16- "Melik (Hakim ve Egemen)" Adı Yaratıklara Verilemez:


Herhangi bir kimsenin böyle bir isim ile kendisini adlandırması ve Allah'tan başka kimseye böyle denilmesi caiz değildir. Buharı ve Müslim, Ebu Hurey-re'den şöyle dediğini rivayet etmektedirler: Rasûlullah (s.a) buyurdu ki: "Allah Kıyamet gününde yeryüzünü avucuna alır. Semayı da sağında dürüp katlar. Sonra da: Ben melikim, yeryüzünün hükümdarları nerede? der." Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Yi*ne Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a) şöyle buyurmuş*tur: "Allah katında isimlerin en hakir olanı kendisine "hükümdarlar hüküm*darı (melikü'l-emlâk)" adını veren kişidir." Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Müslim, şunu da eklemekte*dir: "Aziz ve celil olan Allah'tan başka mâlik yoktur." Süfyan, (hadisin sene*dinde yer alan ravilerden birisi) der ki: "Mesela, şehinşah demek böyledir." Ahmed b. Hanbel de der ki: "Ben Amr eş-Şeybani'ye hadis-i şerifte yer alan en hakir" kelimesinin anlamını sordum, o bana: "En aşağılık, en ze*lil demektir dedi." Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Yine Ebu Hureyre'den şöyle dediği rivayet edilmektedir: Rasûlullah (s.a) buyurdu ki: "Kıyamet gününde Allah'ın en çok gazap edeceği, en adi ve ha*kir göreceği kişi (dünyada iken) "melikler meliki" diye adlandırılan kimse*dir. Halbuki yüce Allah'tan başka melik yoktur." Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
İbnu'l-Hassar der ki: İşte "meliki yevmid-din" ile "mâliku'1-mulk" de böy*ledir. Bu isimlerin bütün yaratıklar hakkında kulanılmasının haram kılındı*ğı hususunda görüş ayrılığı olmamalıdır. Tıpkı melikü'l-emlak demenin ha*ram kılınması gibi. "Mâlik" ile "melik" olmakla nitelendirilmeye gelince; Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

17- Yaratıklara "Mâlik" ve "Melik" Demek:


Bunların ifade ettiği anlama nitelik olarak sahip olanların (bunlarla) ni*telendirilmesi caizdir. Şanı yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Muhakkak Allah sizin için Talut'u hükümdar (melik) olarak göndermiştir." (el-Bakara, 2/247) Peygamber (s.a) da şöyle buyurmuştur: "Ümmetimden birtakım kimselerin bana Allah yolunda bu denizde tahtları üzerinde melikler olarak veya taht*lar üzerindeki melikler gibi yolculuk yapıp gaza edecekleri gösterildi." Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

18- Allah'ın "Din Günü'nün Mâliki" Olması Nasıl Anlaşılmalıdır?


Din günü henüz var edilmediği halde nasıl olur da yüce Allah "din günü*nün mâliki" diye buyurarak henüz varetmediği bir şeye mâlik olmakla ken*di zatını nitelendirmiştir? diye sorulsa şu cevap verilir:
Birinci açıklama şekli: Şunu bil ki "mâlik", dan ism-i fail*dir. Arap dilinde ism-i fail ise, bazan kendisinden sonrakine izafe edilir. Bu durumda gelecek ifade eden fiil anlamındadır. Böyle bir ifade doğru, yanlış-sız, aklen anlaşılabilir bir ifadedir. Mesela, bir kimse: Bu yarın Zeyd'i vurucudur" dediği takdirde, Zeyd'i vuracaktır demek olur. Yi*ne: Bu gelecek sene Beytullahı hac eden*dir" dediğimiz takdirde bunun anlamı: Gelecek sene hac edecektir; demek*tir. Nitekim fiilin, henüz o işi işlemediği halde kendisine izafe edildiği de gö*rülen bir husustur. Bununla gelecekte o fiili yapacağı anlatılmak istenmiştir. İşte yüce Allah'ın da "din gününün mâliki" buyruğu da bu şekilde, gelecek hakkında te'vil edilip açıklanır. Yani o din gününe mâlik olacaktır. Yahut mey*dana geldiği takdirde din gününe mâlik olacaktır, anlamındadır.
İkinci bir açıklama şekli: Mâlik kelimesi, kudrete raci kabul edilerek açık*lanır. Yani o din gününde kadir olacaktır. Veya din gününü varetmeye, meydana getirmeye kadirdir. Çünkü birşeyin mâliki demek, o şeyde tasarruf eden ve ona güç yetiren demektir. Aziz ve celil Allah da her şeyin mâlikidir ve kendi iradesine göre o şeyleri evirip çevirir. Mülkiyeti altında bulunan hiçbir şey O'nun iradesine, tasarrufuna karşı çıkamaz.
Ancak birinci açıklama şekli arap diline daha uygundur ve daha yerinde*dir. Bunu Ebu'l-Kasım ez-Zeccacî söylemiştir.
Üçüncü bir açıklama şekli: Eğer: O hem din gününün hem de başka şey*lerin mâliki olduğu halde ne diye özellikle din gününü zikretmiştir? denile*cek olursa şu cevap verilir: Çünkü dünyada onlar mülkiyet hususunda (yü*ce Allah ile) anlaşmazlık içerisinde idiler. Firavun, Nemrut ve başkaları gi*bi. O gün mülkünde hiç kimse onunla çekişemeyecek, karşı çıkamayacak*tır. Hepsi O'na boyun eğmiş olacaktır. Nitekim yüce Allah: "Bugün mülk ki*mindir?" (el-Mu'min, 40/16) diye buyuracak, bütün yaratıklar O'na: "Gücü herşeye yeten (kahhar) bir ve tek Allah'ındır" (el-Mu'min, 40/17) diye cevap vereceklerdir. Bundan dolayı da burada yüce Allah: "din gününün mâliki" diye buyurmuştur. Yani o günde O'ndan başka hüküm verecek yargıç, O'ndan başka amellerin karşılığını verecek kimse olmayacaktır. O her türlü eksiklikten münezzehtir ve O'ndan başka ilah yoktur. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

19- Sıfat Olmak Bakımından "Mâlik" ile "Melik" Arasındaki Fark:


Şanı yüce Allah "melik" olmakla nitelendirildiği takdirde bu, O'nun zatî
sıfatlarından birisi olur. Şayet "mâlik" olmakla nitelendirilir ise, bu da onun
fiilî sıfatlarından olur. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.