Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/4 1234 SonSon
34 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Temel Dini Bilgiler Arşiv....

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Muhahaha Temel Dini Bilgiler Arşiv....

    Temel Dini Bilgiler "32 ve 54 Farz, Tuvalet adabı, Özet İslam İlmihali"
    32 FARZ


    Namazın farzları 12'dir. 6'sı içinde 6'sıda dışındadır. Dışındakilere şart, içindekilerede Rükun denir.

    DIŞINDAKİLER:

    1 - Hadesten Taharet: Abdesti olmayanın abdest alması, cünüp olanında gusülabdesi almasıdır.
    2 - Necasetten Taharet: Bedenin, elbisenin ve namaz kılınacak yerin temiz olmasıdır.
    3 - Setr-i Avret: Avret yerlerini örtmek.

    Erkeklerde göbeğin üstünden diz kapağının altına kadar.
    Kadınların iç yüzü, elbilekleri ve ayak topukları müstesna her yerinin örtülmesi lazımdır.

    4 - İstikbâli kıble: Namaza başlamadan kıbleye (Kabeye) dönmektir.
    5 - Vakit: Namazın vaktinin girmesini beklemek.
    6 - Niyet: Kılacağı namaza niyet etmek.

    İÇİNDEKİLER:

    1 - İftitah tekbiri: Namaza haşlarken alınan ilk tekbir.
    2 - Kıyam: Namazda ayakta durmak.
    3 - Kıraat: Namazda Kur'an-ı kerim okumak.
    4 - Ruku: Namazda rukuya varmak.
    5 - Sucut (Secde): Namazda secdeye varmak.
    6 - Teşhhüt miktarı oturmak; Son oturuşta ettahiyyatü'yü okuyacak kadar oturmaktır.


    İMANIN ŞARTI 6'D1R.

    1 - Allah'ın birliğine inanmak.
    2 - Melklere inanmak.
    3 - Kitaplara inanmak.
    4 - Peygamberlere inanmak.
    5 - Öldükten sonra dirilmeğe inanmak.
    6 - Hayır ve şerrin Allah'dan geldiğine inanmak.


    ISLAMIN ŞARTI 5'DİR

    1 - Namaz kılmak.
    2 - Oruç tutmak.
    3 - Zekat vermek.
    4 - Hacca gitmek.
    5 - Kelime-i şahadet getirmek (Eşhedu enlâ ilâhe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve rasuluhu.)


    ABDESTİN FARZI 4'DÜR

    1 - Ellerini ve yüzünü yıkamak.
    2 - Kollarını dirsekleriyle beraber yıkamak.
    3 - Başın dörtte birine mesvetmek.
    4 - Ayaklarını küçük topukları ile beraber yıkamak.


    GUSLÜN FARZI 3'DÜR

    1 - Ağzına dolu dolu su alarak çalkalayıp yıkamak.
    2 - Burnuna dolu dolu su alarak yıkamak.
    3 - Bütün vücudunu hiç kuru yer kalmadan yıkamak.


    TEYEMMÜN'ÜN FARZI 2'DİR

    Teyemmün, suyun bulunamadığı yerde, temiz toprakla yapılan abdesttir.

    1 - Niyet etmek (Şöyle niyet edilebilir: Niyet ettim Allah rızası için Teyemmün almaya).
    2 - Ellerini temiz toprağa vurmak, yüzlerini ve kollarını meshetmektir.



    ELLİ DÖRT FARZ


    1. Allah Tealayı zikretmek :

    Zikir iki türlüdür. Lisan ile zikir, kalb ile zikir. Birinci nev'i zikir zikir sahibini imana, ikinci nev'i Cennet'e erişitirir. Zikirden maksat, Allahü Teâla'nın varlığını, birliğini, yüceliğini, kudretini, rahmetini bildiren sölerle O'nu anmaktır. En güzel zikir sözleri Kur'an-ı Kerm'de, Resulullah'ın hadislerinde ve evliyaullah'ın kitaplarındadır. Namazlardan sonra okunan tesbihler zikirdir, güzel bir çiçeğe hayran kalarak Allah! Allah!" demek zikirdir. Yemeğe başlarken "Bismillahirrahmanirrahim", yemekten sonra " Elhamdüliilah" demek hep zikirdir.

    2. Helalinden kazanıp, yemek içmek
    3. Abdest almak
    4. Beş vakit namaz kılmak
    5. Cünüplükten yıkanmak
    6. Kişinin rızkına Allah'ın kefil olduğunu bilmek :

    Kur'an-ı Keri'de Cenab-ı Hakk'ın, bütün canlı yaratıkların rızkına kefil olduğu, her nerede olursa olsun rızkını ona eriştireceği beyan buyurulmaktadır.

    7. Helalden temiz elbise giymek
    8. Allah'a tevekkül etmek
    9. Kanaat etmek
    10. Nimete karşı şükretmek
    11. Allah'tan gelen kazaya razı olmak
    12. Allah'tan gelen belaya sabretmek
    13. Günahlardan tövbe etmek
    14. İhlasla Allah'a ibadet etmek
    15. Şeytanı düşman bilmek
    16. Delil ve hüccet ile amel etmek:

    Yani dünyada yapacağı her işin İslam'a uygun olup olmadığını sorup raştırmak ve ona göre hareket etmek.

    17. Ölüme hazırlanmak :

    Ölümü düşünmek ve hesap gününde müflis olmamak için hayırlı ve yararlı işler yapmağa çalışmak, azgınlıktan vazgeçmek.

    18. Allah'ın sevdiğini sevip, sevmediğinden uzak durmak:

    Allah için sevmek ve Allah için düşmanlık etmek. bu farz çok mühimdir. Her müslüman şuna son derece riayet etmelidir: Bir müslüman asla bir din düşmanını seveme. Allah'a ve Resülü'ne isyan eden, onlara düşmanlık besleyen, İslam'ın kurallarını tanımayankâfirlere ve mürtedlere düşman olmak mecburiyetindeyiz. Allah ve Resülünün dostlarını da candan sevmemiz gerekir.

    19. Ana-babaya iyilik etmek
    20. İyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak
    21. Akrabayı ziyaret etmek
    22. Emanete hiyanet etmemek
    23. Gücü yetenler için hacca gitmek
    24. Allah'a ve Peygamberine itaat etmek
    25. Günahlardan kaçıp Allah'a sığınmak
    26. Müslüman idarecilere itaat etmek
    27. İbret Almak :

    Bir müslüman her şey'e ibret ve tefekkür gözüyle bakmalıdır. Geçmiş milletlerin ve kavimlerin tarihini, etrafındaki canlı ve cansız alemi, kâinatın düzenini ibret gözüyle müşahede ve tetkik eden kimse Allah'ın varlığını, birliğini ve kudretini anlar.

    28. Tefekkür etmek, düşünmek
    29. Dili kötü sözlerden korumak
    30. Oruç tutmak
    31. Kimse ile alay etmemek
    32. Harama bakmamak
    33. Sözünde doğru olmak
    34. Kulağı, yasak şeyleri dinlemekten alıkoymak
    35. İlim öğrenmek
    36. Ölçü ve tartıyı doğru yapmak
    37. Allah'ın azabından korkmak
    38. Allah uğrunda cihad etmek
    39. Allah'ın rahmetinden ümit kesmemek
    40. Nefsin arzularına uymamak
    41. Allah yolunda yemek yedirmek
    42. Yetecek kadar rızık kazanmak
    43. Zekatı vermek ve fakirlere yardım etmek
    44. Hayız ve nifas hallerinde zevceye yaklaşmamak
    45. Bütün günahlardan kalbi arındırmak
    46. Kendini büyük görmemek
    47. Büluğa ermemiş yetimin malını korumak
    48. Livatadan (cinsi sapıklıktan) sakınmak
    49. Beş vakit namaza devam etmek
    50. Haksız yere kimsenin malını yememek
    51. Allah'a eş koşmamak
    52. Zinadan sakınmak
    53. İçki içmemek
    54. Yalan yere yemin etmemek ve yalan konuşmamak.



    Kaynak:
    1) 54 farzla ilgili açıklamalarda Salahi Efendi'nin 54 Farz Şerhi isimli eserinden fydalanılmıştır...

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    YOLCULUKTA NAMAZ

    Soru: Seferî kime denir? Bir kimse ne zaman seferî olur?

    Cevap: Seferî olana, yolcuya misâfir denir. 3 günlük yere gitmek niyeti ile yola çıkan kimse, konakladığı bir yerden 3 günlük yola gitmeye niyet ederek ayrılırsa, gideceği yolun iki tarafındaki evlerin hizâsından ayrılınca misâfir olur.

    Niyet etmez ise, bütün dünyayı dolağsa bile, misâfir olmaz. Düşmanı arayan askerlerin hâli böyledir. Fakat, geri dönüşte misâfir olur.

    İki günlük uzaklykta olan bir yere gitmeye niyet eden kimse, yolda iken veya o yere varınca, iki günlük yere daha gitmeye niyet etse, o dört günlük yere giderken misâfir olmaz.

    Seferîliğin başlaması

    Büyük şehirlerde kenar evler kalmamıştır. Bu bakımdan kasabaya veya şehire yakın mezarlık, fabrika, okul ve kışla ve kasabadakilerin harman yerleri, eğlence yerleri şehirden sayılır. Ya'nî, buralary geçince seferîlik başlar.

    İstanbul'da, Fâtih'ten otobüs ile sefere çıkan, bugün için, Edirnekapı kabristânını geçince, Aksaray'dan çıkan, Topkapı kabristânını, sâhil yolundan ise, Yedikule kapısını geçince, Üsküdar'dan çıkan, Selimiye kışlası ile Karaca Ahmed kabristânı arasından geçince, İstanbul'da Rumeli sâhilinde oturanlardan Anadolu'da 104 kilometreye gitmeye niyet edenler, boğazın karşı sâhiline geçince seferî olurlar.

    Seferilik mesâfesi

    Soru: Üç günlük mesâfe ne kadardır?

    Cevap: Âlimlerin çoğunluğu, üç günlük yolu, 18 fersâh olarak bildirdiler. Bu da yaklaşık yüzdört [103,680] kilometre olmaktadır. Sefer mesâfesinin, tam bu kadar kilometre olması şart değildir. Meşhûr olan veya zann-ı gâlib ile anlaşılan mesâfe kâfîdir.

    Mâlikide seferilik müddeti

    Soru: Şâfiî ve Mâlikî'de sefer mesâfesi ve müddeti ne kadardır?

    Cevap: Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî'de, 80,640 kilometre mesâfeye gidip, giriş ve çıkış günleri hariç, 4 günden az kalan seferî olur. 4 veya daha fazla gün kalan mukîm olur. Sefere çıkan kimse, sabah ezânları okunurken bir şehire girse, o gün sayılmaz.

    Ezânlar okunurken o şehirden çıksa çıktığı gün de sayılmaz. 3 gün kalınca 3 sabah namazı kılar, bir girişte, bir de çıkışta sabah namazı kılInmış olur ki, hepsi 5 sabah namazı eder. Demek ki, 3 sabah namazı değil, en fazla 5 sabah namazı kılan bile seferî oluyor, mukîm olmuyor. Şer'î gün, imsâk vakti girince başlar.

    Süratli vâsıta ile gidilirse

    Soru: Üç günlük yola süratli bir vâsıta ile giden seferî olur mu?

    Cevap: 3 günlük yola, sür'atli bir vâsyta ile, meselâ trenle daha az zamanda giden de seferî olur. Keşfedilecek yeni bir vâsıta ile, bir saniyede, bir ânda Amerika'ya giden de seferî olur. Kerâmetle bir ânda başka ülkelere giden evliyâ da seferî olarak namazlarını kılar.

    Bir yere 2 başka yoldan gidilse, biri kısa, öteki uzun olsa, uzun yol, 3 günlük yürüyüş ise, bu yoldan her vâsıta ile giden seferî olur.

    Misâfirin namazı

    Soru: Seferî olan, namazları nasıl kılar?

    Cevap: Misâfir dört rek'atlık farzları, iki rek'at olarak kılar. Üç rek'atları aynen kılar. Müekked sünnetler, gayrı müekked sünnet hâline gelir. Misâfir zuhr-i âhiri iki rek'at olarak kılar.

    Hanefî mezhebinde seferde, 4 rek'at olan farz namazları 2 rek'at kılmak vâcibdir. 4 rek'at kılmak mekrûhtur, günâh olur. Hadîs-i Şerîfte, (Seferde namazı tamam kılan, hazarda eksik kılan gibidir) buyuruldu.

    Mâlikî'de, meşrû seferde 4 rek'at farzları 2 kılmak sünnet, Şâfiî'de, meşrû seferde, 2 veya 4 kılmak da câizdir. İki kılmak evlâdır, iyidir. Hanbelî'de ise seferde 2 veya 4 kılmak Şâfiî'deki gibidir.

    Seferî olanın, mukîm olan imâma uyması Hanefî'de, edâ ederken câiz, Şâfiî'de hem edâ, hem kazâ ederken câiz, Mâlikî'de ikisinde de mekrûhtur. Mest üzerine, üç gün üç gece mesh edebilir. Orucunu bozabilir. Kurban kesmesi vâcib olmaz. Misâfir rahat ise, orucunu bozmamalıdır.

    Seferde ezân ve ikâmet

    Seferî olan, câmide veya evde yalnız veya cemâ'atle namaz kılarken ezân okur. Çünkü câmide, okunan ezân, onun namazı için sayılmaz.

    Misâfir farzı dört rek'at kılarsa, son iki rek'atı nâfile olur. Emri dinlemediği için ve nâfilenin iftitâh tekbîrini ve farzın selâmını terk ettiği için ve nâfileyi farz ile karıştırdığı için, günâh olur. Tevbe etmezse Cehenneme gidebilir. Unutarak dört rek'at kılan kimse secde-i sehv yapar.

    Misâfir imama uymak

    Misâfir olan imâm, yanılarak dört rek'at kılarsa, buna uymuş olan mukîmin namazı fâsid olur. İkinci rek'atte oturmazsa, farzı kabûl olmaz. Üçüncü rek'atin secdesini yapmadan, o şehirde 15 gün kalmaya niyet ederse, o farzı dört rek'at kılması lâzım olur. Fakat, üçüncü rek'atin kıyâmını ve rükü'unu tekrarlaması lâzım olur. Çünkü, bu ikisini nâfile olarak yapmıştı. Nâfile olarak yapılan ibâdet farz yerine geçemez.

    Misâfir sûreleri kısa okur. Tesbîhleri üçten az yapmaz. Yolda iken, ya'nî sıkıntılı zamanynda, sabah namazından başka sünnetleri terk edebilir. Sünnetleri özür ile terk etmek câizdir.

    Seferde, yatsı namazını kerâhet vaktine bırakmak câizdir.

    Seferîliğe niyet

    Soru: Sefer için niyete lüzûm var mıdır?

    Cevap: Evet vardır. Sefere niyet olmıyarak vatanından ayrılan kimse, dünyayı dolaşsa misâfir sayılmaz. Bir kimse 60 km.lik mesâfeye gitmek için bir otobüse binse, otobüste uyuyup 150-200 km.lik mesafeye gitse bile yine seferî olmaz. Çünkü buraya gelmeye niyet etmemiştir.

    15 günden fazla kalmak niyetiyle Ankara'dan Fatih'e giden kimse, Fatih'e gelince 15 günden fazla kalmamaya karar verse, 15 günden az kalmaya karar verdiği andan itibaren seferî olur.

    Seferî olduğundan şüphe eden, mukîmdir. Namazlarını 4 rek'at olarak kılması lâzımdır. Tahmininde yanılsa bile kasten 4 kılmadığı için ma'zur sayılır. Fakat seferî değilken 2 kılarsa, kıldığı namazları kazâ etmesi lâzım olur. İhtiyatlı hareket etmelidir.

    Şoförlerin seferiliği

    Soru: Vatan-ı aslîm Konya'dır. Vazîfe icâbı Fatih'te oturuyorum. Fakat işyerim Fatih'ten 120 km. uzaklıktadır. Cumartesi pazar hariç, her gün işime gidip akşama eve dönüyorum. Fatih'te ve işyerimin bulunduğu yerde seferî sayılır mıyIm?

    Cevap: Evet, hem işyerinde, hem de Fatih'te seferîsiniz. Vaziyet hiç değişmezse ömür boyu hep seferî olursunuz. Fatih vatan-ıaslîniz olursa, Fatih'te bulunduğunuz müddetçe seferî olmazsınız. Fatih'ten çıkıp, işyerinden tekrar Fatih'e dönünceye kadar seferî olursunuz. şehirlerarası şöförlük yapanların durumu da böyledir.

    Soru: Seferde kazâya kalan namazı, mukîmken, kaç rek'at olarak kılmak lâzımdır?

    Cevap: Seferde kazâya kalan öğle, ikindi ve yatsının farzları mukîm iken de yine 2 rek'at olarak kazâ edilir. Sabah, akşam ve vitir aynen kazâ edilir.

    Seferde mesh

    Soru: Mestli kimse, abdestli olarak sefere çıksa, 3 günlük mesh müddeti ne zaman başlar?

    Cevap: Seferde abdest bozulduğu anda başlar. 3 gün devam eder.

    Soru: Namaz vaktinin sonunda sefere çıkan veya vaktin sonunda vatanına gelen o vakitlerin namazlarını kılmamış ise kaç rek'at kılar?

    Cevap: Namaz vaktinin sonunda sefere çıkan, bu namazı kılmamış ise, 2 rek'at kılar. Vaktin sonunda vatanına gelen, bu vaktin namazını kılmamış ise, 4 kılar.

    Yolcu, seferden dönerken, çıkarken misâfir olduğu yere gelinceye kadar misâfir sayılır. Gelince mukîm olur.

    Otobüste namaz

    Soru: Otobüste namaz nasıl kılınır?

    Cevap: Sağlam bir kimsenin, gemi, tren, uçak ve otobüs gibi vâsıtalarda farzları oturarak kılması câiz değildir.

    Ancak teyemmüm yapmak için lâzım olan özürlerle câizdir.

    Zarûrî özürlerden ba'zıları şunlardır:

    Malın, canın, hayvanın tehlîkede olması, inince hayvanın veya hayvandaki veya yanındaki eşyânın, malın çalınması, yırtıcı hayvan, düşman, hastanın, inerken, binerken iyi olmasının gecikmesi veya hastalığının artması, arkadaşlarının beklemeyip tehlîkede kalması, indikten sonra hayvana yardımcısız binememek gibi sebepler özür olur.

    Böyle özürle vâsıta içinde îmâ ile namaz kılmak câiz olur. Namazda oturur gibi yere veya koltuğun üzerine oturarak ve kıbleye dönerek namaz kılınır.

    Bildirilen özürler yoksa oturarak vâsıtada namaz kılınmaz. Otobüslerin verdiği molalarda kılınabilir.

    Yâhut otobüsü durdurup namaz kılınır. Durdurulamazsa inilip namaz kılındıktan sonra başka vâsıta ile gidilir.

    İlk otobüse binerken, (Namaz vakitlerinde yolda durursan) diye pazarlık ederek binmelidir.

    Bu da yapılamazsa diğer 3 mezhebden biri taklîd edilerek iki namaz cem edilir.

    Gemide namaz

    Giden gemide farzları, özürsüz oturarak kılmak, iki imâma göre câiz değildir. Baş dönmesi özürdür.

    Deniz ortasında demirli gemi, rüzgârla çok sallanıyorsa, giden gemi gibidir. Çok sallanmıyorsa, sahile yanaşmışsa, farz namazları oturarak kılmak câiz olmaz.

    Giden gemide, namaza başlarken kıbleye karşı durmak ve gemi dönünce, kıbleye dönmek lâzımdır.

    Seferî olan, vapurda ve trende, farz namazı kıbleye karşı durup secde yerinin yanına pusula koymalı, vapur ve tren döndükçe, kendisi kıbleye karşı dönmelidir.

    Yâhut başka birisi, sağa sola dön demelidir. Namazda göğsü kıbleden ayrılırsa, namazı bozulur. Çünkü, vapur ve tren ev gibidir. Hayvan gibi değildir veya ikindi vaktinde, akşam ile yatsıyı akşam veya yatsı vaktinde kılabilmek için bir ihtiyâç hâsıl olması lâzımdır.

    Gerek yolda ve gerekse seferde ihtiyâç hâsıl olmadan takdim ve tehir ile namaz kılınmaz. Çünkü, kolay hükümleri toplamaya telfîk denir ki, câiz olmaz.

    Seferde trenle giden bir kimse, trende namazlarını ayakta kılamazsa, tren durduğu zaman takdim ve tehirle kılar.

    Otobüste, trende, dalgalı denizde kıbleye dönemiyenin, farz namazları câiz olmaz.

    Bunlar yolda seferî oldukları müddetçe Mâlikî veya Şâfiî'yi taklîd ederek, iki namazı cem ederek kılabilir.

    İki namazı birleştirmek

    Soru: Seferî, seferde Şâfiî veya Mâlikî'yi taklîd ederek iki namazı cem edebilir mi?

    Cevap: Şâfiî veya Mâlikî'yi taklîd ederek iki namazı takdim ve tehirle, ya'nî öğle ile ikindiyi öğle vaktinde veya ikindi vaktinde, akşam ile yatsıyı akşam veya yatsı vaktinde kılabilmek için bir ihtiyâç hâsıl olması lâzımdır.

    Gerek yolda ve gerekse seferde ihtiyâç hâsıl olmadan takdim ve tehir ile namaz kılınmaz. Çünkü, kolay hükümleri toplamaya telfîk denir ki, câiz olmaz.

    Seferde trenle giden bir kimse, trende namazlarını ayakta kılamazsa, tren durduğu zaman takdim ve tehirle kılar.

    Otobüste, trende, dalgalı denizde kıbleye dönemiyenin, farz namazları câiz olmaz.

    Bunlar yolda seferî oldukları müddetçe Mâlikî veya Şâfiî'yi taklîd ederek, iki namazı cem ederek kılabilir.

    Mekke'de seferilik

    Soru: Bir kimse Mekke-i mükerremede veya başka yerde niyet etmeden 15 günden fazla kalsa, seferî olur mu?

    Cevap: Mekke-i mükerremeye giden, 15 veya daha fazla gün kalmaya niyet ederse mukîm olur. 15 günden az kalmaya niyet ederse veya hiç niyet etmeden aylarca kalsa misâfir olur.

    Mekke, Minâ ve Arafât gibi başka başka yerlerde toplam 15 gün kalmaya niyet eden de, mukîm olmaz.

    Talebe, asker, işçi gibi emir altında bulunanlar, kendi niyetleri ile değil, hocalarının, kumandanlarının, işverenlerinin emrine göre hareket ederler.

    Âmirleri 15 gün kalmaya niyet etse, bunlar emri işitinceye kadar misâfir olurlar. Emri hiç işitmezlerse, kaç gün kalsalar hep seferî olurlar.

    Vatan çeşitleri

    Soru: Kaç çeşit vatan vardır?

    Cevap: İnsanın mukîm olduğu, yerleştiği yere Vatan denir. 3 çeşit vatan vardır: 1- Vatan-ı aslî, 2- Vatan-ı ikâmet, 3- Vatan-ı süknâ.

    Vatan-ı aslî: insanın doğup büyüdüğü, daha sonra evlendiği yerdir. Bundan sonra da hep kalmak niyetiyle yerleştiği yerdir. Burayı da değiştirip temelli kalmak üzere başka yere göçebilir. O zaman göçtüğü yer vatan-ı aslî olur. Vatan-ı aslîye giden kimse seferî olmaz.

    İki yerde zevcesi olan, o şehirlerin herbirine gidince, o yer, vatan-ı aslî olur. Oralarda mukîm olur. Üçüncü bir şehirde evlense, hanımı da o şehirde kalsa, 3 tane vatan-ı aslîsi olur.

    Zevcesi ölse, orada evleri, toprağı olsa bile, orası vatan-ı aslî olmaktan çıkar. Evlenmediği bir yere gidip yerleşmeye niyet edince, orası vatan-ı aslîsi olur.

    Çocuğun vatanı

    Bâlig bir çocuğun ana babasının bulunduğu yer, doğduğu yer bile olsa, buradan ayrılıp başka yerde, çıkmamak üzere niyet edip yerleşse veya evlense, orası vatan-ı aslîsi olur. Ana babasının yanına gidince, yerleşmeye niyet etmedikçe, burası, çocuğun vatan-ı aslîsi olmaz. Onun vatan-ı aslîsi, evlendiği veya son yerleştiği yerdir..

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    NAMAZIN VÂCİBLERİ

    Soru: Namazın vâcibleri nelerdir?

    Cevap: Namazın vâcibleri şunlardır:

    1- Fâtiha sûresini okumak,

    2- Fâtiha'dan sonra bir sûre veya âyet okumak,

    3- Fâtihayı, sûreden önce okumak.

    4- Fâtihayı farzların ilk iki rek'atinde, sünnet ve vâcib namazların her rek'atinde bir defa okumak.

    5- Fâtiha'dan sonra okunan sûreyi, farzların birinci ve ikinci rek'atlerinde, sünnetlerin her rek'atinde okumak,

    6- Secdeleri birbiri ardınca yapmak,

    7- Secdede burnu alnı ile beraber yere koymak,

    8- Üç ve dört rek'atli namazların ikinci rek'atinde teşehhüd miktârı oturmak,

    9- İkinci rek'atte teşehhüdden fazla oturmamak,

    10- Son rek'atte otururken, Ettehıyyâtü okumak,

    Ta'dil-i erkân vâcibdir

    11- Rükü'da ve iki secdede ta'dîl-i erkân, ya'nî Sübhânallah diyecek kadar hareketsiz durmak, kavmede ve celsede tumânînet ya'nî Sübhânallah diyecek kadar durmak,

    12- Namaz sonunda selâm vermek,

    13- Vitir namazının üçüncü rek'atında kunût duâsı okumak,

    14- Bayram namazlarında tekbîr getirmek.

    15- İmâmın sabah, Cum'a, bayram, terâvîh, vitir namazlarynda ve akşam ile yatsının ilk iki rek'atinde yüksek sesle okuması.

    16- İmâmın ve yalnız kılanın öğle ve ikindi farzlarında ve akşamın üçüncü, yatsının üçüncü ve dördüncü rek'atlerinde sessiz okuması.

    Hafîf sesle okuyanı bir iki kişinin işitmesi mekrûh olmaz. Sesli okumak, çok kişinin işitmesi demektir.

    Namazın vâciblerinden birini bilerek yapmamak, namazı bozmaz. Fakat günâh olur. Unutarak yapmıyan, secde-i sehv eder.

    Secde-i sehv

    Soru: Secde-i sehv nedir ve ne zaman yapılır?

    Cevap: Secde-i sehv, ya'nî yanılma secdesi, farzın tehiri, vâcibin terk ve tehirinde yapılması lâzım gelen secdeye denir.

    Secde-i sehv yapmak için, bir tarafa selâm verdikten sonra, iki secde yapıp oturur ve namazı tamamlar.

    İki tarafa selâm verdikten sonra veya hiç selâm vermeden de, secde-i sehv yapmak câizdir.

    Birkaç kere secde-i sehv îcâb etse, bir kere yapmak yetişir. İmâm ile berâber, cemâ'at de secde-i sehv yapar.

    Cemâ'atten biri hatâ yaparsa, secde-i sehv yapmaz.

    Secde-i sehvi bile bile yapmıyan veya namazın vâciblerinden birini, meselâ Fâtiha okumayı, bilerek terk eden kimsenin, o namazı tekrar kılması vâcib olur. Tekrar kılmazsa, fâsık olur.

    Farzı tehir eden

    Bir farzı ve vâcibi, vaktinden önce veya sonra yapan da, secde-i sehv eder.

    Meselâ, zamm-ı sûrenin bir parçasını rükü'da okuyana, ettehıyyâtüden sonra az birşey okuyarak, üçüncü rek'ati geciktirene, imâm yüksek sesle okuyacak yerde, hafîf sesle okursa ve hafîf sesle okuyacak yerde yüksek sesle okursa, secde-i sehv yapmak lâzım olur.

    Farzın ilk iki rek'atinde, zamm-ı sûreyi unutan, üçüncü ve dördüncü rek'atlerde okuyup, sonra secde-i sehv yapar.

    Kırâati unuttuğunu rükü'da hâtırlarsa, hemen kalkıp kırâati ve sonra rükü'u yapar.

    Oturmayı unutup, üçüncü rek'ate kalkarken hatırlayan bir kimse, dizleri yerden ayrıldıktan sonra ise, artık oturmaz, namazın sonunda secde-i sehv eder.

    Beşinci rek'ata kalkan..

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    VİTİR NAMAZI

    Soru: Vitir namazı nasıl kılınır?

    Cevap: Vitir namazı vâcibdir. Mâlikî ve Şâfi'îde sünnettir.

    Buna ezân ve ikâmet okunmaz. Üçüncü rek'atte rükü'a eğilmeden önce, her zaman, Arabî bir duâ okumak vâcibdir. Vaktinde kılmayanın kazâ etmesi lâzımdır. Vitir diye niyet de lâzımdır.

    Vitir namazı, üç rek'attir. Üç rek'atte de Fâtiha ve zamm-ı sûre okunur.

    Üçüncü rek'atte, zamm-ı sûre okuduktan sonra, iki el, iki yana salıverilmeden, doğruca kulaklara kaldırılarak Allahü ekber denir. Sonra eller, iki yana salıverilmeden, doğruca bağlanır. Hemen iki Kunût duâsını okumak vâcibdir. Bu Kunût duâlarını bilmiyen kimse, üç defa istigfâr okur. Meselâ Allahüm-magfir lî der. Yâhud bir defa Rabbenâ âtinâ... yı sonuna kadar okur.

    Kunûtu okumayı unutup rükü'a giden, artık kunutu okumaz. Namazın sonunda, secde-i sehv yapar.

    Vitir namazı, yalnız Ramazanda cemâ'at ile kılınır. Ramazanda yatsının farzını cemâ'at ile kılmıyanlar, Terâvîhi ve Vitri cemâ'at ile kılamazlar. Çünkü, Terâvîh, yatsının cemâ'ati ile kılınır.

    Farzı yalnız kılan, Terâvîhin cemâ'atine katılır. Kaçırdığı rek'atlerini tamamlar. Terâvîhi cemâ'at ile kılmıyan, farzı kıldığı imâm ile Vitri kılabilir.

    Vitir namazını gece yarısından sonra kılmak çok sevâb ise de, uyanamıyan, yatsının son sünnetinden sonra, yatsı ile birlikte, erken kılmalıdır.

    Terâvih namazı

    Soru: Terâvîh namazı nedir ve nasıl kılınır?

    Cevap: Erkeklerin ve kadınların, Ramazan- Şerîf ayında 20 rek'at terâvîh kılması, sünnet-i müekkededir. İnanmıyan sapıktır ve şâhidliği kabûl olmaz.

    Yatsının son sünnetinden sonra ve vitirden önce kılınır. Yatsıyı kılmadan önce terâvîh kılınamaz. Vitirden sonra, imsâk vaktine kadar kılınabilir.

    İki rek'atte veya dört rek'atte bir selâm verilir. Her dört rek'at arasında, dört rek'at kılacak zaman kadar oturulup, salevât veya tesbîh yâhut Kur'ân-ı kerîm okunur. Sessiz oturmak da câizdir. İki rek'atte bir selâm vermek daha iyidir....

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bayram namazı

    Soru: Bayram namazı nasıl kılınır?

    Cevap: Bayram namazı kılmak, erkeklere vâcibdir. Bayram namazlarının şartları, Cum'a namazının şartları gibidir. Fakat, burada hutbe sünnettir ve namazdan sonra okunur.

    Bayram namazları iki rek'attir. Cemâ'at ile kılınır. Yalnız kılınmaz. Birinci rek'atte, Sübhânekeden sonra, üç kere (Tekbîr) söylenir. Ya'nî, Allahü ekber denir. Eller üç defa kulaklara kaldırılıp, birinci ve ikincisinde iki yana uzatılır. Üçüncüsünde, göbek altına bağlanır. İmâm efendi yüksek sesle, Fâtiha ve zamm-ı sûre okuduktan sonra, rükü'a eğilinir. İkinci rek'atte, önce Fâtiha ve zamm-ı sûre okunup, sonra, iki el, yine üç kere kulaklara kaldırılır. Üçünde de yanlara sallandırılır. Dördüncü tekbîrde, kulaklara kaldırılmayıp, rükü'a eğilinir. Birinci rek'atte beş, ikinci rek'atte dört tekbîr getirilmektedir.

    Bu dokuz tekbîrde ellerin nereye götürüleceğini unutmamak için, kısaca (İki salla, bir bağla. Üç salla, bir eğil) diye ezberlenir.

    Bayram namazına hazırlık

    Soru: Bayram namazlarından önce neler yapılmalıdır?

    Cevap: Ramazan bayramında namazdan önce tatlı [hurma veya şeker] yemek, gusletmek, misvâk kullanmak, en yeni elbise giymek, fıtrayı namazdan önce vermek, yolda yavaşça tekbîr okumak müstehabdır.

    Kurban bayramı namazından önce birşey yememek, namazdan sonra, önce kurban eti yemek, namaza giderken, yüksek sesle, özrü olan yavaşça (Tekbîr-i teşrîk) getirmek müstehabdır.

    Teşrik tekbirleri

    Arefe günü, ya'nî Kurban bayramından önceki gün sabah namazından, dördüncü günü ikindi namazına kadar, yirmiüç vakitte hacıların ve hacca gitmiyenlerin, erkek kadın herkesin, cemâ'at ile kılsın, yalnız kılsın, farz namazda veya bu bayramdaki farzlardan birini, yine bu bayram günlerinden birinde kazâ edince, selâm verir vermez, (Allahümme entesselâm ......) demeden evvel, bir kerre (Tekbîr-i teşrîk) okuması vâcibdir. (Allahü ekber, Allahü ekber. Lâ ilâhe illallah. Vallahü ekber, Allahü ekber ve lillahil-hamd) denir.

    Cum'a namazlarından sonra da okunur. Bayram namazından sonra okumak müstehabdır. Cenâze namazından sonra okunmaz. Câmi'den çıktıktan veya konuştuktan sonra okumak lâzım değildir. İmâm, tekbîri unutursa, cemâ'at terk etmez. Erkekler yüksek sesle okuyabilir. ..

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    SECDE-İ TİLÂVET

    Soru: Secde-i tilâvet nedir ve nasıl yapılır?

    Cevap: Kur'ân-ı kerîmdeki 14 secde âyetinden birini okuyanın veya işitenin, bir secde yapması vâcibdir. Başkasının okuduğu yerde bulunan, fakat işitmiyen kimse, secde etmez. Secde âyetini yazan, heceliyen, secde yapmaz.

    Tilâvet secdesi yapmak için, abdestli olarak, kıbleye karşı ayakta durup, ellerini kulaklara kaldırmadan Allahü ekber der ve secdeye gider. Secdede üç defa Sübhâne rabbiyel-a'lâ der. Sonra Allahü ekber der ve ayağa kalkar. Böylece secde-i tilâvet tamam olur. Önce niyet etmek lâzımdIr. Niyetsiz sahîh olmaz.

    Yankıya tilâvet secdesi

    Soru: Abdestsizken secde âyetini duyan ne yapar?

    Cevap: Secde âyetlerini işiten abdestsiz kimse, abdest aldıktan sonra tilâvet secdesi yapar. Fakat hayzlıya, temizlendikten sonra da tilâvet secdesi gerekmez.

    Çocuk, yaptığını anlıyacak yaşta ise, okuması ile, işitenlerin secde etmesi lâzım olur. Daha küçük yaşta ise lâzım olmaz.

    Dağlardan, çöllerden ve başka yerlerden aksedip, yansıyıp geri gelen sedâyı işitenlerin ve kuştan işitenlerin secde etmesi vâcib olmaz.

    Secde-i tilâvetin vâcib olması için, işitilen sesin insan sesi olması lâzımdır.

    Yankıya da uymak câiz olmaz. Çünkü yankı, insan sesi olarak kabûl edilmez. Bizzat insanın söylemesi lâzımdır.

    Yankı ile gelen ses, hakîkî ses olmadığı için, böyle duyulan secde âyeti için secde-i tilâvet gerekmez.

    Gramofonda [teyp, radyo vb. gibi âletlerde] okunan secde âyeti için secde-i tilâvet gerekmez.

    Bir oturumda bir secde âyetini birkaç defa okuyan ve işiten, hepsi için bir secde eder.

    Bir oturumda ne kadar secde âyeti okunmuşsa, o kadar tilâvet secdesi gerekir. Meselâ üç secde âyeti okunursa, üç secde lâzım olur.

    Secde âyetini mubâh vakitte okuyup, namaz kılması mekrûh olan üç vakitte secde-i tilâvet yapmak câiz değildir. Eğer secde âyeti mekrûh vakitte okunursa, bu vakitte secde etmek câiz ise de, efdâl olanı mekrûh olmıyan vakte tehir etmektir.

    Şükür secdesi

    Soru: Şükür secdesi nedir ve nasıl yapılır?

    Cevap: Şükür secdesi de, tilâvet secdesi gibidir. Kendisine ni'met gelen veya bir dertten kurtulan kimsenin, Allahü teâlâ için secde-i şükür yapması müstehabdır. Secdede önce, (Elhamdülillah) der. Sonra, secde tesbîhini okur.

    Namazdan sonra şükür secdesi yapmak mekrûhtur...

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    NAMAZIN SÜNNETLERİ

    Soru: Namazın sünnetleri nelerdir?

    Cevap: Namazın sünnetleri şunlardır:

    1- Abdest alırken misvâk kullanmak.

    2- İftitâh tekbîrinde ve vitrin kunût tekbîrinde, ellerini kulaklara kaldırmak.

    3- İftitâh ve kunût tekbîrlerinde, avuçları kıbleye çevirmek.

    4- Kıyâmda sağ elin baş ve ince parmaklarını sol elin bileşine başlamak.

    5- İftitâh tekbîrinden sonra elleri göbeğin altına bağlamak.

    6- Her namazın ilk rek'atinde Sübhâneke okumak.

    7- İlk rek'atte, Sübhâneke'den sonra, E'ûzü okumak.

    8- Bütün rek'atlerde, Fâtiha-i Şerîfenin başında, Besmele okumak.

    9- İmâm Veled- dâllîn dedikte, imâm ve cemâ'at ve yalnız kılan, kendisi Fâtihayı bitirdikte, yavaşça âmin demek.

    10- Kıyâmdan rükû'a inerken tekbîr almak.

    11- Rükû'da ellerini dizlerinin üzerine koyup, parmaklarını açmak.

    12- Rükû'da üç kerre Sübhâne rabbiyel'azîm demek.

    13- Rükû'da beli ile başı bir hizâda olmak.

    14- Rükû'dan kalkarken, Semi'allahü limen hamideh demek.

    15- Rükû'dan kalktıktan sonra, Rabbenâ lekelhamd demek.

    16- Kıyâmdan secdeye inerken, Allahü ekber demek.

    17- Secdede üç kerre Sübhâne rabbiyela'lâ demek.

    18- Birinci secdeden kalkarken, Allahü ekber demek.

    19- Tekrar secdeye inerken, Allahü ekber demek.

    20- Secdede, el parmaklarını bitiştirmek.

    21- Secdede dizlerini yere koyup, uyluklarını karnından ayırmak

    22- İkinci secdeden kalkarken, Allahü ekber demek.

    23- Sağ ayağını dikip, sol ayağının üzerine oturmak.

    24- Ka'de-i ahîrede, son oturuşta salevât okumak.

    25- Topukları, kıyâmda birbirinden dört parmak eni kadar uzak, rükü'da, kavmede ve secdede bitişik tutmak.

    26- İmâmın intikâl tekbîrlerini yüksek sesle söylemesi.

    27- Namazı sarık veya takke ile kılmak.

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Namazın mestehabları

    Soru: Namazın müstehabları nelerdir?

    Cevap: Namazın müstehablarından ba'zıları şunlardır:

    1- İftitâh ve vitrin kunût tekbîrinde, erkekler baş parmağını kulaklarının yumuşağına dokundurmak.

    2- Kıyâmda ya'nî ayakta, ellerini göbek altına başladıkta, bileşini sıkıca tutmak.

    3- Kıyâmda iken secde yerine bakmak.

    4- Rükü'da ve secdede, tesbîhleri 5 veya 7 defa söylemek.

    5- Rükü'da ayakları üzerine bakmak.

    6- Secdeye giderken alından önce, burnu yere koymak.

    7- Secdede burnunun iki yanına bakmak.

    8- Selâm verirken, omuz başlarına bakmak.

    9- Cemâ'atle namaz kılan kimse, selâm verirken, imâma ve hafaza meleklerine ve yanlarındaki cemâ'ate niyet etmek.

    10- Birinci ve ikinci oturuşlarda uylukları üzerine bakmak.

    11- İmâmın namazdan sonra yüzünü cemâ'ate döndürmesi.

    12- Zamm-ı sûre miktarı, sabah ve öğle namazında uzun, akşam kısa olmak.

    13- İmâma uyan kimse, tekbîri gizli olarak almak.

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    NAMAZI BOZAN ŞEYLER

    Soru: Namazı bozan şeyler nelerdir?

    Cevap: Namazı bozan şeylere, Müfsidleri denir. İbâdetlerin fâsid ve bâtıl olması aynı şeydir ve bozulması demektir. Namazın müfsidlerinden ba'zıları şunlardır:

    1- Bir kelime de olsa namazda konuşmak. Bilerek, bilmiyerek, zorla, unutarak söylemek, hep bozar. Başkasının selâmına, sözüne cevap vermek de bozar.

    2- Boğazından, özürsüz, öksürür gibi ses çykarmak. Kendiliğinden olursa bozmaz.

    3- Ah, of gibi inlemek.

    4- Uf diye sıkıntıyı bildirmek.

    5- İmâmdan başkasının duâsına âmîn demek.

    6- Başkasının sözü ile yerini değiştirmek veya yanına gelene, onun sözü ile yer açmak. Fakat, biraz sonra, kendiliğinden hareket ederse bozmaz.

    7- Az da olsa, unutarak da olsa, dışardan alarak yimek, içmek; diş arasında kalmış, nohuttan büyük şeyi yutmak.

    Ağzındaki ufak bir şeyi 3 defa çiğnemek veya eritip yutmak ve dişler arasından akan ağız dolusu kanı yutmak da namazı bozar.

    8- Bir elin hareketi üçten az olursa bozmaz. iki el ile bir hareket de, bozar denildi.

    9- Özürsüz, göğsü kıbleden çevirmek.

    Kıbleye karşı bir saftan fazla devamlı olarak yürümek de bozar.

    Bunun için, yürüyerek namaz kılmak câiz değildir.

    10- Namaz içindeki tekbîrlerde Allahü derken, baştaki hemzeyi uzatmak, ya'nî Aaalllahü ekber demek.

    Namaza dururken uzatırsa, namaza başlaması sahîh olmaz.

    Teganni

    11- Tegannî ile okumak, ma'nâyı bozarsa, namaz bozular. Meselâ Ra'yı uzatarak Râbbenâ lekelhâmd, demek bozar.

    Çünkü, Râb, diye uzatınca üvey baba demek olup, Allahımıza hamd ederiz yerine Üvey babamıza hamd ederiz oluyor.

    Tegannî, ırlamaktır, sesini hançeresinde tekrarlayıp türlü sesler çıkarmaktır.

    Her müslümanın namaz kılacak kadar sûreleri, duâları, düzgün okumasını bilen birinden mutlaka öğrenmesi lâzımdır.

    Bunları latin harfleri ile düzgün olarak ezberlemek mümkün değildir. Kur'ân-ı kerîmi de mutlaka aslından okumalıdır.

    Aslından okunmazsa, sevâb kazanalım derken, günâha girilir....

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Namazın mekrûhları

    Soru: Namazın mekrûhları nelerdir?

    Cevap: Mekrûh, Peygamber efendimizin beğenmediği, hoş görmediği şeyler demektir.

    Namazın mekrûhları iki türlüdür: Tahrîmen mekrûh ve Tenzîhen mekrûh. Mekrûh denilince, genel olarak tahrîmen mekrûh anlaşılır. Namaz içindeki vâcibleri ve müekked sünnetleri yapmamak Tahrîmen, müekked olmıyan sünnetleri yapmamak Tenzîhen mekrûhtur. Tenzîhî mekrûh helâle, tahrîmî mekrûh harâma yakındır. Mekrûh olarak kılınan namaz sahîh olursa da kabûl olmaz. Ya'nî, va'd edilen sevâba kavuşulamaz.

    Namazın mekrûhlarından ba'zıları şunlardır:

    1- Secdeye inerken pantalon paçalarını çekmek.

    2- Atlet ile ve dizden aşağı olan kısa pantalon ile namaza durmak.

    3- Abes, ya'nî fâidesiz hareketler. Meselâ elbisesi ile oynamak, tozunu silmek.

    4- İş elbisesi ile ve büyüklerin yanına çıkamıyacak elbise ile ve fenâ kokulu elbise ve çorap ile kılmak. Başka elbisesi yoksa, mekrûh olmaz. Bol pijama ile kılmak mekrûh değildir.

    5- Başı açık, yalın ayak kılmak. Takke düşerse, az hareketle alıp örtmek iyi olur.

    6- Küçük ve büyük abdesti sıkıştırırken ve yel zorlarken namaza durmak. Namaz arasında zorlarsa, namazı bozmalıdır. Bozmaz ise, günâha girer. Cemâ'ati kaçırsa da, bozması efdal olur. Mekrûh işliyerek kılmaktan ise, cemâ'at sünnetini kaçırmak evlâdır.

    7- Başını, yüzünü etrâfa çevirmek. Gözleri ile etrâfa bakmak, tenzîhen mekrûhtur.

    8- Secdede, kolları yere döşemek.

    9- İnsanın yüzüne karşı kılmak. İnsan uzakta da olsa, mekrûh olur. Arada, namaz kılana sırtı dönük biri bulunursa, mekrûh olmaz.

    10- Namazda ve namaz hâricinde ağzını açarak esnemek.

    11- Namazda gözleri yummak tenzîhen mekrûhtur. Zihnin dağılmaması için yummak mekrûh olmaz.

    12- Öndeki safta boş yer varken, arkasındaki safta durmak ve safta yer yok iken, saf arkasında yalnız durmak. Safta yer olmayınca, yalnız başına durmayıp, rükü'a kadar, birini bekler. Kimse gelmezse, öndeki safa sıkışır. Öndeki safa sığmazsa, güvendiği birini arkaya, yanına çeker. Güvendiği kimse yoksa, yalnız durur.

    13- Üzerinde canlı ya'nî insan veya hayvan resmi bulunan elbise ile kılmak tahrîmen mekrûhtur. Cansız resimleri bulunursa, mekrûh olmaz. Namazda giymese de, üzerinde canlı resmi bulunan elbise ..

Sayfa 1/4 1234 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •