49. Er-Rüh


er-Rûh, beþ þekilde tefsir edilir:
1. er-Rûh kelimesi, rahmet manasýnda kullanýlmýþ*týr; þu âyette olduðu gibi:
Onlara, Kendinden bir rûh ile imdat etmiþtir {yani, onlarý Kendinden bir rahmet ile korumuþtur}. (Mücâ*dele/22)
2. er-Rûh lafzý ile, yedinci semada bulunan ve yüzü insan, bedeni melek suretinde olan bir melek Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. kasde-dilmiþtir; þu âyette bu manadadýr:
O gün ki, kryama duracak rûh {yani, yedinci semada bulunan yüzü insan, bedeni melek suretinde olan o melek} ve melekler saff saff. (Nebe/38)
Melekler, arþ hariç mahlukâtýn tümünden daha büyüktürler. Sözkonusu bu melek de diðer melek*ler üzerinde bir bekçi ve gözetleyicidir. Arþýn saðýn*da kendisi tek bir saff, diðer bütün melekler de ay*rý bir saff olarak duracaklardýr. Ýsrâ süresindeki þu âyette geçen rûh'tan maksat da iþte o melektir:
Bir de sana rûhtarý/rûhu {yani, o meleði: yedinci se*mada bulunan yüzü insan, bedeni melek suretinde olarý meleði} soruyorlar. De ki: "Rûh {yani, o melek} Rabbimin emrindendir." (Ýsrâ/85)
3. er-Rûh ile, Cebrail kasdedilmiþtir; þu âyetlerde olduðu gibi:
De ki: "Onu, Rûhu'l-Kudüs {yani, Cebrail} indirdi;" Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. (Nahl/102)
Onu, Rûhu'l-Emýn/Emm Rûh {yani, Cebrail} indirdi. (Þu'arâ/193)
Onu, Rûhu'l-Kudüs {yani, Cebrail} ile destekledik {yani, güçlendirdik}. (Bakara/87 ve 253)
Derken Biz ona Ruhumuzu {yani, Cebrail'i} gönder*dik. (Meryem/17)
O gece melekler ve Rûh {yani, Cebrail} iner de iner. (Kadr/4)
4. Rûh, vahy manasýnda kullanýlýr; þu âyetlerde ol*duðu gibi: Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Kullarýndan dilediðine {yani, nebilere} emrinden rûh {yani, vahy} ile melekleri indiriyor. (Nahl/2)
Kullarýndan dilediðine {yani, nebilere} emrinden rûh {yani, vahy} ilka ediyor {yani, indiriyor). (Mü'min/15)
Ýþte sana da böylece emrimizden rûh vahyettik {yani, emrimizden vahy vahyettik}. (Þûrâ/52)
5. Rûh kelimesiyle, Ýsa. kasdedilmiþtir; þu âyette ol*duðu gibi:
(îsâ Allah'ýn) Meryem'e ilka ettiði kelimesidir {yani, "Ol!" demesi üzerine olmasýdýr} ve O'ndan bir ruhtur {yani, babasýz doðmuþtur}. (Nisâ/171)
Âdem hakkýnda da þöyle buyurulmaktadýr:
Sonra onu {yani, Âdem'i} tesviye edip, o'na ruhundan üfürdü. (Secde/9) Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

50. Ravh Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.


Ravh, iki þekilde tefsir edilir:
1. Ravh, rahat manasýnda kullanýlmýþtýr; þu âyette olduðu gibi:
Artýk ravh {yani, cennet rýzkýnda bir rahatlýk} ve rey*han... (Vâkýa/89)
2. Ravh, rahmet manasýnda kullanýlmýþtýr; þu âyet*te olduðu gibi:
Allah'ýn ravhýndan {yani, rahmetinden} ümit kesme*yin. Doðrusu kâfirler kavminden baþkasý Allah'ýn rav*hýndan {yani, rahmetinden} ümit kesmez. (Yûsuf/87) Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.