REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
7 sonuçtan 1 ile 7 arası

Konu: 08/01 Ekonomi Haberleri

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Erdemir'e verilen süre uzatıldı



    ÖİB, Erdemir hissesinin blok satış yoluyla özelleştirilmesine ilişkin hisse satış sözleşmesinin imzası için süre 6 Mart 2006 tarihine kadar uzatıldı.



    Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş'nin (ERDEMİR) sermayesindeki yüzde 46,12 oranındaki Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) hissesinin blok satış yoluyla özelleştirilmesine ilişkin hisse satış sözleşmesinin imzası için süre 6 Mart 2006 tarihine kadar uzatıldı.

    ERDEMİR ile ilgili olarak T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'ndan Başkan Metin Kilci imzasıyla İMKB'ye gönderilen yazıda, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 1 Aralık 2005 tarih ve 140 sayılı kararı doğrultusunda ERDEMİR sermayesindeki yüzde 46,12 oranındaki İdare hissesinin blok satış yoluyla özelleştirilmesine ilişkin Hisse Satış Sözleşmesi imzalamak üzere Ordu Yardımlaşma Kurumu'na (OYAK) 45 günlük süre verdiği hatırlatılarak, ''OYAK'a verilen 45 günlük süre, 20 Ocak 2006 tarihinde sona erecek iken OYAK'ın İdaremize yazılı olarak yaptığı başvuru üzerine 6 Mart 2006 tarihine kadar uzatılmıştır'' denildi.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Maliyeden muhtarlara mektup

    Adana Vergi Dairesi Başkanlığı, muhtarlara mektup göndererek, çiftçilerin belge düzenine uymaları için destek istedi.

    Vergi Dairesi Başkanı Fatih Acar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, daha önce çiftçilere mektup göndererek, vergi yönünden yükümlülüklerini hatırlattıklarını belirtti.
    Acar, bazı çiftçilerin okuma-yazma bilmediklerini, bazılarının bilse de vergiyle ilgili düzenlemelerden bilgisinin olmadığını ancak, ilgili muhtarların bu bilgi eksikliğini kapatacaklarına inandığını vurguladı.
    Köy ve mahallelerinde devlete uzanan ilk basamak olan muhtarların sorumluluklarının bilincinde olduklarına inandığını anlatan Acar, “Bu nedenle mektup gönderdiğimiz muhtarlarımızdan çiftçilerimizin belge düzenine uymaları konusunda yardım ve destek istedik” dedi.
    Acar, köy ya da mahallede herkesin görebileceği yere asılmasını da istediği mektubunda, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belge alma, verme, saklama ve ibraz yükümlülüklerine uymayan çiftçilerin, çeşitli kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen avans, kredi, sübvansiyon, prim gibi ayni ve nakdi destek unsurlarından yararlanamayacaklarını vurguladı.
    Bir yıl içerisinde belge düzenine uymadığı tespit edilen çiftçilerin, izleyen yıldan itibaren bir yıl süre ile Doğrudan Gelir Desteği alamayacağını anlatan Acar, şunları kaydetti:
    “Bundan böyle çiftçilerimiz nezdinde de sıklıkla denetimler yapılacak olup bir yandan cezalı duruma düşmemek, diğer yandan Doğrudan Gelir Desteği gibi destek unsurlarından mahrum kalmamak için, çiftçilerimiz sattığı ürünler için mutlaka müstahsil makbuzu almalı. Alınan belgeler de 5 yıl süreyle saklanmalı.”

    -ÇİFTÇİLERİN VERGİLENDİRİLMESİ-

    Acar, zirai faaliyetten doğan kazançların ne şekilde vergilendirileceği 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 53 ve müteakip maddelerinde hükme bağlandığını anımsatarak, şöyle devam etti:
    “Buna göre işletme büyüklüğü 500 dönümü aşan çiftçiler ile bir biçerdöver veya 10 yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip olan çiftçilerin kazançları gerçek usulde vergilendirilir.
    Kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiler bu kazançları için beyanname vermezler ancak, çiftçiler her halükarda elde ettikleri zirai kazançları kesinti yapılmak suretiyle vergilendirilmek zorundadırlar.
    Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesinin 11'inci fıkrasına göre, Ticaret Borsalarında tescil ettirilerek satın alınan zirai mahsuller için yüzde 2, tescil ettirilmeden satın alınan zirai mahsuller için yüzde 4 tutarında vergi alınmaktadır.”
    Acar, her sektörde olduğu gibi önümüzdeki dönemde yapılacak olan denetimlerin zirai kazanç elde edenleri de kapsayacağı dikkate alınarak, çiftçilerin kanuni sorumluluklarını daha titizlikle yerine getirilmelerini beklediklerini bildirdi.
    Acar, zirai kazançların vergilendirilmesi konusunda bilgi sahibi olmak isteyenlerin Vergi Dairesi Başkanlığı'nın Alo Maliye 189 hattını arayabileceklerini sözlerine ekledi.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Biyodizel lisansa tabi oldu

    Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) biyodizel üreticilerine “işleme lisansı” alma zorunluluğu getirdi.

    Buna göre, piyasada faaliyet gösteren biyodizel üreticileri 28 Şubat'a kadar kuruma lisans başvurusu yapacak.
    Konuya ilişkin A.A muhabirine açıklama yapan EPDK Başkanı Yusuf Günay, akaryakıt piyasasında etkinliği giderek artan biyodizelin üretiminin kontrol altına alınması için biyodizel üreticilerine lisans zorunluluğu getirdiklerini söyledi.
    Biyodizel üretimi konusunda piyasada bir boşluk oluştuğuna işaret eden Günay, bu çerçevede üretimin ve dağıtımın kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı.
    Biyodizel üreticilerinin ve üretiminin işleme lisansı kapsamına alınmasının, EPDK'nın ilgili mevzuatı hükümlerine tabi kılındığını belirten Günay, piyasada atık bitkisel yağlar ile ithalattan gelen, özellikle yağlı tohumlardan elde edilen yağların ya doğrudan biyodizel olarak kullanıldığı veya standartlara uygun olmadan üretilerek piyasaya sürüldüğü kaydetti.
    “Hem bu duruma son vermek için, hem de bu sektörün giderek gelişeceğini dikkate alarak sağlıklı bir işleyiş için lisans zorunluluğu getirdik” diyen Günay, lisans zorunluluğu ile standartlara uygun olmadan piyasaya sürülen biyodizele son vereceklerini kaydetti.

    -LİSANSIN FAYDALARI-
    Lisans zorunluluğuna ilişkin olarak, kanunda ve lisans yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına gerek olmadığı belirten Günay, biyodizel üretiminin lisanslandırmasının faydalarını şöyle özetledi:
    “Biyodizel üretiminin EPDK'nın ilgili mevzuatı hükümlerine tabi olması sayesinde petrol esaslı akaryakıtlarda olduğu gibi burada da üretici-dağıtıcı-bayi ve nihai kullanıcı zinciri kurulmuş olacak.
    EPDK'nın ilgili mevzuatı gereği biyodizel üreticisi üretmiş olduğu biyodizeli doğrudan piyasaya sunamayacak. Rafinerici ve dağıtıcı lisansı sahipleri ile yapılacak olan sözleşmeler kapsamında, üretilen biyodizeli rafinerici ve dağıtıcı lisansı sahiplerine teslim edecek. Ancak, biyodizelin şirketlerin herhangi bir şekilde ticari faaliyete konu edilmeden kendi ihtiyaçları kapsamında üretimi veya kullanımı lisansa tabi olmayacak.”

    -“ÜRETİM DAHA DA ARTACAK”-

    Türkiye'de 2005 yılı sonunda yıllık 450 ile 878 bin ton arasında değişen miktarlarda biyodizel üretim kapasitesine ulaşıldığına dikkat çeken Günay, gelecek yıllarda bu üretimin daha da artacağını söyledi.
    Tarım Bakanlığı verilerine göre, AB direktifleri doğrultusunda 2010 yılında Türkiye'nin biyodizel ihtiyacının yıllık 862 bin ton olacağını belirten Günay, şunları kaydetti:
    “Türkiye sahip olduğu kurulu kapasite ile Almanya'dan sonra AB ülkeleri içinde ikinci büyük biyodizel üreticisi ülke olarak kabul ediliyor. Kurulu kapasitenin günümüzde yüzde 10'luk kısmının kullanılıyor ve bunun da yıllık yaklaşık olarak 90 bin ton olduğu hesaplanıyor. Bu sektörün üretim aşamasında da disipline edilmesini böylece hem daha sağlıklı hem de daha güçlü gelişmesini amaçlıyoruz.”


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Tüzmen: 16 ülkeye ihracatımız 1 milyar doları geçti

    Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türkiye'nin 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığı ülke sayısının 16'ya çıktığını belirtti.

    İhracatın yüzde 90'ının, 10 ilden yapıldığını kaydeden Bakan Tüzmen, 2005 yılında ihracatı en yüksek oranda artan ürünlerin fındık, zeytinyağı, kimyevi maddeler, taşıt araçları ve yan sanayi olduğunu bildirdi.
    Tüzmen, 2005 yılında gerçekleştirilen 73.4 milyar dolarlık ihracatı A.A muhabirine değerlendirirken, 2004 yılında “1 milyar doların üzerinde” ihracat yapılan ülke sayısının 14 olduğunu, 2005 yılında ise bu sayının 16'ya çıktığını kaydetti.
    Tüzmen'in verdiği bilgiye göre, bu ülkeler ile bunlara yapılan ihracat miktarları şöyle:

    ÜLKELER İHRACAT (bin dolar)
    --------- -------------------
    ALMANYA 9.444.046
    İNGİLTERE 5.824.548
    İTALYA 5.631.562
    ABD 4.815.018
    FRANSA 3.773.052
    İSPANYA 2.991.596
    IRAK 2.778.210
    RUSYA FEDERASYONU 2.612.589
    HOLLANDA 2.430.469
    ROMANYA 1.800.068
    BAE 1.559.680
    İSRAİL 1.469.795
    BELÇİKA 1.308.218
    BULGARİSTAN 1.168.479
    YUNANİSTAN 1.135.439
    SUUDİ ARABİSTAN 1.130.267


    Bunların dışında, “500 milyon doların üzerinde” ihracat gerçekleştirilen ülkeler de, 905 milyon dolarla İran, 883 milyon dolarla Ukrayna, 831 milyon dolarla Polonya, 811 milyon dolarla Cezayir, 740 milyon dolarla KKTC, 737 milyon dolarla Danimarka, 702 milyon dolarla Mısır, 661 milyon dolarla Avusturya, 642 milyon dolarla İsveç, 568 milyon dolarla Suriye, 541 milyon dolarla Çin, 520 milyon dolarla Azerbaycan oldu.

    -DOLAR BAZINDA İHRACATIN EN FAZLA ARTTIĞI ÜLKELER-

    2005 yılında dolar bazında ihracatın en fazla artış kaydettiği ilk 10 ülkeye yapılan ihracat ve artan ihracat miktarları da şöyle:

    ÜLKELER İHRACAT ARTIŞ MİKTARI (Dolar)
    -------- -------- ---------------
    İTALYA 5.631.828.570
    837.504.502
    ALMANYA 9.447.449.544
    583.894.432
    ROMANYA 1.800.099.748
    539.909.367
    RUSYA FED. 2.612.843.862
    457.013.721
    BAE 1.559.707.467
    441.782.295
    İNGİLTERE 5.826.297.729
    355.770.316
    SUUDİ ARABİSTAN 1.130.298.717
    340.827.496
    BULGARİSTAN 1.176.290.782
    320.468.281
    İSPANYA 2.994.557.129
    289.138.132
    UKRAYNA 883.289.136
    269.836.336

    -İHRACATIN YÜZDE 90'I, 10 İLDEN-

    2005 yılında yapılan ihracatın yaklaşık yüzde 90'ı 10 ilden yapılırken, bunlar İstanbul, Bursa, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Ankara, Gaziantep, Denizli, Adana ve Trabzon'dan oluştu. Bu illerden yapılan ihracatın toplam ihracata oranları da şöyle:

    İLLER YÜZDE
    ------ -------
    İstanbul 56
    Bursa 8
    İzmir 6
    Kocaeli 4,5
    Sakarya 3,5
    Ankara 3,5
    Gaziantep 2
    Denizli 2
    Adana 1,5
    Trabzon 1,3

    Tüzmen, rakamları değerlendirirken, ihracatın tüm illere yayılması için yapılan çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
    Bakan Tüzmen, “Bütün illeri ihracatçı il yapmak için çalışıyoruz. 2004 yılında ihracat yapmayan tek ilimiz Muş'tu. 2005 yılında Muş da ihracatçı il kervanımıza katılmıştır. İhracatımızın yüzde 90'ının 10 ilden yapılması geçmişten gelen uygulamaların bir sonucudur. Bu durumu değiştirmek ve bütün illerden yaygın olarak ihracat yapılmasını sağlamak için yaptığımız çalışmalar önümüzdeki yıllarda meyvesini verecektir” dedi.

    -İHRACATI EN ÇOK ARTAN ÜRÜNLER-

    Devlet Bakanı Tüzmen, 2005 yılında oransal olarak 2004 yılına göre ihracatı en çok artan ürünlerin başında ise zeytin ve zeytinyağının geldiğini söyledi.
    Zeytin ve zeytinyağının ihracat artışının geçen yıla göre yüzde 126 olduğunu ifade eden Bakan Tüzmen, zeytin ve zeytinyağını yüzde 58'lik artışla fındığın, yüzde 34.8'lik artışla kimyevi madde ve mamullerinin, yüzde 31'lik artışla hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamüllerinin, yüzde 28,9'luk artışla halı, yüzde 27,3'le makine, yüzde 26,3'le maden ve metallerin, yüzde 20,9 ile taşıt araçları ve yan sanayi ürünlerinin aldığını kaydetti.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Türkiye yabancı sermaye rekorunu kırdı

    Türkiye, yıllardır beklediği yabancı sermaye rekorunu nihayet 2005'te kırdı. Yabancıların gayrimenkul alımları da dahil toplam 8.2 milyar dolara kadar çıkan geçen yıl ocak-kasım dönemindeki fiili yabancı sermaye girişinin, yılın tümünde, önceki dört yılın toplamındaki tutarı aştığı tahmin ediliyor.

    Merkez Bankası verilerine göre geçen yıl ocak-kasım döneminde Türkiye’ye toplam 8 milyar 167 milyon dolarlık doğrudan yabancı sermaye girişi yaşandı. Bu girişin 6 milyar 412 milyon doları doğrudan yatırım, 226 milyon doları Türkiye’deki yabancı sermayeli şirketlerin yurt dışındaki ortaklarından aldıkları uzun vadeli kredi, 1 milyar 529 milyon doları ise gayrimenkul alımı yoluyla geldi.

    Türk Telekom’un devrinin yapıldığı ve Çukurova Grubu’nun Turkcell’de Rus Alfa’yla birlikte yaptığı operasyonun sonuçlandığı geçen yıl kasım ayında Türkiye’ye 3 milyar doların üzerinde yabancı sermaye fiili girişi kaydedildi. Garanti Bankası’nın yüzde 25.5’inin General Electric Corporation’a 1.8 milyar dolara devredildiği aralık ayında da Türkiye’ye yüklü bir yabancı sermaye girişi yaşanmıştı. Bu giriş de dikkate alındığında Türkiye 2005 yılını, ondan önceki dört yılın toplamından fazla bir yabancı sermaye girişiyle tamamladı.

    Türkiye’ye 2001 yılında 3 milyar 290 milyon, 2002 yılında 1 milyar 143 milyon, 2003 yılında 2 milyar 48 milyon ve 2004 yılında da 3 milyar 236 milyon dolarlık doğrudan yabancı yatırım girişi kaydedilmişti. 2001-2004 yılları arasındaki toplam giriş 9 milyar 717 milyon dolar olmuştu. Garanti Bankası için gelen 1.8 milyar dolarla birlikte Türkiye’nin geçen yıl 10 milyar dolarlık bir fiili yabancı sermaye girişi yaşadığı hesaplanıyor.

    Bu arada geçen yıl ocak-kasım döneminde yabancılar Türkiye’deki gayrimenkullerini satarak toplam 163 milyon dolarlık, şirketlerdeki hisselerini satarak 346 milyon dolarlık bir sermayeyi ise Türkiye’den çıkardıkları belirlendi. Aynı dönemde Türkiye’deki yabancı sermayeli şirketlerin yurt dışındaki artıklarına yaptıkları 409 milyon dolarlık borç ödemesiyle birlikte yabancıların Türkiye’den çıkardıkları sermaye tutarı 918 milyar dolar oldu. Bu nedenle de yabancıların Türkiye’ye geçen yıl getirdikleri net doğrudan sermaye 7 milyar 294 milyon dolar olarak gerçekleşti.
    Geçen yıl Türkiye’ye fiilen giren sermayenin 5 milyar 758 milyon dolarla büyük bölümü hizmetler sektörüne yönelik yatırımlardan kaynaklandı. İmalat sanayi sektörüne yönelik yatırımlar için gelen sermaye 612 milyon dolarda kaldı.
    Türkiye’ye gelen sermayenin 4 milyar 609 milyon dolarla büyük bölümünü AB ülkeleri kaynaklı sermaye oluşturdu. Telekom özelleştirmesi nedeniyle Ortadoğu ülkeleri kaynaklı olarak gelen sermaye ise 1 milyar 635 milyon dolar olarak gerçekleşti.


    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Çiftçi borçlarına 1 ay erteleme

    Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği (TKKMB) Genel Müdürlüğü, kooperatif üyesi çiftçi ortaklarının borç ödemelerine ilişkin yeni bir kolaylık daha getirdi.

    Merkez Birliği yetkililerinden edinilen bilgilere göre, 30 Ocak 2006 tarihine kadar bu kapsamda borçları bulunan ortaklar borçlarını, yapılandırılmış, taksit tutarları üzerinden taksit vadelerinden tahsil tarihine kadar hesaplanacak faizleri ile birlikte ödeyecekler.
    Uygulamayla, bu kapsamda borcu bulunan ortakların borçları muaccel olarak tekrar yapılandırılma öncesine dönmeden ödenmesine imkan sağlanmış olacak.
    Söz konusu imkandan, 2003 yılı ve öncesi kullandırılan, sorunlu hale gelen tarımsal kredilerin yapılandırılmasına ilişkin ilgili kanun kapsamında borçlarını yapılandırarak taksitlendiren ortaklardan, taksitlerini vadelerinde yatıramadıklarından borçları muaccel olarak yapılandırılması bozulanlar yararlanabilecek.

    Alıntı hurriyet.com.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    "2006 Turist Hedefi 26 Milyon"



    Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, bu yıl 26 milyon turist hedeflediklerini belirtti.

    Atilla Koç, Siirt'in Baykan ilçesinde, geçen yıl Türkiye'ye gelen 21 milyon turistin 18 milyar dolar döviz bıraktığını söyledi.

    Doğu Anadolu Bölgesi'nin turizm gelirlerinden yeterince yararlanmadığına da değinen Koç, bölgede kış ve inanç turizmini geliştireceklerini kaydetti.

    Alıntı trt.net.tr
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •