REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 30/43 İlkİlk ... 5202122232425262728293031323334353637383940 ... SonSon
423 sonuçtan 291 ile 300 arası

Konu: Günün Şiiri

  1. #291

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    66. Sone

    Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
    Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
    Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
    Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
    Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
    O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
    Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,
    Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
    Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
    Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
    Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
    Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen' e
    Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
    Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.

  2. #292

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    75. SONE

    Bir an sevinç duyarken, korkuyorum sonra hemen,
    Haydut yıllar çalar götürür diye hazinemi;
    Bir an, başbaşa kalmaktan öte bir şey istemezken,
    Sonra diyorum ki, alem niye görmesin sevincimi?
    Bazan, sana baka baka kendime çektiğim ziyafetle,
    Doydum sanırken, bir bakışın açlığıyla ölüyorum sonra,
    Senin bana verdiğin ya da verebileceğinden öte,
    Ne bir şeyden zevk alıyorum, ne de çabalıyorum almaya.
    İşte böyle, her gün hem açlıktan ölüyor, hem tıkanıyorum;
    Ya oburca her şeyi yiyorum, ya da hiçbir şeye dokunmuyorum.

  3. #293

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Korkuyor

    İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.
    Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için.
    Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
    Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
    Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.
    Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
    Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermedigi için.
    Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için.

    Korkuyorum

    Yağmuru seviyorum diyorsun,
    yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun...
    Güneşi seviyorum diyorsun,
    güneş açınca gölgeye kaçıyorsun...
    Rüzgarı seviyorum diyorsun,
    rüzgar çıkınca pencereni kapatıyorsun...
    İşte,bunun için korkuyorum;
    Beni de sevdiğini söylüyorsun...

    Macbeth

    Kendini boşuna harcamış olur insan,
    Dilediğine erer de sevinç duymazsa.
    Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi,
    Yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa.






    İnandıramaz aynam yaşlandığıma beni.
    Değil mi ki doğduğunuz aynı gün gençlikle sen;
    Ama örtünce vaktin kırışıkları seni
    Medet umarım ömrüm bitsin diye ecelden.
    Varlığına o eşsiz güzelliği giysen de
    Gönlümün urbasından başka şey giyemezsin.
    Yüreğim sende çarpar, yüreğin çarpar bende:
    Demek ki bana göre yaşlısın diyemezsin.
    Onun için, sevgilim, kendine bakman gerek,
    Nasıl ki ben bir hiçim bakmak dururken sana,
    Yüreğin bende diye üstüne titreyerek
    Olmuşum yavrusunu esirgeyen bir ana.
    Gönlüne bel bağlama gönlümü yok edersen,
    Geri almak yok diye onu verdin bana sen.

  4. #294

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Unut Gitsin

    Yas mas tutma sevgilim, öldüğüm zaman.
    Toprakta böceklere güldüğüm zaman
    Duyurunca, paslı sesiyle, ölüp gittiğimi, bir çan...
    Yas mas tutma sevgilim, öldüğüm zaman

    Çürüyen gövdem gibi, yitip gitsim aşkın da...
    Ne bir mektup kalsın bizden, ne bir söz, ne bir eşya...
    Unut gitsin adımı, arkamdan da ağlama
    Gözyaşınla da eğlenir, onu da alıp-satar bu dünya...

  5. #295

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    ÖLÜM [Halide Edip Adıvar]

    Yapraklar üşürken dökülür;
    Ağaçlar kışa soyunurken ölür.
    Nedir acelesi ecelin?
    Daha bitmeden yaşama sevincim.

    Neden bu kadar soğuk ellerim?
    Gözlerim aynı noktada donuk.
    Nedir bu sonsuz karanlık?
    Ve bu bitmeyen yalnızlık.

    Nereden çıktı bu tabut?
    Ne işim var benim içinde?
    Ve bu kalabalık.
    Yüzler; bu yüzler hep tanıdık.

    Herkes birakıp gitmiş.
    Geceye sessizlik çökmüş.
    Gözlerim hala açık,
    Ve bitmeyen yalnızlık.

  6. #296

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    ÖLÜM (LEYLE İLE MECNUN) [Sezai Karakoç]

    Anlatacaktım ölümlerini bir sonbahar eşliğinde
    Bir kış güneşliğinde
    Fakat baktım bu ölüm değil diriliştir
    Tabiatı aşan bir bildiriştir
    Ne güz ne sarı renk bu göçü anlatır
    Bu kan rengi bu kıpkızıl öçü anlatır
    Görünüşte kırmızı gerçekte yeşil
    Görünüşte öç hakikatte değil
    Faninin sonsuzla barışması
    Affın mağfiretle yarışması
    Yaprağın düşüşü değil bu toprağa
    Bir yıldırım çarpışıdır dağa
    Sonbahar değil ilkbahardır
    Ölümden sonra ölümsüz hayat vardır
    Bulutlar açılır güneş çıkar
    Yağmur taneleri inci tanelerine dönüşür
    Deniz çalkanır saçar ortaya hazinesini

    Anladım onlar ölmediler
    Ölüm adına
    Ölüm maskesini takınarak
    Dönüştüler bir ışığa

  7. #297

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    ÇANAKKALE'DE ÖLÜM [Fazıl Hüsnü Dağlarca]

    Sen ölüm,
    Evlerde pissin ama,
    Daglarda igrençsin.

    Sen ölüm,
    Birinin adi silinir de,
    Adin geçer ancak.

    Sen ölüm,
    Eli tutmaz olur da, gözü görmez olur da
    Tutarsin, görürsün oralarda ancak.

    Sen ölüm,
    Ülkelerde kötüsün ya
    Ülkelerarasi daha çirkinsin.

    Sen ölüm,
    Sayriliklardan sonra gelirsin peki,
    Şu dev gibi, su dipdiri gençlerle isin nedir?

  8. #298

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    SEVİYE ON KALA ÖLÜME BEŞ [Aziz Nesin]

    Ya zamanından erken gelirim;
    Dünyaya geldiğim gibi,
    Ya zamanından çok geç;
    Seni bu yaşta sevdiğim gibi.
    Mutluluğa hep geç kalırım;
    Hep erken giderim mutsuzluğa.
    Ya herşey bitmiştir çoktan,
    Ya hiçbir şey başlamamış.
    Öyle bir zamanına geldimki yaşamın
    Ölüme erken seviye geç.
    Yine gecikmişim bağışla sevgilim;
    Seviye on kala, ölüme beş...

  9. #299

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    ÇİLE [Necip Fazıl Kısakürek]

    Gaiblerde bir ses geldi: Bu adam,
    Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
    Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
    Gök devrildi, künde üstüne künde...

    Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
    Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!
    Sonsuzluk, elinde bir mavi tulbent,
    Ok çekti yukardan, üstüme avcı

    Ateşten zehrini tattım bu okun,
    Bir anda kül etti can elmasımı.
    Sanki burnum, değdi burnuna (yok)un,
    Kustum, öz ağzımdan kafatasımı

    Bir bardak su gibi çalkandı dünya;
    Söndü istikamet, yıkıldı boşluk.
    Al sana hakikat, al san rüya!
    İşte akıllılık, işte sarhoşluk!

    Ensemin örsünde bir demir balyoz,
    Kapandım yatağa son çare diye.
    Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,
    Yepyeni bir dünya etti hediye

    Bu nasıl bir dünya, hikayesi zor;
    Makânı bir satih, zamanı vehim.
    Bütün bir kahinat muşamba dekor,
    Bütün bir insanlık yalana teslim.

    Nesin sen, hakikat olsan da çekil!
    Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!
    Otursun yerine bende her şekil;
    Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!

    Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,
    Benliğim bir kazan ve aklım kepçe,
    Deliler köyünden bir menzil aşkın,
    Her fikir içimde bir çift kelepçe.

    Niçin küçülüyor eşya uzakta?
    Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl?
    Zamanın raksı ne bir yuvarlakta?
    Sonum varmış, onu öğrensem asıl?

    Bir fikir ki sıcak yarad kezzap,
    Bir fikir ki, beyin zarında sülük.
    Selam sana haşmetli azap;
    Yandıkça gelişen tılsımlı kütük.

    Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!
    Ey yedinci gök, esrarını aç!
    Annemin duası, düş de perde ol!
    Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!

    Uyku, katillerin bile çeşmesi;
    Yorgan, Allahsıza kadar sığınak.
    Teselli pınarı, sabır memesi;
    Size şerbet, bana kum dolu çanak.

    Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet,
    Sırrını ararken patlayan gülle?
    Yeşil asmalarda depreniş, şehvet;
    Karınca sarayı, kupkuru kelle...

    Akrep nokta nokta ruhumu sokmuş,
    Mevsimden mevsime girdim böylece.
    Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş,
    Fikir çilesinden büyük işkence.

    .................................................. .
    .................................................. ..
    .................................................. ..
    .................................................. ..

    Evet, her şey bende bir gizli düğüm;
    Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!
    Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,
    Yetişir çektiğim mesafelerden!

    Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;
    Yollar bir yumaktır, uzun ve dolaşık.
    Her gece rüyamı yazan sihirbaz,
    Tutuyor önümde bir mavi ışık.

    Büyücü, büyücü ne bana hıncın?
    Bu kükürtlü duman, nedir inimde?
    Camdan keskin, kıldan ince kılıcın,
    Bir zehir kıymak gibi, beynimde.

    Lugat, bir isim ver bana halimden;
    Herkesin bildiği dilden bir isim!
    Eski esvaplarım, tutun elimden;
    Aynalar söyleyin bana, ben kimim?

    Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa,
    Arzı boynuzunda taşıyan öküz?
    Belâ mimarının seçtiği arsa;
    Hayattan muhacir; eşyadan öksüz?

    Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim,
    Minicik gövdeme yüklü Kafdağı,
    Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim,
    Dev sancılarımın budur kaynağı!

    Ne yalanlarda var, ne hakikatta,
    Gözümü yumdukça gördüğüm nakış.
    Boşuna gezmişim, yok tabiatta,
    İçimdeki kadar iniş ve çıkış.


    Gece bir hendeğe düşercesine,
    Birden kucağına düştüm gerçeğin.
    Sanki erdim çetin bilmecesine,
    Hem geçmiş zamanın, hem geleceğin.

    Açıl susam, açıl! Açıldı kapı;
    Atlas sedirinde mavera dede.
    Yandı sırça saray, ilahi yapı,
    Binbir avizeyle uçsuz maddede.

    Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik;
    Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur.
    İçiçe mimari, içiçe benlik;
    Bildim seni ey Rab, bilinmez bilinmez meşhur!

    Nizam köpürüyor, med vakti deniz;
    Nizam köpürüyor, ta çenemde su.
    Suda bir gizli yol, pırıltılı iz;
    Suda ezel fikri, ebed duygusu.

    Kaçır beni ahenk, al beni birlik;
    Artık barınamam gölge varlıkta.
    Ver cüceye, onun olsun şairlik,
    Şimdi gözüm, büyük sanatkarlıkta.

    Öteler öteler, gayemin malı;
    Mesafe ekinim, zaman madenim.
    Gökte saman yolu benim olmalı;
    Dipsizlik gölünde, inciler benim.

    Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!
    Heybem hayat dolu, deste ve yumak.
    Sen, bütün dalların birleştiği kök;
    Biricik meselem, Sonsuza varmak...

  10. #300

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    DUMAN [Behçet Necatigil]

    Bir dumanla dolmuş dünya
    Boğucu bir duman
    El yazması bir kitapta
    Bir hikaye okudum:

    Bakırcılar bir zaman
    Bir koca kazan yaptılar.
    Bakırcılar gece oldu, evlerine gittiler
    kazan kaldı dükkanda
    Sabah ola, aşlar pişe
    Sabah ola, o da gide
    Bakırcılar gittiler
    Kazan kaldı dükkanda.

    Kazan bekler
    Saatler geçer gece
    Bir büyücü gelir girer içeri
    Çalıp gider bu kazanı gizlice.

    Issız bir dağ başında
    Ateş yakar büyücü
    Yanma ateşim yanma
    Ateşin elinde mi?
    İçinde tılsımlı su
    Kazanım kaynama
    Kazanın elinde mi?

    Şeytan gelir, sorar
    Kaynattığın kazana
    Açlık, ölüm kattın mı?
    Kattım.
    Fitne, fesat attın mı?
    Attım.

    Kazan kaynar
    Kaynadıkça kara kara
    Bir duman çıkar
    Duman gider dağlara.

    Karşı yatan yüce dağlar
    Eğilin de duman geçe!
    Dağlar saf, çocuk gibi
    Kötülük olduğun ne bile?
    Dağlardan esen rüzgar
    Dumanı iletin hele!
    Rüzgar saf, çocuk gibi
    Kötülük olduğun ne bile?

    Duman aşar dağları
    Azar azar
    Şehirlere, köylere
    Duman uzar.

    Odalara, evlere
    Duman sızar,
    Gören gözler görmez olur
    Duman girer kıvrıla kıvrıla
    İnsanların kalplerine kadar.

    Göz gözü görmüyor bu zamanda
    Bu dumanı yok etmenin çaresi
    Kitap yazmıyor.

Sayfa 30/43 İlkİlk ... 5202122232425262728293031323334353637383940 ... SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •