REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 6/28 İlkİlk 12345678910111213141516 ... SonSon
272 sonuçtan 51 ile 60 arası

Konu: Saglı Bilgisi ve Ansiklopedisi

  1. #51

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Kaplıcalar

    TEDAVİ MEVSİMİ
    Genel olarak ifade etmek gerekirse, kaplıca tedavisinin mevsimi yoktur. Ancak gelenekler, bu konuda bir mevsim ortaya çıkarmıştır. Daha doğrusu, kişi, kendine uygun bir zaman seçmekle birlikte en uygun mevsim ve zaman İLKBAHAR ve SONBAHAR' dır. Romatizmalılar, nevraljiler, ve şeker hastaları için yaz ayları, mide, bağırsak, karaciğer ve sinirle ilgili hastalıklar için de ilkbahar ve sonbahar ayları daha uygun mevsimdir. Bir yılda iki kez kaplıca tedavisinde, mayıs ve eylül ayları seçilebilir.
    Kaplıca bir hamam değildir. Şifa gücüne sahip yeraltı su kaynağı ve birer sağlık yurdudur. Bu nedenle, o kaynaktan fışkıran suların nasıl ve nerelerde kullanıldığını oralara gidenlerin biraz olsun bilip öğrenmelerinde her zaman yarar vardır.
    Ülkemiz ikliminin sertliği nedeniyle, ayrıca her kaplıcada kaloriferli otellerin olmayışı yüzünden insanlarımız, kaplıcalara çoğunlukla yaz aylarında gitmeyi tercih etmektedir.

    TEDAVİ SÜRESİ
    Kaplıca tedavisinin önemli konularından biri de, kaplıcada kaç gün kalınacağıdır. Bu süre 21 gün olmakla birlikte halkımız genellikle kaplıca tedavisini 15 gün olarak uygular. İçme tedavisi de öteden beri 3 gün olarak yapılır. Genellikle üç haftalık ve 21 banyoluk kürlerin tedavi edici etkisi olduğu, uzmanların ortak görüşüdür. Öte yandan, özel durumları dikkate alınırsa, her kişiyi 21 gün kaplıcada tutmanın mümkün olmadığı da düşünülmelidir.
    Kaplıca tedavisinin çok uzun süre devam etmesi de sakıncalıdır. Hastanın alıştığı bir çevreden ayrı, disiplinli ve yorucu tedavilerle geçen bir hayat tarzı, hastalarda ruhi bunalımlar yaratabilir. Hastalar, içme ve kaplıcalara karşı bir tiksinti ve isteksizlik duymaya başlar. Önemli görülen hastalıklarda, tedavi süresini, çoğunlukla kaplıca hekimi ayarlayabilir. Her hastanın durumu değişik olduğundan, tüm hastalara aynı süre ve aynı çeşit tedavinin uygulanamayacağı açıktır.

    BANYOLARIN SÜRESİ
    Kaplıcada ilk banyonun, on dakikalık bir süreyi kapsaması genellikle kabul edilmiştir. İkinci günden itibaren bu süre arttırılır ve yarım saate kadar uzatılır görüşü ağırlıktadır. <BR

    SUYUN SICAKLIĞI
    Kaplıcada, banyo suyunun sıcaklık derecesi de tedavinin önemli faktörlerinden biridir. Genel olarak, banyo suyunun sıcaklık derecesi vücut hararetinde, 36-38 derecede bulunması gerekir. Ancak, su ne kadar sıcaksa o kadar faydalıdır inancı yaygındır. Yanlış olan bu görüş yüzünden, sıcak sularda haşlananlar pek çoktur. Sıcaklık 38-40 dereceyi geçmemelidir.
    Ayrıca, alışkanlıklar,vücut örtüsündeki yağ tabakasının kalınlığı, kan dolaşımının normal olup olmadığı da kişinin sıcaklığa karşı gösterecği tepkiyi etkiler.

    KAPLICA KRİZİ
    Termal Krizi veya Banyo Reaksiyonu da denir. Kaplıcada tedaviye başlandıktan birkaç gün sonra bazı hastaların hiç sebep yokken rahatsızlık duymalarına verilen addır.
    Kaplıca Krizi, kırıklık, baş ağrısı, basit olaylar karşısında çok sinirlenmek uykusuzluk, nabzın fazla atışı, tansiyon düşmesi ya da yükselmesi, iştahsızlık, paslı dil, kabızlık veya ishal şeklinde kendini gösterir. Romatizmalılarda hasta organlarında rahatsızlık artar, mafsallar ağrır ve şişer. Kaplıca krizinin nedenleri henüz uzmanlarca tam belirlenememiştir. Bu krizin tedavi ile bir ilişkisi olmadığı, bazı insanların kaplıcaya karşı gösterdiği bir tepki olduğunda fikir birliğine varılmıştır.
    Normal olarak bir-iki gün süren bu rahatsızlıklar, kendiliğinden kaybolur, hasta yeniden banyolara devam edebilir.
    Bunun dışında bir de "Kaplıca Sonu Yorgunluğu" olarak bilinen bir durum söz konusudur. Hasta, kaplıca kürünü bitirip evine döndüğünde hafif bazı rahatsızlıklar duyabilir. Genellikle evde kısa süreli bir dinlenme ile geçer. Her durumda doktorunuza danışmanızda fayda vardır.

    DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
    Tedavi süresince vücudunuzu üşütmemeli, yün elbise, kalın çorap ve kapalı ayakkabı giymelisiniz.
    Banyolar, kesinlikle sabahları aç karnına ya da hafif bir kahvaltıdan bir saat sonra veya akşamları yemekten iki saat önce alınmalıdır.
    Banyodan sonra biraz dinlenme ve istirahat gerekir. Yatakta terleme süresi geçmeli, terli çamaşırlar değiştirildikten sonra kısa bir yürüyüş yapmalıdır.
    Banyolara tok karnına girmek sakıncalıdır.
    Dört-beş banyodan sonra özellikle içme için tedavide kaşınmaya benzer durumlar ortaya çıkabilir. Bunlar önemsizdir. Bir süre sonra kaybolur.
    Günde en çok iki banyo tercih edilmelidir. Ağır hamur tatlılardan uzak durmalı, yağsız ızgara ve haşlamalar yenilmelidir. Özellikle taze ekmekten kaçınmalıdır. Bol sebze yemekleri ve meyve yemenin faydaları bilinmektedir.
    Sıvı ihtiyacını maden sularından veya normal içme suyundan karşılamakta fayda vardır. Şişelerde satılan meyve sularından ve esanslı gazozlardan kaçınmalıdır.

    HANGİ KAPLICAYA GİTMELİ ?
    Kaplıca seçiminde genellikle uygulanan yöntem;daha önce şifa bulan bir yakınımızın önerisi ya da belli bir rahatsızlığa iyi geldiği yaygınlaşmış bir kaplıcanın seçimi şeklinde olmaktadır.
    Gerçekte bilim dünyasının vardığı genel kanı, her kaplıcanın faydalı olduğu, gerçek kıyaslamanın ise ancak kimyasal ve fiziksel özelliklerinin bilinmesiyle yapılabileceğidir.
    Bu açıdan bakınca, kaplıca seçiminde etken olması gereken temel faktörlerin sahip olduğunuz maddi imkanlar, kaplıcanın yaşadığınız yere uzaklığı, şifalı suyun niteliği, ısı derecesi, iklim durumu ve yöredeki sosyal tesisler olduğunu kabul edebiliriz.

    UZMANLARIN TAVSİYELERİ
    Konunun uzmanları özellikle aşağıda belirteceğimiz durumlarda kaplıca tedavisini sakıncalı bulmaktadırlar :
    * Ameliyat geçirmiş ve henüz yarası kapanmamış olanlar,
    * Ateşli hastalıklara tutulanlar,
    * Kanamalı hastalıkları olanlar,
    * Kanserliler,
    * Akciğer tüberkülozuna tutulmuş olanlar,
    * Hamile ve lohusa kadınlar,
    * Regl dönemindeki kadınlar,
    * Sirozlular,
    * İdrar zorluğu olanlar,
    * Yüksek ve değişken tansiyonu olanlar,
    * Saralılar,
    * Zararlı akıl hastaları,
    * Astım hastaları.

  2. #52

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Hangi Hastalık İçin Hangi Kaplıca



    HASTALIK ADI
    KAPLICA ve İÇMELER

    Ağrılı Hastalıklar
    Amasya - Hamamözü | Aydın - Alangüllü | Aydın - Germencik | Aydın - Kuşadası | Kayseri - Tekgöz

    Astım
    Afyon - Gecek | Bolu - Bolu

    Bağırsak
    Adana - Acıdere | Afyon - Afyonkarahisar | Afyon - Gazlıgöl | Aksaray - Ziga | Ankara - Ayaş | Ankara - Kapullu | Antalya - Sarısu | Aydın - İmamköy | Balıkesir - Pelitköy | Balıkesir - Zeytinliada | Bolu | Çanakkale - Çan | Çorum - Beke | Denizli - Tekkekokar | Denizli - Yenice | Düzce - Derdin | Erzurum - Hasankale | Hatay - Erzin | Hatay - Reyhanlı | İstanbul - Tuzla | İstanbul - Yalova | İzmir - Karaköy | İzmir - Malgaca | İzmir - Şifne | Kayseri - Yeşilhisar | Kütahya - Yoncalı | Manisa - Alaşehir | Manisa - Gebeler | Niğde - Kemerhisar | Trabzon - Kisarna Köyü İçmesi | Yozgat - Karadikmen

    Bağırsak Hastalıkları
    Afyon - Gazlıgöl | Afyon - Ömer | Amasya - Terziköy | Ankara - Haymana | Antalya - Sarısu | Aydın - Ortakçı | Balıkesir - Gönendağ | Bilecik - Osmaneli | Bursa - Çekirge | Bursa - Oylat | Çorum - Beke | Denizli - Babacık | Düzce - Ömerler | İzmir - Çeşme | Konya - Höyük-Köşk | Kütahya - Muratdağı | Kütahya - Yoncalı | Manisa - Kurşunlu | Manisa - Sarıkız | Samsun - Havza | Trabzon - Kisarna | Uşak - Hamamboğazı

    Bökrek Hastalıkları (Taşları)
    Afyon - Gazlıgöl | Afyon - Ömer | Balıkesir - Güre | Bursa - Uludağ | Çanakkale - Çan | İstanbul - Tuzla | Konya - Ilgın | Kütahya - Eynal | Nevşehir | Sivas - Balıklı |

    Çıbanlar
    Konya - Seydişehir

    Cilt Hastalıkları
    Afyon - Ömer | Ankara - Dutlu | Aydın - Alangüllü | Balıkesir | Güre | Balıkesir - Manyas | Bingöl - Kös | Bursa | Çekirge | Bursa - Kükürtlü | Bursa - Yenikaplıca | Erzurun - Ilıca | İçel - Mersin | İstanbul - Yalova | Kırşehir - Terme | Kütahya - Eynal | Manisa - Kurşunlu |Manisa - Sart | Manisa, Urganlı | Samsun, Havza | Sivas - Balıklı | Tokat - Sulusaray

    Çocuk Felci
    Balıkesir - Kepekler | Bolu - Çatak | Elazığ - Buranhame | Konya - Höyük-Köşk | Kütahya - Göbel | Samsun - Hamamayağı | Samsun - Hırlas | Siirt - Sağlarca

    Çocuk Hastalıkları
    Ankara - Kızılcahamam

    Damar Hastalıkları
    Afyon - Ömer | Balıkesir - Pamuklu | Denizli - Pamukkale | Manisa - Kurşunlu

    Damar Tıkanıklığı
    Aydın, Alangüllü | Bursa - Armutlu | Bitlis - Çukur | Elazığ - Kolan

    Damla Hastalığı
    Aydın - Kızıldere

    Deri Hastalıkları
    Aydın - Germencikgümüş | Balıkesir - Emendere | Balıkesir - Karaağaç | Balıkesir - Manyas | Bilecik - Çaltı | Bitlis - Ilıcak | Diyarbakır - Çermik | İzmir - Balçova | Kırşehir - Karakurt | Kütahya - Eynal | Manisa - Kurşunluaçıkdere | Muğla - Gebeler | Sivas | Balıklı

    Dimağ Yorgunluğu
    Aydın | İzmir - Bergamagüzellik

    Dolaşım Yolları
    Ankara - Acısu | Ankara - Dutlu | Ankara - Kızılcahamam | Bingöl - Kös | Bursa - Armutlu | İzmir - Balçova | Yozgat - Sarıkaya

    Egzama
    Ankara - Kızılcahamam | Bursa - Karamustafa

    Felç
    Balıkesir - Gönen | Bolu - Çatak | Bolu - Kocababas | Konya - Ilgın

    Göz
    İstanbul - Yalova | Konya | Ilgın

    Gut
    Ankara - Ayaş | Bursa - Karamustafa | İstanbul - Tuzla | İstanbul - Yalova

    Hazım
    Afyon - Afyokarahisar | Ankara - Seyhamamı | Kayseri - Çökek | Kırşehir - Bulamaç | Kırşehir - Terme | Nevşehir

    Hemoroid
    Ankara - Ayaş

    İltihap
    Ankara - Ayaş | Van - Hasanabdal

    İştah
    İzmir - Şifne | Kayseri - Özengi | Kırşehir - Bulamaç | Manisa - Sart | Nevşehir

    Kabızlık
    Ankara - Ayaş

    Kadın Hastalıkları
    Adana - Haruniye | Afyon - Gecek | Afyon - Kızılkürse | Afyon - Ömer | Afyon - Sandıklı | Amasya - Hamamözü | Ankara - Ayaş | Ankara - Dutlu | Ankara - Haymana | Ankara - Karakaya | Ankara - Kızılcahamam | Ankara - Seyhamamı | Aydın - Germencik | Aydın - Germencikgümüş | Balıkesir - Akçay | Balıkesir - Asarköy | Balıkesir - Balya | Balıkesir - Bostancı | Balıkesir - Ekşidere | Balıkesir - Gönen | Balıkesir - Güre | Balıkesir - Hisaralan | Balıkesir - Kepekler | Balıkesir Yıldızdağ | Bingöl - Kös | Bolu | Bolu - Sariot | Bursa - Armutlu | Bursa - Çekirge | Bursa - Karamustafa | Bursa - Oylat | Çanakkale - Hıdırlar | Çanakkale - Kestanbolu | Çanakkale - Kızılca | Çanakkale - Küçükçetmi | Çanakkale - Külcüler | Denizli - İnaltı | Denizli - Karahayıt | Denizli - Yenice | Diyarbakır - Çermik | Düzce - Efteni | Elazığ - Kolan | Eskişehir | Eskişehir - Sakarya | Hakkari - Zümrüt | Hatay - Reyhanlı | İstanbul - Yalova | İzmir - Bademli | İzmir - Balçova | İzmir - Bergamagüzellik | İzmir - Bergamapaşa |İzmir - Cuma | İzmir - Çeşme | İzmir - Dereköy | İzmir - Dikili | İzmir - Nebiler | Kayseri - Tekgöz | Kırşehir - Bulamaç | Kırşehir - Mahmutlu | Kırşehir - Terme | Konya - Ilgın | Kütahya - Dereli | Kütahya - Emet | Kütahya - Eynal | Kütahya - Gediz | Kütahya - Hamamköyü | Kütahya - Samrık | Kütahya - Yoncalı | Manisa - Çeren | Manisa - Saraycık | Manisa - Sart | Manisa - Urganlı | Nevşehir - Kozaklı | Niğde - Çiftehan | Sakarya - Kilhamamı | Samsun - Hamamayağı | Samsun - Havza | Siirt - Hista | Sivas - Akçaağıl | Sivas - Balıklı | Sivas - Sıcakçermik | Tunceli - Bağın | Uşak - Aksaz | Uşak - Hamamboğazı | Yozgat - Köhne | Yozgat - Sarıkaya | Yozgat - Yerköy | Zonguldak - Karaçayır

    Kalp
    Afyon - Gazlıgöl | Amasya - Terziköy | Ankara - Dutlu | Aydın - Sazlık | Bolu | Bursa - Armutlu | Çorum - Beke | Denizli - Pamukkale | Hakkari - Zümrüt | Kırşehir - Terme

    Kansızlık
    İzmir - Şifne | Kayseri - Özengi

    Karaciğer
    Adana - Acıdere | Afyon - Afyonkarahisar | Afyon - Gazlıgöl | Aksaray - Hamamboğazı | Ankara - Ayaş | Ankara - Kapullu | Ankara - Kızılcahamam Madensuyu | Antalya - Sarısu | Aydın - Germencik | Aydın - Germencikgümüş | Aydın - Kızıldere | Aydın - Ortakçı | Balıkesir - Acısu | Balıkesir - Gönen | Balıkesir - Güre | Balıkesir - Pelitköy | Balikesir - Zeytinliada | Bilecik - Osmaneli | Bolu | Bolu - Çepni | Bursa - Çitli | Bursa - Kükürtlü | Çanakkkale - Çan | Denizli - Babacık | Denizli - Gölemez | Denizli - İnaltı | Denizli - Tekkekokar | Denizli - Yenice | Düzce - Derdin | Düzce - Ömerler | Erzurum - Hasankale | Eskişehir | Hatay - Erzin | Hatay - Reyhanlı | İstanbul - Yalova | İzmir - Balçova | İzmir - Bergama | İzmir - Bergamapaşa | İzmir - Çeşme | İzmir - Malgaca | Kayseri - Bayramhacı | Kayseri - Boğazköprü | Kayseri - Saziçmesi | Kütahya - Ilıcaköy | Kütahya - Muratdağı | Kütahya - Yoncalı | Manisa - Çeren | Manisa - Emir | Manisa - Kurşunlu | Muğla - Bözük | Muğla - Gebeler | Nevşehir - Kızıltepe Nevşehir - Sarıkaya | Niğde - Ferhenk | Niğde - Kemerhisar | Sakarya - Kuzuluk | Sakarya - Taraklı | Sivas - Akçaağıl | Sivas - Erikli | Trabzon - Kisarna Köyü İçmesi | Uşak - Hamamboğazı | Yozgat - Cavlak | Yozgat - Karadikmen

    Kırık - Çıkık
    Ankara - Haymana | Ankara - Kızılcahamam | Ankara - Seyhamamı | Balıkesir - Kepekler | Bursa - Karamustafa | Çanakkale - Kızılca | Kütahya - Eynal | Kütahya - Göbel | Kütahya - Naşa | Manisa - Çeren | Samsun - Havza

    Kısırlık
    Afyon - Ömer | Bursa - Karamustafa | Hakkari - Zümrüt

    Mide
    Adana - Haruniye | Afyon - Afyonkarahisar | Afyon - Gazlıgöl | Afyon - Gecek | Akasaray - Ziga | Amasya - Terziköy | Ankara - Ayaş | Ankara - Haymana | Ankara - Karakaya | Ankara - Kızılcahamam Madensuyu | Antalya - Sarısu | Balıkesir - Acısu | Balıkesir - Pamuklu | Bilecik - Çaltı | Bolu | Bolu - Çepni | Bursa - Çitli | Bursa - Uludağ | Çorum - Beke | Denizli - Pamukkale | Düzce - Derdin | Düzce - Ömerler | Erzincan - Ekşisu | Erzurum - Hasankale | Eskişehir - Sakarya | İstanbul - Tuzla | İstanbul - Yalova | İzmir - Bademli | İzmir - Balçova | İzmir - Bergamagüzellik | İzmir - Bergamapaşa | Kahramanmaraş - Elbistan | Karabük - Bostanbükü | Kayseri - Yeşilhisar | Manisa - Bözük | Manisa - Çeren | Manisa - Emir | Manisa - Saraycık | Manisa - Urganlı | Muğla - Gebeler | Nevşehir - Kızıltepe | Nevşehir - Sarıkaya | Niğde - Ferhenk | Sakarya - Taraklı | Sivas - Akçaağıl | Sivas - Erikli | Trabzon - Kisarna | Zonguldak - Kozlu

    Müshil
    Adana - Acıdere | İçel - Mersin | Kırşehir - Mahmutlu | Niğde - Ferhenk | Yozgat - Karadikmen

    Nekahat
    Aydın | Balıkesir - Emendere

    Nevralji
    Afyon - Gazlıgöl | Afyon - Gecek | Afyon - Kızılkürse | Afyon - Sandıklı | Ankara - Karakaya | Ankara - Seyhamamı | Aydın - Germencik | Aydın - İmamköy | Balıkesir - Akçay | Balıkesir - Asarköy | Balıkesir - Balya | Balıkesir - Bostancı | Balıkesir - Ekşidere | Balıkesir - Hisaralan | Balıkesir - Kokarlar | Balıkesir - Yıldızdağ | Bingöl - Kös | Bolu - Sariot | Bursa - Karamustafa | Bursa - Oylat | Çanakkale - Hıdırlar | Çanakkale - Küçükçetmi | Çanakkale - Külcüler | Denizli - Karahayıt | Denizli - Yenice | Diyarbakır - Çermik | Erzurum - Ilıca | Eskişehir | İçel - Hocantı | İzmir - Bademli | İzmir - Nebiler| Kırşehir - Mahmutlu | Kütahya - Dereli | Kütahya - Emet | Kütahya - Hamamköyü | Kütahya - Muratdağı | Manisa - Sart | Manisa - Urganlı | Nevşehir - Kozaklı | Niğde - Çiftehan | Samsun - Havza | Tokat - Sulusaray | Tunceli - Bağın | Uşak - Aksaz | Yozgat - Köhne | Yozgat - Yerköy

    Nevrit
    Amasya - Hamamözü | Ankara - Seyhamamı | Balıkesir - Bostancı | Bursa - Çekirge | Bolu - Kocababas |Düzce - Efteni | Çanakkale - Kestanbolu | Çanakkale - Kızılca | Konya - Höyük-Köşk | Manisa - Kurşunluaçıkdere | Manisa - Urganlı | Siirt - Sağlarca

    Pankreas
    Hatay - Erzin | İstanbul - Tuzla | Sakarya - Taraklı | Yozgat - Cavlak

    Romatizmal Hastalıklar
    Adana - Haruniye | Afyon - Gazlıgöl | Afyon - Gecek | Afyon - Kızılkürse | Afyon - Ömer | Afyon - Sandıklı | Amasya - Terziköy | Ankara -Acısu | Ankara - Ayaş | Ankara - Dutlu | Ankara - Haymana | Ankara - Karakaya | Ankara - Kızılcahamam | Ankara - Seyhamamı | Aydın - Alangüllü | Aydın - Germencik | Aydın - Sazlık | Balıkesir - Akçay | Balıkesir - Asarköy | Balıkesir - Balya | Balıkesir - Bostancı | Balıkesir - Ekşidere | Balıkesir, Gönen | Balıkesir - Güre | Balıkesir - Hisaralan | Balıkesir - Hozluca | Balıkesir - Kokarlar | Balıkesir - Pamuklu | Balıkesir - Yıldızdağ | Bilecik - Çaltı | Bingöl - Kös | Bolu | Bolu - Sariot | Bursa - Armutlu | Bursa - Çekirge | Bursa - Karamustafa | Bursa - Kükürtlü | Bursa - Oylat | Çanakkale - Hıdırlar | Çanakkale - Kestanbolu | Çanakkale - Kızılca | Çanakkale - Küçükçetmi | Çanakkale - Külcüler | Denizli - Babacık | Denizli - İnaltı | Denizli - Karahayıt | Denizli - Tekkekokar | Denizli - Yenice | Diyarbakır - Çermik | Düzce - Efteni | Elazığ - Buranhame | Elazığ - Kolan | Erzincan - Ekşisu | Erzurum - Ilıca | Eskişehir | Eskişehir - Sakarya | Hakkari - Zümrüt | Hatay - Reyhanlı | İçel - Hocantı | İstanbul - Yalova | İzmir - Bademli | İzmir - Balçova | İzmir - Bergama | İzmir - Bergamapaşa | İzmir - Cuma | İzmir - Çeşme | İzmir - Dereköy | İzmir - Dikili | İzmir - Nebiler | Kayseri - Tekgöz | Kırşehir - Bulamaç | Kırşehir - Karakurt | Kırşehir - Mahmutlu | Kırşehir - Terme | Konya, Ilgın | Konya - Seydişehir | Kütahya - Dereli | Kütahya - Eynal | Kütahya - Gediz | Kütahya - Göbel | Kütahya - Hamamköyü | Kütahya - Ilıcaköy | Kütahya - Muratdağı | Kütahya - Naşa | Kütahya - Samrık | Kütahya - Yoncalı | Manisa - Çeren | Manisa - Gebeler | Manisa Kurşunlu | Manisa - Kurşunluaçıkdere Manisa - Saraycık | Manisa - Sart | Manisa - Urganlı | Nevşehir - Kozaklı | Niğde - Çiftehan | Sakarya - Kilhamamı | Samsun - Hamamayağı | Samsun - Havza | Siirt - Hista | Siirt - Sağlarca | Sivas - Akçaağıl | Sivas - Balıklı | Sivas - Sıcakçermik | Tokat - Sulusaray | Tunceli - Bağın | Uşak - Aksaz | Uşak - Hamamboğazı | Van - Hasanabdal | Yozgat - Karadikmen | Yozgat - Köhne | Yozgat - Sarıkaya | Yozgat - Yerköy | Zonguldak - Karaçayır

    Safra Yolları
    Adana - Acıdere | Afyon - Afyonkarahisar | Afyon - Gazlıgöl | Afyon - Sandıklı | Aksaray - Hamamboğazı | Ankara - Ayaş | Ankara - Kapullu | Ankara - Kızılcahamam Madensuyu | Antalya - Sarısu | Aydın - Germencik | Aydın - Germencikgümüş | Aydın - Kızıldere | Aydın - Ortakçı | Balıkesir- Acısu | Balıkesir - Gönen | Balıkesir - Pelitköy | Balıkesir - Zeytinliada | Bilecik - Osmaneli | Bolu | Bolu - Çepni | Bursa - Çitli | Çanakkale -Çan | Denizli - Babacık | Denizli - Tekkekokar | Denizli - Yenice | Düzce - Derdin | Düzce - Ömerler | Erzurum - Hasankale | Eskişehir | Hatay - Erzin | Hatay - Reyhanlı | İstanbul - Tuzla | İzmir - Balçova | İzmir - Bergamapaşa | İzmir - Malgaca | Kayseri - Bayramhacı | Kayseri - Boğazköprü | Kayseri - Saz İçmesi | Kütahya - Ilıcaköy | Kütahya - Muratdağı | Manisa - Alaşehir | Manisa - Çeren | Manisa - Gebeler | Muğla - Bözük | Nevşehir - Kızıltepe | Nevşehir - Sarıkaya | Niğde - Ferhenk | Niğde - Kemerhisar | Sakarya - Kuzuluk | Sakarya - Taraklı | Sivas - Soğukçermik | Trabzon - Kisarna Köyü İçmesi | Uşak - Hamamboğazı | Yozgat - Karadikmen

    Salgı Sistemi
    Kayseri - Yeşilhisar

    Sedef
    Balıkesir - Emendere | Balıkesir - Güre

    Sinir Sistemi
    Aksaray - Ziga | Ankara - Dutlu | Aydın | Aydın - İmamköy | Balıkesir - Gönen | Balıkesir - Kepekler | Balıkesir - Ömerköy | Bitlis - Çukur | İçel - Hocantı | İstanbul - Tuzla | Kırşehir - Terme | Konya - Ilgın | Kütahya - Eynal | Kütahya - Gediz | Sakarya - Kilhamamı | Samsun - Hamamayağı | Samsun -Hırlas | Sivas - Soğukçermik

    Solunum Yolları
    Afyon - Gecek | Ankara - Haymana | Balıkesir - Karaağaç | Balıkesir - Kokarlar | Bursa, Yenikaplıca | Çanakkale - Kestanbolu | Çanakkale - Külcüler | Denizli - İnaltı | Diyarbakır - Çermik | Elazığ - Buranhame | Erzincan - Ekşisu | Hatay - Reyhanlı | İzmir - Balçova | İzmir - Dereköy | İzmir - Karaköy | Manisa - Kurşunlu | Manisa - Kurşunluaçıkdere | Manisa - Sart | Siirt - Hista | Siirt - Sağlarca

    Şeker
    Antalya - Sarısu | Aydın - Kızıldere | Balıkesir - Pamuklu | Bingöl - Kös | Bitlis - Çukur | Erzurum - Hasankale | Eskişehir - Sakarya | İstanbul - Tuzla

    Şişmanlık
    Ankara - Ayaş | Aydın - Kızıldere | Bursa - Yenikaplıca | İstanbul - Tuzla

    Tansiyon
    Afyon - Gazlıgöl | Ankara - Acısu | Bolu | İstanbul - Yalova | Kırşehir - Terme | Kütahya - Naşa

    Uyuz
    Balıkesir - Karaağaç

    Yaralar
    Kayseri - Çökek | Konya - Seydişehir

  3. #53

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KOZMETİKGVE BAKIM

    SAĞLIK/ alternatif tıp

    Pürüzsüz cilt, parlak saçlar, sağlam tırnaklar, yalnızca bir düş müdür? Hayır! Doğanın bize sunduğu biçimiyle kullanılan bitkiler, bitkisel yağlar ve öteki ürünlerle mutfakta hazırlanabilen hafif etkili bileşimlerle bedene sağlıklı ve göze hoş gelen bir görünüm kazandırılabilir.

    Genellikle kullanılan kozmetiklerin içerdiği kimyasal maddeler, yapay koku maddeleri ve bir çok katkı maddesi, sürekli kullanıldıklarında yararlı olmaktan ziyade zararlı olabilirler. Kimyasal maddelerle ve yapay koku maddeleriyle sürekli birlikteliğin duyarlı kişilerde ayrıca alerjilere yol açtığı da bilinen bir gerçektir. Tüm bunların yanı sıra, kimyasal kozmetikler çok pahalıdır da!

    Doğal kozmetiğin avantajları

    -Cilt bakımında kullanmak istediğiniz malzemeleri kendiniz seçebilirsiniz.

    -Renk, koku ve dayanıklılık bakımından yapay madde kullanmanız gerekmez.

    -Cilt dostu maddelerle cildin işlevlerini destekleyebilir ve cildin kendisini yenileyebilmesine(regenerasyon) yardımcı olabilirsiniz.

    Tüm bu faktörleri göz önünde bulunduran kadınlar(ve erkekler), gitgide artan bir ilgiyle, reçeteleri yüzyıllardır uygulanmakta olan doğal bakım preparatlarını kullanıyorlar. Dillere destan güzelliğini, bal, kısrak sütü(eşek sütü!), bitkisel esanslar ve yağlarla koruyan Kraliçe Kleopatra, bu konuda önemli bir örnek olarak görülebilir. Cilt, saç ve tırnaklar için kremler, losyonlar, maskeler ve temizlik losyonları hazırlamak isteyen kişinin bu iş için fazla zaman harcamasına da gerek yoktur. Kullanılacak malzemeler eczaneden, bitkisel drog satıcılarından, sebze ve meyve satıcılarından satın alınabilir. Bazı güzellik bitkileri ise bahçede veya balkonda bile yetiştirilebilir.

    Gerekli malzemeler

    Cilt bakımı ürünlerinin yapımında (örneğin kremlerde), bir taşıyıcı ve dolgu maddesi ve iyileştirici görevini üstlenen etken maddeler gerekmektedir. Doğal kozmetik ürünlerinin temel taşıyıcı maddeleri, katı yağlar ve balmumu(ve benzerleri), su, alkol ve bitkisel yağlardır.

    Katı yağlar ve balmumu türevleri

    Katı yağlar ve balmumu türevleri, preparatlara(özellikle kremlere) gerekli kıvamı kazandırırlar ve ayrıca cilde yarayışlı özelliklere sahiptirler. Doğa bize bu çeşitleri bitkisel ve hayvansal formlarda sunar:

    -Balmumu: Arıların yaptığı bal peteklerinin eritilmesi yoluyla elde edilir. Kaliteli olmasına özen gösterilmelidir. Balmumu, cildi pürüzlerden ve yağdan arındırır.

    -Kakao yağı: Beyaz sarımtırak, oldukça katı, kırılabilir bir kütledir. Eritilirken, 36 dereceden fazla ısıtılmamalıdır. Kremlerin yumuşaklığını ve cilt tarafından çabuk emilmesini sağlar.

    -Lanolin: Koyun yününden kazanılır. Cildi iyileştirici ve koruyucu özellikleri vardır. Ama koyunların parazitlere karşı korunmasında kullanılan kimyasal ilaçların kalıntılarını içerebilir. Satın alma sırasında bu bakımdan dikkatli olunmalıdır.

    Sıvılar

    Kozmetik malzemeleri genelde su ve alkol içerirler. Doğal bakım ürünlerinin pek çoğunda ise bitki çayları yer alır.

    -Su: Bir numaralı hayat iksiri, yalnızca arıtılmış formda kullanılır. Böylece, örneğin kireç gibi mineraller ve bakteriler saf dışı bırakılmış olur. Arıtılmış su, nemlendirici maddelerin eşliğinde, cildi yumuşatır.

    -Etil alkol: Özellikle losyonlarda ve temizleme sularında, düşük derecelerde kullanılır. Alkolün derecesi, arıtılmış su eklenerek düşürülebilir. Cildi fazla yağdan arındırır, mikrop kırıcı, iltihap önleyici ve yatıştırıcıdır.

    Soğuk preslenen bitkisel yağlar

    Bitkisel yağlar, değerli içerikleriyle(doymamış yağ asitleri, lesitin, vitaminler ve çeşitli mineraller), derinin işlevlerini desteklerler. Şifalı bitkilerle tedavi geleneğinde bitkisel yağ kullanımı, bilinen en eski beden bakımı uygulamalarında çok önemli yere sahiptir. Ama dikkat: Günümüzde kullanıma sunulan pek çok bitkisel yağ, kimyasal ilaç kalıntıları içermektedir! Bu nedenle, kimyasal ilaçlama yapılmayan bölgelerin ürünlerinden elde edilmiş çok kaliteli yağların kullanımına özen gösterilmelidir.

    -Bademyağı: Acı ve tatlı badem çekirdeğinin karışımından, ama bazen de yalnızca tatlı bademden elde edilir. Bademyağı kullanışlıdır. Özellikle duyarlı, kuru ve çatlak ciltleri çok olumlu etkiler ve pürüzlerini alır. Bebeklerde de kullanılabilir.

    -Hintyağı: Müshil ilacı olarak bilinir. Kendine özgü kokusu nedeniyle kozmetiklere katkı biçiminde, az miktarlarda kullanılır. Özellikle saçları güçlendirmede başarıyla kullanılabilir.

    -Jojoba yağı: Jojobaöl, bilimsel adı Simmondsia chinensis olan, Meksika kökenli bir ağaççığın meyve çekirdeklerinden kazanılır. Akışkan bir mumdur. Kozmetik ürünlerinde yaygınlıkla kullanılır.

    -Kabak çekirdeği yağı: Cildi düzgünleştirir, yumuşatır ve yaşlanmasını yavaşlatır.

    -Soya yağı: Soya fasulyesinin yağı, yüksek oranda içerdiği lesitin ve A Vitamini göz önünde bulundurularak cilt bakımında kullanılan öteki yağlara eklenebilecek en değerli yağlardandır. Cildin beslenmesinde önemli görevler üstlenebilir.

    -Susam yağı: Hafif etkili, cildi besleyici ve güneş ışınlarından(UV) koruyucu özellikler içerir. Cilde derinlemesine işler, temizleyici ve zararlı maddelerden arındırıcı olarak kullanılabilir.

    -Zeytinyağı: Kaliteli sızma zeytinyağı klasik bir kozmetik katkısıdır. Cilde derinlemesine işler, normalleştirir ve kendini yenileyebilmesine yardımcı olur(regenerasyon).

  4. #54

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Şifalı Bitkilerin Etkisi

    Pek çok ev yapımı kozmetiğin etken maddeleri bitkisel kökenlidir. Bu bitkilerin çok önemli bir bölümü yüzyıllardır kendilerini çok yönlü olarak kanıtlamışlardır. Ayrıca son elli yıl içinde bitkiler üzerinde yapılan bilimsel araştırmaların sonuçları da fevkalade olumlu çıkmıştır. Aşağıda tanıtılan bitkiler, güzellik bakımına en uygun olanlardır:

    -Atkuyruğu: Bitki, içerdiği bol miktarda silisik asit sayesinde, cilde yeni bir esneklik kazandırır. İrin toplayan sivilcelerin tedavisinde kullanılabilecek çok etkili bir dezenfekte ilacıdır.

    -Aynısafa çiçeği: Deriyi temizler ve kendini yenilemesini destekler (regenerasyon). İltihaplanmaları önler ve yaraların iyileşmesini çabuklaştırır. Aynısafa merhemi de yaraların iyileşmesinde önemli rol oynar.

    -Sarı kantaron: Yatıştırıcıdır. Özellikle kuru ve çatlak deriyi rahatlatır ve iyileşmeyi hızlandırır.

    -Ceviz yaprağı: Yağlı ve temiz olmayan ciltlerde ve yağlı saçlarda kullanılabilir.

    -Ebegümeci: Basit yaraların çabuk iyileşmesini sağlar. Deriyi düzgünleştirir ve kuru deriye kadife yumuşaklığı kazandırır.

    -Civanperçemi: İltihaplanmaları önler, krampları çözer ve dezenfekte eder. Özellikle sağlıksız ve iltihaplı deride başarıyla kullanılabilir.

    -Gülyağı ve gülsuyu: Deriye canlılık kazandırır ve gerginleştirir.

    -Ihlamur: Deri dokusunu güçlendirir ve yeni hücre oluşumunu destekler, kuru ve duyarlı deriler için uygundur.

    -Isırganotu: Derinin kan dolaşımını hızlandırır. Yağlı saçlara ve kepeğe karşı kullanılabilir.

    -Kekik: Dezenfekte gücü çok yüksektir. Özellikle sağlıksız ve iltihaplanmaya yatkın deri için önerilir.

    -Oğulotu(Melisa): Limon kokulu bu bitki, sinir sisteminin yanı sıra deriyi de genel anlamda yatıştırır.

    -Mayıs papatyası: Bu klasik güzellik bitkisi, iltihaplanmayı önleyici ve yatıştırıcı etkileri ile özellikle problemli ve duyarlı deriler için çok önemlidir.

  5. #55

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Mutfağımızdaki güçler

    -Avokado: İçerdiği yağ asitleri ve vitaminler sayesinde bu koyu yeşil meyve, çok değerli besinler listesinde yer almaktadır. Dıştan kullanımda, bol miktarda içerdiği A Vitamini, hücrelerin yenilenmesini destekler, üstderide kepeklenmeyi nasırlaşmayı önler. B Vitamini kompleksi, hücre metabolizmasını çok olumlu etkiler. Avokadonun etken maddeleri, deriyi kurumaktan korur ve özellikle, duyarlı, kuru, yıpranmış ve yaşlanmış derileri iyileştirir ve güçlendirir.

    -Çiçek balı: Dünyanın bilinen en eski tatlandırıcısı albüminler, vitaminler, mineraller, mikro besin maddeleri, enzimler ve organik asitler içerir. Bu besleyici maddeler deriyi güçlendirir ve yumuşatır. Antibakteriyel ve iltihap giderici, deriyi gerginleştiricidir, esnekliği arttırır ve kan dolaşımını uyarır.

    -Buğday kepeği: Mineraller ve B Vitaminleri içerir. Deriye düzgünlük kazandırır ve kurumaktan korur.

    -Yeşil çay: Japonların ulusal içkisi olan yeşil çay, yalnızca içten değil, dıştan da kullanıldığında çok yarayışlıdır. Duyarlı ciltleri yatıştırır, olgunlaşma aşamasındaki deriyi besler ve vaktinden önce yaşlanmaktan korur.

    -Çökelek/Ekşimik: İltihaplı deriye karşı eskiden beri kullanılan çökelek, gerektiğinde biraz ılık sütle karıştırılarak krem kıvamına getirilir. Yağlı cilt bakımında kullanılır, altderinin(perminal katmanın) kan dolaşımını hızlandırır, ayrıca hafif güneş yanıklarında rahatlatıcıdır. Çıbanları(örneğin koltuk altında çıkan köpekmemesini) kısa sürede işletir ve temizler.

    -Elma sirkesi: Bu çok yönlü ilaç, deriyi güçlendirir ve derinin asidik koruma örtüsünü güçlendirir. Çok zengin vitaminler ve mikro besin maddeleri içerir. Kuru ve çatlak cilt kadar, yağlı ve sivilceli cildin bakımında da başarılıdır. Saçlara yumuşaklık ve parlaklık kazandırır.

    -Havuç: İçerdiği karoten(Provitamin A) ve lesitin, deri sertliklerini normalleştirir, deriye sağlıklı bir görünüm ve renk kazandırır.

    -Hıyar(Salatalık): Deri için klasik bir nemlendirici olarak bilinen hıyar, yağdan arındırıcı etkiye de sahiptir ve bu nedenle yağlı ciltler için hazırlanan maskelere ve kompreslere de girer.

    -Limon: Doğal kozmetikte çok önemli yeri vardır. Mikrop kırıcı, sıkıştırıcı/büzüştürücü/gerdirici özelliği vardır ve deriyi yağdan arındırır.

    -Süt: Yağlı cilt bakımında ve nemlendirici olarak idealdir. Çok değerli maddeleri cilt tarafından hızla emilir. Üstderiye esneklik kazandırır, derinin asidik koruma örtüsünü güçlendirir, kan dolaşımını uyarır ve pürüzlü deriyi düzgünleştirir.

    -Yoğurt: İçerdiği bakteri kültürleri sayesinde, üstderi bakteri florasının yeniden yapılanabilmesine yardımcı olur. İçerdiği süt asidi ise cildin erken kırışmasını önler, ona yumuşaklık ve esneklik kazandırır.

    -Yulaf: B grubu öncelikli olmak üzere, vitaminler, mineraller ve değerli yağlar içerir. Öğütülmüş yulaf deriyi düzgünleştirir ve özellikle bu amaçla hazırlanan yüz maskelerinde başarıyla kullanılabilir.

    -Yumurta sarısı: Lesitin ve kolesterol açısından çok zengin olduğu için, cilt maskeleri ve kompresler hazırlanırken emulgatör olarak (örneğin yağ ile suyun bir süre için birbirine karışmasını sağlamakta) kullanılır. Cildi rahatlatır ve düzgünleştirir.

    -Zencefil: Cildi çok olumlu etkileyen doymamış yağ asitleri bakımından çok zengindir. Deriyi yağdan arındırır, iltihapları yatıştırır, çatlakların ve küçük yaraların iyileşmesini hızlandırır

  6. #56

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Eterli yağlar(esanslar)

    Eterli yağlar, bildiğimiz anlamdaki bitkisel yağlardan değildir; pek çok uçucu(eterli) maddelerin bir bileşimidir. Yağ olarak anılmalarının başlıca nedeni, suda çözünmeyip ancak katı veya sıvı yağlarda çözünmeleridir. Bu çok değerli eterli yağlar, bitkilerin damıtılmasıyla veya preslenmesiyle elde edilirler. Cilt bakımında kullanılacak olan eterli yağların kaliteli ve gerçek olmalarına büyük özen gösterilmelidir. Yapay esansların bitkisel yağlara karıştırılması yoluyla oluşturulmuş sahte eterli yağların cilt bakımında kullanılmaları çok yanlış olur. Yalnızca eczanelerden ve güvenilir firmalardan, yüzde yüz doğal olduğuna inandığınız yağları satın alınız!

    Eterli yağlar, çok yönlü etken maddeleri sayesinde yalnızca cildi rahatlatıp iyileştirmekle kalmazlar; kişide yatıştırıcı, uyarıcı, canlandırıcı ve rahatlatıcı etkiler de yaratabilirler. Eterli yağlar, kremlerde, losyonlarda, banyo katkısı veya inhalasyon(soluma) biçiminde kullanılarak, beden sağlığına ve rahatlığına geniş ölçüde katkı sağlayabilirler.

    Eterli yağların etkileri

    -Kafur yağı: Kan dolaşımını uyarıcı ve canlandırıcıdır.

    -Karanfil yağı: Cildi yatıştırır ve dezenfekte eder.

    -Lavanta yağı: İltihaplanmayı önleyici, yatıştırıcı ve hücre yenileyici.

    -Limon yağı: Dezenfekte edicidir. Kırılmaya eğilimli tırnakların bakımında kullanılabilir.

    -Nane yağı: Metabolizmayı uyarıcı, dezenfekte edici ve kan dolaşımını uyarıcıdır.

    -Oğulotu(melisa) yağı: Yatıştırıcı ve duyarlılığı azaltıcı etkiler içerir.

    -Mayıs papatyası yağı: İltihaplanmayı önleyici ve yatıştırıcıdır.

    -Rezene yağı: Dezenfekte edici, yatıştırıcı ve güçlendiricidir.

    -Servi yağı: Dokuları sıkıştırıcı ve dezenfekte edicidir.

    -Turunç kabuğu yağı (Bergamot): Antiseptik ve iyileşmeyi hızlandırıcıdır.

    Eterli uçucu yağlar, banyo katkısı olarak bile, önce katı veya sıvı yağların içinde çözündürülmelidir; çünkü suda çözünmezler ve değdikleri bölgeyi tahriş edebilirler!

    Kimyasal kozmetik ürünleri genellikle, konserve edici yapay maddeler içerirler. Ürünler böylece uzun süre boyunca bozulmaz, ama derinin dengesini bozabilirler ve alerjilerin başlıca nedeni olarak tanınırlar. Bu yapay maddeler yalnızca ürünün içindeki bakterileri öldürmekle kalmayıp, derinin dengesini koruyan çok önemli doğal bakterileri de yok ederler. Burada tanıtılacak olan doğal kozmetik ürünler, dayanıklılık kazandıran herhangi bir yapay madde içermedikleri için, saklanmaları ve kullanım süreleri bakımından çok dikkatli olmak gerekir. Şifalı bitki demlemeleri ve besin maddeleri ile hazırlanan kozmetikler hemen kullanılmalıdır. Bu tanımın dışında kalan ürünlerin buzdolabında saklanması doğru olur. Bitkisel yağlar ise birkaç ay boyunca bozulmadan bekleyebilirler. Kremler ve losyonlar da en çok iki haftalık bir süre içinde kullanılmalıdırlar.

    Mutfakta hazırlanan doğal kozmetiklerle deriye, saçlara ve tırnaklara hiçbir zarar vermeden bakım yapılabilir, ama bu bakım sürecinde de problemler yaşanabilir. Daha önce hep hazır kozmetik ürünü kullanmış olan kişilerde, doğal kozmetik ürünleri bazen sivilcelenme veya deri gözeneklerinin iltihaplanması gibi tepkiler oluşabilir. Bu durumlara genellikle, deri metabolizmasını güçlü bir biçimde etkileyebilen bitkiler kullanıldığında rastlanır. Alerjilerde ise durum değişiktir: Bazı bitkilere veya bitki yağlarına karşı deri hemen veya kısa bir süre sonra, kızarıklık veya kaşıntı gibi tepkiler verebilir. Bu durumda, alerjiye yol açan reçetenin kullanımına hemen son verilir. Ama önceden bir deri testi yaparak, alerjik tepki oluşup oluşmayacağı saptanabilir: Söz konusu üründen birazı, kol ekleminin iç tarafına sürülür ve ertesi güne kadar beklenir. Eğer ertesi gün o bölgede herhangi bir alerjik tepki oluşmamışsa, söz konusu reçete rahatlıkla kullanılabilir.

    Önemli bir konu da, önerilen dozajlara sadık kalınmasıdır. Bazen fazla kullanılan birkaç damla eterli yağ bile önemli değişikliklere yol açabilir. Ayrıca, eğer reçetede belirtilmemişse eterli yağlar, kesinlikle doğrudan cilde uygulanmamalıdır!

  7. #57

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Cilt Tipiniz Nedir?

    Yapısı ve işlevleri açısından herkesin cildi benzerlikler gösterir, ama yine de her cilt başkadır. Genellikle üç cilt tipinden söz edilir: Normal veya karışık cilt, yağlı cilt ve kuru cilt. Bu üç değişik durumun bir kişide görülmesine çok ender rastlanır. Ama karma biçimleri söz konusudur ve mevsimlere ve yaşa göre cildin özelliklerinde değişimler görülebilir.

    -Normal ve karışık cilt: Normal cilt düzgün ve yumuşaktır, donuk bir parlaklığa ve sağlıklı bir görünüme sahiptir. Karışık ciltte, yanaklar kuru ve daha çok alın, burun ve çene bölgeleri yağlıdır. Ama bu durum, normal ciltte de görülebildiği için, normal cilt sınıfına girer.

    -Yağlı cilt: İri gözenekli ve sivilcelenmeye yatkındır. Yıkandıktan kısa süre sonra yine parlak bir görünüm kazanır ve kremlendikten uzun bir süre sonrasına kadar yağlı kalır. Sivilceli cilt, yağlı cildin kız kardeşidir: Sivilceler, yağ yapımında bir aksaklığın belirtisidir.

    -Kuru cilt: Bazen sert ve pulludur, göz ve ağız çevresinde genç yaşlarda kırışıklıklar oluşmaya başlar. Kuru cildin bakımında yanlışlıklar yapılabilir. Temizlendikten sonra gerilir ve yağlı kremler çok çabuk emilir.

    Eğer cildinizin hangi sınıfa girdiğine karar veremiyorsanız, bir kozmetik uzmanına başvurmanız doğru olur. Böylece, uygulayacağınız reçetelerde ve bakım yöntemlerinde yanılgıya düşmemiş olursunuz.

    *Yağlı bölgeleri veya karışık ciltteki sivilceli bölgeleri yağdan arındırıcı maddelerle temizlemeye çalışmayınız. Cildin asidik koruma örtüsünü tahrip edebilirsiniz.

    *Yağlı cildinize çok etkili veya yüksek dereceli alkol içerikli ürünlerle işkence etmeyin. Bu tür bakıma yağ bezlerinin tepkisi, daha fazla yağ üretmek olacaktır.

    *Özellikle kuru cildi soğuk suyla yıkamayın: Aksi halde gözenekler kapanır ve cilt daha fazla kurur.

    *Cildin kendini yenileyebilmesi için(regenerasyon), haftada 1-2 kere, cilde uygun yüz maskeleri uygulanmalıdır.

    *Peeling yöntemi(ayda 1-2 kere), cildin sertleşmesini önler.

    *Pigment lekelerine karşı, rendelenmiş çiğ patates maskesi, 15-20 dakika etkilemeye bırakılır.

  8. #58

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    -Mayıs papatyası yağı, her tür cilt için

    30g mayıs papatyası, 100 ml susam yağı ve 100 ml kırmızı kantaron yağına eklenir. Cam yağ kavanozu bir saat boyunca çok sıcak su banyosunda (benmarin yöntemi) bekletilir ve süre sonunda iyice çalkalandıktan sonra, tülbentten geçirilerek süzülür. Yağa batırılan pamukla yüz iyice temizlenir.

    -Yağ karışımı, normal ve karışık cilt için

    10’ar ml soya yağı ve hintyağı, 20 ml bademyağı ve 30 ml zeytinyağı iyice karıştırılarak koyu renkli bir şişeye aktarılır. Yağla ıslatılan bir pamukla, yumuşak hareketlerle yüze, boyuna ve dekolteye yedirilir.

    -Temizlik maskesi, yağlı cilt için

    1 yumurta sarısı, 1 yemek kaşığı susam yağı ve 3-4 damla limon suyu iyice karıştırılarak krem haline getirilir. Elle veya bir bezle, yüze, boyuna ve dekolteye sürülür ve 10 dakika etkilemeye bırakılır. Süre sonunda bol ılık suyla yıkanılır.

    -Limon peelingi, yağlı cilt için

    2 yemek kaşığı dolusu ince rendelenmiş limon kabuğu, 2 yemek kaşığı yulaf unu ve 6 yemek kaşığı dolusu buğday kepeği iyice karıştırılır ve biraz su eklenerek esnek bir lapa haline getirilir. Dairesel hareketlerle, 2-3 dakikalık bir süre boyunca cilt temizlenir. Bol ılık suyla yıkanılır.

    -Yeşil çay losyonu, kuru cilt için

    Orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suda 1 tatlı kaşığı dolusu yeşil çay haşlanır, üstü kapalı olarak 10 dakika demlendikten sonra süzülür. 1 yumurta sarısı, 1 tatlı kaşığı dolusu çiçek balı ve 10 ml gliserin iyice karıştırıldıktan sonra, çayla birlikte küçük bir kavanoza aktarılarak iyice çalkalanır. Karışıma batırılan pamukla, yüz, boyun ve dekolteye friksiyonla iyice emdirilir.

    -Kepek peelingi, olgun cilt için

    5 yemek kaşığı dolusu badem veya buğday kepeği biraz suyla iyice karıştırılarak lapa haline getirilir. Dairesel hareketlerle, 2-3 dakika boyunca yüz iyice temizlenir.

    Canlandırıcı yüz losyonları

    Yağ veya kremlerle yapılan bir temizliğin ardından uygulanan yüz losyonları, cilde canlılık kazandırır ve yatıştırıcıdır. Bir pamuk parçasını losyonla ıslatın ve yüzünüzü, boynunuzu ve dekoltenizi nemlendirin.

    -Lavanta suyu, karışık cilt için

    Sabahları ve akşamları, bir pamuğu lavanta destile suyu ile ıslatın ve yüzünüze, boynunuza, dekoltenize sürün.

    Lavanta suyu, yağlı cilt için

    50 ml lavanta destile suyu, 2-3 damla nane yağı ve 1 tatlı kaşığı dolusu elma sirkesini bir cam kabın içinde iyice çalkalayarak karıştırın. Yüzünüzü, boynunuzu ve dekoltenizi, bu sıvıyla ıslattığınız bir pamukla temizleyiniz.

    -Aynısafa losyonu, kuru cilt için

    50 ml portakal çiçeği destile suyu, 50 ml gülsuyu ve 20 ml aynısafa tentürünü bir şişede iyice çalkalayarak karıştırın. Yüzünüzü bu losyonla temizleyin. Aynısafa tentürünün yapımı için gerekli bilgiyi, kitabın bitkiler bölümünde bulabilirsiniz.

  9. #59

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    -Bitki losyonu, sivilceli ve iltihaplı cilt için

    1 yemek kaşığı dolusu mayıs papatyası, 1 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış ayrıkotu kökü, 1 yemek kaşığı dolusu öksürükotu yaprağı(veya ebegümeci yaprağı), 1 yemek kaşığı dolusu aynısafa çiçek yaprağı (hepsi kurutulmuş olarak), 200 ml steril su, 30 ml 70 derecelik etil alkol ve 30 ml adaçayı destile suyu bir kavanoza koyulur ve ağzı iyice kapatılır. Arada bir çalkalanarak 3-4 gün bekletildikten sonra, 3-4 kat tülbentten geçirilerek süzülür. Elde edilen losyon, koyu renkli temiz bir şişeye aktarılır. Her kullanımdan önce iyice çalkalanır. Losyonla ıslatılan bir pamukla, sabahları ve akşamları, yüz, boyun ve dekolte nemlendirilir.

    Yağ karışımları

    Eterli bitki yağları, yüz masajları için çok uygundur veya kuru ve olgun ciltler için, bir gece kreminin yerini doldurabilirler. Ama eterli yağlar doğrudan kullanılmaz, ana madde olarak seçilen bir bitkisel yağa uygun miktarda karıştırılarak kullanılırlar. Önerilen miktarlar bir kapta karıştırıldıktan sonra koyu renkli bir şişeye aktarılır ve iyice çalkalanır. Yağların birbirine tam olarak karışabilmesi için birkaç saat beklenilmesi gerekir.

    -Yağ karışımı, yağlı cilt için

    15 damla limon yağı, 12 damla servi yağı(veya 10 damla kafur yağı), 10 damla lavanta yağı, 50 ml soya yağı.

    -Yağ karışımı, normal cilt için

    15 damla lavanta yağı, 4 damla gülyağı, 8 damla adaçayı yağı(veya ökaliptus yağı) ve 50 ml susam yağı.

    -Yağ karışımı, kuru cilt için

    15 damla rezene yağı(veya mayıs papatyası yağı), 5 damla lavanta yağı, 5 damla gülyağı ve 50 ml bademyağı.

    -Yağ karışımı, olgun cilt için

    15 damla lavanta yağı, 5 damla kekik yağı, 3 damla nane yağı, 10 damla gülyağı ve 50 ml zeytinyağı.

    Deriyi Besleyici Maskeler

    Maskeler, cildi güçlendiren klasik güzelleştiricilerdir. İyileştirici ve güzelleştirici maddelerini cilde emdirerek, onun kendini yenileyebilmesine yardımcı olurlar. Maskeler cildi yatıştırır, gerginleştirir ve kan dolaşımını uyarırlar.

  10. #60

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    -Elma-krema maskesi, normal ve kuru cilt için

    Kabuğu soyulan bir elma ince rendelenir ve 1 yemek kaşığı dolusu krema ile iyice karıştırılır. Yüze, boyuna ve dekolteye uygulanır ve 10 dakika etkilemeye bırakılır.

    -Ekşimik/Çökelek maskesi, yağlı cilt için

    4 yemek kaşığı dolusu ekşimik(çökelek), 10 ml adaçayı destile suyu, 10 ml gülsuyu, 1 kahve fincanı ılık süt mikserde iyice karıştırılır. Yüze, boyuna ve dekolteye uygulanarak 30 dakika etkilemeye bırakılır.

    -Zencefil kompresi, yağlı cilt için

    1 bardak zeytinyağı hafifçe ısıtılır, 1 yemek kaşığı dolusu öğütülmüş zencefil yağa iyice karıştırılır ve 1-2 saat bekletilir. Bu karışımın emdirildiği bez parçaları yüze uygulanır ve 20 dakika etkilemeye bırakılır.

    -Hıyar maskesi, yağlı cilt için

    Soyulmuş hıyardan kesilen 5 kalın dilim mikserde püre haline getirilir, 2 tatlı kaşığı elma sirkesi ve 2 tatlı kaşığı susam yağı, 1 yumurta sarısı iyice çırpılır ve hepsi mikserde iyice karıştırılır. Yüze, boyuna ve dekolteye uygulanarak, 45 dakika etkilemeye bırakılır.

    -Ekşimik/çökelek maskesi, yağlı cilt için

    125g ekşimik(çökelek), 2 yemek kaşığı dolusu ılık süt ve yarım limonun suyu iyice karıştırılır. Yüze uygulanır ve 15 dakika etkilemeye bırakılır.

    -Avokado maskesi, kuru cilt için

    Olgun bir avokado meyvesi kabuksuz olarak çatalla ezilir ve yarım tatlı kaşığı bal, bir tatlı kaşığı elma sirkesi ile iyice karıştırılır. Bir yumurta sarısı çatalla iyice çırpıldıktan sonra eklenerek karıştırılır ve bu arada da 3 yemek kaşığı dolusu zeytinyağı, karıştırılma sırasında azar azar eklenir. Yüze, boyuna ve dekolteye bolca uygulanır ve 20-30 dakika etkilemeye bırakılır.

    -Havuç maskesi, olgun cilt için

    1 yumurta sarısı, yarım tatlı kaşığı zeytinyağı ve bir tatlı kaşığı dolusu havuç suyu iyice karıştırılır. Yüze, boyuna ve dekolteye sürülerek, 20-30 dakika etkilemeye bırakılır.

    -Buğday kırması maskesi, kuru cilt için

    100g kırılmış buğday, krem haline gelebilecek ölçüde zeytinyağı ile mikserde karıştırılır. Yüze uygulanır ve 15 dakika etkilemeye bırakılır.

    -Yeşil çay maskesi, olgun cilt için

    Bir bardak su kaynatılır ve 5 dakika bekletilir, 1 yemek kaşığı dolusu yeşil çay eklenerek 5 dakika demlendirilir, süzülür ve soğumaya bırakılır. Bu arada, 3 yemek kaşığı dolusu bademyağı ve 1 yemek kaşığı dolusu çiçek balı iyice karıştırılır. Yeşil çay bu karışıma yavaş yavaş eklenirken karıştırmaya devam edilir. Maske, yüze, boyuna ve dekolteye uygulanır ve 20 dakika etkilemeye bırakılır.

    -Cildi tazelemek için (20 dakikalık maskeler)

    *Bal, limon suyu ve 1 tatlı kaşığı zeytinyağı iyice karıştırılır.

    *Limon suyu ve 1 yumurta sarısı iyice karıştırılır.

    Sütte pişirilen 1 elma iyice ezilir ve ılıklaşması beklenir.

    Kompresler ve Buğu Banyoları

    Şifalı bitkilerle veya eterli yağlarla hazırlanan kompresler ve buğu banyoları cilde tazelik kazandırır ve kan dolaşımını uyarır. En doğrusu, cildin akşam temizliğinin ardından uygulanmasıdır.

    Kompresler için, çok sıcak ama kaynamayan suyla bitkiler haşlanır, 10 dakika demlendikten sonra süzülür.

    Yüze uygulanan buğu banyoları için, kaynar derecede olmayan çok sıcak suya bitkiler veya eterli yağlar eklenir. Büyük bir havluyla baş ve su kabı örtülerek, gözler kapalı biçimde, 5-10 dakika boyunca buharın cildi etkilemesi beklenir. Buhar cildi yakmamalıdır! Sonunda yüz soğuk suyla yıkanır ve temiz bir havluyla kurulanır.

Sayfa 6/28 İlkİlk 12345678910111213141516 ... SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •