de tekrarlama*sý gerekir. Doðrusunu en iyi bilen Allah'týr. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    12- Fatiha Okumanýn Farz Olup Olmadýðý:


    Bizim, bu bölümde zikrettiðimiz ve muayyen olarak Fâtiha'nýn okunmasý gerektiðini ortaya koyan hadis-i þerifler ile bu doðrultudaki diðer hususlar, Ku*lelilerin muayyen olarak Fâtiha'nýn okunmasý gerekmez ve Fatiha ile Kur'ân'ýn baþka âyetleri arasýnda fark yoktur, þeklindeki görüþlerini Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. reddetmektedir. Çünkü Peygamber (s.a) -açýkladýðýmýz üzere- kendi buyruðu ile Fatiha sûre*sini tayin etmiþ bulunmaktadýr. Þaný yüce Allah'ýn: "Namazý kýlýnýz" buyruðun*dan neyi murad ettiðini beyan eden odur. Diðer taraftan Ebu Davud, Ebu Sa-id el-Hudrî'nin þöyle dediðini rivayet etmektedir: "Bize Fâtihatü'l-Kitab ile Kur'ân-ý Kerim'den kolayýmýza gelen buyruklarý okumamýz emrolundu." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Ýþ*te bu hadis-i þerif Hz. Peygamber'in bedeviye: "Kur'ân'dan ezberlediklerin*den kolayýna geleni oku" Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. buyruðundaki emrinin Fâtiha'dan fazlasýný kas*tettiðini göstermektedir. Yine bu yüce Allah'ýn: "O halde ondan kolayýnýza ge*leni okuyun." (el-Müzemmil, 73/20) buyruðunu da açýklamaktadýr.
    Diðer taraftan Müslim, Ubade b. es-Samit'ten þunu rivayet etmektedir: Ra-sulullalý (s.a) buyurdu ki: "Ummu'l-Kur'ân'ý (Fâtiha'yý) okumayanýn namazý yoktur." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Bir diðer rivayette de: "... ve ondan baþka bir miktar okumaya*nýn..." ilavesini de eklemektedir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Hz. Peygamber'in: "Eksiktir -sözünü üç defa tekrarlayarak- tamam deðildir" þeklindeki buyruðu ise sözü geçen deliller gereði, yeterli deðildir, anla*mýndadýr. Çünkü hadis-i þerifte geçen (ve eksiktir anlamý verilen kelime olan): kelimesi eksiklik ve fasid oluþu ifade eder. el-Ahfeþ der ki: tabiri eksik olarak, tamamlanmadan doðumunu yapan diþi de*ve hakkýnda kullanýlýr. Hilkati tam olsa dahi doðum vaktinden önce erken doðum yaptýðý takdirde de (yine ayný kökten gelen) : kelimesi kul*lanýlýr.
    Konu üzerinde düþünüldüðü takdirde: "Eksiklik" halinde namazýn caiz ol*mamasý gerekir. Çünkü eksik bir namaz tamam olmayan bir namazdýr. He*nüz tamam olmaksýzýn namazdan çýkan bir kimsenin emrolunduðu þekilde (böylesinin de) namazý iade etmesi gerekir. Kýldýðý o namazýn hükmü ne ise iadesinin hükmü de odur. Eksik kalacaðýný kabul etmekle birlikte namazýn caiz olacaðý iddiasýnda bulunan kimsenin ise delil getirmesi gerekir. Sustu*rucu bir þekilde delil getirebilmesine ise imkan yoktur. Doðrusunu en iyi bi*len Allah'týr. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    13- Namazda Kur'ân Okumak:


    Ýmam Mâlik'ten namazýn herhangi bir bölümünde kýraatin vacib olmadý*ðý rivayet edilmiþtir. Ýmam Þafiî de kýraati unutan kimse hakýnda Irak'ta bu*lunduðu sûrede ayný þekilde fetva vermekteydi. Ancak Mýsýr'da bu görüþün*den dönerek þöyle demeye baþlamýþtýr: "Fâtiha'yý güzel bir þekilde okuyabi*len bir kimsenin Fâtiha'yý okumadan namazý sahih olmaz. Fâtiha'dan bir harf eksik okumasý dahi yeterli deðildir. Eðer Fâtiha'yý okumayacak yahut bir harf dahi eksik okuyacak olur ise, Fâtiha'dan baþka yerler okumuþ olsa dahi na*mazýný iade eder." Bu mesele ile ilgili sahih olan pörüþ de budur. Hz. Ömer'den rivayet edilen akþam namazýný Kur'ân okumaksýzýn kýldýrdýðý, bu durum kendisine anlatýldýðýnda: Rükû ve sücud nasýldý? diye sormasý üzeri*ne: Güzeldi cevabýný alýnca, O halde bir mahzur yoktur, þeklinde cevap ver*diði þeklindeki rivayet ise lafzý münker ve isnadý munkatý' (kesik) bir hadis*tir. Çünkü bunu Ýbrahim b. el-Haris et-Teymi Hz. Ömer'den rivayet etmek*tedir. Bir diðerinde de Ýbrahim, Ebu Seleme b. Abdurrahmân'dan, o Hz. Ömer'den rivayet etmektedir ki her iki sened de munkatý'dýr ve bunda de*lil olacak bir taraf yoktur. Ýmam Mâlik bunu Muvatta'da zikretmiþtir. Bu Muvatta'ýn ravilerinin birisinin Muvatta rivayetinde yer almakla birlikte, Yah*ya ve onunla birlikte bir grubun rivayet ettiði Muvatta'da yoktur. Çünkü Ýmam Mâlik daha sonralarý bunu pek yerinde görmeyerek Muvatta'ýndan çýkarmýþ ve þöyle demiþtir: Uygulama buna göre deðildir. Çünkü Peygamber (s.a) þöy*le buyurmuþtur: "Kendisinde Fâtiha'nýn okunmadýðý her bir namaz eksiktir." Diðer taraftan Hz. Ömer'in sözü geçen namazý iade ettiði de rivayet edilmiþ*tir. Ondan gelen sahih rivayet de budur.
    Yahya b. Yalýya en-Neysaburi'nin þöyle dediði rivayet edilmektedir: Bize Ebu Muaviye, el-A'meþ'ten, o Ýbrahim en-Nehai'den, o Hemmam b. el-Ha-ris'ten rivayet ettiðine göre, Ömer (r.a) akþam namazýnda kýraati unuttu, son*ra da cemaatle birlikte namazý iade etti. Ýbn Abdi'1-Berr ki: Bu muttasýl bir ha*distir. Buna Hemmam Hz. Ömer'den rivayetle tanýk olduðunu belirtmiþtir. De*ðiþik yollardan bu þekilde rivayet edilmiþtir.
    Eþheb'in rivayetine göre Mâlik þöyle demiþtir: Mâlik'e Kur'ân okumayý unu*tan kiþi hakkýnda soru sorulmuþ ve: Ömer'in bu konudaki sözünü beðeniyor musun? diye sorulunca þu cevabý vermiþtir: Ben Ömer'in böyle birþey yap*týðýný kabul etmiyorum dedi ve böyle bir hadisin olmayacaðýný söyledi. Son*ra da þunlarý ekledi: Ýnsanlar (cemaat) akþam namazýnda açýktan Kur'ân oku*madýðýný görecekler de ona unuttuðunu hatýrlatmak üzere sübhanallah de-meyeceker, öyle mi? Benim görüþüme göre böyle bir iþi yapan kiþinin nama*zý iade etmesi gerekir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

  8. #8

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    14- Kur'ân Okumaksýzýn Namaz Kýlmak:


    Konu ile ilgili kabul ettikleri usullerine göre (aslî delillerine) az önce açýk*landýðý üzere ilim adamlarý Kur'ân okumaksýzýn namazýn olamayacaðýný ic-ma ile kabul etmiþlerdir. Ayný þekilde Fâtiha'nýn okunuþundan sonra kýraatin vaktini tayin etmemek hususunda da görüþ birliðine varmýþlardýr. Þu kadar var ki kiþinin Fatiha ile birlikte sadece tek bir sûre okumasýný müstehab gö*rürler. Çünkü Peygamber (s.a)'den çoðunlukla rivayet edilen hal budur. Ýmam Mâlik der ki: Kýraatte sünnet olan ilk iki rek'atte Fatiha ile bir sûre oku*masý, son iki rek'atte de yalnýzca Fatiha'yi okumasýdýr. el-Evzaî de der ki: Fâ-tiha'yý okur, eðer Fâtiha'yý okumayýp bir baþka sûre okuyacak olsa bu da onun için yeterlidir. Yine el-Evzaî der ki: Eðer üç rek'atte okumayý unutacak olur*sa namazýný iade eder.
    es-Sevri de der ki: Ýlk iki rek'atte Fatiha ile bir sûre okur, son iki rek'at*te de dilediði takdirde teþbih getirir, dilerse Kur'ân okur. Kur'ân da okuma*yýp teþbih de getirmeyecek olursa namazý caizdir.
    Ebu Hanife ile diðer Kufelilerin görüþü de budur. Ýbnu'l-Münzir der ki: Biz Ali b. Ebi Talib (r.a)'dan þöyle dediðini rivayet ediyoruz: Ýlk iki rek'atte Kur'ân oku, son iki rek'atte de teþbih getir. en-Nehai de bu görüþtedir. Süf-yan der ki: Þayet üç rek'atte Kur'ân okumayacak olursa namazý iade eder. Çün*kü bir tek rek'atte Kur'ân okumak onun için yeterli deðildir. Yine Süfyan der ki: Sabah namazýnýn bir rek'atinde Kur'ân okumayý unutmasý halinde de du*rum budur.
    Ebu Sevr der ki: Her rek'atte Fâtiha'nýn okunmadýðý bir namaz caiz olmaz. Ýmam Þafiî'nin Mýsýr'daki (Cedid) görüþü gibi. Ýmam Þafiî mezhebinin bütün ilim adamlarý da bu görüþtedir. Mâliki mezhebine mensup Ýbn Huveyzimendad da böyle söylemiþtir: Bize göre her rek'atte Fatiha sûresinin okunmasý vaciptir. Bu meseledeki sahih görüþ de budur. Müslim Ebu Katâde'den þöy*le dediðini rivayet etmektedir: "Rasulullah (s.a) bizlere öðle ve ikindi namaz*larýný kýldýrýr, ilk iki rek'atte Fâtihatü'l-Kitab ile iki sûre okurdu. Kimi zaman bize bir âyeti iþittirir idi. Öðlenin ilk rek'atini uzunca kýldýrýr, ikincisini kýsa keserdi. Sabah namazýnda da böyle yapardý." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Bir diðer rivayette de þöy*le denilmektedir: "Son iki rek'atte de Fâtihatü'l-Kitabý okurdu." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Ýþte bu Ýmam Mâlik'in kabul ettiði görüþün lehine açýk bir nas ve sahih bir hadistir. Her bir rek'atte Fatiha'nýn muayyen olarak okunacaðýna -bu görüþü kabul etmeyen*lerin hilafýna- açýk bir nastýr. Delil ise Sünnette olandýr, Sünnete muhalif olan*da delil olma özelliði yoktur. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    15- Namazda Fâtiha'dan Baþka Okuma:


    Cumhur, Fâtiha'dan fazla okumanýn vacib (farz) olmadýðý görüþündedir. Çünkü Müslim, Ebu Hureyre'nin þöyle dediðini rivayet etmektedir: "Her namazda kýraat vardýr. Peygamber (s.a)'ýn bize iþittirerek okuduðunu biz de size iþittirerek (yani açýktan) okuyoruz. Bizden gizleyerek okuduðunu biz de sizden gizleyerek okuyoruz. Her kim Fâtiha'yý okuyacak olursa bu onun için yeterlidir. Ve her kim daha fazlasýný okuyacak olursa bu da daha faziletli*dir." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Buharî'deki ifade ise: "Eðer daha fazla okuyacak olursan bu bir ha*yýrdýr." þeklindedir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Ýlim adamlarýnýn çoðunluðu zaruret sebebiyle veya zaruretsiz olarak faz*ladan bir sûre okumayý terketmeyi kabul etmezler. Ýmran b. Husayn, Ebu Sa-id el-Hudrî , Havvat b. Cübeyr, Mücâhid, Ebu Vail, Ýbn Ömer, Ýbn Abbas ve baþkalarý bu görüþtedirler. Bunlar derler ki: Fâtihatü'l-Kitab ile birlikte Kur'ân-ý Kerim'den herhangi bir bölüm okumayanýn namazý olmaz. Aralarýn*dan kimisi iki âyet, kimisi de bir âyet ile bunu sýnýrlandýrýrken kimisi de bu*na sýnýr getirmeyip: Fatiha ile birlikte Kur'ân'dan bir bölüm, demekle yetin*miþtir. Bütün bunlar her halükarda Fatiha ile birlikte Kur'ân-ý Kerim'den ko*laya gelen bir bölümü öðrenmeyi gerektirmektedir. Çünkü Ubade b. es-Sa-mit ile Ebu Said el-Hudrî ve baþkalarýnýn rivayet ettikleri hadisler bunu ge*rektirmektedir.
    (Ýmam Mâlik'in) el-Müdevvene adlý eserinde þöyle denilmektedir: Veki', el-Ameþ'ten, o Hayseme'den rivayetle dedi ki: Bana Ömer b. el-Hattab'ý þöy*le derken dinleyen birisi anlattý: Fâtihatü'l-Kitabý ve onunla birlikte bir mik*tar Kur'ân okumayanýn namazý yeterli deðildir.
    Mezhebimizde (Mâlikî mezhebinde) Fâtiha'dan sonra sûre okumanýn hükmü ile ilgili üç farklý görüþ vardýr: Sünnet, fazilet ve vacib görüþü. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    16- Fatiha'yý Öðrenemeyen:


    Bütün gücünü harcadýktan sonra Fatiha'yý öðrenemeyen yahut Kur'ân-ý Ke-rim'den hiçbir þey belleyemeyen veya hafýzasýnda ondan hiçbir þey tutama*yan kimsenin Kur'ân okunmasý gereken yerlerde tekbir, tehlil, tahmid, teþ*bih, temcid yahut la havle vela kuvvete illa billah'tan mümkün olaný söyle*yerek Allah'ý zikretmesi gerekir. Bu þekilde zikir yalnýz baþýna namaz kýlma*sý veya imamýn gizliden okuduðu namazlarda imam ile birlikte kýlmasý ha*linde sözkonusudur. Çünkü Ebu Davud ve baþkalarý Abdullah b. Ebi Evfa'dan þöyle dediðini rivayet etmektedirler: Bir adam Peygamber (s.a)'ýn yanýna ge*lerek þöyle dedi:Ben Kur'ân-ý Kerim'den herhangi birþey ezberlemek imka*nýný bulamýyorum. Bana onun yerini tutacak birþeyler öðret. Hz. Peygamber: "De ki Allah'ý teþbih ederim. Hamd yalnýz Allah'ýndýr. O'ndan baþka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Bütün gücümüz ve takatimiz ancak Allah'ýn yardýmý ile*dir." Bunu soran sahabi: Ey Allah'ýn rasulü, bunlar Allah için söyleyeceðim sözlerdir. Ya kendim için ne diyeyim? Hz. Peygamber þöyle buyurdu: De ki: Allah'ým bana merhamet buyur, bana afi*yet ver, beni doðru yola ilet, beni rýzýklandýr." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    17- Hiçbir Dua Okuyamayan:


    Þayet bu lafýzlardan herhangi birisini de söylemekten aciz ise elinden gel*diði kadar imam ile birlikte (yani cemaatle) namaz kýlmayý terketmesin. Ýnþa-allah imam bu konuda onun sorumluluðunu yerine getirir. Ölüm gelinceye ka*dar aralýksýz olarak Fatiha'yý ve onunla birlikte bir miktar Kur'ân-ý Kerim'i öð*renmek için bütün gayretini ortaya koymalýdýr. O bu gayret içerisinde ona ölüm gelmelidir ki Allah'a karþý beyan edebileceði bir mazeret sahibi olsun. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

  9. #9

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    18- Arapça'ya Dili Dönmeyenler:


    Arap olmayanlardan yahut baþka kavimlerden arapçaya dili dönmeyen kimseye namazýný kýlmasý için anlayacaðý diliyle arapça dua tercüme edilir. Yüce Allah'ýn izniyle bu onun için yeterli gelir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    19- Farsça Okumak:


    Cumhurun görüþüne göre güzelce Arapça okuyabilenin Farsça okuyarak namaz kýlmasý yeterli deðildir. Ebu Hanife der ki: Arapça okuyabilse dahi Farsça okumak onun için yeterlidir. Çünkü maksat manayý isabet ettirmektir. Ýb-nu'1-Münzir ise der ki: Hayýr, bu onun için yeterli olmaz. Çünkü bu Allah'ýn emrine aykýrýdýr. Peygamber (s.a)'den bize gelen bilgiye de aykýrýdýr, müs-lüman cemaatlerin görüþüne de aykýrýdýr. Bu konuda Ebu Hanife'ye muva*fakat eden bir kimsenin olduðunu da bilmiyoruz. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    20- Kýraati Bilmeyen Kimse, Namazda Ýken Kýraat Öðrenirse:


    Kýraati bilmeyerek ve emrolunduðu þekilde namaza baþlayan bir kimse namaz esnasýnda kýraati öðreniverse ne yapar? Meseleyi þöyle tasarlayabili*riz: Namaz kýlan bu kiþi (namazda iken) Fâtiha'yý okuyaný iþitir ve mücerred bu iþitmesiyle onu ezberleyiverir. Bu durumda (namazýný bozup) yeniden na*maza baþlamaz. Çünkü o ana kadar kýldýklarýný emrolunduðuna uygun ola*rak kýlmýþtýr. Bunu iptal etmeyi gerektirecek bir durum yoktur. Bunu Ýbn Sah-nun "Kitab "ýnda zikretmiþtir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    III. Bölüm:



    ÂMÝN DEMEK


    Bu bölüme dair açýklamalarýmýzý sekiz baþlýk halinde sunacaðýz: Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    1- "Amin" Deme Þekli:


    Kur'ân okuyan bir kimsenin Fatiha sûresini okuduktan sonra -Kur'ân olanýn Kur'ân olmayandan ayýrd edilebilmesi için kelimesinin "nun "harfi üzerinde sekte yaptýktan sonra "âmin" demesi sünettir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

  10. #10

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    2- "Âmin" Deme Zamaný:


    Ana kitaplarda (temel hadis kaynaklarýnda) Ebu Hureyre'den Rasulullah (s.a)'ýn þöyle buyurduðu rivayet edilmektedir: "Ýmam âmin dediðinde siz de âmin deyiniz. Çünkü her kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine rast*lar ise geçmiþ günahlarý affolunur." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Bizim ilim adamlarýmýz (Allah'ýn rahmeti üzerlerine olsun) derler ki: Geç*miþ günahlarýn baðýþlanmasý, bu hadis-i þerifin ihtiva ettiði þu dört þeyin ger*çekleþmesine baðlýdýr.
    1) Ýmamýn âmin demesi
    2) Ýmamýn arkasýnda namaz kýlanlarýn âmin demesi
    3) Meleklerin âmin demesi
    4) Cematin âmin demesinin meleklerin âmin demesine denk düþmesi.
    Bu denk düþme ile ilgili; duanýn kabul edilmesi hakkýndadýr, denildiði gi*bi, zaman hakkýndadýr, duanýn -nitelik bakýmýndan- ihlasla yapýlmasý hakkýn*dadýr da denilmiþtir. Çünkü Peygamber (s.a) þöyle buyurmuþtur: "Duanýzýn kabul edileceðini bilerek Allah'a dua ediniz. Ve bilin ki Allah gafil ve baþka þeylerle oyalanan bir kalbin duasýný kabul etmez." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    3- "Âmin"in Fazileti:


    Ebu Davud, Ebu Musabbih el-Makrai'nin þöyle dediðini rivayet etmekte*dir: Ashab-ý kiramdan olan Ebu Züheyr en-Numeyri'nin yanýnda otururduk. Çok güzel bir þekilde konuþur idi. Bizden herhangi bir kimse bir duada bulun*du mu: Onu âmin sözü ile bitir, derdi. Çünkü âmin bir sahifenin üzerindeki mühür gibidir. Ebu Züheyr dedi ki: Bunun neden böyle olduðunu size bil*direyim mi? Bir gece Rasûlullah (s.a) ile birlikte çýkmýþtým. Israrla dua eden birisinin yanýndan geçtik. Peygamber (s.a) onun duasýný iþitecek bir þekilde durdu. Sonra Peygamber (s.a): "Eðer mühürlerse duasý kabul olunur" dedi. Orada bulunanlardan birisi: Ne ile mühürleyecek ey Allah'ýn Peygamberi? diye sordu. Hz. Peygamber: "Âmin ile" dedi. "Çünkü o âmin ile duasýný bitirirse (kabulünü) gerektirmiþ olur." Peygamber (s.a)'e bu soruyu soran adam dua eden adamýn yanýna gitti ve ona: Ey filan, duaný mühürle (âmin diyerek bitir) ve (kabul olunacaðýna dair) müjde olsun, dedi. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    Ýbn Abdi'1-Berr der ki: Ebu Züheyr en-Numeyri'nin asýl adý Yahya b. Nufeyr'dir. Peygamber (s.a)'dan: "Çekirgeleri öldürmeyiniz. Çünkü çekirgeler Allah'ýn en büyük ordusudur" Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. hadisini rivayet etmektedir.
    Vehb b. Munebbih de der ki: Âmîn dört harftir. Allah her bir harften: "Al*lah'ým, âmin diyen herkes için maðfiret buyur" diyen bir melek yaratýr.
    Haberde þöyle denilmiþtir: "Cebrail bana Fâtihatu'l-Kitab'ý bitirdiðim vakit âmin demeyi telkin etti ve: Bu mektubun üzerindeki mühür gibidir, dedi." Bir diðer hadiste þöyle denilmiþtir: "Âmin alemlerin Rabbinin mührüdür. " Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
    el-Herevi der ki: Ebu Bekir dedi ki: Bu, Allah'ýn kullarý üzerindeki müh*rüdür, demektir. Çünkü yüce Allah onun vasýtasý ile onlarýn üzerinden afet ve musibetleri bertaraf eder. Týpký himaye eden ve bozulup içindekinin dýþarýya çýkmasýna engel olan mektup üzerindeki mühür gibidir. Diðer bir hadiste de þöyle denilmiþtir: "Âmin cennette bir derecedir." Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Ebu Bekr der ki: Bunun anlamý þudur: Âmin öyle bir kelimedir ki bunu söyleyen bu vesileyle cennette bir derece kazanýr. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    4- "Âmin"in Anlamý:


    Ýlim ehlinin çoðuna göre "âmin" kelimesi, dua anlamýnda kullanýlan bir kelime olarak "Allah'ým duamýzý kabul buyur" demektir. Bazýlarý da: "Âmin" yüce Allah'ýn isimlerinden birisidir, demiþtir. Ca'fer b. Muhammed Mücâhid ve Hilal b. Yisaf'tan rivayet edildiði gibi Ýbn Abbas da bunu Peygam-ber(s.a)'dan rivayet etmekle birlikte bu sahih bir rivayet deðildir. Bunu Ýb-nu'1-Arabi söylemiþtir.
    "Âmin"in anlamýnýn: Böyle olsun demek olduðu da ileri sürülmüþtür. Bunu da el-Cevheri'nin görüþüdür. el-Kelbi'nin, Ebu Salih'ten, onun Ýbn Abbas'tan rivayetine göre Ýbn Abbas þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a)'a: Âmin ne demektir? diye sordum, o: "Rabbim yap" demektir, dedi. Mukatil der ki:
    Bu dua için bir güç ve bereketin indirilmesine bir sebeptir. Tirmizî der ki: Âminin anlamý, "sen bizim umutlarýmýzý boþ çýkarma"dýr. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

    5- "Âmin"i Söyleyiþ Þekli:


    "Amin" kelimesi iki þekilde söylenir. Birincisi Yasin gibi "fail" vezninde med ile ("Âmin" þeklinde), ikincisi ise "yemin" vezninde kasýr ile ("emîn" þeklin*de) söylenir. Medli söyleyiþini þair þu beyitinde kullanmýþtýr:
    "Rabbim, ebediyyen onun sevgisini benden alma Amîn diyen bir kula Allah rahmet buyursun." Bir baþkasý da þöyle demiþtir:
    "Âmin âmin diyorum, razý olmam, bir tanesine
    Ta ki ikibin âmin diyene kadar."
    Bir baþka þair de kasr ile þöyle kullanmýþtýr:
    "Ondan istekte bulununca Futhul benden uzaklaþtý
    Allah aramýzdaki uzaklýðý artýrsýn, emin."
    Mim'in þeddeli okunmasý hatadýr. Bunu el-Cevheri söylemiþtir.
    el-Hasen ve Ca'fer es-Sadýk'dan þeddeli okunduðuna dair rivayet de gel*miþtir. el-Hüseyn b. el-Fadl'ýn görüþü de budur. O vakit bu kelime kasdet-mek için kullanýlan den türemiþ ojur. Bizler sana yönelmeyi kastediyoruz, demektir. Yüce Allah'ýn: Beyt-i haramý kast ederek gelenlere de saygýsýzlýk etmeyin" (el-Maide, 5/2) buyruðu da bu kökten gelir. Bunu Ebu Nasr b. Abdurrahim b. Abdülkerim el-Kuþeyri nakletmektedir. el-Cevheri der ki: Âmin kelimesi iki sakin harfin birarada gelmesi dolayýsýy*la kelimeleri gibi feth üzere mebnidir. "Âmin dedi" ve "âmin de*mek" anlamýnda: filan kiþi âmin dedi" denilir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

Sayfa 1/3 123 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Þu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanýcý var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
  •