18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi
Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.
Kadýnlarýmýz vardý 1920'lerde kadýnlarýmýz 21 lerde, yürürlerdi yekbare meþalelerinden tekerlekleriyle, yürürlerdi Kocatepe'ye, yürürlerdi Çanakkale'ye, arþýn arþýn yükselirdi Mustafa Kemal'in gölgesi...
Bizim için canlarýný vermeye biran olsun tereddüt etmemiþ aziz þehitlerimizi saygýyla anýyorum.
18 Mart Þehitler Günü
ÇANAKKALE ÞEHÝTLERÝNE
Þu Boðaz Harbi nedir ? Var mý ki dünyada eþi ?
En kesif ordularýn yükleniyor dördü beþi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya,
Kaç donanmayla sarýlmýþ ufacýk bir karaya,
Ne hayâsýzca tahaþþüt ki ufuklar kapalý!
Nerde -gösterdiði vahþetle "bu, bir Avrupalý"
Dedirir-yýrtýcý, his yoksulu, sýrtlan kümesi
Varsa gelmiþ, açýlýp mahbesi, yahut kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ý beþer,
Kaynýyor kum gibi... Mahþer mi, hakikat mahþer,
Yedi iklimi cihanýn duruyor karþýnda;
Ostralya'yla beraber bakýyorsun Kanada!
Çehreler baþka, lisanlar, deriler, rengârenk.
Sâde bir hadise var ortada: Vahþetler denk.
Kimi Hindû, kimi Yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani tâûna da züldür bu rezil istîlâ...
Ah o yirminci asýr yok mu, o mahlûk-u asil
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkýyla sefil,
Kustu Mehmetçiðin aylarca durup karþýsýna;
Döktü karnýndaki esrârý hayâsýzcasýna.
Maske yýrtýlmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyet denilen kahpe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müthiþ ki: eder her bir mülkü harab.
Öteden sâikalar parçalýyor âfâký;
Beriden zelzeleler kaldýrýyor a'mâký:
Bomba þimþekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göðsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altýnda cehennem gibi binlerce lâðam;
Atýlan her lâðýmýn yaktýðý yüzlerce adam.
Ölüm indirmede. gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müthiþ tipidir: savrulur enkaaz-ý beþer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak;
Boþanýr sýrtlara, vadîlere saðnak saðnak.
Saçýyor zýrha bürünmüþ de o nâmerd eller
Yýldýrým yaylýmý tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangýný, durmuþ da açýk sînelere,
Sürü halinde gezerken sayýsýz tayyâre.
Top tüfekten daha sýk, gülle yaðan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!..
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmýndan;
Alýnýr kal'a mý göðsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâþâ, edecek kahrýndan râm?
Çünkü te'sis-i ilâhî o metîn istihkâm.
Sarýlýr, indirilir mevki-i müstahkemler,
Beþerir azmini tevkîf edemez sun-u beþer;
Bu gögüslerse Hüdâ'nýn ebedî serhaddi;
"O benim sun-u bedîim, onu çiðnetme!" dedi.
ÂSIM'ýn nesli.. diyordum ya... Nesilmiþ gerçek;
Ýþte çiðnetmedi nâmûsunu, çiðnetmeyecek,
Þühedâ gövdesi, baksan a, daðlar, taþlar
O, rükû olmasa dünyâda eðilmez baþlar,
Vurulup tertemiz alnýndan uzanmýþ yatýyor;
BÝR HÝLÂL uðruna, yâ Rab, ne GÜNEÞLER batýyor!
Ey, bu topraklar için topraða düþmüþ, asker!..
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alný deðer.
Ne büyüksün ki kanýn kurtarýyor TEVHÎDÝ...
BEDR'in arslanlarý ancak, bu kadar þanlý idi...
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsýn?
"Gömelim gel seni târîhe!" desem, sýðmazsýn.
Herc ü merc ettiðin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
"Bu, taþýndýr" diyerek KÂBE'yi diksem baþýna;
Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taþýna;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ nâmiyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmiyle,
Ebr-i nîsâný açýk türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yý uzatsam oradan;
Sen bu âvîzenin altýnda, bürünmüþ kanýna,
Uzanýrken, gece mehtâbý getirsem yanýna,
Türbedârýn gibi tâ haþre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen maðribi, akþamlarý, sarsam yarana...
Yine bir þey yapabildim diyemem hâtýrana.
Sen ki, son ehl-i salîbin kýrarak savletini;
Þarkýn en sevgili sultâný SELÂHADDÎN'i,
KILIÇ ARSLAN gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, Ýslâmý kuþatmýþ, boðuyorken husran;
O demir çemberi göðsünde kýrýp parçaladýn;
Sen ki rûhunla berâber gezer ecrâmý adýn;
Sen ki a'sâra gömülsen taþacaksýn... Heyhât!
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...
Ey þehid oðlu, isteme benden makber,
Sana âðûþunu açmýþ duruyor PEYGAMBER.
Mehmed ÂKÝF ERSOY
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastýðýn,
Bu toprak, bir devrin battýðý yerdir.
Eðil de kulak ver, bu sessiz yýðýn,
Bir vatan kalbinin attýðý yerdir.
Bu ýssýz, gölgesiz yolun sonunda,
Gördüðüm bu tümsek, Anadolu’nda,
Ýstiklal uðrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmed’in yattýðý yerdir.
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçasý geçerken ele,
Mehmed’in düþmaný boðuldu sele,
Mübarek kanýný kattýðý yerdir.
Düþün ki, hasrolan kan, kemik, etin
Yaptýðý bu tümsek, amansýz, çetin,
Bir harbin sonunda, bütün milletin,
Hürriyet zevkini tattýðý yerdir.
NECMETTÝN HALÝL ONAN
Bu vatan ugruna canlarýný vermiþ aziz þehitlerimizi saygý ve minnetle anýyoruz,ruhunuz þaad mekanýnýz cennet olsun bugün varsak sizlerin sayesinde varýz herþeyimizi sizlere borçluyuz
Yer imleri