Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/23 1234567891011 ... SonSon
224 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Gelişen Teknoloji Haberleri

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Gelişen Teknoloji Haberleri

    TAG Heuer, akıllı saat konusunda Google ve Intel ile olan ortaklığını kullanarak Connected adlı modelini yaptıklarını duyurdu. TAG Heuer Connected tam 1.500 dolara satılacak!



    İsviçreli saat yapımcısı TAG Heuer, dün yapılan bir etkinlikte TAG Heuer Connected adını verdikleri yeni akıllı saatini resmen dünyaya duyurdu. Muhtemelen Android Wear’a sahip olan, lüks derecesindeki ilk akıllı saat olan Connected, aynı zamanda firmanın şık tasarımına da sahip.
    TAG Heuer Connected teknik özellikleri

    Google ve Intel işbirliği ve Android Wear desteğiyle gelen cihaz, 46 mmçapa, 12.8 mm kalınlığa ve 52 gram ağırlığa sahip. Titanyum gövdeden yapılan Connected, ekranında ise çizilmelere karşı dayanıklı safirtabakalardan oluşuyor. 1.5 inç LTPS LCD ekran, 360 x 360 çözünürlüğünde,240 ppi piksel yoğunluğunda ve düşük enerji ile çalışabiliyor. Aynı zamanda saatin kırmızı, mavi, yeşil, turuncu, beyaz, sarı ve siyah şeklinde farklı kayış rengi seçenekleri de mevcut.
    Connected içinde Intel Atom Z34xx serisi işlemci, 1 GB RAM, 4 GBdepolama alanı, 802.11 b/g/n ve Bluetooth 4.1 bağlantı teknolojileri bulunuyor.


    Birçok Android Wear cihazda bulunduğu gibi Snapdragon 400 kullanmayanTAG Heuer Connected, Intel Z34xx serisi işlemciyi çift çekirdek 1.6 GHzhızlarında bünyesinde bulunduruyor. Cihazın en önemli özelliklerinden biri ise 410 mAh batarya gücüne sahip olması. Yaklaşık 25 saat pil ömrü olan saat, IP67 sertifikalı olarak su geçirmelere karşı dayanıklı şekilde geliyor.
    Android 4.3 ve iOS 8.2 üzeri sürümlerle uyumlu çalışacak olan TAG Heuer Connected, tahmini 1500 dolar şeklinde bir fiyattan piyasadaki yerini alacak. Buna kıyasla standart bir Apple Watch 349 dolar, en ucuz Android Wear saat ise 129 dolardan satılıyor.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Hangi akıllı saati almayı düşünüyorsunuz?

    Akıllı saatler hayatımızda daha fazla yer almaya başlamışken siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?


    Akıllı saatler uzun zamandır hayatımızda olan teknolojik ürünler. Akıllı saatlerin “giyilebilir teknolojiler” olarak adlandırılmaya başlamaları ise sanırız Samsung’un Android işletim sistemine sahip saati Galaxy Gear ile oldu.
    Galaxy Gear akıllı telefonların tüm yeteneklerini içinde barındıran bir ürün olmuştu ve “akıllı saat” algısını bambaşka bir boyuta taşımaktaydı. Tek sorunu ise tüm giyiebilir cihazların sorunu olan şarj problemiydi.
    Daha sonra Samsung Android işletim sisteminden vazgeçerek kendi geliştirdiği Tizen işletim sistemine sahip (Gear 2 ve Galaxy Fit) akıllı saatlerini ve spor bantlarını piyasaya sürdü. En son olarak geçtiğimiz gün detaylı incelemesini yaptığımız Gear S firma tarafından pazara sunuldu.



    Sony’de giyilebilir teknolojilere Smart Watch serisi ile başladı. Bu günlerde 3. neslini satışa sunan Sony’nin giyilebilir teknolojiler konusunda rakiplerinden bir adım önde olduğunu söylemek yanlış bir yorum olmayacaktır diye düşünmekteyiz.

    LG bu noktada rakiplerine göre biraz geç kaldı ama G Watch R ve G Watch Urbane ile tüm dikkatleri üstünde toplamayı başardı.


    Motorola tarafında ise Moto 360 sanırız akıllı saatler içinde en başarılı tasarıma sahip ürün oldu.

    Dünyanın en zengin teknoloji firması Apple ise giyilebilir teknolojilere oldukça karamsar bir bakış açısıyla yaklaşıyordu ki onlarda mutlaka bir ürün yapma gerekliliği konusunda ikna oldular ve Apple iPhone 6 ile birlikte Apple Watch’ı bizlere tanıttı.



    Yerli üreticimiz Quadro’nun da S71 ve S88 bütçe dostu akıllı saatleri piyasada satılıyor. Farklı farklı alternatifler sunan birçok modeli piyasada görebilmekteyiz.



    Bu noktada sizlere şunu sormak istiyoruz.
    Son zamanlarda kendinize akıllı saat almayı düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız hangi modeli size daha fazla hitap ediyor?

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Dslr Fotoğraf Makinesi Nedir?

    Basitçe açıklamak gerekirse;
    Bir Fotoğraf Makinesi Ana Gövde ve Ana Gövdeden ayrılabilen Objektif kısmı olmak üzere iki parçadan oluşuyorsa buna DSLR FOTOĞRAF MAKİNESİ deriz.

    DSLR'nin açılımı Digital Single Lens Refleks demektir...





    Dslr Makinelerde Gövde kısmında Objektiften gelen görüntüyü veya ışığı sensöre yansıtan aynalar grubu vardır.
    canon-eos-60da-dslr



    Objektif kısmında ise ardı ardına dizilmiş mercekler vardır. Bu objektiflerde Otomatik netleme (Auto Focus) motoru bulunur. Bu motor mercekleri hareket ettirir ve görüntüyü netleştirir. Bu motor devre dışı bırakılabilir. Bu durumda çekeceğiniz fotoğrafı kendiniz netleştirmek isterseniz bu Auto Focus'u Objektif üzerinde bulunan AF-MF (Auto Focus-Manual Focus) düğmeyi MF konumuna getirerek devre dışı bırakabilirsiniz...
    canon-zoom-lens-ef-24-105mm



    Çok sayıda DSLR fotoğraf makinesi üreten firma vardır. Sony, Canon, Nikon, Samsung gibi firmalar bunlardan en çok tanınan firmalardır...

    Fotoğrafçılığa yeni başlayacaksanız 2000 tl ye kadar olan DSLR makinalara bakabilirsiniz...

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    DSLR ve SLR nedir? Fark, avantaj ve dezavantajları nelerdir?

    Türkiye’de Nikon’un tek adresi Türk Nikon olarakDSLR ve SLR fotoğraf makinesi alırken ya da araştırma yaparken sürekli karşımıza çıkan bu iki kısaltmaya değinmek istedik. SLR (Single-lens reflex), objektifi değiştirilebilen filmli makinalara verilen isimdir. DSLR (Digital single-lens reflex), yine objektifi değiştirilebilen dijital makinalara verilen isimdir. Diğer bir ifadeyle DSLR teknolojik değişimin profesyonel fotoğraf makinalarına yansımasıdır. DSLR‘ de CCD veyaCMOS sensör üzerine algılama yapılırken SLR‘de film üzerine algılama yapılır. DSLR ve SLR arasındaki farklar nelerdir? Avantaj ve dezavantajları nelerdir?

    DSLR ile çekmiş olduğumuz karemizi anlık izleyebilir ve silebiliriz. SLR’da bu mümkün değildir. Sonucu ancak tab ettirdikten sonra görebilirsiniz.
    DSLR’da fotoğraflarımızı harici depolama alanlarında saklayabiliriz (SD kart). Depolama sınırımız SD kart kapasitesi kadardır. SLR’da film kapasitesi kullanılır.
    DSLR’da fotoğraf üzerinde oynama imkanımız vardır. İster makina üzerinde istersek çekim sonrasında bilgisayarımızda istediğimiz değişiklikleri yapabiliriz. SLR’da bu karanlık oda teknikleri ile kadrajlama, parlatma, yakma, ve bazı özel teknikler ile fotoğraf üzerinde oynama yapılabilir. Ancak bu sistemler tamamen kimyasal tepkilerle meydana gelir ve farklı uzmanlık ister.
    Artık çoğu DSLR’da video çekim olanağı dahi vardır. SLR ile bu mümkün değildir.

    DSLR’lar için herkesin fotoğrafçı olmasını sağlayan teknolojik icat dahi denilmektedir. Aslında SLR kullanıcılarının kısıtlı imkanlarına bakacak olursanız. Fotoğrafı daha çok hissettiklerini, DSLR kullanıcıları gibi shutter shutter kare çekmediklerini ve belkide daha profesyonel olduklarını düşünebilirsiniz.

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KOMPAKT ve DSLR FOTOĞRAF MAKİNELERİNE GENEL BAKIŞ

    Dünyada ışığın çeşitli özellikleri ile ilgili çalışmalar milattan önceki yıllara dayanır. Fotoğraf makinelerinin yaklaşık 400 yıllık, fotoğrafın ise 150 yıllık geçmişi vardır.
    Dinsel etmenlerle fotoğrafın tartışıldığı 1840’lı yıllarda, İlk Osmanlı fotoğrafçıları azınlıklar arasından çıkar. ll. Abdülhamit’in “Yıldız Albümleri” olarak bilinen fotoğraf koleksiyonu, günümüze ulaşan mükemmel tarihi belgelerdir.
    1934 yılında nüfus kağıtlarında fotoğraf kullanımının zorunlu hale getirilmesiyle, fotoğrafçılık ülkemiz çapında yaygınlaşmaya başlar.


    Fotoğrafa dair küçük bir bilgi verdikten sonra gelelim asıl konumuza;
    Günümüzde sosyal ağların kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, fotoğraf ve fotoğrafçılık yeni bir ivme kazandı. Gidilen her mekanı fotoğraflayarak yer bildirimi yapmak moda artık. Bu da yetmez, insanların yediklerini, içtiklerini gösterdiği ve hatta duş alırken, yatarken, uyurkenki hallerini paylaştığı fotoğraflara sıkça rastlamak mümkün.
    Sosyal ağlarda dolaşan manzara, portre, çiçek böcek fotoğraflarından etkilenip, “Ben de çekebilirim, çekmeliyim.” diyorsunuz. İnternette, yüzlerce gerekli gereksiz bilginin içinde boğulup doğruca bir teknoloji mağazasında soluk alıyorsunuz. Satış elemanlarının belki de hiç ihtiyacınız olmayan bir makineyi size satmasıyla, bol bol çekim yapmaya başlıyorsunuz. Ama o da ne, fotoğraflarınız hiç de istediğiniz gibi olmuyor. Kötü makine diyor köşeye atıyorsunuz.
    İster cep telefonu ister kompakt, ister DSLR, makine sadece fotoğraf çeker. O kareye hayat verense sizin gözünüzdür.

    Öncelikle fotoğraf çekme amacınızı belirleyin. Eğer amacınız eşiniz ve çocuklarınızın özel günlerini, gittiğiniz yerleri , mekanları, eş dost arkadaşlarla anı fotoğrafları çekmekse, bunun için ISO, ASA, diyafram, enstantane ışık vs.. gibi bilgilerin içinde kaybolmadan ve koca DSLR makineleri taşıma derdi olmadan, gittiğiniz her yere cebinizde götürebileceğiniz, biraz donanımlı kompakt makineler ihtiyacınızı fazlasıyla görür.Kompakt makine nedir?


    Kabaca tanımlarsak, boyutları küçük, kolay taşınabilen, lensleri değiştirilmeyen, hazır çekim modlarına sahip, fiyat açısından cazip dijital makinelerdir.
    *Bu tarz makinelerde kaç megapiksel, yani yüksek mp olmasından ziyade, görüntü sensörünün boyutuna dikkat etmeniz gerekir. Makinelerde sensör boyutu 1/2.5" ,1/2.3" , 1/1.6, 1/1.8" gibi değerlerle ifade edilir. Daha büyük sensör, daha iyi renk derinliği ve alan derinliği sağlar.
    Zannedildiği gibi yüksek mp iyi fotoğraf demek değildir. Mp fotoğrafın büyüklüğü ile ilgilidir. Profesyonel değilseniz ve büyük baskılar almayacaksanız, yüksek mp yerine sensörü büyük makine tercih etmeniz yerinde olacaktır. Ayrıca mp yükseldikçe fotoğraflarınızın hafıza kartında kapladığı alan da fazla olacaktır.
    *Optik zoom’u yüksek olan bir makineyi tercih edin. Digital zoom ve optik zoom farklı özelliklerdir. Optik zoom makinenin bir görüntüye, aynı boyutta aynı netlikte zoom yapması demektir. Yani tıpkı bir dürbün gibi objeyi optik olarak yaplaştırma işlemidir. Netliğin bozulmaması bu nedenledir. Dijital zoomda ise netlik değişmez sadece pixel büyür, o da görüntüyü bozar. Tıpkı bir resim izleme programında herhangi bir resme zoom yapmak gibi.
    *Artık kompakt makinelere vizör koymuyorlar. Lcd ekranlar ışıkta patlama yapabiliyor, pil ömrünü azaltıyor. Benim tercihim vizörlü makineden yana, fotoğrafı vizörden çekerim Lcd den bakarım.
    *Mümkünse manuel ayarlarada sahip olan bir makine almaya çalışın. Kendinizi geliştirmek ve daha sonra alacağınız fotoğraf makinesi tercihinizi belirlemek için, yapacağınız seçim önemli bir etkendir.
    *Bu tür makinelerde dahili batarya yerine şarj edilebilir pil bulunanları tercih etmek daha mantıklıdır. Yedek pil kullanma ve her yerden pil alabilme şansınız vardır.Kompakt modellerde çok çeşitli marka ve alternatif bulmak mümkün. Orta ölçekli fiyatlarıyla aşağıda ki modelleri inceleyebilirsiniz.Fujifilm FinePix F660EXR
    Samsung WB250F
    Sony Cyber-shot DSC-HX20V
    Canon G15-16,
    Nikon P7700, Panasonic LX-5/7,
    Olympus XZ-2DSLR makine nedir?


    Değiştirilebilir objektifli dijital fotoğraf makinelerine verilen addır.
    DSLR makinelerin kompakt makinelerle karşılaştırmak çok mantıklı değildir. Her ne kadar fotoğraf çekim amacıyla kullanılsa da farklı kulvarla ait makinelerdir.
    Daha çok profesyonel anlamda fotoğrafçılık yapmayı düşünenler, fotoğrafçılığı ciddi hobi olarak yapan, yapmayı düşünen kesime hitap eden makinelerdir.
    En büyük dezavantajı pahalı gövde ve ekipmanlara sahip olmasıdır. Ebatı kompakt makinelere oranla daha büyük ve ağırdır. Bu da anı yakalama çabasında olan fotoğrafçı için büyük dezavantaj oluşturur. Günün her saati yanınızda taşımanız özellikle farklı türlerde çekimler yapılacaksa sürekli lens değiştirmeniz yorucu ve sıkıcı olabilir.
    DSLR makine alıp sadece otomatik mod kullanacaksanız, bu makinenin hakkını veremezsiniz. Manuel kullanım modlarını İso, diyafram enstantane ışık vs.. fotoğrafın olmazsa olmazı bir sürü bilgiyle haşır neşir olup bu bilgileri doğru kullanmayı öğrenmek için zaman yaratmanız gerekir.
    Bu dezavantajlarına rağmen neden DSLR tercih etmeliyiz sorusuna, teknik detaylara çok girmeden kısaca cevap verelim.
    *Sensör,
    Analog makinelerde kullanılan 24*36 mm film boyutu sensör, full frame olarak adlandırılır. Full frame DSLR’ler hariç, DSLR makinelerin sensörleri bu orandan ufaktır. Kompakt makinelerde ise sensör iyice küçülür.
    Sensör ufaldıkça görüntü kalitesi azalır, noise artar, fokal çarpan devreye girer.
    Sensör büyüdükçe, az ışıklı ortamlarda yüksek iso kullanmak zorunda kaldığınızda fotoğraftaki kalite kaybı daha az olur. Yüksek dinamik aralık, daha iyi alan derinliği sağlar. Yüksek çözünülürlükte fotoğraflar elde edebilmenize imkan verir. Bu mantıkla en yüksek görüntü kalitesi ve derinliğine Full Frame DSLR makinelerle ,en düşük kalite ve derinliğede kompakt makinelerle ulaşabilirsiniz diyebiliriz.


    *İşlem Hızı
    Artık DSLR makinelerde çift işlemciler kullanılmaya başlandı. DSLR makinelerde kullanılan işlemciler kompakt makinelere göre daha hızlıdır. Makinenin kapalı konumdan açık konuma getirilip fotoğraf çekmesi milisaniyeler ile ifade edilebilir. Bu özellik anı yakalamada ve hareketli cisimlerin çekilmesinde büyük önem taşır.

    *Değiştirebilir Lens

    DSLR makinelerin en önemli özelliklerinden biri lens değiştirebilmenizdir. Spor, portre, makro, vahşi doğa, manzara gezi fotoğrafları gibi örneğini çoğaltabileceğimiz alanlarda fotoğraf çekmek için çeşitli lensler mevcuttur.
    *Vizör

    Fotoğraf makinelerinde konuyu kadrajlamaya yarayan kısımdır. Dijital makinelerde birkaç tip vizör bulunur. TTL optik vizör, elektronik vizör ve normal vizör.
    Normal ve elektronik vizörlerde, az ışıklı ortamlarda ekran karıncalanması, yüksek ışıkta patlama, paralax hatası, görüntünün yavaşlaması gibi sıkıntılar oluşabilir.
    Optik vizörde, doğrudan doğruya objektıiften gelen ışık yansıtılarak işlenir. Doğrudan dolaysız daha kaliteli görüntü sağlar. En iyi vizör tipi budur SRL-DSLR makinalarda bulunur.
    Maliyeti düşürme adına kompakt makinalarda genellikle optik vizör kullanmazlar.
    Hangi model marka DSLR?
    Nikon, Canon, Pentax, Sony, Olympus gibi birçok DSLR markası var. Fakat Türkiye geneline bakınca Canon ve Nikon kullanıcılarının yaygın olması nedeniyle, ürüne ulaşılabilirlik, lens çeşitliliği ve fiyat uygunluğu, ikinci el piyasasının geniş olması gibi avantajlar sağlamaktadır.
    Başlangıç ve orta seviye için Canon’da, Canon 1100D, Canon 600D, Canon 650D, Canon 60D modellerini, Nikon’da ise Nikon D7000, Nikon D90, Nikon D5100, Nikon D5200, Nikon D3100, Nikon 3200 modellerini inceleyebilirsiniz.

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Nikon D810 bugün itibariyle resmi olarak duyuruldu. Yeni Nikon D810’nun öne çıkan özellikleri ise :



    810-2



    36,3 megapiksel çözünürlük
    Yeniden tasarlanan FX biçimli sensör
    Ultra geniş ISO aralığı
    EXPEED 4 görüntü işlemci
    Sınıfının en üst düzey AF performansı
    7 fps’yi bulan arka arkaya çekim hız
    1080/60p’de Full HD film kayıt olanağı




    Keskin ve sabit: D810’un deklanşör/aynalı bölme mekanizması ve elektronik ön perde özelliği, olabildiğince keskin sonuçlar elde etmenizi sağlar. Deklanşör/ayna mekanizması, yüksek hızlı çekim sırasında görüntünün sarsılmasını ve kararmayı azaltarak vizördeki görüntünün sabit kalmasını sağlar. Elektronik ön perde deklanşörü etkinleştirildiğinde, pozlama sırasında oluşan dahili titreşimleri olabildiğince azaltarak en ince ayrıntılarda bile mikro bulanıklık oluşma riskini azaltır.

    Picture Control evrimi sürüyor: Fotoğraf ve video çekerken keskinleştirme, kontrast, parlaklık, renk ve doygunluk konusunda tam kontrol sahibi olun. Üretim sonrası aşamada sizi her yönden özgür kılan yeni Düz ayarla çekim yapın: Hem parlak noktalarda hem de gölgelerde tüm ayrıntıları ve zengin tonal bilgileri koruyun. Kontrastı hassas bir biçimde ayarlamak ve ince yapıları ayırt etmek için Netlik ayarını kullanın.

    Ekranın rengini ayarlayın: İş akışınıza uygun kişisel tercihlerinize göre renk dengesini ve parlaklığı istediğiniz yönde değiştirin. Yansıtma önleyici 8 cm (3,2 inç) genişliğindeki, 1229k nokta RGBW LCD ekran, otomatik parlaklık denetimine de sahiptir.



    810-3



    Bölünmüş ekran zoom’u: Canlı Görüntü bölünmüş ekran zoom’unu kullanarak yatay düzlemle olan açıyı ve keskinliği büyük bir hassasiyetle kontrol edin. Bu özellik, resimdeki iki noktayı karşılaştırmanıza olanak sağlar: Her nokta bölünmüş ekranda büyütülüp gösterilir. Fotoğraf makinesinin i düğmesiyle erişilebilen bu işlev, mimari çekimler veya ürün çekimleri için idealdir.

    Multi-CAM 3500FX 51 noktalı AF sistemi:Ultra yüksek çözünürlüklü resimler çekilebilmesi için hassas bir biçimde ayarlanmıştır. 9 nokta, 21 nokta ve 51 noktayı kapsayan ayarlarla yapılandırılabilir ve -2 EV’ye (ISO 100, 20°C/68°F) kadar hassastır. Bu iyileştirmeler arasında gelişmiş kilitlenme, genişletilmiş ‘konuma göre kaydet’ özelliği ve AF modu kısıtlamaları için yeni seçenekler bulunmaktadır. Merkezdeki 15 çapraz tip sensör, f/5,6 veya daha hızlı açık diyaframa sahip AF NIKKOR objektiflerle uyumludur ve 11 merkezi netleme noktası f/8’lik bir açık diyaframla çalışır.

    Grup Alan AF: İleri düzey konu algılama ve izleme deneyimini yaşayın. Beş farklı AF alanını sürekli olarak izleyen Grup Alan AF modu sayesinde yükseğe yakın kontrastlı ya da dikkat dağıtıcı arka planların önündeki nispeten küçük konular çekilirken daha iyi çekim ve arka plan yalıtımı olanağı sunulmaktadır. Kompozisyonun gereksinimlerine göre 5 noktalı AF alanının 51 noktalı dizi üzerinde konumu değiştirilebilir.

    Çoklu alan D Film: D Film, farklı koşullarda film çekimi için birden çok çerçeve biçimiyle yayın kalitesinde video çekilmesine olanak sağlar. D810 fotoğraf makinesi 50p/60p kare hızlarında, gözle görülür ölçüde daha az kumlanma, hare ve yanlış renk içeren FX ve DX biçimli Tam HD (1080p) filmler kaydeder. Bu ürün, temiz bir HDMI çıkışının yanı sıra tam çözünürlükte video görüntülerini aynı anda hem fotoğraf makinesine hem de harici kayıt cihazına kaydetme özelliğine sahiptir.

    Film çekme özgürlüğü: Çekim sırasında metraj üzerinde tam kontrol sahibi olun. M modunda ISO duyarlılığını ISO 64’ten ISO 51200 (eşdeğer) düzeyine çıkarabilirsiniz ve Otomatik ISO işlevi, kullanmak istediğiniz maksimum ISO ayarlarını yapılandırmanıza olanak tanır. Nikon’un 3B kumlanma azaltma özelliği, yüksek duyarlılık düzeyinde çekim yapılırken rastgele kumlanmayı, dağılmayı ve ışık titremesini azaltır. Zebra modu, fotoğraf makinesinin ekranında tam olarak nerelerde parlak noktaların oluştuğunu gösterir.

    Yüksek kaliteli ses kontrolü: Üstün ses kontrolü ses kaydını geliştirirken genel olarak daha fazla esneklik sunar. Bir stereo mikrofon girişi ve ses çıkışı sayesinde, hem kayıttan önce hem de kayıt sırasında yalıtımlı bir biçimde ses düzeyinde ince ayar yapabilirsiniz. Dahili mikrofonla kayıt yaparken ses aralığını (geniş/ses) seçebilir ve rüzgar sesini azaltabilirsiniz.

    Hızlı, dayanıklı, hassas: D810 yaklaşık 0,12 saniyede açılır ve deklanşör gecikme süresi yalnızca 52 ms’dir. Kevlar/karbon fiber kompozitinden üretilen deklanşör birimi, 200.000 basışın yanı sıra 1/250 saniyeye kadar flaş senkronizasyonu ile 1/8.000 ve 30 saniyelik enstantane hızı ile test edilmiştir.

    Sınırsız sürekli çekim: Sayısız JPEG çekerek göz alıcı ışık izi fotoğraflar elde edin. 4 saniyelik veya daha yavaş enstantane hızlarında ve sürekli deklanşör modunda çekim yapın; üstelik, bellek kartınızın ve pil ömrünüzün imkan sağladığı ölçüde yüksek kaliteli JPEG kaydedebilirsiniz. İki pozlama arasındaki süre boşluğu son derece az olduğundan, yıldız izlerinin veya fren lambalarının fotoğraflarını üçüncü taraf bir yazılımla birleştirerek harika bir efekt oluşturabilirsiniz.

    810-4

    Total Digital Imaging System: Geniş bir aralığa hitap eden NIKKOR objektiflerle D810’un 36,3 megapiksellik sensöründen en iyi performansı alın. Olağanüstü yüksek çözüm gücüne sahip NIKKOR objektifler, farklı alanlardaki tüm fotoğrafçıların taleplerini karşılar. Nikon’un endüstri lideri Creative Lighting System özelliği ile tamamen uyumlu olan D810, hem fotoğraf makinesinde hem de bağımsız olarak yaratıcı flaş fotoğrafçılığına imkan sağlayan bir dizi çok yönlü Speedlight flaş birimi ile birlikte çalışabilir.

    Yüksek kapasiteli EN-EL15 pil: 1900 mAh (7.0 V) kapasiteli ultra kompakt ve hafif şarj edilebilir lityum-iyon pil. Bir kere şarj ederek 1200’e kadar durağan görüntü çekin.

    Depolama ortamı: Sorunsuz bir çekim deneyimi için iki kart yuvası. Yüksek hızlı UDMA 7 kartlar için bir CF kart yuvası; yüksek hızlı ve yüksek kapasiteli SDXC ve UHS-I kartlar için de bir SD kart yuvası.

    Dayanıklı Magnezyum alaşımı gövde:Kapsamlı hava ve toz yalıtımına sahip D810, neme ve toza karşı dayanıklıdır.

    Kablolu ve kablosuz bağlantı: D810, Ethernet ve kablosuz LAN’ı destekler. Bağlanmak için isteğe bağlı UT-1 Veri Aktarıcısı ile WT-5 Wireless Transmitter’ı kullanın.

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Nikon D810 bugün itibariyle resmi olarak duyuruldu. Yeni Nikon D810’nun öne çıkan özellikleri ise :




    36,3 megapiksel çözünürlük
    Yeniden tasarlanan FX biçimli sensör
    Ultra geniş ISO aralığı
    EXPEED 4 görüntü işlemci
    Sınıfının en üst düzey AF performansı
    7 fps’yi bulan arka arkaya çekim hız
    1080/60p’de Full HD film kayıt olanağı



    Keskin ve sabit: D810’un deklanşör/aynalı bölme mekanizması ve elektronik ön perde özelliği, olabildiğince keskin sonuçlar elde etmenizi sağlar. Deklanşör/ayna mekanizması, yüksek hızlı çekim sırasında görüntünün sarsılmasını ve kararmayı azaltarak vizördeki görüntünün sabit kalmasını sağlar. Elektronik ön perde deklanşörü etkinleştirildiğinde, pozlama sırasında oluşan dahili titreşimleri olabildiğince azaltarak en ince ayrıntılarda bile mikro bulanıklık oluşma riskini azaltır.
    Picture Control evrimi sürüyor: Fotoğraf ve video çekerken keskinleştirme, kontrast, parlaklık, renk ve doygunluk konusunda tam kontrol sahibi olun. Üretim sonrası aşamada sizi her yönden özgür kılan yeni Düz ayarla çekim yapın: Hem parlak noktalarda hem de gölgelerde tüm ayrıntıları ve zengin tonal bilgileri koruyun. Kontrastı hassas bir biçimde ayarlamak ve ince yapıları ayırt etmek için Netlik ayarını kullanın.
    Ekranın rengini ayarlayın: İş akışınıza uygun kişisel tercihlerinize göre renk dengesini ve parlaklığı istediğiniz yönde değiştirin. Yansıtma önleyici 8 cm (3,2 inç) genişliğindeki, 1229k nokta RGBW LCD ekran, otomatik parlaklık denetimine de sahiptir.



    Bölünmüş ekran zoom’u: Canlı Görüntü bölünmüş ekran zoom’unu kullanarak yatay düzlemle olan açıyı ve keskinliği büyük bir hassasiyetle kontrol edin. Bu özellik, resimdeki iki noktayı karşılaştırmanıza olanak sağlar: Her nokta bölünmüş ekranda büyütülüp gösterilir. Fotoğraf makinesinin i düğmesiyle erişilebilen bu işlev, mimari çekimler veya ürün çekimleri için idealdir.
    Multi-CAM 3500FX 51 noktalı AF sistemi:Ultra yüksek çözünürlüklü resimler çekilebilmesi için hassas bir biçimde ayarlanmıştır. 9 nokta, 21 nokta ve 51 noktayı kapsayan ayarlarla yapılandırılabilir ve -2 EV’ye (ISO 100, 20°C/68°F) kadar hassastır. Bu iyileştirmeler arasında gelişmiş kilitlenme, genişletilmiş ‘konuma göre kaydet’ özelliği ve AF modu kısıtlamaları için yeni seçenekler bulunmaktadır. Merkezdeki 15 çapraz tip sensör, f/5,6 veya daha hızlı açık diyaframa sahip AF NIKKOR objektiflerle uyumludur ve 11 merkezi netleme noktası f/8’lik bir açık diyaframla çalışır.
    Grup Alan AF: İleri düzey konu algılama ve izleme deneyimini yaşayın. Beş farklı AF alanını sürekli olarak izleyen Grup Alan AF modu sayesinde yükseğe yakın kontrastlı ya da dikkat dağıtıcı arka planların önündeki nispeten küçük konular çekilirken daha iyi çekim ve arka plan yalıtımı olanağı sunulmaktadır. Kompozisyonun gereksinimlerine göre 5 noktalı AF alanının 51 noktalı dizi üzerinde konumu değiştirilebilir.
    Çoklu alan D Film: D Film, farklı koşullarda film çekimi için birden çok çerçeve biçimiyle yayın kalitesinde video çekilmesine olanak sağlar. D810 fotoğraf makinesi 50p/60p kare hızlarında, gözle görülür ölçüde daha az kumlanma, hare ve yanlış renk içeren FX ve DX biçimli Tam HD (1080p) filmler kaydeder. Bu ürün, temiz bir HDMI çıkışının yanı sıra tam çözünürlükte video görüntülerini aynı anda hem fotoğraf makinesine hem de harici kayıt cihazına kaydetme özelliğine sahiptir.
    Film çekme özgürlüğü: Çekim sırasında metraj üzerinde tam kontrol sahibi olun. M modunda ISO duyarlılığını ISO 64’ten ISO 51200 (eşdeğer) düzeyine çıkarabilirsiniz ve Otomatik ISO işlevi, kullanmak istediğiniz maksimum ISO ayarlarını yapılandırmanıza olanak tanır. Nikon’un 3B kumlanma azaltma özelliği, yüksek duyarlılık düzeyinde çekim yapılırken rastgele kumlanmayı, dağılmayı ve ışık titremesini azaltır. Zebra modu, fotoğraf makinesinin ekranında tam olarak nerelerde parlak noktaların oluştuğunu gösterir.
    Yüksek kaliteli ses kontrolü: Üstün ses kontrolü ses kaydını geliştirirken genel olarak daha fazla esneklik sunar. Bir stereo mikrofon girişi ve ses çıkışı sayesinde, hem kayıttan önce hem de kayıt sırasında yalıtımlı bir biçimde ses düzeyinde ince ayar yapabilirsiniz. Dahili mikrofonla kayıt yaparken ses aralığını (geniş/ses) seçebilir ve rüzgar sesini azaltabilirsiniz.
    Hızlı, dayanıklı, hassas: D810 yaklaşık 0,12 saniyede açılır ve deklanşör gecikme süresi yalnızca 52 ms’dir. Kevlar/karbon fiber kompozitinden üretilen deklanşör birimi, 200.000 basışın yanı sıra 1/250 saniyeye kadar flaş senkronizasyonu ile 1/8.000 ve 30 saniyelik enstantane hızı ile test edilmiştir.
    Sınırsız sürekli çekim: Sayısız JPEG çekerek göz alıcı ışık izi fotoğraflar elde edin. 4 saniyelik veya daha yavaş enstantane hızlarında ve sürekli deklanşör modunda çekim yapın; üstelik, bellek kartınızın ve pil ömrünüzün imkan sağladığı ölçüde yüksek kaliteli JPEG kaydedebilirsiniz. İki pozlama arasındaki süre boşluğu son derece az olduğundan, yıldız izlerinin veya fren lambalarının fotoğraflarını üçüncü taraf bir yazılımla birleştirerek harika bir efekt oluşturabilirsiniz.

    Total Digital Imaging System: Geniş bir aralığa hitap eden NIKKOR objektiflerle D810’un 36,3 megapiksellik sensöründen en iyi performansı alın. Olağanüstü yüksek çözüm gücüne sahip NIKKOR objektifler, farklı alanlardaki tüm fotoğrafçıların taleplerini karşılar. Nikon’un endüstri lideri Creative Lighting System özelliği ile tamamen uyumlu olan D810, hem fotoğraf makinesinde hem de bağımsız olarak yaratıcı flaş fotoğrafçılığına imkan sağlayan bir dizi çok yönlü Speedlight flaş birimi ile birlikte çalışabilir.
    Yüksek kapasiteli EN-EL15 pil: 1900 mAh (7.0 V) kapasiteli ultra kompakt ve hafif şarj edilebilir lityum-iyon pil. Bir kere şarj ederek 1200’e kadar durağan görüntü çekin.
    Depolama ortamı: Sorunsuz bir çekim deneyimi için iki kart yuvası. Yüksek hızlı UDMA 7 kartlar için bir CF kart yuvası; yüksek hızlı ve yüksek kapasiteli SDXC ve UHS-I kartlar için de bir SD kart yuvası.
    Dayanıklı Magnezyum alaşımı gövde:Kapsamlı hava ve toz yalıtımına sahip D810, neme ve toza karşı dayanıklıdır.
    Kablolu ve kablosuz bağlantı: D810, Ethernet ve kablosuz LAN’ı destekler. Bağlanmak için isteğe bağlı UT-1 Veri Aktarıcısı ile WT-5 Wireless Transmitter’ı kullanın.

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    İyi fotoğraf çekmeyi öğrenmek zaman ister. Sabırlı olmayı ve bu süre içerisinde devamlı öğrenmekle beraber, deneme yanılma yoluyla bol bol fotoğraf çekmenizi gerektirir. Genelde çekilen fotoğrafın olabilecek en iyi çekilmiş fotoğraf olması ve esas iyi çekimi yapabilmek için sayısız kitaplar okunur, fotoğraf atölyelerine gidilir ve fotoğrafın çekim aşamasından, fotoğraf oluştuktan sonraki düzenleme sürecine kadar herşeyin öğrenilmesi gerektiği düşünülür.

    Bu süreç herkes için değişken olmakla birlikte, ortak olan bazı durumlar vardır ve biz bu ortak olan olmazsa olmazlardan birkaçına değinmeye çalışacağız. Bir fotoğrafçının yapmaması gereken 7 önemli madde, hem fotoğraf çekmeye yeni başlayanlar için referans olması hem de diğer taraftan yıllarını fotoğraf sanatıyla bütünleştirmiş profesyonellerimizden küçük notlar alabilmek amacıyla aşağıdaki gibi sıralanmaktadır.



    Bir Fotoğrafçının Yapmaması Gereken 7 Önemli Madde

    1. Kullanılan Kameraya ve Ekipmanlara Saygısızlık Etmek

    Kullanmakta olduğunuz kameranıza ve ekipmanlarınıza asla saygısızlık etmeyin. Her zaman dikkatli ve titiz davranın. Zarar görmemeleri için elinizden gelen en iyi şartlarda korumaya çalışın. Kullandığınız lensler kameranızın ön kısmında darbeyi ilk alacak ekipman olduğundan ya lens kapağı ile koruyun ya da kaliteli UV filtreler kullanarak önleminizi alın.

    İyi bir çanta, kameranızı ve ekipmanlarınızı güzelce koruyacaktır. Değişik hava koşullarına uygun şekilde bir çanta edinin. Eğer dışarı fotoğraf çekimine çıkacağınız zaman çok az bile yağmur yağma ihtimali varsa, ya elinizdeki yağmur koruyucuyu yanınıza alın ya da basit bir buzdolabı poşeti bulundurmayı ihmal etmeyin

    Asla ve asla kamera çantanızı içinde kamera ve ekipmanla gece arabanızda bırakmayın. Sadece hırsızlık anlamında korunmaktan değil, gece oluşan hava değişimi özellikle kamera sensörü ve lenslerinize hasar verebilir. Unutmayın altın kural, eğer siz aşırı sıcaktan, soğuktan, kirden ve dumandan rahatsızsanız, bilin ki aynı şekilde kamera ve ekipmanlarınızda bunlardan rahatsız olmaktadır.

    2. Başka Bir Fotoğrafçıyı Kullandığı Kamera ve Ekipman Yüzünden Yargılamak

    Genellikle hepimiz zaman zaman kameramızı ya da lenslerimizi değiştiririz. Farklı lensler ile tecrübeler yaşarız. İnsanın doğasında olan kıskançlık, fotoğraf ekipmanları açısından da karşımıza çıkmaktadır. Kullandığı kameranın giriş seviyesi olması ya da kullanılan lensin kit lens olması hiç kimseyi kötü fotoğrafçı yapmamakla beraber, basit gözüken ekipmanlarla harikalar yaratıldığını hep beraber görmüşüzdür.

    Bu yüzden bir kimsenin daha yeni bir gövdeye sahip olması veya çok keskin bir lens kullanması elinizde bulunan ekipmanı sorgulamanızı gerektirmediği gibi basit bir gövde ile standart kit lensler kullanmakta olan bir kimseyi de kullandığı kamera ve ekipman yüzünden yargılamamalıyız.

    3. Kameranın Hazır Modlarına Çok Güvenmek

    Kullandığınız kameranın özelliklerinde fazla sayıda hazır mod olabilir ve siz bulunduğunuz ortama ve çekim yaptığınız şartlara göre bu hazır modlar içerisinden tercih yapıyorsunuzdur. Bu modlar (kar, aksiyon, güneşli vs..) çekim modu tekerinde en fazla yeri kaplasa bile fotoğrafçılıkta kamera düzeyinde üç ana değişken vardır.

    ISO
    Enstantane
    Diyafram
    Kameranızda bulunan hazır modlar dahil yapacağınız tüm fotoğraf çekimleri aslında bu üç değişkenin nasıl seçildiği ve kullanıldığıyla ilgilidir. Odak mesafesi, netlenen nokta ve flaş gibi başka değişkenler olsa bile özellikle iso, enstantane ve diyaframın birbiri arasında nasıl bir etkileşimde olduğunu öğrenmeniz, iyi bir fotoğrafçı olmanın temel prensipleri arasındadır. Bu konuda sizlere aşağıdaki yazılar yardımcı olabilir.

    DSLR Simulatörü
    Nikon Lens Simulatörü
    Bunun için hazır modlara güvenmeyin ve çekimlerinizi enstantane öncelikli, diyafram öncelikli ve manuel çekim modlarında yapmaya özen gösterin.


    85mm ile Türk Nikon
    4. Başkalarının Çalışmalarını Birebir Kopyalamak

    Günümüzde fotoğrafını çekmek istediğimiz bir konunun fotoğraflanmamış olması neredeyse imkansızdır. Özellikle günümüz dijital SLR dünyasında bir manzara fotoğrafı ya da bir makro fotoğraf mutlaka dünyanın bir yerinde bir şekilde fotoğraflanmıştır. Öğrenmenin en iyi yollarından birisi ise fotoğraflanmış birşeyden ilham alıp benzer bile olsa kendi yaratacağınız ışık ve stille tekrar fotoğraflamak olacaktır.

    İlham almaktan hiçbir zaman çekinmeyin. Türk Nikon üzerinde sizlere farklı fotoğrafçılık çeşitleri ve türlerine göre zaman zaman ilham verici fotoğraflar sunmaktayız. Bir fotoğrafı etraflıca izlemek,yorumlarını okumak ve EXIF bilgileriyle beraber teknik donanımını irdelemek hem size kullandığınız DSLR ile bu bilgileri kullanma imkanı sağlar hem de bakış açınızı zenginleştirir.

    Ek olarak Türk Nikon üzerindeki konuk fotoğrafçı serisi sizlere fotoğrafları hikayeleriyle beraber fotoğrafçının kendi ağzından sunmaktadır. Bu serileri takip ederek farklı konulara göre oluşmuş fotoğrafları izleyebilir ve fotoğrafçının kendi ağzından yapım aşamasını okuyabilirsiniz.

    5. Fotoğrafları Tamamen Kendine Saklamak

    Çalışmalarınızı kendinize saklamayın. Fotoğraflarınızı paylaşın ve insanlara gösterin. Evinizdeki sabit diskte ya da taşınabilir harddisk içerisinde her an bozulma ihtimaline karşı dijital çağın gereksinimleri olan bulutsal bilişimi kullanın. Fotoğraflarınızı öncelikle çevrimiçi olarak saklayın. Böylelikle fotoğraflarınız 7 kıtada farklı sunucularda barınıyor olacaktır. Bunun için Türk Nikon’da her yönüyle değindiğimiz “En İyi Fotoğraf Paylaşım ve Saklama Siteleri” yazısına bakabilirsiniz.

    Fotoğraflarınızı Flickr, DeviantArt gibi fotoğraf eleştirilerinin yapılabildiği fotoğraf paylaşım sitelerine ekleyin. Hatta kendi web sitenizi oluşturabilirseniz ve yaptığınız çekimleri burada bir seri şeklinde sunabilirseniz daha da güzel olacaktır. Yorumlara açık olun ve gelen eleştirileri mutlaka değerlendirin. Negatif gelebilecek yorumlar her ne kadar sizi duygusal olarak etkileyecek olsa da, eleştirinin özünde olan etkiyle, aslında size odaklanmanız gereken noktaları tespit etmenize olanak sağlayacaktır.

    Türk Nikon Forum üzerindeki “Fotoğraf Eleştiri” bölümü bu madde için biçilmiş kaftandır.

    Özet olarak içinize kapanık olmayın ve fotoğraflarınızı insanlara gösterin. Bunun için gerekli kanalları kullanın ve insanların yorumlarını alın. Bu her açıdan size ve fotoğrafçılığınıza katkı sağlayacaktır.

    6. Yardım İstemekten Çekinmek

    Gururunuzu bir kenara bırakın ve gerçekten anlamadığınız noktada yardım istemekten çekinmeyin. İnternetin olmadığı zamanlara göre çok daha fazla alternatifin bulunduğu günümüzde, hem sosyal ağlar, hem forumlar soru sorabileceğiniz ve mutlaka birilerinin sorunuza cevap verebileceği ortamlardır.

    Google arama motorunu efektif bir şekilde kullanın. Türk Nikon olarak kurulduğumuz günden bu yana oldukça fazla sayıda makale yayınladık. Üst kısımda bulunan arama kutusunu es geçmeyin.

    Unutmayın eskiden internet yoktu. Fotoğrafçılar birbirine yardım etmeyi severler. Eğer gerçekten online olarak yardım alamıyorsanız. O zaman alın kameranızı ve dışarı çıkın. İlk fotoğraf dükkanına girin ve sorunuzu sorun.

    7. Herşeyi Bildiğini Zannetmek ve Öğrenmeyi Bırakmak

    İnternetin sağladığı en güzel şeylerden birisi her gün devamlı olarak öğrenecek birşeyler bulabiliyor olmanızdır. Öğrenmek için takip edebileceğiniz bloglar, haber makaleleri ve incelemeler, youtube üzerinde video tanıtımları mevcuttur. Eğer siz kendinizi sınırlamazsanız internet size mutlaka öğrenecek birşeyi bu kanallar aracılığıyla verecektir.

    İnternet ile aranız yoksa ve devamlı internet üzerinde bir öğrenme sürecinde olamıyorsanız, kendinizi eğitmenin başka güzel yollarını bulabilirsiniz. Örneğin gitgide yaygınlaşmaya başlayan fotoğraf yürüyüşü ve gezi etkinlikleri, sizi farklı fotoğrafçılarla tanıştıracağı gibi, bol bol fotoğraf çekmenizi ve uzun fotoğraf sohbetleri yapabileceğiniz ortamlar yaratacaktır.

    Türk Nikon üzerinde 7 madde olarak toparlamaya çalıştığımız yapılmaması gereken bu öğelerin bir şekilde sizlere ışık olmasını ümit ediyoruz.

    Unutmayın fotoğraf sizin bakış açınızdır. Bakış açınızı ise öğrenerek ve bol bol fotoğraf çekerek geliştirebilirsiniz.

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Fotoğraf çeken birini en çok rahatsız eden konulardan birisi muhtemelen, fotoğraflarının bulanık ve flu çıkmasıdır. Peki çektiğimiz fotoğraflar neden bazen bulanık (flu) çıkar ve bunu düzeltmek için neler yapabiliriz.

    Fotoğraflarınız bulanık çıkıyorsa bunu düzeltmenin yollarını bu yazıda belirli maddelerle anlatmaya ve detaylandırmaya çalışacağız.

    Bulanık fotoğrafların nedenini bulduktan sonra nasıl flu olmayan, net fotoğraflar çekebileceğiniz konusunda bazı tavsiyelerimiz olacak. Bu sayede daha net ve keskin fotoğraflar çekebileceğinizi umuyoruz.

    Fotoğraflar Neden Bulanık Çıkar?

    Sorunu tespit etmemiz gerekirse; ilk etapta yetersiz ortam ışığında, olması gereken enstantane değerlerinden daha yavaş enstantane değeri kullanılması, fotoğrafların bulanık (flu) çıkmasına sebep olur. Eğer örneklendirmemiz gerekirse mevcut ortamdaki ışığa göre fotoğraf makineniz doğru pozlama yapabilmek için enstantane değerinin 1/4 olmasına karar veriyor. Ya da aynı pozlamayı siz yapmak istiyorsunuz ve pozlama değerini enstantane için 1/4 sn şeklinde atadınız.

    yavaş enstantane hızı örnek
    Farklı Enstantane Hızları için Örnekler
    Yavaş Enstantane Kullanımı

    Bu demek oluyor ki deklanşöre bastığınız andan saniyenin 1/4’ü kadar bir süre boyunca elinizdeki fotoğraf makinesini kıpırdatmadan durmanız gerekiyor. Eh bu durumda ortaya çıkan (siz hissetmeseniz bile) titreşim ve sarsılmalar fotoğraflarınızın flu yani bulanık çıkmasını sağlıyor ve net, keskin kareler elde edemiyorsunuz. Çözüm için enstantane hızını 1/100 üzerinde tutmaya çalışın bunun için ISO değerini yükseltebilirsiniz.

    Eğer kişi olarak genelde fotoğraf makinesini titreten bir yapıya sahipseniz o zaman enstantane değerlerini 1/200 – 1/250 civarında tutmanızı tavsiye ederiz. Bunun için enstantane öncelikli mod kullanarak enstantane hızı için rahat ettiğiniz değeri kolayca atayabilir, doğru pozlama için gereken bileşenleri enstantaneyi sabitledikten sonra yapabilirsiniz.

    Fotoğraf Konusunun Hareketli Olması

    Elbette yavaş pozlama ya da enstantane değerlerinin kullanılması sorunun ana tespiti olsa da bulanık fotoğrafları ortaya çıkartan sadece yavaş enstantane değildir. Fotoğrafını çekmek istediğimiz objeler hareketliyse ve biz o hareketi donduracak şekilde bir enstantane hızı kullanmıyorsak o zaman hareketin etkisini maalesef fotoğrafımıza yansımasını bulanık bir şekilde görebiliriz.

    Bu durum özellikle spor müsabakalarında, çocukların oyunlarını fotoğraflarken karşımıza çıkar. Bu tarz hareketli objelerle karşılaşmanız durumunda daha kısa pozlama değerleriyle çekimler yapın. 1/200 yeterli olmuyorsa yavaş yavaş (1/500 ve üstü gibi) daha hızlı enstantane değerlerine yükseltebilirsiniz.

    Odak Noktasının Yanlış Seçilmesi

    Özellikle fotoğraf çekmeye yeni başlayanların sıkça karşılaştıkları sorunlardan bir tanesidir. Odak noktasının yanlış seçilmesi istenilen yerin netlenmemesi sonucu fotoğrafın bulanık gözükmesine neden olur. Kullandığınız DSLR fotoğraf makinesinin AF noktalarına alışmanın yanısıra, özellikle Nikon’un matrix ölçümleme modunda çekim yapılıyorsa, deklanşöre yarım basıldığında çıkan netleme noktalarından emin olduktan sonra çekimin gerçekleştirilmesi fotoğrafta istenilen alanların net ve keskin çıkması için önemlidir.

    bulanık fotoğraf enstantane

    Nasıl Net ve Keskin Fotoğraflar Çekebilirim?

    Evet sorunu az çok tespit ettiğimize göre şimdi nasıl net ve keskin fotoğraflar çekebileceğiniz konusunda tavsiyelerde bulunabiliriz. Fotoğraf makinenizdeki ayarlara geçmeden önce net ve keskin fotoğraf çekmenin altın kuralı fotoğraf makinesini doğru tutmanızla başlamaktadır. Ardından vizörden bakarken seçtiğiniz netleme noktalarının, fotoğrafın konusu için seçtiğiniz objelere odaklanmış olması gerekmektedir. Bu iki adımı da maddelerimize ekleyelim ve makine üzerindeki ayarlar ile devam edelim.

    Fotoğraf makinesini doğru tutmak.
    Fotoğrafın konusuna odaklanmak ve doğru netleme noktalarını seçmek.
    Kullanılan lensteki titreşim engelleme VR özelliğinin açık olup olmadığına bakmak, kapalıysa VR’ı açık konuma getirmek.
    En iyi netlik ve görüntü kalitesini elde etmek için standart olarak en düşük ISO değeri ile çekimlere başlamak. Eğer ortam ışığına göre ihtiyacımız yoksa yüksek ISO değerleri fotoğrafta kumlanma ile birlikte gürültü (noise) oluşturmaktadır.
    Yavaş enstantane durumunda, kişiye göre değişir ama 1/50’den daha hızlı hale getirmek için daha açık diyafram yani daha küçük f değeri kullanabiliriz (örn f/5.6 yerine f/2.8). Eğer kullandığımız lens buna izin vermiyorsa o zaman son çözüm olarak ISO değerini arttırabiliriz. Bazı düşük ışıklı ortamlarda hem küçük f değeri hem de yüksek ISO’yu beraber kullanmamız da gerekebilir.
    Flaş kullanmak isteyebilirsiniz. Bu durumda DSLR fotoğraf makinelerinde enstantane hızı sabit 1/250 gibi bir değere ulaşır. O zaman sizin diğer bileşenleri doğru pozlama için ayarlamanız yeterli olacaktır.
    Tüm bu saydıklarımız elde çekim için yapabilecekleriniz. Bahsettiğiniz yavaş enstantane değerine ulaştıysanız ve tripod kullanma imkanınız varsa, o zaman basit bir sehpa ya da tripod kullanmanız doğal olarak makinedeki titreşimi ortadan kaldıracaktır. Eğer fotoğraf konunuzda hareketli değilse net fotoğraflar elde edebilirsiniz.
    Bulanık yerine net ve keskin fotoğraflar elde etmek
    Nikon D7100 – Sigma 17-70mm f/2.8-4 | ƒ/18 | 70mm | 1/60sn | ISO100
    Net Fotoğraf için Elde Çekim Sınırı ve Doğal Kurallar

    Makineyi elde tutarak netlik kaybı yaşamadanfotoğraf çekmenin bazı kuralları vardır. En basit anlatımla kullandığınız enstantane hızının lensin odak uzaklığını ifade eden mm’ye eş değer olması gerekmektedir.

    Bunu örneklendirmek gerekirse 50mm odak mesafesine sahip bir lens kullanarak çekim yapıyorsanız, elde çekim için sınırınız bu lens için enstantane değeri 1/50 saniyeden daha hızlı olmalıdır. Eğer 150mm odak uzaklığına sahip bir zoom lensiniz varsa o zaman bu değer en az 1/150 olmalıdır. Tabi bu sınırlar ya da kurallara uysanız bile bu enstantane değerleriyle bulanık fotoğraflar oluşmaz diye düşünmeyin. Sonuçta sizin oluşturduğunuz konudaki değişkenlere göre enstantane değerinin de ona göre değişmesini gerektirecektir. Yani konuya göre 1/50 alt sınır 1/200’e çıkabilir.

    Dip not olarak da bu kuralın eski 35mm filmli fotoğraf makineleri için geçerli olduğunu belirtelim ve eğer Nikon’un DX format crop faktörlü fotoğraf makineleri için sonucu 1.5x ile çarpmanız gerekmektedir.

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Gece Fotoğrafçılığı (Teknik-Kural-Uygulama) başlıklı yazımla sizlere gece fotoğrafçılığı hakkında bildiklerimi ve öğrendiklerimi kısa,öz ve net olarak ifade etmeye çalışacağım. Gündüz fotoğraf çekmek size yeterli gelmiyor, fakat gece yaptığınız çekimlerde de istediğiniz sonuçları alamıyorsanız, bir de bu yazımı okuyun.

    Gece Fotoğrafçılığı Nedir?

    Gece Fotoğrafçılığı bireyler tarafından bilinenin aksine gün batımından hemen sonraki ilk 45 dakika veya 1 saat içinde gerçekleştirilen fotoğrafçılık dalıdır. Farklı teknikler uygulanarak da geç zaman dilimlerinde gece çekimleri yapılmaktadır. Ama genel kural çerçevesi istediğimiz parlement mavisi dokusunu elde etmek için günbatımı sonrası ilk 45 dakika veya 1 saattir.

    Gece Fotoğrafçılığı – Teknik ve Kural?

    Her ne kadar şehir ışıkları ya da Ay vasıtasıyla bizlere ulaşan Güneş ışınları olsa da, bunlar yetersiz kalmaktadır. Gece fotoğraf çekmek için birçok farklı teknik mevcuttur ve siz, nasıl bir fotoğraf çekmek istiyorsanız, o fotoğraf için en uygun tekniği uygulayarak yetersiz ışık kaynağı sorununu halletmeniz gerekir.

    Her şeyden önce yetersiz ışık kaynağı sorununu yenmeniz için yanınızda bir adet üçayak, yani tripod bulundurmanız gerekiyor. Bu tripodun önemini, tripod kullanmadığınızda ortaya çıkan ve hiçbir şey anlaşılamayan fotoğrafları görünce daha iyi anlayacaksınızdır.

    Gece çekimi demek, bir anlamda uzun pozlama yapmak demektir. Uzun pozlama deyince 0,5 saniyeden, çok uzun sürelere kadar değerler aklınıza gelebilir. Böylece makinenin içerisine daha fazla ışık toplanacaktır. Diyafram ve Enstantaneyi dengeli ayarlamanız fotoğrafınızın daha da göze hoş gözükmesini sağlayacaktır.

    Öncelikle düşük ISO tercih etmeniz, fotoğraflarınızda oluşacak gürültü, yani noise miktarını azaltacaktır. Belki 1600 gibi, 3200 gibi ISO değerleri size daha cazip teklifler sunuyor olsa da, bir üçayağınız olduğu sürece ISO’ dan yana korkunuz olmasın. Sonuçta fotoğrafınızı uzun pozlayacaksınız. Ardından ne tür bir fotoğraf istediğinizi kafanızda belirleyin.

    Gece Fotoğrafçılığı – Uygulama?

    Uygulama kısmını maddeler halinde açıklamam daha iyi olacağını düşünüyorum. Öncesinde ufak bir hatırlatma ile başlamalıyım, gece çekimi öncesi mutlaka hafıza kartınızın boş olmasına, bataryanızın dolu (full) olmasına, yardımcı ekipmanlarınızdan (filtreler, tripod vs.) yanınızda bulunmasına önemle dikkat etmelisiniz.

    Tripod’unuz ve çekim alanınız için uygun yeri belirleyin,
    Tripod’unuz kurun ve makinenizi üzerine yerleştirin,
    Makineniz üzerinde gerekli çekim ayarları için öncelikle ISO’yu minimum seviyeye çekin, beyaz ayarı “White Balance” seçimini yapın, daha sonra (A: Diyaframınızı ayarlayın, S: Enstantaneyi ayarlayın, M: Hem Diyaframınızı hem de Enstantaneyi ayarlayın)
    Zamanlayıcı ayarlayın ve uzaktan kumandayı kullanmak için hazırlayın,
    Çekmek istediğiniz kadrajınızı belirleyin (Çekime engel olabilecek objeler varsa çekim açınızı değiştirin veya objenin geçmesini bekleyin),
    Deklanşöre ve kumandaya basarak çekimin başlamasını sağlayın,
    Çekim sona ererek LCD ekrana görüntü gelinceye makineye dokunmayın ve bekleyin,
    Çıkan sonuca göre çekim tekrarlanabilir veya farklı kadraj seçimi yapılabilir.

    © Hayontan | Photography – Kız Kulesi | 2010

Sayfa 1/23 1234567891011 ... SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •