REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 27/43 İlkİlk ... 2171819202122232425262728293031323334353637 ... SonSon
423 sonuçtan 261 ile 270 arası

Konu: Günün Şiiri

  1. #261

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır
    Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
    Gözlerim parke parke taş duvarlarda
    Açılıyor hayal pencerelerim
    Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum
    Kekik kokulu koyaklardan aşarak
    Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
    Bir çeşme başı arıyorum
    Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
    Mis gibi nane kokuları arasında
    Ruhumu dinlemek istiyorum
    Zikre dalmış her şey
    Güne gülümserken papatyalar
    Dualar gibi yükselir ümitlerim
    Güneşle kol kola kırlarda koşarak
    Siz peygamber çiçekleri toplarken
    Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
    Huzur dolu içimde
    Ben sonsuzluğu düşünüyorum
    Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
    Durun kapanmayın pencerelerim
    Güneşimi kapatmayın
    Beton çok soğuk, üşüyorum..
    Muhsin YAZICIOĞLU

  2. #262

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    SEN KOKMAYAN GÜLÜ NEYLEYİM

    SEN kokmayan gül’ü neyleyim
    Neyleyim SENSİZ baharı
    SEN doğmayan günü neyleyim
    Neyleyim SENSİZ ben dünyayı

    SENİN teninde değmeden gelen yağmuru istemem meltemi istemem

    SENİ parlayacaksa parlasın yıldızlar
    SANA yanmayan yıldızı semalarda istemem
    Bülbüller söyleyecekse SENİ söylesin
    SENDEN okumayan bülbül olsa dinlemem

    Özlemim SEN olacaksan yansın yüreğim
    Sılası SEN olmayan gurbeti istemem vatanı istemem

    Bir ateş yakacaksa beni kalbimden
    SENİN aşkının ateşi yaksın
    SENDEN gayrı bir aşkla kül olursa kalbim
    Bu kalbi istemem ateşi istemem koru istemem

    SENİ göremediğim vahalar bedevilerin olsun
    Ben senin çölünü isterim suyu istemem

    SANA çıkacaksa durmaz yürürüm
    Sonu SEN çıkmayan yönü istemem yolu istemem
    Ben gönüllü bir köleyim kulağımda küpem
    Kalbini fethedecekse geçerim bin sina’yi birden

    Yoksa neyime bu fethi istemem Mısır’ı istemem Cihan’ı istemem

    Ben Sultan Fatihim önündeyim İstanbul’un
    Yakarım bu şehri yüzünde bir tebessüm için
    Yoksa GÜL YÜZÜNÜ güldürmeyen
    Sultanlığı istemem İstanbul’u istemem

    Ben bir garip Yunus’um yazdığım SENSİN yandığım SEN
    SENDEN gayrı bir aşka ben kalemi istemem kağıdı istemem
    Ben SENİN ümmetinim SENSİN benim EFENDİM
    SENDEN gayrı SENDEN başka EFENDİ istemem SEVGİLİ istemem istemem

  3. #263

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    HER SEY SENDE GİZLİ

    Yerin seni çektiği kadar ağırsın
    Kanatların çırpındığı kadar hafif..
    Kalbinin attığı kadar canlısın
    Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
    Sevdiklerin kadar iyisin
    Nefret ettiklerin kadar kötü..
    Ne renk olursa olsun kaşın gözün
    Karşındakinin gördüğüdür rengin..

    Yaşadıklarını kar sayma:
    Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
    Ne kadar yaşarsan yaşa,
    Sevdiğin kadardır ömrün..
    Gülebildiğin kadar mutlusun
    Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
    Sakın bitti sanma her şeyi,
    Sevdiğin kadar sevileceksin.

    Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
    Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
    Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
    Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
    Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
    Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
    Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
    Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
    Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
    Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
    Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

    İşte budur hayat!
    İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
    Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
    Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
    Çiçek sulandığı kadar güzeldir
    Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
    Bebek ağladığı kadar bebektir
    Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
    Sevdiğin kadar sevilirsin...


    CAN YÜCEL

  4. #264

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    DOSTLUK

    Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın...
    "Nereden çıktın bu vakitte"dememeli,
    Bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında;
    "Gözünün dilini"bilmeli;
    Dinlemeli sormadan,söylemeden anlamalı...
    Arka bahçede varlığını sezdirmeden,mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi
    Köklenmeli hayatında;
    Sen,her daim onun orada durduğunu hissetmelisin.
    İhtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli.
    Kovuklarına saklanabilmelisin.
    Kucaklamalı seni güvenli kolları.
    Dalları bitkin başına omuz,
    Yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı...
    En mahrem sırlarını verebilmeli,
    En derin yaralarını açıp gösterebilmelisin;
    Gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz...
    Onca dalkavuk arasında bir tek o,
    Sözünü eğip bükmeden söylemeli,
    Yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
    Alkışlandığında değil sadece,
    Asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.
    Övmeli alem içinde,baş başayken sövmeli
    Ve sen öyle güvenmelisin ki ona,
    Övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin,
    "Hak ettim" diyebilmelisin.
    Teklifsiz kefili olmalı hatalarının;
    Günahlarının yegane şahidi...
    Seni senden iyi bilen,sana senden çok çok güvenen bir sırdaş...
    Gözbebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin.
    Ve sen ağladığında,onun gözünden gelmeli yaş...


    CAN DÜNDAR

  5. #265

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Aşk ve Gurur

    Söylesem, ah söyleyebilsem derdimi,
    mehtaplı bir gecede açabilsem sana kalbimi,
    göreceksin seninle dolu...
    Desem, diyebilsem ki seviyorum seni,
    çılgınca aşığım sana...
    Ama demem diyemem,
    çünkü aramızda dağlar, denizler,
    ve benim o kahrolası gururum var...
    Bu böyle sürüp gidecek,
    sen, seni sevdiğimi bilmeyecek,
    öğrenmeyeceksin...
    Ben her gece yıldızlara seni sevdiğimi söyleyeceğim,
    sana asla...
    Çünkü aramızda dağlar, denizler,
    ve benim o kahrolası gururum var...

    Victor Hugo

  6. #266

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    İŞARETLER



    Bir cümle hayatım
    İşaretleri bende
    Ardı ardına sıralı
    Bakışlarım
    Bir virgül
    Noktalı
    Ünlemdir
    Kalbimin her atışı
    Tırnak içinde gözyaşlarım
    Parantezde sancılarım
    Soru işaretidir
    Tüm kırgınlıklarım
    uzun gecelerde
    Uykumsa virgülüm
    Bu kısa cümlede
    Son noktadır ölümüm
    Artık bitse de
    Dolsa da şu ömrüm
    Üç nokta bırakacak geride
    Kabre gömülüşüm!


    Talha Bora Öge

  7. #267

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman

    Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
    Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
    Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
    Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
    Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
    -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

    Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
    Dağlar çivilendikleri yerlerde çürümeden
    Bebekler hayta hayta yürümeden
    Geleceğim diyorum, geleceğim sana
    Ne olur kesin bir takvim sorma bana
    -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

    Beklesen de olur, beklemesen de
    Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
    Gecesi çok uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
    Hangi ses yürekten çağırırsa beni sana
    Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
    -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

    Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
    Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
    Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
    Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
    Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana
    -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

    Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
    Yaralarıma en acı tütünleri saracağım ben
    Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
    Gemileri yaksalar da geleceğim sana
    On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
    -Ihlamur çiçek açtığı zaman.

    Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
    Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
    Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
    Ne güzellik, ne de tat var baharsız
    Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
    Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
    -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

    Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
    Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
    Kimseye uğramam ben sana uğramadan
    Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
    Takvim sorup hudut çizdirme bana
    Ben sana çiçeklerle geleceğim
    -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.

    Bahattin KARAKOÇ

  8. #268

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bazen

    Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan,
    Güneş kucağındadır, bilemezsin.
    Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,
    Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
    Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın.
    Uçar gider, koşsan da tutamazsın...

    WILLIAM SHAKESPEARE

  9. #269

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    O DOST DEDİĞİN

    O dost dediğin, onu görmekle rahatlar göz.
    Onu görmezse, ağlamaktan rahatlamaz göz.
    Göz bize, o nu görmek için lazımdır.
    Eğer dostu görmezse, ne işe yarar göz.


    Haşaki senin hükmüne, isyan edeyim
    Yahut senin rızanın hilafına, bir nefes vereyim
    Bana yüz göz bebeği daha lazımdır.
    Ta ki böylesi bir günde, sana kurban edeyim.

    ebul hasan harkani ks

  10. #270

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bir Gece

    On dört asır evvel yine bir böyle geceydi
    Kumdan ayınon dördü bir öksüz çıkıverdi
    Lakin o ne hüsrandı ki hissetmedi gözler
    Halbuki kaç bin senedir bekleşmedelerdi
    Nerden görecekler göremezlerdi tabi
    Bir kere zuhur ettiği çöl en sapa yerdi
    Bir kere de ma'mure-i dünya ozamanlar
    Buhranlar içindeydi bugünden de beterdi
    Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta
    Dişsiz mi bir insan onu kardeşleri yerdi
    Fevza bütün afakını sarmıştı zeminin
    Salgındı bugün Şark'ı yıkan tefrika derdi

    Derken büyüyüp kırkına gelmişti ki öksüz
    Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi
    Bir nefhada kurtardı insanlığı o masum
    Bir hamlede kayserleri kisraları serdi
    Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı, dirildi
    Zulmün ki, zeval akılına gelmezdi, geberdi
    Alemlere rahmetti evet şer-i mübini
    Şehbalini adl isteyenin yurduna gerdi
    Dünya neye sahipse onun vergisidir hep
    Medyun O'na cemiyeti medyun O'na ferdi
    Medyundur o masuma bütün bir beşeriyyet

    Ya Rab! Bizi mahşerde bu ikrar ile haşret
    MEHMET AKİF ERSOY

Sayfa 27/43 İlkİlk ... 2171819202122232425262728293031323334353637 ... SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •