12- "Rabb" Kelimesinin Okunuşu:
"Rab" kelimesinin (esreli okuyuştan ayrı olarak) ref edilmesi (yani "rab-bu" şeklinde okunması) da caizdir, nasb edilmesi (rabbe şeklinde okuması) da caizdir. Nasb halinde okunursa, övgü ifade eder, ref halinde okunursa, önceki ifadelerle ilişkisi olmaksızın: "O âlemlerin Rabbidir" anlamına gelir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
13- Allah ve Rahmeti:
Rahman, Rahim": Yüce Allah "âlemlerin rabbi" olmakla kendi zatını'nitelendirdikten sonra "Rahman, Rahîm" olmakla da kendisini nitelendirmektedir. "Âlemlerin rabbi" olmakla nitelendirilmesinde korkutma anlamı bulunduğundan dolayı hemen akabinde "rahman rahîm" ile nitelen*dirmiştir. Çünkü bu da (korkutmanın aksi olan) teşvik ihtiva etmektedir. Böy*lelikle yüce Allah hem kendisinden korkmayı hem de nimetlerine ümit bes*lemeyi ifade eden niteliklerini bir arada zikretmiş olur. Bu O'na itaatte da*ha çok yardımcı olsun, isyandan daha çok uzaklaştırıcı olsun diye böyle gel*miştir. Tıpkı yüce Allah'ın şu buyruklarında olduğu gibi: "Kullarıma haber ver ki: Ben gerçekten mağfireti bol ve rahîm olanım. Benim azabım da el*bette en acıklı azaptır." (el-Hicr, 15/49-50); "(O yüce Allah) günahları bağış*layan, tevbeleri kabul eden, azabı şiddetli olan ve nimeti geniş olandır." (el-Mü'min, 40/3)
Müslim'in Sahih'inde yer alan Ebu Hureyre'den gelen rivayete göre Rasu-lullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Eğer mü'min Allah katında bulunan cezanın ne olduğunu bilse hiçbir kimse onun cennetini ummaz. Eğer kafir de Allah katındaki rahmeti bilse hiç kimse onun cennetinden ümit kesmez." Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu iki ismin ne tür anlamlar ihtiva ettiği ile ilgili açıklamalar daha önceden geçti*ğinden dolayı burada tekrarlamaya gerek yoktur. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
14- Kıyamette Mutlak Egemen:
"Din gününün mâliki" Muhammed b. es-Semeyka bu*rada yer alan ( Jüu) kelimesini (mâlike) şeklinde nasblı olarak okumuştur. Bu kelimenin dört söyleyiş şekli vardır. ile (Melik'in hafifle-tilmişi olarak ) şeklinde ve şeklinde. Şair şöyle demiştir:
"Ve bizim ünlü nice uzun günlerimiz vardır
O günlerde hükümdara itaat etmeyip karşı geldik."
Bir diğeri de şöyle demiştir:
"Melikin pay ettiğine kani ol. Çünkü o İnsan tabiatlarını en iyi bilen, onları aramızda pay etmiştir." Nafi'den kelimesinin sonundaki esreyi açık bir şekilde ( şeklinde harekeleri pekiştirenlerin söyleyişine uygun olarak okumuştur. Bu, el-Mehdevi'nin ve başkalarının sözkonusu ettiği ve arapların kullandıkları bir şivedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
15- Allah'ın Mâlikiyeti (Egemenlik ve Tasarrufu):
İlim adamları "melik" okuyuşunun mu yoksa "mâlik" okuyuşunun mu da*ha beliğ olduğu hususunda farklı görüşlere sahiptirler. Her iki okuyuş şek*li de Peygamber (s.a)'den ve Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer'den rivayet edil*miştir. Bu iki okuyuşu da Tirmizî zikretmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. "Melik" söyleyişinin "mâ*lik" söyleyişinden daha kapsamlı ve beliğ olduğu söylenmiştir. Çünkü her me*lik, mâliktir fakat her mâlik, melik değildir. Diğer taraftan melik (hükümdar, mutlak yöneticO'in emri sahip olduğu mülkiyetindeki şeyler hususunda ve mâlik hakkında geçerlidir. O kadar ki mâlik (mülke sahip olan kişi) melikin yönetim emri dışında tasarrufta bulunamaz. Bu, Ebu Ubeyde ve el-Müberred'in görüşüdür.
"Mâlik" kelimesinin daha beliğ olduğu da söylenmiştir. Çünkü mâlik (mülk edinen, mülk sahibi) insanlara da başkalarına da sahip olur. O bakım*dan mâlikin tasarrufu daha ileri derecede ve daha büyüktür. Çünkü şeriatın kanunlarını yürütmek onun işidir. Ayrıca mülk edinmek gibi ek bir özelliğe de sahiptir.
Ebu Ali der ki: Ebu Bekr es-Serrac'in "melik" okuyuşunu tercih eden bi*risinden naklettiğine göre şanı yüce Allah "âlemlerin Rabbi" buyruğu ile zaten herşeyin mutlak mâliki olmakla kendisini nitelendirmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla "mâlik" şeklindeki okuyuşun bir faydası yoktur, çünkü bu bir tek*rar olur. Ebu Ali de der ki: Ancak böyle bir açıklamanın delil olma özelliği yoktur. Çünkü yüce Allah'ın Kitab-ı Keriminde bu şekilde birtakım buyruk*lar yer almıştır. Önce genel olan bir husus zikredilir, daha sonra özel bir hu*sustan söz edilir. Yüce Allah'ın şu buyruğunda olduğu gibi: "O öyle Al*lah'tır ki yaratandır, yoktan var edendir ve her bir yaratığa suret ve şekil verendir." (el-Haşr, 59/24).
Yaratan bütün bunları kapsar. Suret veren olduğundan ayrıca söz edilme*si sanata ve hikmetin varlığına dikkat çekmek özelliği dolayısıyladır. Nitekim yüce Allah Bakara sûresinin baş tarafında: "Onlar gayba inanırlar" (el-Ba-kara, 2/3) diye buyurduktan sonra "âhirete de kesinlikle inanırlar" (el-Ba-kara, 2/4) diye buyurmaktadır. Halbuki gayb hem âhireti hem onun dışında*ki diğer gaybları da kapsamaktadır. Özellikle sözkonusu edilmesi ise azame*ti ve ona inanmanın farz olduğuna dikkat çekmek, diğer taraftan da onu in*kar eden kafirlerin kanaatlerini reddetmek içindir. Ayrıca yüce Allah: "er-Rah-mân, er-Rahîm" diye buyurmuştur. Burada yüce Allah önce genel anlam ifa*de eden "er-Rahmân"ı zikretmiş ondan sonra ise "er-Rahîm"i zikretmiştir. Çün*kü yüce Allah'ın şu buyruğunda bu, sadece mü'minlere tahsis edilmiştir: "Ve o mü'minlere karşı rahimdir." (el-Ahzab, 33/43)
Ebu Hatim der ki: "Mâlik" yaratanı övmek hususunda "melik"den daha be*liğdir. Yaratıkları övmek hususunda ise melik kelimesi "mâlik"den daha be*liğdir. Aralarındaki fark da şudur: Yaratıklardan "mâlik" olan kişi "melik (hü*kümdar)" olmayabilir. Şanı yüce Allah ise "mâlik" olduğuna göre aynı zamamda "melik"tir de.
Kadı Ebu Bekr İbnu'l-Arabi bu görüşü tercih etmiş ve bunu üç şekilde açık*lamıştır:
1- Bu kelime özele de genele de izafe edebilir ve: Evin, yerin, elbisenin mâliki, dediğin gibi, mâlikler mâliki de denilebilir.
2- Az olsun çok olsun, mâlik hakkında kullanılır. -Bu iki görüşü dikkat*le incelediğiniz takdirde tek bir görüşü temsil ettiklerini görürsünüz.
3- Mâlikü'1-Mülk (mülkün sahibi) denildiği halde melikü'1-mülk denilmez. İbnu'l-Hassar der ki: Bunun böyle olmasının sebebi "mâlik" ile anlatılmak
istenenin mâlik oluşa, mülkiyete delalet etmektir. Bu ise, "mülk"ü ihtiva et*mez. "Melik" ise, her ikisini bir arada ihtiva ettiğinden dolayı bunun müba*lağalı bir mana ifade etmesi daha uygundur. Aynı zamanda bu, kemal an*lamını da ifade eder. Bu bakımdan melikin, kendisinden daha aşağıdakiler üzerinde haklan vardır. Nitekim yüce Allah, İsrailoğullarına talepleri üzeri*ne melik olarak gönderilen Talut hakkında şöyle buyurmaktadır: "Muhak*kak Allah onu sizin üzerinize seçmiştir. İlimce de vücutça da ona bir üstün*lük vermiştir." (el-Bakara, 2/242) İşte bundan dolayı Hz. Peygamber de:
"İmamlık Kureyş'tedir (yani imamlar Kureyş'ten olur)" Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. diye buyurmuştur. Kureyş ise, arap kabilelerinin en faziletlisidir, araplar da acemlerden daha fa*ziletli ve şereflidir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Diğer taraftan bu kelime (melik) iktidar ve ihtiyar (se*çim ve tercihte bulunabilme) anlamlarını da ihtiva etmektedir. Bunlar ise me*lik hakkında zorunlu şeylerdir. Eğer melik, iktidar sahibi, istediğini seçip ter*cih edebilen, hüküm ve emri geçerli ve yürürlüğe girmeyen birisi olursa düş*manı onu baskısı altına alır, başkası ona galip gelir, yönetimi altındakiler de onu küçük ve hakir görür. Yine bu kelime, egemenlik altında tutmak, em*retmek, yasaklamak, vadetmek ve tehdid etmek anlamlarını da kapsamak*tadır. Hz. Süleyman'ın şu sözlerine dikkat edelim: "Ben neden hüdhüdü gö*remiyorum? Yoksa o gaiplerden mi oldu? Ben onu elbette ya şiddetli bir azap ile azaplandırırımyahut muhakkak onu kestiririm...." (en-Neml, 27/20-21) Ve daha bunun gibi "mâlik" kelimesinin ihtiva etmediği oldukça hayret ve*rici hususlar ve şerefli manalar "melik" kelimesinde vardır.
Derim ki: Kimisi de "mâlik" kelimesinin daha beliğ olduğuna dair fazla*dan bir harf ihtiva etmesini delil göstermiştir. Bu kelimeyi bu şekilde oku*yan bir kimse, "melik" diye okuyandan on hasene fazla alır. Derim ki: Bu, kelimenin şekline baktığımız takdirde böyledir. Manasına baktığımız vakit bu*nu ifade etmez. Diğer taraftan "melik" şeklindeki okuyuş da sabit olmuştur ve bu kelimede "mâlik" kelimesinde bulunmayan -açıkladığımız şekilde- ge*niş bir anlam vardır. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Yer imleri