Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 6/43 İlkİlk 1234567891011121314151631 ... SonSon
423 sonuçtan 51 ile 60 arası

Konu: Günün Şiiri

  1. #51

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Şimdi biz neyiz biliyor musun?

    Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.

    Birbirine uzanamayan

    Boşlukta iki yalnız yıldız gibi

    Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz

    Bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca

    Kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız.

  2. #52

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Siyah

    Siyahtı gözleri, simsiyah
    Gece karanlığı gibiydi
    Bana geceleri o gözler sevdirdi
    Şimdi delicesine sevdiğim
    Karanlık geceleri.

    Siyahtı saçları, simsiyah
    Yağmurlu günlerde ıslanan
    Rüzgarlarda savrulan uzun saçları
    Bana yağmurları, bana rüzgarları
    Bana dokunmayı sevdiren saçları

    Siyahtı o gece, simsiyah
    Onu ilk gördüğüm gece
    O gece düştüm sevda ateşine
    Dün gibi hatırlarım
    O geceyi, o karanlığı

    Siyah giyerdi hep, simsiyah
    Ne giyse değişmezdi rengi
    Sanki sonsuz bir matemdeydi
    Mutlu değildi sanki
    Hüzün doluydu hayatı

    O benimi sevdi, bensizliğimi
    Bilmiyorum neyi sevdi
    Vazgeçti bendende, bensizliktende
    Bir şeyden vazgeçmedi, siyah
    Tabutundaki tülbentinin rengi

    Adem D.

  3. #53

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    YENİ BİR SAYFADA SANA BAKMAK

    Her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla
    Uçak örneğin uçurtma mesela
    Altınakonabilir bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için
    Sallanan bir masa
    Veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa
    Bir ömür üzerine

    Bir beyaz kağıda herşey yazılabilir
    Senin dışında
    Güzelliğine benzetme bulmak zor
    Sen iyisi mi sana benzemeye çalışan herşeyden
    Bir gülden, bir ilk bir sonbahardan sor
    Belki tabiattadır çaresi senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
    Ve benim bilinci nasırlı bahçıvan çaresizliğim
    Anlarım bitkiden filan ama anlatamam
    Toprağın güneşle kavuşmasını
    Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

    Sen bana ışık ver yeter bende filiz çok
    Köklerin içimde gizlidir,
    Gelen, giden arayan, soran dere budak yok
    Bir şiir istersin içinde benzetmeler olan
    Kusura bakma sevgilim
    Heybemde sana benzeyecek kadar güzel birşey yok...yok!

    Uzun bir yoldan gelen, tedariksiz katıksız bir yolcuyum
    Yaralı yarasız sevdalardan geçtim
    Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
    Herşeyi anlattım olan olmayan, acıtan sancıtan
    Bilsem kisana varmak içindi bütün mola sancıları,
    Daha hızlı koşardım, severadım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine
    Sana bakmak suya bakmaktı
    Sana bakmak, bir mucizeyi anlamaktı

    Sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
    Aşk sorgusunda şahanem, yalnız kelepçeler sanıktır
    Ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar
    Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar baçıvanlar değil tüccarlar
    Sen öyle gçz, sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
    Sen içimde cennet kayganlığı iken,
    Sana şiir yazmak ahmaklıktı...

    Bir tek söz kalır dişlerimin arasında
    Ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar
    Verdiğim bütün sözler sende kalsın isterim
    Ben sana gülüm derim gül sana benzediği için ölümsüz,
    Yazdığım bütün şiirler sanabaşlayan bir kitap için önsöz

    Sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır
    Herşey olmaya hazır
    Sana bakmak, suya bakmaktır
    Gördüğün suretten utanmak
    Sana bakmak,
    Bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır
    Sana bakmak,
    Allaha inanmaktır

    Yılmaz Erdoğan

  4. #54

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Aklım Çıkıyor

    İçmeden resmine bakamıyorum
    Kırılırsın diye aklım çıkıyor
    İçince karşına çıkamıyorum
    Darılırsın diye aklım çıkıyor...

    Korkarım derdimi sana dökerken
    Utanır gözümden yaşlar akarken
    Uzunca yazamam belki okurken
    Yorulursun diye aklım çıkıyor....

    Yakasız gömleği giysem eğnime
    Biricik resmini koysam koynuma
    Nezaman geçirsem ipi boynuma
    Sarılırsın diye aklım çıkıyor.....

    Her beden bir candan sorumlu sanma
    Hey ! Ruhu kalbimi saran muamma...!
    Benim bir kurşunluk işim var amma!
    Vurulursun diye aklım çıkıyor....

    Cemal Safi

  5. #55

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Kendine Benim İçin Gül Ver

    (Sensizlikle flört etmeyi sen değil, sensizlik bilir;
    sesi ses, sessizliği sensizlik bilir…)

    Korkma, sana aşkı öğretmeyen kendinin
    ellerinden tut!
    Çok ağrımış kendinin, siyah
    ve ayaz kendinin.
    Hep avuttuğum düşler için bana bir gül ver...

    Bak, Palandöken dağlarında karlar erimiş,
    teknelerle kol kola bir bahar sulara inmiş;
    dağlar için, sular için bana bir gül ver.
    Bir gül ver söküldüğüm günler için
    -ve önce kendinin ellerinden tut.-

    Kendimin ellerinden tutunca,
    içimden nehirler gibi akmak geliyor;
    yollara çıkmak, yolculuklara bakmak geliyor.
    Geberesiye içip salaş meyhanelerde,
    buralardan böyle ceketsiz kaçmak geliyor…

    Tutunca kendimin ellerinden,
    pusulasız gemilerde yatmak;
    yaşlı ve şefkatli bir azizenin koynunda
    sabaha dek kıpırtısız susmak geliyor…

    Sevgilim, iyi insan, tutunca ellerimden,
    ömrümün içinden akmak geliyor...

    (Sessizlik sensizliği ezbere bilir;
    sensizlik her şeyi bilir...)

    Korkma, sana aşkı öğretmeyen kendinin
    ellerinden tut;
    sonra bana aşkı öğretmeyen kendimin
    ellerinden...

    Bak, yıllarım sırılsıklam/ yağmurlar giymiş,
    günlerin avlusuna yeni yeni çocuklar inmiş;
    dağlar için, sular için bana bir gül ver.
    Avuttuğum düşler için bana bir gül.
    Bir
    gül
    pusulasız gemiler, sökülmüş günler için...

    (Ben bütün yeşillerimi inatçı ayazlara çaldırdım;
    sen kendinin ellerinden tut
    ve kendine benim için bir gül ver.)

    Kendine
    bir
    gül(ü) ver

    Yılmaz ODABAŞI

  6. #56

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    BENİ KÖR KUYULARDA

    Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın..

    Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın..

    Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;

    Beni bensiz bıraktın..

    Beni sensiz bıraktın.


    ü.Yaşar Oğuzcan

  7. #57

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    'Her şey sende gizli`

    Yerin seni çektiği kadar ağırsın
    Kanatların çırpındığı kadar hafif..
    Kalbinin attığı kadar canlısın

    Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
    Sevdiklerin kadar iyisin
    Nefret ettiklerin kadar kötü..
    Ne renk olursa olsun kaşın gözün
    Karşındakinin gördüğüdür rengin..

    Yasadıklarını kar sayma:
    Yaşadığın kadar yakınsın sonuna ne kadar yaşarsan yaşa,
    Sevdiğin kadardır ömrün..

    Gülebildiğin kadar mutlusun üzülme bil ki ağladığın
    Kadar güleceksin
    Sakın bitti sanma her şeyi, sevdiğin kadar sevileceksin.

    Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
    Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
    Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
    Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.

    Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
    Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
    Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
    Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.

    Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
    Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
    Kendini güzel hissettigin kadar güzelsin...
    İşte budur Hayat!

    İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
    Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
    Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun

    Çiçek sulandığı kadar güzeldir
    Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
    Bebek ağladığı kadar bebektir
    Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
    Sevdiğin kadar sevilirsin...'


    Can Yücel

  8. #58

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    YIKILMA SAKIN

    Kötü şey uzakta olmak
    Dostlarından, sevdiğin kadından
    Yasaklanmak bütün yaşantılara
    Seni tamamlayan, arındıran
    Kapatıldığın dört duvar arasında
    Sağlıklı, genç bir adam olarak

    Neler gelmez ki insanın aklına
    Sevinçli, özgür günlere dair
    Kalmıştır yüzlerce yıl uzakta
    Onunla ilk kez öpüştüğün şehir
    Acı, zehir zemberek bir hüzün
    Kalbinden gırtlağına doğru yükselir

    Görüyorsun işte küçük adamları
    Köhnemiş silahlarıyla saldıran sana
    Kimi tutsak düşmüş kendi dünyasına
    Kimisi düpedüz halk düşmanı
    Diren öyleyse, diren, yılma
    Yürüt daha bir inatla kavganı

    Babeuf'u hatırla, Nazım Hikmet'i
    Bir umut ateşi gibi parlayan zindanlarda
    Hatırla Danko'nun tutuşan kalbini
    Karanlıkları yırtmak arzusuyla
    Ve faşizme karşı, zulme, zorbalığa
    Düşün acılar içinde vuruşan kardeşleri

    Kötü şey uzakta olmak
    Dostlarından, sevdiğin kadından
    Yasaklanmak bütün yaşantılara
    Seni tamamlayan, arındıran
    Ama bir devrimciyi haklı kılan
    Biraz da acılardır unutma

    Yıkılma sakın geçerken günler
    Yaralayarak gençliğini
    Onurlu, güzel geleceklerin
    Biziz habercileri düşün ki
    Ve halkın bağrında bir inci gibi
    Büyüyüp gelişmektedir zafer.

    ATAOL BEHRAMOĞLU

  9. #59

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Solma odalarında şimdi böyle
    Kimden bu yorgunluklar, darlıklar
    Ve senin ağzın masalları çoğaltıyor
    Bilirsin gidenle gider
    Boğazın yırtılırcasına bağırdığın sır
    Nasıl ömrüne büyürse çocuk

    Söyleme
    Çizsen bile beni atamazsın derine


    BETÜL TARIMAN

  10. #60

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    ARKADAŞ DÖKÜMÜ
    Evvela dişlerimiz döküldü
    Sonra saçlarımız
    Arkasından birer birer arkadaşlarımız
    Şu canım dünyanın orta yerinde
    Yalnız başına yapayalnız
    Kırılmış kolumuz, kanadımız
    Tatlı canımızdan usanmışız

    Bir şüphedir sarmış yüreğimizi
    Ya kendini aldatıyor demişiz ya bizi
    Bir şüphedir demir atmış ciğerimize
    Pamuk ipliği ile bağlamışlar bizi
    Düğüm üstüne düğüm şöyle dursun
    Bir çalım bir kurum hepimizde
    Nereden inceyse oradan kopsun

    Bu canım dünyanın orta yerinde
    Hayvanlar kadar bağlanamamışız birbirimize
    Yalan mı? Gözünü sevdiğim karıncalar
    İşte: Hamsiler sürü sürü
    Arılar bölük bölük geçer
    Leylekler tabur tabur

    Ya bizler? Eşref-i mahlukat! ..
    Boğazımıza kadar kendi murdar karanlığımıza gömülmüşüz

    Bizler bölük bölük, bizler tabur tabur
    Bizler sürü sepet
    Yalnız birbirimizi öldürmüşüz



    Bedri Rahmi Eyüboğlu

Sayfa 6/43 İlkİlk 1234567891011121314151631 ... SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •