96. Es-Semî'
es-Semî', iki þekilde tefsir edilir:
1. Semt, kalble imâný iþitmek manasýnda kullaný*lýr; þu âyetlerde olduðu gibi:
Sem'e güç yetiremiyorlardý (yani, kalbleriyle îmâný iþitmeye takatleri yoktu}. (Hûd/20)
Sem'e (yani, kalbleriyle îmâný iþitmeye} güçleri yok*tu. (Kehf/101)
2. Semt, kulaklarla iþitmek manasýnda kullanýlýr; þu âyetlerde olduðu gibi:
Bu sebeble onu semi' (yani, kulaklarýyla iþiten), basîr yaptýk. (Ýnsan/2)
Doðrusu biz îmâna nida eden bir münâdi (yani, o Nebi'yil semf ettik ((yani, kulaklarýmýzla iþittik)}. (Âl-i Ýmrân/193) Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
97. El-Mevt
el-Mevt, beþ þekilde tefsir edilir:
1. el-Mevt ile, halkedilmemiþ nutfe -ki bu, suret ve*rilmemiþ canlýdýr- kasdedilmiþtir; þu âyetlerde böyle*dir:
Halbuki siz ölüler (yani, halkedilmemiþ nutfelerj idi*niz size hayat verdi (yani, sizi halketti ve size ruhlar verdi). (Bakara/28)
Bizi iki kere mevt ettin (biz birinci ölüm demek olan nutfeler halinde bulunuyor iken bizi halkettin}... (Mü'min/11)
Hayy'dan (yani, canlýdan) meyyiti (yani, nutfeyi} çý*karýrsýn. (Âl-i Ýmrân/27)
Yûnus Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. ve Rûm Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. sûrelerinde de bu þekildedir.
2. el-Meyyit ile, tevhidden sapmýþ I dalâlette olan kimse kasdedilmiþtir; þu âyetlerde olduðu gibi:
Meyyit (yani, hidâyetten sapmýþ I dalâlette) iken ken*disine hayat (yani, hidâyet} verdiðimiz... (En'âm/122)
Hayylar [diriler] (yani, mü'minler) ile emvât [ölüler]
(yani, ölüler mesabesinde bulunan kâfirler} bir ol*maz. (Fâtir/22)
Bu, Yüce Allah'ýn kâfirler ile mü'minler için dar-bettiði bir meseldir.
Doðrusu sen mevtaya {yani, îmâný iþitmek hususunda ölü*ler mesabesinde olan kâfirlere! iþittiremezsin. (Nemi/80)
Bunun bir benzeri de Enbiyâ sûresindedir. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
3. el-Meyyit ile, topraðýn verimsizliði ve nebatýn az*lýðý kasdedilmiþtir; ;þu âyette olduðu gibi:
Rahmetinin jönünde rüzgârlarý müjdeci olarak gönde*ren O'dur. Nihayet bunlar aðýr yüklü bulutlarý hafif birþey gibi kaldýrdýklarýnda Biz onlarý meyyit {yani, nebatsýzhktan dolayý ölmüþ} bir beldeye sevkederiz de... (A'râf/57)
Bunun bir benzeri de Fâtýr Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. ve Yâ-Sîn Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. sûresinde geçmektedir.
(Kur'ân'da geçen) beldeten meyten [ölmüþ belde] ve el-ardu'l-meyte [ölmüþ arz] ibareleri, "kurak ve ve*rimsiz toprak" ve ahyeynâhâ [onu canlandýr*dýk I ona hayat verdik] ifadeleri de "bitkiyle onu canlandýrdýk" demektir.
4. el-Meut lafzý ile, dünyadaki rýzkýný tüketmemiþ olduðu halde, ceza olmak üzere ruhun I canýn alýnmasý kasdedilmiþtir; þu âyetlerde olduðu gibi:
Sonra (ey Isrâîloðullarýj þükredesiniz diye mevtinizin ardýndan sizi ba's ettik (yani, ey îsrâîloðullan, Mû-sadan taleb ettiðiniz þeyler dolayýsýyla -ceza olmak üzere- sizi öldürdük, ardýndan da tekrar dirilttik). (Bakara/56)
O kimseler ki, hazere'1-mevt [ölüm korkusuyla] di*yarlarýndan çýktýlar -ki onlar binlerce kiþiydi- bu*nun üzerine Allah onlara, "Mevt olun [ölün]!" dedi. (Bakara/243)
Onlar da öldüler ve sekiz gün ölü olarak kaldýlar. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir. Bunun ardýndan Allah onlarý tekrar diriltti.
5. el-Mevt kelimesinin, bizatihi mevt [ölüm]: ecellerin gelmesi sonucu ruhlarýn I canlarýn çýkmasý -ki bu da, ölen kimsenin dünyaya dönüþünün sözkonusu olmadýðý ölümdür- manasýnda kullanýlmasý; þu âyetlerde olduðu gibi:
Þüphesiz sen de meyyit olacaksýn [öleceksin], þüphe*siz onlar da meyyit olacaklar [ölecekler]. (Zümer/30)
Her nefis mevti tadacaktýr. (Âl-i Ýmrân/185)
Buradaki "Ölüm", kiþinin Diriliþ Günü'ne kadar tekrar dünyaya dönmesinin sözkonusu olmadýðý Ölümdür. Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.


Teþekkur:
Beðeni: 



Yer imleri