YEMEĞİ HAZIRLAYAN ÇOK DİKKATLİ OLMASI LAZIM..
Bir keresinde ALLAH u Teala nın Büyük Evliyalarından Şah-ı Nakşibend KaddesAllahu Sırrahu, Aziz Gadyut denilen bir beldeye gitti..Orada sevenlerinden birisi onlara yemek ikram etti..
Bu Büyük Veli bir müddet yemeğe baktıktan sonra,Buyurduki;
"Biz bu yemeği yiyemeyiz..
yemek sahibi
"Efendim kazancım helal yoldandır"dedi..
Şah-ı Nakşibend KaddesAllahu Sırrahul Aziz Buyurduki;
"Evet bu yemekler helal yoldan temin edilmiş..
Lakin Bu yemekleri pişiren kimse,öfke halinde pişirmiş..
Eğer bizde yersek bizde öfkeli oluruz..Onun için biz bu yemeği yiyemeyiz..
Sonra şöyle devam etti:
"Bir yiyecek şayet gaflet içinde,öfkeyle hazırlansa,onda hayır ve bereket yoktur..
Zira ona nefis ve şeytan karışmıştır..
Böyle bir yemeği yiyen kimsede mutlaka bunun tesiri meydana gelir.."
Demek ki,insan yemek hazırlarken hangi halette ise o hali yemeğede tesir ediyor..
Ve o yemeği yiyene de o halet tesir ediyor..
O zaman Yemek yapan kişinin üzerine bazı hükümlülükler geliyor..
Her kim yemeği yapacaksa o esnada KALB ten ve muhabbetle yapacak..
Besmele ile başlayıp,
zikirle devam edip,
salavat ile bitirecek ki,
o zikrin o salavatın vede güzel niyetin tesiri olsun..
Ve sürekli yemek hazırlarken Dilini o esnada
ALLAH u Teala nın zikri ile meşgul edecek..
Ve Niyet edecek ki;
"Ya RABBi,kim bu yiyeceklerden ve içeceklerden yerse,
onlara öyle bir güç ve kuvvet ver ki,
SENİ zikredebilsinler,
SANA ibadet edebilsinler,
Salih ameller yapmaya muvaffak olsunlar.."
gibi güzel niyetler demelidir ve hazırlamalıdır..
Böyle yapılırsa ALLAH u Teala nın izni ile o yemeklerden yiyenlere böyle güzel hasletler meydana çıkar.