Rochester Institute of Technology’de elde edilen bulgular, spiral galaksilerin dış çeperlerinde, sınırlarında veya başka bir deyişle eteklerinin uçlarında dev kütleli kara deliklerin olduğuna dair ekstra deliller olarak değerledirildi. Her zaman astronomi araştırmaların konusu olan bu galaksi bölgeleri, dev kütleler çarpıştığında ortaya çıkan kütleçekim dalgalarının gözlemlenebileceği yeni yerler olarak düşünülüyor.
Araştırma, görülebilir spektrumda olan öncüllerinin üzerinden kara deliklerin geçmişine de bir göz atma şansı yaratıyor. Bu da ölmekte olan yıldızların çöken çekirdeklerini yani süpernovayı izlemek anlamına geliyor. Bu dev kütleli yıldızların yavaş yavaş ölmeleri sırasında, çok parlak imza niteliğinde elektromanyetik spektrumda yayılım gerçekleşiyor ve bu evrimin sonunda da kara delikler oluşuyor.
Yakın çevremizdeki galaksileri gözlememizi sağlayan Lick Observatory Supernova Search olarak bilinen gözlemevinden yapılan gözlemlerde, araştırmacılar spiral galaksilerin dış kollarındaki ve cüce veya uydu galaksi olarak bilinen yıldız patlamalarına ev sahipliği yapan galaksilerdeki süpernova oranını karşılaştırdı. Oranın yaklaşık milenyumda yalnızca iki süpernovaya denk geldiği tespit edildi.
Astrophysical Journal Letters*dergisinde yayımlanan makalede, hidrojen ve helyumdan daha ağır olan ve cüce/uydu galaksilerde bulunan element oranın düşüklüğünün, dev kütleli kara deliklerin ve bu kara deliklerden oluşan ikili sistemlerin oluşumu için ideal ortamı yarattığı belirtildi.
Benzer bir galaktik çevre spiral galaksilerin dış disklerinde de bulunuyor ve bu da araştırmacıları dev kara delik avlanabilecek alan olarak bu son sarmallara bakmaya itiyor.
Araştırmacılar LIGO (Laser Interferometer Gravitational-wave Observatory) tarafından gözlemlenen çekirdek çökelmesi ile oluşan süpernovaların, yine gözlemlenen ikili kara deliklerin ataları olduğu varsayılırsa, artık kara deliklere ev sahipliği yapan galaksiler ve bölgelerini anlamak için bu çalışma geçerli bir yol bulunmuş olacağını öne sürüyorlar.
Bahsi geçen kara deliklerin yaşamların erken fazlarında elektromanyetik karşılığı olduğundan, araştırmacılar aynı zamanda gökte tam olarak izlenebilecekleri yerleri tespit edebileceklerini de belirtiyorlar.
Araştırmanın bulguları, 2017’de bu çalışmanın öncülü olarak sayılailecek çalışma ile de tutarlı görünüyor. Özellikle de spiral galaksilerin dış sarmallarındaki gözlem oranının LIGO tespit oranları ile uyuşması, hem düşük ağır element oranının olduğu yerlerde hem de cüce galaksilerde bulunması dolayısıyla dev kara deliklerin tespitinin bundan sonra daha kolay yapılabileceğini gözler önüne seriyor.
Araştırmacılara göre, bu iki destekleyici bilgi sayesinde artık galaktik ekosistemde aradığımızı daha kolay bulabileceğiz ve hatta bazen sadece kara deliklerden çok önce ortaya çıkmış olan elektromanyetik yayılım karşılıklarını tespit etmek yeterli olabilecek.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
BU haberin kaynağı için Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Yer imleri