REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 14/43 İlkİlk ... 45678910111213141516171819202122232439 ... SonSon
423 sonuçtan 131 ile 140 arası

Konu: Günün Şiiri

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    TEK HECE
    Var mı beni içinizde tanıyan?
    Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
    Kalmasa da şöhretimi duymayan,
    Kimliğimi tarif etmek zor benim…

    Bülbül benim lisanımla ötüştü,
    Bir gül için can evinden tutuştu,
    Yüreğime Toroslar’dan çığ düştü,
    Yangınımı söndürmedi kar benim…

    Niceler sultandı, kraldı, şahtı,
    Benimle değişti talihi, bahtı,
    Yerle bir eyledim tac ile tahtı,
    Akıl almaz hünerlerim var benim…

    Kamil iken cahil ettim alimi,
    Vahşi iken yahşi ettim zalimi,
    Yavuz iken zebun ettim Selim’i,
    Her oyunu bozan gizli zor benim…

    Yeryüzünde ben ürettim veremi,
    Lokman Hekim bulamadı çaremi,
    Aslı için kül eyledim Kerem’i,
    İbrahim’in atıldığı kor benim…

    Sebep bazı Leyla, bazı Şirin’di,
    Hatrım için yüce dağlar delindi,
    Bilek gücüm Ferhat ile bilindi,
    Kuvvet benim, kudret benim, fer benim…

    İlahimle Mevlana’yı döndürdüm,
    Yunus’umla öfkeleri dindirdim,
    Günahımla çok ocaklar söndürdüm,
    Mevla’danım, hayır benim, şer benim…

    Benim için yaratıldı Muhammed,
    Benim için yağdırıldı o rahmet,
    Evliyanın sözündeki muhabbet,
    Embiyanın yüzündeki nur benim…

    Kimsesizim, hısmımda yok hasmım da,
    Görünmezim, cismimde yok resmim de,
    Dil üzmezim, tek hece var ismim de,
    Barınağım gönül denen yer benim…
    Benim adım aşk.
    CEMAL SAFİ

    BEN SANA MECBURUM
    Ben sana mecburum bilemezsin
    Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
    Büyüdükçe büyüyor gözlerin
    Ben sana mecburum bilemezsin
    İçimi seninle ısıtıyorum.

    Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
    Bu şehir o eski İstanbul mudur
    Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
    Sokak lambaları birden yanıyor
    Kaldırımlarda yağmur kokusu
    Ben sana mecburum sen yoksun.

    Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
    İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
    Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
    Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
    Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
    Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
    Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    AĞLAMAK İÇİN GÖZDEN YAŞ MI AKMALl?
    Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
    Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
    Sevmek için güzele mi bakmalı?
    Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
    Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
    Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
    Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
    Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
    Solması için gülü dalından mı koparmalı?
    Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
    Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
    Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    BENCE ŞİMDİ SEN DE HERKES GİBİSİN
    Gözlerim gözünde ɑşkı seçmiyor
    Onlɑrdɑn kɑlbime sevdɑ geçmiyor
    Ben yordum ruhumu birɑz dɑ sen yor
    Çünkü bence şimdi herkes gibisin

    Yolunu beklerken dɑhɑ dün gece
    Kɑçıyorum bugün senden gizlice
    Kɑlbime bɑktım dɑ işte iyice
    Anlɑdım ki sen de herkes gibisin

    Büsbütün unuttum seni eminim
    Mɑziye kɑrıştı şimdi yeminim
    Kɑlbimde senin için yok bile kinim
    Bence sen de şimdi herkes gibisin

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    BU AŞK BURADA BİTER
    Bu ɑşk burɑdɑ biter ve ben çekip giderim
    Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
    Bu ɑşk burɑdɑ biter iyi günler sevgilim
    Ve ben çekip giderim bir nehir ɑkıp gider

    Bir hɑtırɑdır şimdi dɑlgın uyuyɑn şehir
    Solɑrken ɑlbümlerde çocuklɑr ve ɑskerler
    Yüzün bir kır çiçeği gibi usulcɑ söner
    Uyku ve unutkɑnlık gittikçe derinleşir

    Yɑnyɑnɑ uzɑnırdık ve ıslɑktı çimenler
    Ne kɑdɑr güzeldin sen! nɑsıl eşsiz bir yɑzdı!
    Bunu ɑnlɑttılɑr hep, yɑni yiten bir ɑşkı
    Geçerek bu dünyɑdɑn bütün ölü şɑirler

    Bu ɑşk burɑdɑ biter ve ben çekip giderim
    Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
    Bu ɑşk burɑdɑ biter iyi günler sevgilim
    Ve ben çekip giderim bir nehir ɑkıp gider

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    GÖZLERİNDE ÇAĞ YANAR
    Sen geçersin içinden yıIIar susar, çağ yanar
    GözIerinde tutuşan mavi bir çerağ yanar.

    Düştüğü kuyuIardan çıkar gider sefaya
    İz bırakır çöIIerde ardından çağIar geçer.
    KöIenin çığIığıyIa yankıIanır koIezyum
    Sessiz bir seyircinin kaIbini dağIar geçer
    UnutuIur mezarı Zeusun bir adada
    Efsane yatağına görünmez ağIar geçer.

    Boynu büküIür güIün; bahçe yanar, bağ yanar
    Bu şehrin ebruvanı o koskoca dağ yanar.

    Kusva düşer yoIIara tarihi görmek için
    Hicrandan güvercinin saçIarına ak düşer
    Kanat çırpar ayrıIık LeyIanın vahasına
    ÇöIün orta yerinde mecnuna firak düşer
    Başını taştan taşa vurarak giden nehir,
    Bembeyaz geIinIikIe denize berrak düşer

    Dinamit patIar suda; avcı yanar, ağ yanar
    Bir yüzüğün kaşıyIa efsane otağ yanar.

    Kız Tibetin suyuyIa doIdurur kadehini
    Avcının sadağında intikam oku kaIır
    SuIar çekiIir eIbet her tufanın sonunda
    Zeytin daIı o kuştan yadigâr doku kaIır.
    Şirinin sevdasıyIa erir gider koca dağ,
    KüIIerinin içinde yanık bir koku kaIır

    NasıI ateştir böyIe; hasta yanar, sağ yanar
    Zemheri ayazında kaIan Karabağ yanar.

    ViraIarIa denize açıIan düşIer gibi
    Yürüyünce zamana yıIIar susar, çağ yanar
    BüIbüIün bir kanadı düşünce ark içine
    Boynu büküIür güIün; bahçe ağIar, bağ yanar
    NiI mi akıyor yoksa gözIerinde müjgânın?
    NasıI ateştir böyIe; hasta kaIkar, sağ yanar?

    Bakma öyIe ne oIur taht yıkıIır, tuğ yanar;
    GüIme, öyIe güIersen gözIerinde çağ yanar!

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Atiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak

    Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak...
    Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
    Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.
    İmânı olan kimse gebermez bu ölümle:
    Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.'
    Davransana... Eller de senin, baş da senindir!
    His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?
    Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.
    Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?
    Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?
    Âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?
    Esbâbı elinden atarak ye'se yapıştın!
    Karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan
    Tek bir ışık olsun buluver... Kalma yolundan.
    Âlemde ziyâ kalmasa, halk etmelisin, halk!
    Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!
    Herkes gibi dünyâda henüz hakk-i hayâtın
    Varken, hani herkes gibi azminde sebâtın?
    Ye's öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.
    Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!
    Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar;
    Me'yûs olanın rûhunu, vicdânını bağlar
    Lânetleme bir ukde-i hâtır ki: çözülmez...
    En korkulu câni gibi ye'sin yüzü gülmez!
    Mâdâm ki alçaklığı bir, ye's ile sirkin;
    Mâdâm ki ondan daha mel'un daha çirkin
    Bir seyyie yoktur sana; ey unsur- îman,
    Nevmid olarak rahmet-i mev'ûd-u Hudâ'dan,
    Hüsrâna rıza verme... Çalış... Azmi bırakma;
    Kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma!
    Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş...
    Sesler de: 'Vatan tehlikedeymiş... Batıyormuş! '
    Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından,
    Tek kol da demiyor bir tarafından!
    Sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
    Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.
    Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar...
    Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var.
    Feryâd ile kurtulması me'mûl ise haykır!
    Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!
    'İş bitti... Sebâtın sonu yoktur! ' deme, yılma.
    Ey millet-i merhûme, sakın ye'se kapılma.
    14 Mart 1913
    Mehmet Akif Ersoy

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Ayrılık Hissi Nasıl Girdi Sizin Beyninize?
    Müslümanlık sizi gayet sıkı, gayet sağlam,
    Bağlamak lazım iken, anlamadım, anlıyamam,
    Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize?
    Fikr-i kavmıyyeti şeytan mı sokan zihninize?
    Birbirinden muteferrik bu kadar akvamı,
    Aynı milliyetin altında tutan islam'ı,
    Temelinden yıkacak zelzele, kavmiyettir.
    Bunu bir lahza unutmak ebedi haybettir...
    Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez..
    Son siyasetse bu! Hiç böyle siyaset yürümez!
    Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan;
    Kaldırın ayrılık esbabını artık aradan.
    Siz bu davada iken yoksa, iyazen-billah,
    Ecnebiler olacak sahibi mülkün nagah.
    Diye dursun atalar: 'Kal'a içinden alınır.'
    Yok ki hiç bir kişiden... Millet-i merhume sağır!
    Bir değil mahvedilen devlet-i islamiyye...
    Girdiler aynı siyasetle bütün makbereye.
    Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
    Toplu vurdukca yürekler, onu top sindiremez.
    Bırakın eski hükümetleri meydandakiler
    Yetişir, şöyle bakıp ibret alan varsa eğer.
    işte Fas, işte Tunus, işte Cezayir, gitti!
    işte Irak'ı da taksim ediyorlar şimdi.
    30 Muharrem 1331
    27 Kanunuevvel 1328
    1913
    Mehmet Akif Ersoy

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bir Gece
    On dört asır evvel yine bir böyle geceydi
    Kumdan ayınon dördü bir öksüz çıkıverdi
    Lakin o ne hüsrandı ki hissetmedi gözler
    Halbuki kaç bin senedir bekleşmedelerdi
    Nerden görecekler göremezlerdi tabi
    Bir kere zuhur ettiği çöl en sapa yerdi
    Bir kere de ma'mure-i dünya ozamanlar
    Buhranlar içindeydi bugünden de beterdi
    Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta
    Dişsiz mi bir insan onu kardeşleri yerdi
    Fevza bütün afakını sarmıştı zeminin
    Salgındı bugün Şark'ı yıkan tefrika derdi
    Derken büyüyüp kırkına gelmişti ki öksüz
    Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi
    Bir nefhada kurtardı insanlığı o masum
    Bir hamlede kayserleri kisraları serdi
    Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı, dirildi
    Zulmün ki, zeval akılına gelmezdi, geberdi
    Alemlere rahmetti evet şerr-i mübini
    Şehbalini adl isteyenin yurduna gerdi
    Dünya neye sahipse onun vergisidir hep
    Medyun ona cemiyeti medyun ona ferdi
    Medyundur o masuma bütün bir beşeriyyet
    Ya Rab! Bizi mahşerde bu ikrar ile haşret
    Mehmet Akif Ersoy

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Birlik
    Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz.
    Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz;
    Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun,
    Meğer ki harbe giden son nefer şehid olsun.
    Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa,
    Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa,
    Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar
    Taşıp da kaplasa âfakı bir kızıl sarsar,
    Değil mi cephemizin sinesinde iman bir;
    Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir;
    Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz,
    Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!
    Mehmet Akif Ersoy

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    birlik bağı

    Müslümanlık nerde bizden geçmiş insanlık bile
    Alem aldatmaksa maksat aldanan yok nafile
    Kaç hakiki müslüman gördümse hep makberdedir
    Müslümanlık bilmem ama galiba göklerdedir
    Varsa şayet söyleyin bir parçık insafınız
    Böyle kansızmıydı haşa kahraman eslafınız
    Böyle düşmüşmüydü herkes ayrılık sevdasına
    Benzeyip şirasesiz bir mushafın eczasına
    Hiç görülmüşmüydü olsun kayd ı vahdet tarumar
    Böyle olmuşmuydu millet can evinden rahnedar
    Böyle açlıktan bogazlarmıydı kardeş kardeşi
    Böyle adetmiydi bi perva yemek insan leşi
    Irzımızdır çiğnenen evladımızdır doğranan
    Hey sıkılmaz ağlamassan bari gülmekten utan
    Kurt uzaklardan bakar dalgın görürmüş merkebi
    Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi
    Lakin aşk olsunki aldırmazda otllarmış eşşek
    Sanki tavşanmış gelen yahud kılıksız köstebek
    Kar sayarmış bir tutam fazla olsun yutmayı
    Hasmı derken çullanırmış yutmadsan son lokmayı
    Bir hakikattır bu bildiğin usluba sok
    Halimiz merkeple kurdun aynı asla farkı yok
    Burnumuzdan tuttu düşman biz boğaz kaynındayız
    Bir bakın halamı hala ihriras ardındayız
    Saygısızlık elverir bir parça olsun arlanın
    Vakti çoktan geldi hem geçmektedir arlanmanın
    Davranın haykırmadan nakus-u izmihlaliniz
    Öyle bir buhrana sapmıştırki zira haliniz
    Zevke dalmak şöyle dursun vaktiniz yok mateme
    Davranın zira gülünç olduk aleme
    Bekleşirken gökte yüzbinlerce ervah intikam
    Yerde kalmış naşa benzer kavm için durmak haram
    Kahraman ecdadınızdan sizde bir kan yokmudur
    Yoksa istikbalinizden korkulur pek korkulur
    Mehmet Akif Ersoy

Sayfa 14/43 İlkİlk ... 45678910111213141516171819202122232439 ... SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •