7- "Mesani" Kelimesi:


"el-Mesani" kelimesi "mesnâ" kelimesinin çoğuludur. Bu ise, birinciden sonra gelen sayı demektir. "et-Tuval" kelimesi ise "atval" kelimesinin çoğu*ludur. Enfal sûresinin "el-Mesani"den sayılması, miktarı itibariyle uzun sûre*lerden sonra gelmesi dolayısıyladır. el-Mesani sûrelerinin ise, âyet sayısı Mu*fassal sûrelerin âyetlerinden daha fazla ve Miun âyetlerinin sayılarından da*ha az olan sûreler olduğu da söylenmiştir. Miun ise, her birisinin âyet sayı*sı yüz âyetten daha fazla olan sûrelere verilen addır. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

II. Bölüm:


SÛRENİN NUZÛLÜ, HÜKÜMLERİ


Bu bölüme dair açıklamalar yirmi başlık halinde sunulacaktır: Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

1- Sûrenin Ayet Sayısı:


İslâm ümmeti, Fatiha sûresinin yedi âyet-i kerime olduğu üzerinde icma etmiştir. Ancak Huseyn el-Cu'fi'den altı âyet olduğuna dair rivayet gelmiştir ki bu da şaz "(icmaa aykırı istisnaî) bir rivayettir. Şu kadar var ki Amr b. Ubeyd Yalnız sana ibadet ederiz" buyruğunu bir âyet-i kerime saymış*tır ki o takdirde onun bu sayımına göre sûrenin âyet sayısı sekiz olur. Bu da şazdır. Yüce Allah'ın: "Andolsun ki Biz sana tekrarlanan yediyi ve şu büyük Kur'ân'ı verdik." (el-Hicr, 15/87) buyruğu ile "namazı kendim ile kulum ara*sında ikiye böldüm" kudsî hadisi bu iki görüşü de reddetmektedir.
Yine ümmet bu sûrenin Kur'ân-ı Kerim'den olduğu hususunda da icma et*miştir. Denilse ki: Eğer bu sûre Kur'ân-ı Kerim'den olsaydı, Abdullah b. Mes'ud bunu Mushaf'ında yazardı. Onun bunu Mushaf'ında yazmayışı bu sûrenin Kur'ân-ı Kerim'den olmadığını göstermektedir. Nitekim o, el-Muavvizeteyn (Felak ve Nas) sûrelerini de bu şekilde Mushaf'ına almamıştır.
Buna cevap Ebu Bekr el-Enbârî'nin şu sözleridir: Bize el-Hasen b. el-Hu-bab anlattı, bize Süleyman b. el-Eş'as anlattı, bize İbn Ebî Kudame anlattı, bi*ze Cerir, el-A'meş'ten rivayetle dedi ki: Sanırım o İbrahim'den rivayetle şöy*le dedi: Abdullah b. Mes'ud'a: Fâtilıa'yı neden mushaiina yazmadın? diye so*ruldu, o, şu cevabı verdi: Eğer ben bunu Mushaf'ıma yazmış olsaydım, her sûre ile birlikte yazardım.
Ebu Bekr dedi ki: Şunu anlatmak istiyor: Her bir rek'ate Fâtiha'dan son*ra okunacak sûreden önce Ummu'l-Kur'ân (Fatiha) sûresi okunarak başlan*ması gerekir. O bakımdan ben bunu yazmamakla işi kısa kesmek istedim ve müslümanların bu sûreyi ezberlemiş olmalarına güvendim. Onu herhangi bir yerde yazmadım ki her sûre ile birlikte yazmak zorunda kalmayayım. Çün*kü Fatiha sûresi namazlarda her sûreden önce okunan bir sûredir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

2- Fatiha Nerede İndi?


Bu sûre Mekke'de mi inmiştir yoksa Medine'de mi inmiştir hususunda mü-fessirler farklı görüşlere sahiptir. İbn Abbas, Katâde, Ebu'l-Aliye er-Riyahi -ki adı Rufey'dir- ve başkaları: Bu sûre Mekke'de inmiştir, derler. Ebû Hurey-re, Mücâhid, Atâ b. Yesâr, ez-Zührî ve başkaları, Medine'de inmiştir, derler.
Yarısı Mekke'de, yarısı da Medine'de indiği de söylenmiştir. Bu görüşü Ebu'1-Leys Nasr b. Muhammed b. İbrahim es-Semerkandî kendi tefsirinde nak*letmektedir. Birincisi ise daha sahihtir. Çünkü yüce Allah şöyle buyurmak*tadır: "Andolsun ki biz sana tekrarlanan yediyi ve şu büyük Kur'ân'ı verdik." (el-Hicr, 15/87) (Bu âyetin yer aldığı) Hicr sûresinin Mekke'de indiği ise ic-ma ile kabul edilmiştir. Yine namazın Mekke'de farz kılındığı hususunda bir görüş ayrılığı yoktur. İslâm tarihi boyunca "elhamdülillahi rabbi'l âlemin (di*ye başlayan Fatiha sûresi)" okunmaksızın bir namaz kılındığına dair bir ha*ber nakledilmemektedir. Buna da Hz. Peygamber'in: "Fâtihatü'l-Kitab okun*madıkça hiçbir namaz olmaz" Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. buyruğu delildir. Bu ifade, hükmü haber ver*mektedir. Yoksa olan bir şeyin haberi değildir. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Kur'ân'dan İlk Nazil Olan Buyruklar: Kadı İbnü't-Tayyib Kur'ân-ı Ke-rim'den ilk olarak hangi buyrukların nazil olduğu hususunda görüş ayrılık*larını nakletmektedir. İlk nazil olan sûrenin "el-Müddessir" olduğu söylen*diği gibi, İkra sûresi olduğu da söylenmiştir, Fatiha sûresi olduğu da söylen*miştir. Beyhaki, "Delailü'n-Nübüvve" adlı eserinde Ebu Meysere Amr b. Şe-rahbil'den şunu nakletmektedir: Rasulullah (s.a) Hz. Hadice'ye şöyle dedi: "Yalnız kaldığımda bir ses işittim. Allah'a yemin ederim bunun hoşa gitme*yen bir iş olacağından korktum." Hz. Hadice şöyle dedi: Bundan Allah'a sı*ğınırım. Allah, sana böyle birşey yapılmasına izin vermez. Allah'a yemin ede*rim sen şüphesiz emaneti yerine getirirsin, akrabalık bağına riâyet edersin ve doğru söz söyleyen bir kimsesin.
Rasulullah (s.a)'ın bulunmadığı bir sırada Ebu Bekir (r.a) eve gelir ve Hz. Hadice, Hz. Peygamber'in kendisine neler söylediğini ona anlatır ve devam*la şöyle der: Ey Atik, Muhammed ile Varaka b. Nevfel'in yanına git. Rasulul*lah (s.a) yanlarına girdiğinde Hz. Ebu Bekir, Hz. Peygamber'in elinden tu*tar ve şöyle der: Seninle birlikte Varaka'ya gidelim. Hz. Peygamber ona: "Sa*na durumu kim haber verdi?" diye sorunca Hz. Ebu Bekir: Hadice dedi. İki*si birlikte Varaka'nın yanına gittiler ve durumu ona anlattılar. Bu arada Hz. Peygamber şöyle dedi: "Yalnız kaldığım sırada arkamdan ya Muhammed, ya Muhammed diye birisinin seslendiğini işitiyorum, ben de kaçmaya koyulu*yorum." Varaka: Hayır, böyle yapma, dedi. Bu sesi işittiğin takdirde, sana ne söyleyeceğini işitmek üzere yerinde dur, sonra yanıma gel bana durumu bil*dir. Hz. Peygamber yalnız kaldığı sırada ona: Ya Muhammed, diye seslenil*di. Bil ki: "Rahman ve rahîm olan Allah'ın adıyla, hamd alemlerin rabbi Al*lah'a mahsustur..." buyruğunu "sapanlarınkine değil" buyruğuna kadar ya*ni sûrenin sonuna kadar inzal buyurdu. "La ilahe illellah" de. Daha sonra Hz. Peygamber Varaka'ya gitti ve bu durumu ona anlatınca Varaka ona şöyle de*di: Sana müjdeler olsun, sana müjdeler olsun. Ben tanıklık ederim ki Meryem oğlu İsa'nın geleceğini müjdelediği kişi sensin. Musa'ya gelen Namus (vahy)'ın benzeri sana da gelmiştir. Sen Rasûl bir peygambersin. Bundan son*ra sana cihad emri verilecektir. Bu emir sana geldiği takdirde ben hayatta olur*sam şüphesiz seninle birlikte senin yanında cihad ederim. Varaka vefat et*tiğinde Rasulullah (s.a) şöyle buyurdu: "Andolsun o keşişi, cennette üzerin*de ipek elbiseler bulunduğu halde gördüm. Çünkü, 9 bana iman etti ve be*ni tasdik etti." Hz. Peygamber bu sözleriyle Varaka'yı kastediyor. el-Beyha-ki (Allah ondan razı olsun) der ki, bu (hadisin senedi) munkaü'dır. Eğer ger*çekten mahfuz bir rivayet ise bunun Hz. Peygamber'e: "Yaratan Rabbinin adıyla oku" (el-Alak, 96/1) buyruğu ile "Ey örtülerine sarılıp bürünmüş olan" (el-Müddessir, 74/1 )buyruğunun nüzulünden sonra meydana gelmiş bir ola*ya dair bir haber olma ihtimali vardır. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.